Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1028
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh, yeah, one of my New Year's resolutions. | Evet benim de yeni yılda aldığım kararlardan biriydi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I mean, why not? | Ama neden olmasın? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You know, it's like it's really long, okay, | Bilirsin, kitap çok, çok fazla uzun tamam, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
but it's not in Morse code or anything. | Ama mors alfabesi falan da değil. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I can read it. | Okuyabilirim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Uh huh. Send. | Gönderildi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You're so not listening to me. | Beni kesinlikle dinlemiyorsun. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Sure I am. | Elbette ki dinliyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm just texting LiAm. | Sadece Liam'a mesaj atiyordum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okay, for my New Year's resolution... | Tamam, yeni yılda aldığım karar... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
He's surfing. | O sörf yapıyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And he misses me. | Ve beni özlemiş. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh. | Aaah... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I have so much to tell him. | Ona anlatacak öyle çok şeyim var ki. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Aw, she just turned down La Cienega. | Şimdi La Cienega Bulvarının ordan dönmüşler. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
mebody's text whipped. | Biri mesaj manyağı oldu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
She's cute. | Çok tatlı. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, he is cute. | Ay o çok tatlı. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
We're cute. | Biz çok tatlıyız. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
This is so exciting! | Bu öyle heyecanlı ki! | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So nauseating. | Öyle mide bulandırıcı ki. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
"Irritating" is the word that came to mind. | Akla gelen kelime "rahatsız edici" | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Aw, don't be a hater. | Bu kadar nefret dolu olma. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm not being a hater. | Nefret dolu değilim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm happy for you, actually. | Senin için seviniyorum aslında. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm happy if you're happy, all right? | Sen mutluysan ben de mutluyum, tamam mı? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
So did Naomi say anything about Silver in those texts? | Peki, Naomi o mesajlarda Silver'dan hiç söz etti mi? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
No. What's up with you two, anyway? | Hayır, sizin aranızda ne var bu arada? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I can't believe you guys kissed. | Öpüştüğünüze inanamıyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I know. It was out of the blue. | Biliyorum, damdan düşer gibi oldu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It was amazing, man. | Harikaydı adamım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Can't wait to talk to her tomorrow at school. | Yarın onunla okulda konuşmayı iple çekiyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I just really hope Dixon feels the same way. | Sadece Dixon'un da aynı şekilde hissettiğini umuyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
See you later, boy. | Sonra görüşürüz genç. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
All right, brother. | Tamam kardeşim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Wow, look at all this. | Vay, şunlara bir bak. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, I figured | Ben düşündüm de, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
we had cause to celebrate. | Kutlama yapmak için bir sebebimiz var. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It's a new year. Annie comes home tonight. | Bu akşam yılbaşı, Annie eve dönüyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, and did I tell you | Ah, bir de sana bizi özlediğini, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
that she called to say she missed us? | Söylemek için aradığını söylemiş miydim? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Seriously? Seriously. | Cidden mi? Cidden. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And last night on the phone, she was even laughing. | Ve geçen gece telefonda, gülüyordu bile. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And it wasn't that snarky, derisive laugh. | Ve rahatsız edici, alaycı bir gülüş de değildi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It was the good kind. | İyi bir tür gülüştü. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It's a miracle I still recognize it. | O gülüşü hatırlıyor olmam bir mucize. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Who knew Vegas was the answer? | Vegas'ın sorunları çözeceğini kim bilebilirdi? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Two weeks on the Strip | Strip'te 2 hafta, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
would have driven me crazy, | Beni delirtirdi, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and that's even if my mother wasn't living there. | Ve bu annem orda yaşamıyor olsaydı bile olurdu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Harry, is this that same boosters reception | Harry, bu o geçen sene gittiğimiz, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
we went to last year? | yardım toplama daveti mi? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, yeah, I think it is. | Evet sanırım o. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, did you not tell me about this earlier | Bunu bana Kelly'nin de orada olacağını, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
because you knew Kelly would be there? | Bildiğin için mi daha önce söylemedin? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Look, I I... | Bak, ben, ben... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I didn't want you to be uncomfortable. | Ben kendini rahatsız hissetmeni istemedim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Should I be uncomfortable? | Rahatsız mı hissetmeliyim? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
No, sweetheart, of course not. | Hayır sevgilim, tabii ki hissetmemelisin. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
You know, I mean, I've barely exchanged ten words with Kelly | Biliyorsun, Kelly'le onun benden hoşlandığını farkettiğimizden beri, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
since we realized she had a crush on me. | On kelimeden fazla konuşmadım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
nce you realized she had a crush on me. | Benden hoşlandığını sen farkettiğinden beri. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
But trust me, | Ama güven bana, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I've done everything I can to avoid her. | Onu yoksaymak için elimden geleni yaptım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, I am not interested in avoiding anybody. | 400 dolarlık çifler masajımı yaptırdınız? Pekala ben kimseyi yok sayma niyetinde değilim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And I'm certainly not going to let Kelly determine what school functions I attend. | Ve kesinlikle hangi okul etkinliğine katılacağımı Kelly'nin belirlemesine izin vermeyeceğim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm going to this, Harry. | Buna katılacağım Harry. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Just like I did last year. | Tıpki geçen seneki gibi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
And if I think about it, I can't even remember | Ve düşündüğümde, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
why me and Silver broke up in the first place. | Silver'la neden ayrıldığımızı hatırlayamıyorum bile. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, wasn't it because she liked horror movies | O korku filmlerini sevdiği ve | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and you're afraid of the dark? | Sen karanlıktan korktuğun için değil miydi? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okay, very funny. | Pekala, çok komik. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
All right. 1 | Tamam. 1 | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Look, me and her, we both did our thing. | Bak, o ve ben, ikimiz de kendi yolumuza gittik. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
She's changed. I've changed. | O değişti, ben değiştim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Now maybe we can get back together. | Şimdi belki yeniden birlikte olabiliriz. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna talk to her tomorrow at school. | Yarın okulda onunla konuşacağım. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Definitely before U. S. History though. | Ama kesinlikle Amerikan Tarihi dersinden önce. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
'Cause then she just gets hopped up on conspiracy theories | Çünkü o dersten sonra komplo teorileriyle kafayı bozuyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and then there's no talking to her. | Ve onunla konuşulmuyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. I just... I'm really not looking forward | Evet ben sadece... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
to going back to school tomorrow, that's all. | Yarın okula gitmeyi pek de iple çekmiyorum, hepsi bu. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Look, it's not going to be as bad as you think. | Bak sandığın kadar kötü olmayacak. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I mean, you already did the hard part | Demek istediğim, Jasper'la ayrılarak | 90210-1 | 2008 | ![]() |
and broke up with Jasper, so... | Zor kısımını atlattın. O yüzden... | 90210-1 | 2008 | ![]() |
It's already better than it was. | Her şey önceki haline göre daha iyi. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
I'll be right d. | Hemen geliyorum. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Okaye you sure I look tan enough in this shirt? | Bu bluzle yeterince bronz göründüğümden emin misin? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Because at home, I swore this was a blue white, | Çünkü evde bunun mavi beyaz göründüğüne yemin edebilirim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
but now it's looking more like a yellow white. | Ama şimdi sarımsı beyaz görünüyor. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yes, Naomi, you look incredibly tan. | Evet Naomi inanılmaz bronz görünüyorsun. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
In fact, you look tanner than you did yesterday. | Hatta dünkünden daha esmer görünüyorsun. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
How is that even possible? | Bu nasıl mümkün olabiliyor ki? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Well, I may hAve gone to the tanning salon last night. | Pekala dün akşam solaryuma girmiş olabilirim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
What?! Okay, I really want a "wow" effect | Ne?! Tamam, Alison'un kardeşinin 22. yaşgünü partisine gittiğimde, | 90210-1 | 2008 | ![]() |
when I walk into Allison's sister's 21st birthday party. | İnsanların cidden şaşırmasını istiyorum tamam mı? | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, well, I wouldn't worry. | Yerinde olsam bundan endişe etmezdim. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Everybody's going to be like, "Wow, you've got leather skin." | Herkes "Vay, köseleden bir cildin var" diyecek. | 90210-1 | 2008 | ![]() |
Oh, that's like 20 years away. | Aa ona daha 20 yıl var. | 90210-1 | 2008 | ![]() |