Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7756
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
He refuses to stand on ceremony, insists on the familiar. | Resmiyeti bir kenara bırakmakta diretiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I know what you're thinking, but I assure you, sir, | Aklınızdan ne geçtiğini biliyorum efendim ancak içiniz rahat olsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
my judgment, as it relates to this assignment, | Bu meseleye yönelik bakış açım... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is still intact. | ...halen tarafsız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Ship's business. | Biraz işim var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I shall return. No, no. | Dönerim. Kalkma. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No problem. None whatsoever. | Yok. Ne sorunu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Apologies. | Özür dileriz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps it's my jealousy showing. | Belki kıskandığımdan böyle diyorumdur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Liaison to the Hamilton family, | Hamilton Ailesi'nin yanına verilmek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that's quite an appointment. | ...epey okkalı bir atama olmuş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Congratulations, sir. | Tebrikler bayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I must say, I thought myself quite qualified, | Kendimi işimin ehli bilirdim... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but then I suppose perhaps | ...fakat bu atama için... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
for this particular assignment, you were the better man. | ...siz daha iyi bir adaydınız galiba. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Of course, I can understand | Elbette sizin için... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
how it would be of such importance to you. | ...ne kadar önemli olduğunu da anlayabiliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Someone of your station... son of a carpenter's mate | Sizin konumunuzda birinin... Bir marangozun oğlunun... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
given a chance to socialize with a lord. | ...bir Lord ile görüşme şansı elde etmesi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Hold that position for long enough | Bu ilişkiyi yeterince sürdürürseniz... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and you might convince everyone you're something more than you actually are. | ...herkesin gözünde kendinizi olduğunuzdan daha büyük gösterebilirsiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A gentleman, most civilized. | Bir beyefendi, bir aydın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I imagine there is no end to the benefits | Thomas Hamilton'ın kanatları altında sağlanacak faydanın haddi hesabı yoktur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Future employment, status... | Kariyer olanakları... İtibar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
hell, I understand if he likes you well enough, | Hatta iyice gözüne girerseniz... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
he may even let you fuck his wife. | ...belki karısını bile siktirir size. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Enough! | Öldürdüğün adamın silahına davrandığını söyledin. Yeter! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you are an officer in my fleet, | Filoma bağlı subaylardan birisi iseniz... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I suggest you leave this place. | ...derhal buradan ayrılmanızı öneririm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You can't blame the men. | Tayfayı suçlayamazsınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They'd suffered under an awful stretch of captains. | Türlü türlü kaptandan illallah demiş adamlar bundan. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Weaklings, frauds, liars. | Çıtkırıldımlar, düzenbazlar, yalancılar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Ned Low, whatever he is, he's none of those things. | Ned Low, her ne olursa olsun bu saydıklarımdan değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The men saw him as an answer. | Adamlar onu kurtuluş olarak görüyordu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But now I fear they cannot see that by supporting him, | Lakin artık ona destek oldukça... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
they may be sowing the seeds of their own destruction. | ...kendi başlarına iş açtıklarının farkında değiller. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Meeks, your men can't possibly be that stupid. | Bay Meeks. Adamlarınız bu kadar da geri zekalı değildir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Are they unaware of the profits he cost them with the Good Fortune prize? | Good Fortune ganimetinde onlara kaç paraya mal olduğundan haberleri yok mu? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Or the future profits he's costing them with me? | Ya da ileride kaç paraya mal olacağından? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Ma'am, I'm uncertain of my footing on this subject. | Han'fendi, ne desem bilemiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Suffice it to say, | Yalnızca şu kadarını diyeyim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the Good Fortune yielded up a unique item of great value. | Good Fortune'da muazzam değerde bir ganimet vardı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The men know where their next distribution is coming from | Adamlar işin kaymağını kimden alacaklarını biliyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and it isn't you. | O kişi siz değilsiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Item? What kind of item? | Ganimet mi? Ne çeşit bir ganimetmiş? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I really cannot say. | Bunu söyleyemem. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Well, Mr. Meeks, I'm not exactly sure | Bay Meeks, tam olarak ne yapabileceğimi düşünüyorsunuz bilmem ama... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but I've got business... I hear you depose captains. | ...işim gücüm var... Kaptanları görevden almışsınız diye duydum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Excuse me? I'm told you have that power. | Ne dediniz? Böyle bir gücünüz varmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm told you've done it before. | Daha önce de kullanmışsınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That was a special case | O çok sıra dışı bir durumdu ve az kalsın canımdan oluyordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Simply incompatible with the role I play here now. | Ayrıca şu anki konumumda artık bunu yapamam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He is a mad man. | Dengesiz adamın teki. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And he's fixed on you as an object of his ire. | Ayrıca öfkesine hedef olmuş durumdasınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I need your help. My men need your help. | Yardımınıza ihtiyacım var. Adamlarımın yardımınıza ihtiyacı var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But you have an interest in seeing this resolved as well. | Ayrıca sizin de bu işten çıkarınız var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Wait for me in the bar. | Barda bekle beni. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We'll continue this conversation. | Bu konuşmaya sonra devam edeceğiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Apologies, gentlemen, for keeping you waiting. | Beklettiğim için özür dilerim beyler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm most eager to hear the results of Captain Lawrence's journey. | Kaptan Lawrence'ın seyahatinin nasıl sonuçlandığını duymaya can atıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Thanks, love. Treating yourself, I see. | Sağ ol canım. Keyfine bakıyorsun demek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd say you're entitled. | Hak ettin ne de olsa. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The work you've done for my inn is commendable. | Hanımda takdire şayan işler başardın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And what good are the efforts if they yield no spoils? | Karşılığı olmayacaksa başarının ne anlamı var değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't know what you mean. Don't ya? | Ne demek istediğini anlamadım. Anlamadın mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mademoiselle, what exactly is happening between you and Anne? | Matmazel, Anne'le aranızda ne var? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She wanted me out of the inn, out on the streets. | Beni handan atmak, sokağa atmak istiyordu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What would you have had me do? | Ne yapmamı beklerdin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I couldn't say, but seducing her was certainly... | Ne desem bilemedim ama onu baştan çıkartman... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
an interesting approach. | ...oldukça ilginç bir yöntemmiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Call it what you like, | Ne dersen de. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but yesterday she was enraged. | Dün öfkeden köpürüyordu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And today she is not. | Bugün ise alakası bile yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That is not seduction, | Buna baştan çıkartma denmez. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that is simply removing the cause of her frustration. | Hüsranı giderdim o kadar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Please. | Yapma ya. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She was frustrated because you crossed Eleanor Guthrie. | Hüsrana uğradıysa Eleanor Guthrie'ye kafa tutmandan ötürüdür. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you really believe that? | Sahiden buna inanıyor musun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Has she not been behaving strangely | Epey bir zamandır garip garip şeyler yapmıyor mu? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Were Mr. Hamund here, perhaps he could testify on the subject. | Bay Hamund belki buna dikkatini çeker. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I beg your pardon, but are you asking me | Kusura bakma da Anne, 8 kişiyi öldürüp tehlikeye atılarak... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
risked her life, utterly destroyed both our reputations, | ...ayrıca itibarımızı da arada kaynatarak... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
to say nothing of the damage done to her relationship with me, | ...hatta ve hatta onunla olan samimiyetimi de zedeleyerek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
to remove you from that tent, and that she did it all | ...seni çadırdan sırf sikme dürtüsüyle mi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
because she secretly wants to fuck you? | ...çıkarttı diyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I see. | Şimdi anlaşıldı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll tell you what that sounds like to me. | Ben bundan ne çıkarım yaptım söyleyeyim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It sounds like a crass attempt to drive a wedge between my partner and I | Çıkarımım şu ki üçlü yönetim yapımızı zayıflatıp bundan çıkar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps I'll share that feeling with Anne | Bu fikrimi Anne'le paylaşabilirim. Bakalım hüsranı sana ne çabuk yönelecek? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It won't work. No? Why? | İşe yaramaz. Neden yaramasın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Because I believe that somewhere, somehow, | Çünkü içten içe sen de bunu istediğini biliyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you have known she has wanted this... | Cumaları güveç gibi olur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
needed this for a very long time. | Uzun zamandır ihtiyacı olduğunun farkındasın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm giving it to her. | Ben ihtiyacını gideriyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And now that she has it, | Bu saatten sonra... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it would be exceedingly difficult for her to let it go. | ...vazgeçmesi çok zor olur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This upsets you. This threatens you. | Bu da seni üzüyor. Kendini tehdit altında görüyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I am sorry. | ...yapmaya devam ediyorsan, etme lütfen. Kusura bakma. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There is nothing you can do about it. | Ama elinden bir şey gelmez. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Hoist up the sails! | Yelkenleri çekin! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |