Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7604
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Why are you so interested in their welfare? | Onların durumuyla neden bu kadar ilgilisiniz? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This is our territory. | Burası bizim bölgemiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Any blood spilled here is our problem. | Burada dökülen her kan bizi ilgilendirir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is more than that. | Bundan daha fazlası var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha was hidden for years, | Sasha yıllardır saklanıyordu, onun izini dahi bulamıyorduk. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then, suddenly, he risks everything to come here, | Sonra birden bire buraya gelmek için her şeyi riske attı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
to spend time with... you. | Seninle vakit geçirebilmek için. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Hiding out here. Why? | Burada saklanmak neden? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
For his children. | Çocukları için. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
To give them a better life. Yes. | Onlara daha iyi bir hayat sunabilmek için. Evet... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But for which child? | ...ama hangi çocuk için? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
There were rumours 30 years ago of a baby girl. | 30 yıl önce bir kız çocuğu hakkında söylentiler vardı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha's child. | Sasha'nın çocuğu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
My father was unable to confirm them. | Babam gerçekliğini doğrulayamadı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then Sasha shows up here. You defend him. | Sonra Sasha burada ortaya çıktı. Sen onu savundun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Risk relationships for him. | Onun için ilişkilerini riske attın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The sort of thing you would do for family. | Ailen için yapacağın türde bir şey. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The sort of thing you would do | Babam için yapabileceğin bir şey. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Do you know, Jeremy, | Bunların özünde ne var biliyor musun Jeremy? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What led to three decades of hatred? | Onlarca yıllık nefrete neden olan ne? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This man, this mudak, | Bu herif, bu puşt kızımı öldürdü. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I didn't kill Natalya. | Natalya'yı ben öldürmedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
As surely as if your hands were on her neck. | Kendi ellerinle boğazını sıkmış kadar suçlusun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But they weren't my hands, Roman. | Yalnız onlar benim ellerim değil, seninkilerdi Roman. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I asked you to take care of Natalya when her mother died. | Annesi öldüğünde Natalya'yla ilgilenmeni istemiştim senden. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
To watch over her. | Ona göz kulak olmanı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I knew that I could not risk being part of her life. | Onun hayatının bir parçası olma riskini alamazdım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I trusted you to protect her. | Onu koruyacağına güvendim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Instead you ruined her. I fell in love with her! | Ama sen onu mahvettin. Ona aşık oldum ben! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was my daughter! | O benim kızımdı! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And you killed her! | Ve onu öldürdün! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She couldn't live after what you did! | Yaptığın şeyden sonra yaşayamazdı! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You showed her what you are! | Ona ne olduğunu gösterdin! Kim olduğumuzu! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You left me no choice but to kill my own daughter! | Bana kendi kızımı öldürmemden başka seçenek bırakmadın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm sure he did not tell you that he was responsible for her death. | Onun ölümünden sorumlu olduğunu da söylememiştir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha doesn't mean anything to me. | Sasha'nın benim için hiçbir anlamı yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
His selfishness, his stupidity. | Onun bencilliği, onun aptallığı. Annen bunlar yüzünden öldü. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She gasped her last breath while he stayed hidden... | O saklanırken annen son nefesini verdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're right, it was my fault! | Haklısın, benim hatamdı! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I took a reckless chance! | Gözümü karartıp şansımı denedim! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But she was your daughter, my God! | Fakat o senin kızındı, Tanrım! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I expected you to... You left me no choice! | Senden anlayış... Bana başka seçenek bırakmadın! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
There was nothing else I could do! Of course you had a choice! | Yapabileceğim bir şey yoktu! Tabii ki seçeneğin vardı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You could have let her live! | Yaşamasına izin verebilirdin! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You could have trusted her with our secret! | Sırrımız için ona güvenebilirdin! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Jeremy, certainly you agree! | Jeremy, eminim bana hak verirsin! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
That is the one thing that protects our kind. | Türümüzü koruyan yek şey bu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Humans can never know our secret. | İnsanlar sırrımızı asla öğrenmemeli. Bu çok büyük bir risk. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But my children, Katia and Alexei, | Fakat çocuklarım Katia ve Alexei, benim hatalarım için cezalandırılmamalı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Everyone with a drop of your blood in them | İçinde zerre sen olan herkes ödemeli! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman, it's been over 30 years. | Roman üzerinden otuz yıl geçmiş. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have to let this go. | Artık bırakmalısın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was my daughter. | O benim kızımdı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're defending a man | Öz annenin ölümüne neden olduktan sonra 30 yıldır... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
after causing your own mother's death. | ...gerçeklerden kaçan bir adamı savunuyorsun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Ugh! Stop! | Kes! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
My father is going to kill Sasha today. | Babam bugün Sasha'yı öldürecek. Çünkü annen, benim kardeşimdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman's daughter. | Roman'ın kızı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm not a Navikev. | Ben Navikev değilim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And you are also an Antonov. | Ayrıca Antonov'sun da. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Therefore you must die. | Bu yüzden sen de ölmelisin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Şimdi bekleyeceğiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
|
I just want to help. Not happening. | Sadece yardım etmek istedim. Olmaz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
My father's in there, something goes down I have to protect him! | Babam içeride, işler ters giderse onu korumak zorundayım! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What you need to do is get the hell out of here. | Yapmak gereken şey buradan defolmak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
If Roman and his men find out you're here, | Roman ve adamları burada olduğunu öğrenirse seni öldürürler. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Perhaps you are right, Jeremy. | Belki de haklısındır Jeremy. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This sickness has been infecting me for too long. | Bu hastalık uzun zamandır üzerimde. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Maybe it's time to cut it out. | Belki de kesip atmanın zamanı gelmiştir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Are you ready to start discussing the terms? | Şartları görüşmeye hazır mısın? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We've wasted enough time. | Yeterince zaman kaybettik. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Now, we move forward. | Şimdi, ilerleyebiliriz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Bu taraftan. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
|
Come here, come here, come here. | Buraya gel, buraya gel! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Listen, listen! | Dinle, dinle! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You watch the entrance. If you see anything, | Girişi gözle. Herhangi bir şey görürsen... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
you yell. Got it? Yeah. | ...bağır. Anladın mı? Evet. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You stay right here. Don't move. | Burada kal. Sakın kımıldama. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Danvers, what is going on... | Danvers, ne işler çeviriyorsun... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You are right, Danvers. | Haklısın Danvers. Sürüm, benim için her şey demek. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
This coward isn't worth it. | Bu korkak buna değmez. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But you must vow | Fakat ona bir daha yardım etmeyeceğine dair yemin etmelisin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Let him suffer, | Bırak acı çeksin, kovulmuş ve yalnız otuz yıl daha. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's a fitting fate. | Münasip bir kader. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You have my word on that. | O konuda söz veriyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then it's time for this to end. | O hâlde bu işi bitirme vakti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The past needs to be buried. | Geçmiş gömülmeli. Gelecek başlamalı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But not for him. | Fakat onun için değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Move away! I can't do that. | Çekil! Yapamam. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then you have decided! | Sen bilirsin! | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Was that Roman? I think so. | O Roman mıydı? Sanırım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman tried to kill Sasha. | Roman Sasha'yı öldürmeye çalıştı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Clay, I need you to hunt him down. | Clay, peşine düşüp onu avlaman gerekiyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Jeremy, Alexei was here. | Jeremy, Alexei buradaydı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He had his first Change and ran off. | İlk kez dönüştü ve kaçtı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Did anyone see him? I don't think so. | Gören oldu mu? Sanmıyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Clay, you've got to find him quickly | Clay, bir an önce onu bulmalısın... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
before someone else does, okay? | ...başka biri bulmadan önce, tamam mı? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Elena, I need you to stay here with me. | Elena, sen burada benimle kal. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Please go get the medikit out of your car. | Arabandan ilk yardım çantasını getir lütfen. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |