Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8012
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
About both 21A and the meeting system. | Hem 21A hem de toplantı sistemi içindi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I apologize. I should've at least gave you an explanation. | Özür dilerim. En azından sana açıklama yapmalıydım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Well it already happened. Nothing I can do now. | Olan oldu. Yapacak bir şey yok. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The patient doesn't look good. | Hasta iyi görünmüyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I don't think he can last more than two or three days. | İki üç günden fazla dayanamaz. İşler beklediğimiz gibi gitseydi... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
he could've lived a new life. | ...yeni bir hayat yaşayabilirdi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Above miracles, there are opportunities. | Fırsatlar mucizeden ötedir. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Without a opportunity, there's no miracle. | Çünkü fırsatın olmazsa mucize de olmaz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Aspen 80 every four hours. Okay. | Dört saatte bir 80lik aspen. Tamam. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Doctor. | Doktor. Tedaviye devam etmeme izin verdiğiniz için... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Thank you. | ...teşekkür ederim. Ama doktor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Will he continue to be treated with medication only? | Hep böyle ilaçla mı tedavi olacak? Başka kanser tedavileri yok mu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What about Choi Woo Shik? | Ne olmuş hasta Choi Woo Shik'e? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's something I'm not allowed to hear. | Duymamam gereken bir şey demek ki. Işık hızıyla kaybolacağım o zaman. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You say Soo Yun asked for it? Yes. | Soo Yun mu istedi? Evet. Yani... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
She'd like to walk down the aisle with her dad now, is that right? | Babasıyla koridorda yürüme provasını şimdi mi yapmak istiyor? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
She wants to do this for her father. | Babası için yapmak istiyormuş. Son hediyesi olarak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
How could that young thing think of something like that? | Küçücük yavrucak bunu nasıl düşünmüş? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What should we do? | Ne yapmalıyız? Genel müdürlüğe danışmalıyız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This is nothing. | Elimin kiri. Genel müdürlük çok ezikçe. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I am curious about one thing. | Bir şeyi merak ediyorum. Hasta Choi Woo Shik hakkında. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You were so cruel and told him not to admit himself. | Zalimce hastalığını kabul etmesini söylemiştin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And now you're even covering for him when's he's being forced to discharge? | Şimdi taburcu olmaya zorlanınca onu koruyorsun. Sebebi ne? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I don't know, the reasons why. | Ben de bilmiyorum. Gerçekten mi? Evet gerçekten. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's probably because you feel very sorry. | Üzgün hissettiğin için olmalı. Öyle olduğunu sanmıyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I really don't know why. | Neden cidden bilmiyorum. Dikkatlice düşün. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm going now. | Artık gidiyorum. Rahatlayabilirsin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
BP isn't bad and temperature is good. | Kan basıncı kötü değil, ateşi de iyi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Do you feel any other discomfort? | Başka bir şikayetiniz var mı? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just my neck feels a bit stiff. | Biraz boynum tutulmuş. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Your neck... | Boynunuz... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why are you coming in so awkwardly? | Neden böyle garip bir şekilde giriyorsun? Akşam yemeği yedin mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I came out of an operating room less than ten minutes ago. | Ameliyathaneden çıkalı 10 dakika bile olmadı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Let's... go get dinner. | Yemeğe gidelim. Neden? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Because you feel bad for making me do all your surgeries? | Bütün ameliyatlarını bana yaptırdığın için mi? Kötü hissettiğim için değil. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's a team dinner. Yes, team dinner. | Ekip yemeği. Tabii, ekip yemeği. Ne yiyeceğiz? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Whatever you want to eat. | Ne istersen onu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
There. Let's go there. They have lots there. | Oraya. Oraya gidelim. Orada çok seçenek var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
All you can manage to think of was Kimbap Heaven? | Aklına gelen tek yer Kimbap Cenneti mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The menu here is gigantic. | Menüsü çok geniş. 80 çeşit var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I think two kitchen staff making all these items is quite respectable. | Sadece iki çalışanın tüm bu yemekleri yapmasının saygıyı hak ettiğini düşünüyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Excuse me. I'd like two tuna rolls and one rice cake stir fry. | Pardon. İki ton balıklı kimbap ve bir vogda kızarmış pirinç keki. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Can you do me a favor? | Bir isteğimi yapar mısın? Hayır, yap. Ne? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
From today, I'm going to start 100 questions and 100 answers. | Bugünden itibaren 100 soru 100 cevaba başlıyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
About vampires... very intensive Q&A. | Vampirler hakkında yoğunlaştırılmış soru cevap. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I don't want to. I won't answer. Why would I? | İstemiyorum. Cevap vermeyeceğim. Neden vereyim ki? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You have no conscience, really. | Vicdansız. Beni buraya kötü hissettiği için getirmedin mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Questions won't be asked in order. It'll be random, depending on the situation. | Sorular sırayla değil, duruma göre rastgele olacak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You drink it too? No, not me. | Sen de mi? Hayır, içmiyorum. O zaman ne yiyorsun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Condensed blend of milk and albumin. | Harmanlanmış süt ve albümin. Bir de sebze ve az karbonhidrat. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
How do you eat that? It's totally a monks' diet. | Onları nasıl yiyorsun? Keşiş diyeti gibi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I can't taste. I don't have sense of taste. | Tat alamıyorum. Tat duyum yok. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Then cold vegetable dish, tom yum soup, glazed pig's feet, steamed sea toad... | Soğuk sebze yemeği, tomyum çorbası, soslu domuz ayağı, buğulanmış deniz kurbağası... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But, you can still eat whatever, right? | Yine yiyebiliyorsun değil mi? Evet. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Then do you also go to the bathroom? | O zaman tuvalete de çıkıyor musun? Tabii. Yiyorsam çıkacak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I asked a very obvious question. | Çok açık bir şey sordum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Enjoy your food. | Afiyet olsun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Have some. | Henüz ayrılmanızın vakti gelmedi. Ona biraz daha beklemesini söyleyin. Dene bakalım. Boş ver. Sen dene. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Still, you should have some. | Yine de bir dene. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If you came with me, you should eat with me. | Birlikte geldiysek sen de yemelisin. Görgüsüz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What are you doing? | Ne yapıyorsun? Cidden... Ne diyorsun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
All the data Chief Jung was looking at... | Şef Jung'un baktığı tüm veriler... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
At least the scanned data is difficult to decipher. | Özellikle taranmış verinin şifresini çözmek zor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I can't figure out the content and the ordering is confusing | İçeriği anlayamadım ve sıralama kafa karıştırıcı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The originals are probably in bad state too. | Orijinalleri de kötü durumda. Onlar araştırma verileri mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
No, they look like personal journals. | Hayır, kişisel günlük gibi. Ama bunun Doktor Jung Han Su'nun günlüğü olduğundan eminim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I did ask if I can participate in the research. | Araştırmaya ben de katılabilir miyim diye sordum. Yarın cevap verebilir. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That sounds about right. This isn't a common research topic. | Öyle olur. Bu konu genel bir konu değil. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And I didn't say anything to the Director. | Ve yöneticiye bir şey demedim. İyi yapmışsın ağabey. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What the Director said, makes no sense from the start. | Yöneticinin söyledikleri en başından beri örtüşmüyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Seems like Doctor Jung Han Su went to this cemetery as well. | Doktor Jung Han Su da mezara gitmiş sanki. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
40 years ago, I was in Kochenia for volunteer work. | 40 sene önce Kochenia'nın taşra kesiminde gönüllü olmuştum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
There was an old man dying from a disease. | O zamanlar hastalıktan ölmek üzere olan bir adam vardı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
His coughed up blood came into my mouth. | Onu tedavi ederken adamın kanı ağzıma geldi. Enfekte olduktan sonra... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I found out others that were infected were after me. | ...diğer enfektelerin peşimde olduğunu öğrendim. Kaçtım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Eventually I was found, and the others came. | Sonunda saklandığımız yer ortaya çıktı. Ve bizim için geldiler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But then... | Ama o zaman hocası veya mezar hakkında hiçbir şey demedi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He made it sound like he was the only one. | Tek başınaymış gibi konuştu. Ve ailenden de bahsetmedi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
For now, don't let him know that you know. | Şimdilik yönetici gerçeklere yakın bir şey söyleyene kadar bildiğini çaktırma. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If he keeps lying, he must have some sort of a goal. | Yalan söylemeye devam ederse bir amacı olduğunu anlarız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And Ji Sang. You know what we've been searching for? | Ağabey. Aradığımız şeyi biliyorsun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Doctor Jung Han Su discovers the cemetery of the infected and obtain samples. | Doktor Jung Han Su enfektelerin mezarını keşfedip örnek almış olabilir. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It could be Doctor Jung Han Su who created the VBT 01 virus. | VBT 01 virüsünü oluşturan Doktor Jung Han Su olabilir. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That's why we need to get all of Chief Jung's data. | Bu yüzden Şef Jung'un tüm bilgilerine ihtiyacımız var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
A day will come, when I tell you the reason why. | Sebebini söyleyeceğim gün gelecek. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He knows something for sure. | Kesinlikle bir şey biliyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Perhaps, more than what I know. | Belki de benden daha fazlasını. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Mother never showed me a picture of your face. | Annem bana hiç fotoğrafını göstermemişti. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
In order for me to be strong... | Güçlü olmam için... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
she thought I should not miss you or have any regrets. | ...seni özlememem ve pişman olmamam gerektiğini düşünüyordu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
She wanted me to think of myself only. | Sadece kendimi düşünmemi istedi. Ve asla arkama bakmamamı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I think I did well living the way mother wanted me to live. | Annemin istediği şekilde güzelce yaşadığımı düşünüyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
So from now, I'll start missing you a little. | Bugünden itibaren seni birazcık özlemeye başlayacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Nice to meet you, Father. | Tanıştığımıza memnun oldum baba. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
They wanted to use the virus for bad purposes. | Baban ve ben buna karşı çıktık. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Oh my. What? | Başımıza gelen. Ne? Neden şaşırdınız? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I mean, why would you reveal your identity so easily? | Kimliğini nasıl bu kadar kolayca açığa çıkarırsın? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Oh man! So after just one night, you're totally smitten, huh? | Adam bir gece eve gelmedi abayı yakmış desene. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
About saving a girl in Jeju island? Do you remember? | Jeju Adası'nda kurtardığım kızı? Hatırladın mı? Evet, vahşi köpekler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That girl from the story is Doctor Yoo Ri Ta. | O kız Doktor Yoo Ri Ta. Yok artık! Olaya gel. | Blood-4 | 2015 | ![]() |