Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1179
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
But I'm making a lot of headway with my writing. | Ama şu an yazdıklarımla bayağı bir yol alıyorum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Really good stuff. | Gerçekten çok iyi olacak. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
That Teen Vampire 2? | Ergen Vampir 2 den daha mı iyi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Is that what you think? | Düşündüğün şey bu mu? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
You think... you think I'm a hack writer, don't you? | Benim yazar bozuntusu olduğumu düşünüyorsun, değil mi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
No, no. God. | Hayır, hayır. Tanrım. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
No, that's not what I meant. | Hayır, bunu kastetmedim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
It's all right. I get it. | Sorun değil. Anladım. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
You know, I... I kind of prefer this to the Wyeths. | Aslında bunu Wyeths'a tercih ederim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Is this because I I told you that I... | Sana söylediğim şey yüzünden mi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
you know, about what I said the other night? | Hani şu, diğer gece sana dediklerim yüzünden mi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I see what's going on here. | Burada ne oluyor anlıyorum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
It's a little weird, don't you think? | Biraz tuhaf, değil mi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I mean, you invite me to this private viewing | Yani, beni en sevdiğin sanatçının resimleriyle... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
of your favorite artist's paintings | ...birlikte bu özel sergiye çağırıyorsun. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
with your favorite liquor | Yanında en sevdiğin likörün, | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
and your favorite bread and your favorite cheese. | en sevdiğin ekmeğin, en sevdiğin peynirin. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
If you're not into it, we don't have to... | Eğer sevmiyorsan yapmak zorunda... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I get it, okay? | Anlıyorum, tamam mı? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I'm... I'm meat loaf, and you want fucking filet mignon. | Ben köfteyim ve sen benden soslu biftek istiyorsun. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
What are you even talking about? | Neden bahsettiğinin farkında mısın? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I'm exhausted! | Yoruldum! | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
The rock climbing, the guitar, and the cooking... | Kaya tırmanışı, gitar ve aşçılık... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
The cooking? | Aşçılık mı? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I'm just trying to keep up with you, Birdie, | Sana ayak uydurmaya çalışıyorum, Birdie, | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
and it's not easy. | ve bu hiç kolay değil. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Okay, no. | Tamam, dur. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I don't want you to keep up with me, okay? | Ben senden bana ayak uydurmanı istemiyorum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
That... none of that stuffs important to me. | Bu şeylerin hiç biri benim için önemli değil. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Honestly, I think you're better off with someone else. | Dürüstçe, bence başkasıyla daha iyi geçinirsin. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Like Tony... outgoing, talented, worldly. | Mesela Tony. Açık yürekli, yetenekli, olgun. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
He's... he's perfect for you. | O senin için mükemmel. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Tony is my friend, okay? | Tony benim arkadaşım tamam mı? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Dating the guy was a complete nightmare. | O adamla çıkmak tam bir kabus. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
You're being ridiculous. | Saçmalıyorsun. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Am I really? | Gerçekten mi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Who's my favorite author? | Benim en sevdiğim yazar kim? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I don't... I don't know. | Bilmiyorum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Carlos Castaneda? | Carlos Castaneda? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
No. What's my favorite dessert? | Hayır. En sevdiğim tatlı ne? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Why don't you tell me? | Neden söylemiyorsun? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Uh, no. | Bilmiyorum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Honestly, no. | Gerçekten, bilmiyorum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
There's a lot of stuff you don't know about me, either. | Benim hakkımda da senin bilmedin bir sürü şey var. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
But what's the point? | Ama ne fark eder ki? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
We are so different. | Biz çok farklıyız. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
There... there's too much... | Çok fazla... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I've barely traveled, | Ben neredeyse hiç seyehat etmedim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I don't even know... | Bunu neden yaptığımızı... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
What do you see in me, huh? | Bende ne buluyorsun? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
And what's to say you won't just take off and leave | Ne diyeceksin, canın ne zaman isterse... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
whenever you want? | ...bırakıp gitmeyecekmisin. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
That is kind of your philosophy, right? | Bu bir çeşit senin tarzın değil mi? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
When life gives you something better, | Hayat sana daha iyi bir şey verdiğinde... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
you just... you take off. | ...sen alıp gidersin. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
That's what you think? | Düşündüğün şey bu mu? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
You think I'm just waiting around | Daha iyi bir şey gelene kadar... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
till something better comes along? | ...etrafta dolaştığımı mı düşünüyorsun? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Well, I don't know. You tell me. | Bilmiyorum. Sen söyle. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
That was the first time | Hayatım da ilk defa... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I've ever told a guy that I love him. | ...bir erkeğe aşık olduğumu söyledim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Do you know how shitty it was for me | Senden bu tepkiyi almak benim için ne kadar... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
to get that response from you? | ...rezil bir durum olduğunu biliyor musun? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
So why are you here? | Öyleyse neden burdasın? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
So if you don't think that I know you because I don't know | Bu yüzden eğer sırf senin en sevdiğin tatlıyı bilmediğim için... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
what your fucking favorite dessert is, then please tell me | ...seni tanımadığımı düşünüyorsan lütfen söyle de bileyim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
so I can stop imagining | Böylece tahmin etmeyi bırakabilirim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
that this might actually go somewhere. | Ve bu ilişki de biryerlere gidebilir. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Hey! Hey! Hold it! | Hey! Hey! Dur. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Hold it! Fuck! Hey! | Durd! Lanet! Hey! | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Hi. How are you? I have an... | Merhaba, Nasılsın? Ben... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
There he is. Alan. | İşte adamım. Alan. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
The writing machine. Hey. | Yazma makinası. Merhaba. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
How you doing? Good. | Nasılsın. İyi. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I'm surprised you got any blood in those fingers | Tüm o yazdıklarından sonra... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
after all the writing you've been doing. | ...ellerinde kan olmamasına şaşırdım. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Get yourself in here. Okay. | İçeri buyur. Tamam. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
You know my partner, Scott. | Ortağımı tanıyorsun, Scott. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Yes. We spoke on the phone. | Evet. Telefonda konuştuk. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
How are you? So nice to meet you. | Nasılsın? Tanıştığıma memnun oldum. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Yeah. Welcome. Sit down. Thank you. | Evet. Hoşgeldin. Otur lütfen. Teşekkürler. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I like the man bag. | Bel çantanı beğendim. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Oh, thanks, Alan. | Teşekkürler, Alan. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
I like what it says about you. | Senin hakkında söylediği şeye bayıldım. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Hope there's a couple more gems in that one. | Umarım bundan daha fazlası vardır. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Well, me too. | Şey, umarım. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Help yourself to a pastry, a little fruit. | Hamur işini bırak da biraz meyve al. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Why don't you knock out a cantaloupe? | Neden bir tane denemiyorsun? | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
You've been writing, cooped up. | Tıkılmış bunca zamandır yazıyorsun. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
It's got some micronutrients in it. | İçerisinde bir sürü besleyici şey var. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Knock a cantaloupe out. | Dene bir tane. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Pop it in there. | Tık onu oraya. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Eat it. | Ye bakalım. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Okay, so as an overall, general note, | Pekâlâ, genel bir not olarak, | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
the stream of consciousness narration's working great. | hikayenin ana fikri harika gidiyor. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Great. | Güzel. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
It is very clear that this guy is beyond lost | Hikayedeki adamın kaybolduğu apaçık ortada. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
and has no clue how to navigate his own obtuse actions. | Ve kaba davranışlarını nasıl yönlendireceğine dair fikri yok. | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
Okay, but what I like is, | Tamam, ama benim hoşuma giden şey... | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |
he doesn't understand how the real world works... Right. | ...onun gerçek dünyanın nasıl olduğunu anlamıyor olması | A Case Of You-1 | 2013 | ![]() |