Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1175

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I really want to travel.	Gerçekten gezmeyi çok istedim.	A Case Of You-1	2013
I've never even been outside the States.	Eyaletin dışına bile çıkmadım.	A Case Of You-1	2013
Oh, man.	Hadi ya.	A Case Of You-1	2013
I'd love... I'd love to go to the GalÃ¡pagos islands, though.	Yine de Galapagos adalarına gitmek isterdim.	A Case Of You-1	2013
That's the... that's the place... one place I'd want to go.	Orası gitmeyi istediğim bir yer.	A Case Of You-1	2013
That's so crazy.	Bu çok tuhaf.	A Case Of You-1	2013
That's, like, the one place on Earth I don't want to go.	Orası dünyada gitmek istemediğim bir yer.	A Case Of You-1	2013
Like, real...	Ne, sahi mi?	A Case Of You-1	2013
No... well, okay.	Hayır, bak.	A Case Of You-1	2013
I love what it represents,	Oranın temsil ettiği şeyi seviyorum,	A Case Of You-1	2013
and I I'm in love with place, but...	ve oraya aşığım, ama...	A Case Of You-1	2013
I feel like by going there,	Sanki oraya gidersem eğer,	A Case Of You-1	2013
it would be, like, the end of what makes it what it is.	Orayı ora yapan şeyin sonu olurmuş gibi hissediyorum.	A Case Of You-1	2013
You know?	Bilirsin.	A Case Of You-1	2013
It's like this untouched part of the world,	Orası sanki dünyanın el değmemiş yeri gibi.	A Case Of You-1	2013
and it's got all these incredible animals	Orada dünyanın başka yerlerinde bulamayacağın...	A Case Of You-1	2013
that you can't find anywhere else,	...tüm o inanılmaz hayvanlar var,	A Case Of You-1	2013
and they're just roaming freely.	ve onlar orada özgürce yaşayabiliyorlar.	A Case Of You-1	2013
Tortoises and...	Kaplumbağalar ve...	A Case Of You-1	2013
There's, like, this natural perfection to it.	Sanki orada doğal bir mükemmekiyet var.	A Case Of You-1	2013
Right, so that's... What's wrong with that? That sounds...	Doğru, peki o zaman sorun ne? Bu...	A Case Of You-1	2013
That sounds great.	...kulağa harika geliyor.	A Case Of You-1	2013
Yeah, but I I feel like we'd find a way	Evet, ama orayı mahvetmek için bir yol buluruz...	A Case Of You-1	2013
to fuck it up, you know?	...gibi geliyor bana, anlıyor musun?	A Case Of You-1	2013
Selfishly, I'd love to go.	Sadece ben olsam, oraya gitmek isterim.	A Case Of You-1	2013
I'd love to experience it.	Orayı keşfetmek isterim.	A Case Of You-1	2013
But if we got to go, then so would bloated, pasty tourists	Ama eğer biz gidersek, arkamızdan egzotik balayı...	A Case Of You-1	2013
who want an exotic honeymoon.	...isteyen şişman soluk turistler de gelecek.	A Case Of You-1	2013
No thanks.	Teşekkürler, kalsın.	A Case Of You-1	2013
You know, that's... that's exactly how I feel about Orlando.	Aslında ben de Orlando hakkında böyle düşünüyorum.	A Case Of You-1	2013
My parents would love this.	Ailem buna bayılacak.	A Case Of You-1	2013
Oh, really? Yeah.	Gerçekten mi? Evet.	A Case Of You-1	2013
They must be, like, super hippies.	Onlar süper hippi falan olmalılar.	A Case Of You-1	2013
Let me just put it this way:	Şöyle izah edeyim.	A Case Of You-1	2013
in college, they had a band called Hemp Hemp Hooray.	Üniversitede, Esrar Esrar Oley adında bir grupları vardı.	A Case Of You-1	2013
That's... that's amazing.	Bu muhteşem.	A Case Of You-1	2013
Where do they live?	Nerede yaşıyorlar?	A Case Of You-1	2013
They live in Oregon growing God knows what on their farm.	Oregon'da yaşıyorlar. Allah bilir çiftliklerinde ne yetiştiriyorlardır?	A Case Of You-1	2013
What about you? What about your parents?	Peki ya sen? Senin ailen ne yapıyor?	A Case Of You-1	2013
My dad's fine.	Babam iyi.	A Case Of You-1	2013
He's up in Vermont, living the quiet life.	Vermont'ta oldukça sakin bir hayat yaşıyor.	A Case Of You-1	2013
He's a retired... retired columnist, very heady.	Köşe yazarlığından emekli oldu, çok sert biri.	A Case Of You-1	2013
What about your mom? Where's your mom?	Annen ne yapıyor? Nerede?	A Case Of You-1	2013
My mom and I had sort of, um...	Annem ve ben biraz...	A Case Of You-1	2013
sort of an up and down relationship.	...inişli çıkışlı bir ilişki yaşadık.	A Case Of You-1	2013
Mostly down, I guess.	Sanırım çoğunlukla inişli.	A Case Of You-1	2013
She left my dad for someone else who she thought was better	Babamı daha iyi biri olduğunu düşündüğü başka biri yüzünden terk etti.	A Case Of You-1	2013
and kind of stopped talking to me in the process.	Ayrılırken de garip bir şekilde benimle konuşmayı kesti.	A Case Of You-1	2013
Just sort of... sort of cut us off.	Bir nevi bizimle ilişkilerini kopardı.	A Case Of You-1	2013
So you guys don't talk at all anymore?	Peki siz artık konuşmuyor musunuz?	A Case Of You-1	2013
I... I got a card in the mail about three years ago.	Üç yıl önce bir mektup aldım.	A Case Of You-1	2013
No, four, actually, now.	Hayır, dört oldu aslında.	A Case Of You-1	2013
Yeah, it was from her new husband,	Mektup yeni kocasındandı.	A Case Of You-1	2013
and it just said that she'd... she'd passed away.	Diyordu ki, annem vefat etmiş.	A Case Of You-1	2013
But, you know, we hadn't talked in, like, five years,	Ama biz neredeyse beş yıldır konuşmuyorduk.	A Case Of You-1	2013
so it was... it was... it was actually...	Bu yüzden, bu aslında...	A Case Of You-1	2013
it wasn't as bad as it could have been.	...olması gerektiği kadar kötü olmadı.	A Case Of You-1	2013
I I'm... I... I kind of hate talking about this stuff.	Bu şeyleri konuşmaktan nefret ediyorum.	A Case Of You-1	2013
Yeah, no. Um... We don't have to talk about it.	Evet, şey, bunu konuşmak zorunda değiliz.	A Case Of You-1	2013
I'm...	Ben,	A Case Of You-1	2013
No, no. It's okay.	Hayır, Önemli değil.	A Case Of You-1	2013
It's all right. I'm just... I'm...	Sorun değil. Sadece...	A Case Of You-1	2013
I'm just stoned, and it's a lot.	...biraz durakladım, bu biraz zor.	A Case Of You-1	2013
I love this stuff, though, you know?	Aslında ben bu tür şeyleri severim.	A Case Of You-1	2013
I think we are who we are when we're with the people	Bence biz, bizi en çok hayatta hissetiren...	A Case Of You-1	2013
that make us feel the most alive.	...insanlarla kendimiziz.	A Case Of You-1	2013
I don't know. I feel very alive right now.	Bilmiyorum. Şu anda çok hayat doluyum.	A Case Of You-1	2013
I I can't...	Ben...	A Case Of You-1	2013
I can't decide which is better...	Dışarda havanın 20 derece...	A Case Of You-1	2013
or the millions of twigs jabbing me in the ass right now.	...kıçımı dürtmesi mi daha iyi karar veremiyorum.	A Case Of You-1	2013
I have, like, a root jabbing me.	Benide bir kök dürtüyor.	A Case Of You-1	2013
I'll jab you with a root.	Seni bir kökle dürteceğim.	A Case Of You-1	2013
That's... that's too bad,	Bu çok kötü,	A Case Of You-1	2013
'cause I really love dirty nature double entendres.	çünkü gerçekten haylaz doğal çift manalı şeylere bayılırım.	A Case Of You-1	2013
Oh, yeah? Mm hmm.	Gerçekten mi?	A Case Of You-1	2013
Try saying that ten times fast.	Bundan on kat daha hızlı söylemeye çalış.	A Case Of You-1	2013
Dirty nature double entendres.	Haylaz doğal çift manalı.	A Case Of You-1	2013
It can't be done. It's impossible.	Bu yapılamaz. İmkânsız.	A Case Of You-1	2013
Dirty...	Haylaz...	A Case Of You-1	2013
nature...	Doğal...	A Case Of You-1	2013
double...	Çift...	A Case Of You-1	2013
entendres.	Manalı...	A Case Of You-1	2013
I think I can feel that root you were talking about.	Sanırım bahsettiğin şu kökü hissediyorum.	A Case Of You-1	2013
Oh, dear. It's growing.	Tanrım. Büyüyor.	A Case Of You-1	2013
I think... I think we're good to go.	Sanırım gitmeye hazırız.	A Case Of You-1	2013
Yeah. Good.	Evet, tamam.	A Case Of You-1	2013
Hey, um... I got to go help El with the rest of the stuff.	Şey, gidip El'e kalanlarda yardım etsem iyi olur.	A Case Of You-1	2013
I told her about my mother last night.	Dün gece ona annemi anlattım.	A Case Of You-1	2013
Such an idiot.	Ne aptalım.	A Case Of You-1	2013
Guarantee she's putting the pieces together.	Eminim parçaları bir araya getiriyordur.	A Case Of You-1	2013
I don't know. She seems down.	Bilmiyorum. O iyi vakit geçiriyor gibi.	A Case Of You-1	2013
El, she's down with the fake me.	El, sahte ben ile arkadaşlık yapıyor.	A Case Of You-1	2013
It's fucking stupid.	Aptalcaydı.	A Case Of You-1	2013
I should never have done this.	Bunu asla yapmamam gerekirdi.	A Case Of You-1	2013
Well, I don't know.	Bilmiyorum,	A Case Of You-1	2013
I think you're pretty awesome.	Bence oldukça iyisin.	A Case Of You-1	2013
You just seem... I don't know. Mm.	Biraz... Bilmiyorum.	A Case Of You-1	2013
You just need to...	Biraz ona karşı...	A Case Of You-1	2013
to be totally honest with you right now...	...dürüst olman lazım, hemen şimdi.	A Case Of You-1	2013
Are you driving?	Sen mi sürüyorsun?	A Case Of You-1	2013