Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1237
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I don't wanna be rude, but I think that I can wait to see him. | Kabalık etmek istemem ama onu görmek için bekleyebilirim. | A Country Called Home-1 | 2015 |  |
| I need someone to officially sign some forms | Cenaze evinin onu teslim alabilmesi için, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| so they can release his body to the undertakers. | resmi formları imzalayabilecek birileri lazımdı. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Someone who's family. I see. | Aileden birileri. Anladım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I knew you were coming, | Geleceğini biliyordum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I didn't wanna make your grandparents have to do it. | Büyükanne ve babanın bunu yapmasını istemedim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Ellie? | Ellie? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I'm sorry for your loss. | Kaybın için çok üzgünüm. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Your father asked me to give it to you if you showed up here. | Baban eğer gelirsen diye bunu sana vermemi istemişti. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Amanda, where did you get that wheelchair? | Amanda, tekerlekli sandalyeyi nereden buldun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| These things are not toys. | Bu şeyler oyuncak değiller. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, I know, Susan, it's just he's so heavy. | Hayır, biliyorum Susan, sadece o çok ağır diye aldım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You just about done here? | Buradaki işlerini hallettin mi? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| This is where you live? | Yaşadığınız yer burası mı? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| This is it. "Be it ever so humble..." | İşte burası, "Evim evim güzel evim..." | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| We had an apartment down the road, | Yolun sonunda bir apartmanda kalıyorduk aslında, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| but your daddy loved to monkey around with those guitars. | ama banan gitarının etrafında maymunların gezmesine bayılıyordu. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| This place suited him 'cause of the garage. | Bu ev garajından dolayı ona tam olarak uyuyordu. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| It's my son's place. | Burası oğlumun evi. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Really, it was too big for just him and Tommy by themselves. | Gerçekten, zaten burası ona ve Tommy'e fazla büyük geliyordu. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah, he worked on 'em most days. | Evet, çoğu zaman onlarla uğraşıyordu. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Don't think he ever finished too many, | Hepsini bitirdiğini düşünme tabi, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| but he loved working on 'em. | ama üzerinde çalışmayı seviyordu. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| All right, come on, love bug. You gotta get up, we're goin' in. | Pekala, gel hadi aşk böceği. Kalkmalısın artık içeri giriyoruz. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Let's see. | Bir bakalım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah. And that's my baby boy. | Evet, işte bu benim küçük oğlum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Jack, this is Ellie. | Jack, bu Ellie. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Mark's daughter. | Mark'ın kızı. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| He's a charmer. | Çok centilmendir. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, don't worry, don't worry about a thing, | Hayır endişelenme, endişelenme sen hiç, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| He works hard, so we cut him a little slack when he acts like a poo poo head. | Çok fazla çalışıyor, bu yüzden tepesi attığı zamanlarda onu rahat bırakıyoruz. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I'll be right back. | Ben hemen dönerim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| There you are. | İşte buradasın. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah, well. | Evet, öyle. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| That was your daddy's. | Bu babanındı. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, but he had this piece of junk when we were kids. | Hayır, biz çocukkenden beri bu döküntü onda. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| We used to take the worst road trips in this beast. | En kötü yolculuklarımızı bu canavarda yaptık biz. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| And he never got it to work right. | Ve hiçbir zaman bunu doğru düzgün çalıştıramamıştı. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Well, Jack got it running for me to drive | Jack ben kullanayım diye onu tamir etmişti, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Who did he make the guitars for? | Kim için gitar yapıyordu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Different folks, here and there. | Oradan buradan bazı adamlara işte. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| He'd sell a few every year, if he'd finish 'em, anyway. | Bir kaç yılda bir anca satardı, o da bitirebilirse tabi. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Did he ever make anything else, like any violins or... | Başka bir şey yaptı mı peki, keman falan ya da... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Violins? No, I don't think so. | Keman mı? Hayır hiç sanmıyorum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Ellie, listen, I... I was wondering if you could help me | Ellie dinle, ben babanın ölümünü haber vermemde, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| with the announcement of your daddy's death. | bana yardım eder misin diye merak ediyordum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I wasn't really planning on staying. | Aslında pek kalmayı düşünmüyorum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I might just even get on the first plane in the morning. | Hatta sabah ilk uçakla bile gidebilirim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| But you've only been here two minutes. | Ama daha yeni gelmiştin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| And I could really use your help, please. | Ve yardım edersen çok sevinirim, lütfen. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| At least stay until after the funeral. | En azından cenaze bitene kadar kal. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I know, I, I'm sorry... | Biliyorum, özür dilerim... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Isn't this the least you could do? | En azından bunu yapamaz mısın? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Sure, I'll stay until he's in the ground. | Peki, o gömülene kadar kalacağım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You know, I'd really like to just, maybe like go for a drive. | Aslında ben, biraz gezinsem iyi olacak. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| See some of the town. | Kasabayı görmek için falan. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Well, I don't know if there's that much to see, but okay. | Pek görülecek bir şey yok ama, git tabii ki. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| But the thing is, Jack needs his truck tonight. | Ama mesele şu ki, kamyonet bu gece Jack'a lazım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You can try your luck with that thing. | Şansını şu şeyle deneyebilirsin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is there any other way of getting into town? | Şehre gitmenin başka yolu yok mu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Don't do that again, Billy. | Bunu bir daha sakın yapma Billy. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| But I'm hungry. | Ama çok açım. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You said you wasn't hungry. | Aç olmadığını söylemiştin. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Don't you start. | Sakın başlama. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Don't. Billy, don't do that. | Yapma. Billy, yapma şunu. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Stop it. | Dur dedim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Billy, put... You... | Billy, bırak... sen... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Better put that back on. | Onu geri giysen iyi olur. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You got kids of your own? | Senin çocuğun var mı? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Then why don't you mind your own business, | O zaman neden kendi işine bakmıyorsun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| G.D., woman! | A.K., kadın! | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Well, I'm a wild one to ramble | Başı boş gezen yabani benim, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| The whole world out in front of me | Bütün dünya önümde serili | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I got places to go | Gideceğim yerler var | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I got people to see... | Göreceğim insanlar var... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is this fellow lip syncing to some woman? | Bu adam bir kadına playback mi yapıyor yoksa? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Or is he about two balls short of a sack? | Yoksa testislerini mi gizliyor? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I'm headed for the big town... | Büyük şehre doğru gidiyorum... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hey, can I get another one? | Hey, bir tane daha alabilir miyim? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| I really liked your song. | Şarkını gerçekten çok beğendim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| At least what I heard of it. | En azından dinlediğim kadarını. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You know, it really pisses me off. | Bilirsin, beni gerçekten çok kızdırdı. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| He's just wasting all that beer. | Bütün birayı harcadı adam. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Does this happen a lot? | Bu tür şeyler çok olur mu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You mean, bottles getting thrown at my head? | Yani kafama şişe fırlatılması mı? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No, that guy doesn't come here that often. | Hayır, o adam buralara pek sık gelmez. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| What you got there? | Ne var orada? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| It's a key. | Anahtar. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hold on... | Dur bir dakika... | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is this the key to my heart? | Kalbimin anahtarı mı bu? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Hey, I have been looking everywhere for this. | Her yerde bunu arıyordum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Yeah, I don't know what it's for. | Evet, ne için olduğunu bilmiyorum. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| He... He's just... He died. | O daha yeni öldü. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| This is familiar. | Çok tanıdık. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Is it? Yeah. | Öyle mi? Evet | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You know, I can't remember where, but I saw this kind of key before. | Nereden olduğunu bilmiyorum, | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| So, you wanna hear my new song or what? | Yeni şarkımı duymak istiyor musun istemiyor musun? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| You're not gonna get back up there again, are you? | Oraya tekrar çıkmayacaksın değil mi? | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| No. No. I think once is enough for tonight. | Hayır. Hayır. Bu gecelik bir tane şarkı yeter. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
| Come on, let's go. | Hadi gidelim. | A Country Called Home-1 | 2015 | |
