Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1438
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah, make it our story, not theirs. | Kendi hikâyemizi oluştursak, onlarınkini değil. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I mean there’s even a possibility that we might be able to make some uh, money out of it. | Yani, bu işten para kazanma ihtimalimiz bile var. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Money? Yeah, money, that would be good for Matty wouldn’t it? | Para mı? Evet, para. Matty için iyi olmaz mıydı? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I’m sure JJ would like a break from pizzas. | Eminim JJ de biraz pizzacılığa ara vermek ister. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
and as uh, unemployed, disgraced talkshow host, I could certainly do with it. | İşsizler ve dışlanmışlarla ilgili bir TV programı. Kesinlikle işimizi görür. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I don’t want Matty in the papers. | Matty'nin gazatelere çıkmasını istemiyorum. Bunu engelleyemeyiz. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But at least this way ... we won’t lose out entirely. | Ama bu şekilde kaybedecek bir şeyimiz olmaz. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
By telling our story ... What story? | Kendi hikâyemizi anlatarak Neymiş o hikâyeler? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We went up and came back down again. | Gökdelenin tepesine çıkıp beraber inmemiz mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
They sold newspapers off our backs. | Sayemizde gazetelerini satıyorlar. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Isn’t it time we got something out of it I ... | Bizimde bundan bir kâr sağlamamızın zamanı değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes, I agree. – Good. Great. | Tamam, olur. Harika. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
you? Eh? | Ya siz? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, I mean ... if you think it's right, Martin, I'm in. | Doğru olduğunu düşünüyorsan Martin, ben varım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And I’m fine financially. Cause you know I got my dad to nick from. | Ben parasal olarak iyi durumdayım doğrusu. Babam başkalarından çalıyor çünkü. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But .. if we were to make the story, a fun one. | Ama kendi hikâyemizi oluşturacaksak, komik bir tane uyduralım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Let me tell you a story. | Size bir hikâye anlatayım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We’re up there ... and we were ready to go ... | Yukarıdaydık ve ölmeye hazırdık. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And we felt this presence. | Sonra huzuru bulduk. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I would describe it ... as a light. | Bir ışık olduğunu söyleyebilirim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
An ethereal glowing. | Parlak ruhani bir şey gibi. Bir melekti. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We were visited by an angel. And it looked like Matt Damon. | Bir melek ziyaretimize gelmişti. Matt Damon gibi görünüyordu. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
No, it wasn’t really a physical angel, it was more of a uh ... | Hayır, fiziksel bir varlık değildi. Daha çok | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Is that what Jess told you? What else did she say? | Bunu size Jess mi söyledi? Başka neler anlattı? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And he was naked, and he said, he literally decreed “Thou shall not die tonight.†| Çıplaktı ve şunları söyledi, sanki emrediyor gibiydi: "Bu gece ölmeyeceksin." | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I mean this is Matt Damon, the angel naked. Nude? | Bunu söyleyen çıplak melek Matt Damon'dı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Maybe we shouldn’t write all of this down. Could I talk to your editor? | Bunların hepsini yazmazsanız iyi olur. Editörünüzle konuşabilir miyim? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
He used to be a good mate of mine. An actor? | Eskiden iyi bir arkadaşımdı. Bir aktör mü? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
What film has he been in? | Hangi filmlerde oynamış? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You’re not actually gonna print this, are you? | Bunları basmayaksınız, değil mi? Evet, olanların hepsi buydu. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I had an interesting thing happened today. | Bugün dikkatimi çeken bir şey oldu. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Did you? Let me guess: | Öyle mi? Dur tahmin edeyim: | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Your second daughter humiliated you | Küçük kızın gazeteye çıkıp seni küçük düşürdü. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Actually no. I was in the members’ spa... | Aslına bakarsan hayır. O sırada ben | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And somebody came up to you, and said "Chris was that your daughter, | Biri gelip sana "Chris bu gazetelerdeki... | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
An angel ... you told them you saw an angel. | Melek meselesine gelirsek. Onlara bir melek gördüğünü söylemişsin. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And did it looked like Jennifer. Is that what you said? | Sana, Jennifer gibi mi göründü? Bunu mu söyledin? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
No, dad ... I didn’t tell them it looked like Jennifer. | Hayır, baba. Jennifer gibi göründüğünü söylemedim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I told them that it looked like Matt Damon. | Matt Damon gibi göründüğünü söyledim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And we are so lucky here on "Rise and Shine with Penny" | Bugün burada "Penny ile Sabah Programı"nda, onları ağırladığımız için çok şanslıyız. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
One of them certainly needs no introduction, Martin | Aralarından birisinin tanıştırılmaya ihtiyacı yok. Martin. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Martin Sharp, my old co host. | Martin Sharp, eski yardımcım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
but it would be remiss of me not to begin the interview | Ama son 12 aydır başından geçenleri anlattırmadan... | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes, well Penny, currently I’m juggling various job opportunities | Evet, Penny, şu anda türlü türlü işler peşinde koşuyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Concentrating on being a father. | Babalık yapmaya çalışıyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And before that I was imprisoned, but what we would actually like to talk to you about | Tabii bunlar hapse girmeden önceydi. Ama şu anda seninle konuşmak istediklerimiz... | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And of course the reason that you were imprisoned | Tabii ki hapse girmenin sebebi... | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
That’s right, Penny. | Bu doğru, Penny. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And this incident, this sex offense, | Bu talihsiz olaylar, bu cinsel suçlamalar işini, evini, aileni kaybetmene sebep oldu. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
That’s right, Penny. | Bu doğru, Penny. Böylelikle bu insanlarla tanışabildin. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yes, we all met up there. | Evet, hepimiz orada tanıştık. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
And where you saw your angel that looked like Matt Damon? | Matt Damon gibi görünen meleği de orada gördünüz demek. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Tell me more. Hi, sorry. | Biraz daha anlatın. Merhaba, affedersiniz. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It wasn’t an angel. It was more of a light. | Melek falan değildi. Daha çok bir ışık gibiydi. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We never agreed on an angel! now, Jess ... | Melekten bahsedeceğimizi konuşmamıştık. Peki ya sen Jess? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I really .... talk to the other people before you... | Senden önce bir sürü insanla konuştum bunu. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
We know you mostly through your father, | Seni daha çok baban sayesinde tanıyoruz. Eğitim Bakanı Chris Crichton! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You should probably talk to JJ, because he is ... is really interesting. | Belki de JJ ile konuşmalısınız, gerçekten bu konuyla çok ilgileniyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I’m sure he is... (Laughs) I’m sure you're all fascinating. | Eminim öyledir. Eminim hepiniz de büyülenmişsinizdir. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But Jess, my sympathy is particularly with you | Jess, benim bütün ilgimi özellikle sen çekiyorsun. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Because of the devastating disappearance of your sister Jennifer. | Kız kardeşin Jennifer'ın üzücü bir şekilde ortadan kaybolmasından dolayı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Ah, you should talk to Maureen. Um ... | Maureen ile de konuşmalısınız. Oğlu bir kafeste yaşıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
But Jess let’s focus on you ... It’s okay. | Jess seninle konuşalım. Bir sorun yok. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Were you close? | Aranız iyi miydi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Penny, why don’t you ask someone else a question? | Penny, neden başka birine soru sormuyorsun? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
My old co host still trying to co host me there. | Eski yardımcım hâlâ bana yardım etmeye çalışıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Jess, tell me, was that what drove you up there? | Jess, söylesene, seni o çatıya çıkartan nedir? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Jennifer’s disappearance? It must have been so painful. | Jennifer’ın ortadan kaybolması mı? Çok acı verici olmalı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I can see you’re getting upset. You must have felt so alone. | Üzüldüğünü anlayabiliyorum. Çok yalnız hissetmiş olmalısın. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I said talk to Maureen, bitch! | Maureen ile konuş dedim, sürtük! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Many apologies. As you can see... | Çok özür dileriz. Gördüğünüz gibi | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
[...] I told you to fucking listen to me. | Size beni dinleyin demiştim. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
<Jess! Jess, come back! | Jess! Jess, geri gel! | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Hey, I was just checking to see if you’re uh ... you’re okay | İyi misin diye soracaktım sadece. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, never better champ. | Daha iyi olmamıştım, şampiyon. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
That right? | İnanayım mı? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You gonna keep following me? | Beni takip etmeye devam edeceksin mi? Nereye gittiğini biliyor musun? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, you know where I’m going, I’m going where I always go | Nereye gittiğimi biliyorum. Her zaman gittiğim yere gidiyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Can you walk beside me, not behind me, | Arkamda değil de, yanımda yürür müsün? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, you uh.. you mentioned that. | Bunu söylemiştin. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
park what? Mom's car. | Ne parkı? Annemin arabasını buraya park eder. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
My car. | Benim arabamı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It was gonna be my car when Jen went to university. | Jennifer üniversiteye gittiğinde araba benim olacaktı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Found the car ... Didn’t find her. | Arabayı bulduk ama onu bulamadık. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You know, she just gone. | Gitmişti. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps she learned how to be invisible. | Belki de görünmez olmayı öğrenmiştir. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It must be tough. | Zor olmalı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
My dad organizes this nation wide search. | Babam ülke çapında arama başlatmıştı. Gerçekten kendini adamıştı. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Mom ... from the beginning she just gave up hope. | Annem ta en başında umudunu kesmişti. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Anyway ... at least I don’t have cancer. | Her neyse. En azından kansere yakalanmadım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You don’t have cancer, do you? | Kansere falan yakalanmadın, değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I can see it. I can tell. | Anlayabiliyorum. Anlayabiliyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
If I look healthy, it’s because of the drug regimen I’m on right now. | Sağlıklı görünüyorsam şu anda aldığım ilaçlar yüzünden. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
I've never seen you take a single pill. | İlaç aldığını görmedim hiç. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Well the drug regimen [...] put in minimal. | Çok seyrek ilaç alıyorum. JJ. Ben profesyonel bir yalancıyım. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You’re not even a competent one. | Benimle aşık atamazsın. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
It just came out, you know ... I wanted to... couldn’t take it back so ... | Birden ağzımdan çıkıverdi. | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You weren’t gonna jump weren’t you? | Oradan atlamayacaktın, değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
You were just delivering pizzas and then you got too polite. Yes, I was ... | Pizza siparişini götürüyordun sonra birden aşırı kibarlaştın değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |
Why? | Neden? Neden mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | ![]() |