Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1435
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Thank you, guys, my 5 seconds | Sizin sayenizde o beş saniyeyi ben... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Mmh... 5 secondi... | 5 saniye demek! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Each of us has given another 5 seconds. | Hepimiz o beş saniyeyi yaşattık. Hoşuma gitti bu, JJ. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Then those 5 seconds have become a year. | Sonra o beş saniye bir yıla dönüştü. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| They have become a... jail for life. | Bir hayat boyu süren bir cümleye. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Maureen, Vieni? | Maureen, geliyor musun? Arkadaşlarımla konuşuyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Maureen, ma dove vai? Maureen! | Maureen, nereye gidiyorsun? Maureen! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ok... What's going on? | Az önce ne oldu öyle? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| So over and out. I wish you Happy New Year, Jess. | Görüşmeyi sonladırmanın zamanı geldi. Mutlu yıllar, Jess. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Happy new year, Jess. | Mutlu yıllar, Jess. Mutlu yıllar, John Julius. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| We could go to some party if you want, | Partiye biz de gidebiliriz, biliyorsun. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| That's the problem, you know? | Sorun sadece bu değil. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| See, it's you that I've ruined! | Sanırsam beni incittin! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Name... ridere. No.? | Gülümseme. Tamam. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Let's go. | Hadi, yatağa gidiyoruz, uykucu bücür. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Su to brava. | Aferin. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Here she is... the cucciolotta. | Aferin işte böyle. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It's already midnight, Dad? | Gece yarısı oldu mu, babacığım? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes.. You got... You got it. | Evet, oldu. Başardın. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| He arrived in the New Year. | Yeni bir yıl daha gördün. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| That's the trouble with suicides, I’ve learned, you can't cut the long story short. | İntihar etmenin kötü yanı da bu, lafı kısa kesemiyorsun. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| because it's the long story that people are interested in | Çünkü insanların ilgisini çeken hikayenin uzun tarafı. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Especially if you're me. | Özellikle de benim gibi biriyseniz. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Which regrettably I was and still am to this day. | Üzülerek söylüyorum, ben öyle birisiydim ve hâlâ da öyleyim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| So, forgive me if you already knew this | Eğer zaten bunları biliyorsanız affınıza sığınıyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| but I'm Martin Sharp, the man who had everything: | Ben Martin Sharp. Her şeye sahip olan adamdım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| 1 wife, 2 children, 3 dogs | Bir eşi, iki çocuğu, üç köpeği olan... 1 | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| At least 4 People's Choice Awards, And 5 mornings a week 1 | ...en az 4 kere Halkın Seçimi Ödüllerini alan ve haftada beş kez... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| on the most successful breakfast show in Britain. | ...Britanya'nın en güzel kahvaltısı yatağına gelen birisiydim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| They were even offering me Mondays off. | Pazartesileri bile getiriyorlardı. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I have reached middle age [...] | Orta yaşlı, bankada parası olan bir adamdım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| All I can say, in my defense, your Honor, | Kendimi savunmak adına tek söyleyebileceğim,... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Que. In chronological order; tabloid frenzy, | Sonrasında olanları sıraya koyarsak; tüm gazetelerde manşet,... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Door is closing. | Kapı kapanıyor. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| New Year's Eve is supposed to be a pause | Yılbaşı gecesi, bu işlere bir son verme, son noktayı koyma gecesi olacaktı. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Well, I had come to a full stop. Really. | Gerçekten buna artık bir son vermeye gelmiştim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Why wouldn’t I want | Yoksa ne diye kendimi yüksek bir binadan atmak isteyeyim? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Hi… um… | Merhaba. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’m not entirely sure how to phrase this, but um.. Are you going to be long? | Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. İşiniz çok sürecek mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I wasn’t sure whether to wait my turn, or... | Sıramı beklemeli miyim yoksa beklememeli miyim emin olamadım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| But I haven’t considered the wire. I’d really like to borrow your ladder? | Ama tel örgüleri göz önünde bulundurunca... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Maybe I should just wait ... I’ll wait. | Belki de beklesem iyi olur Bekleyeyim ben. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You’re just gonna stand there and watch? No, no, of course. You’ll, you’ll be | Orada durup, beni mi izleyeceksin? Hayır, hayır. Tabii ki de. Sanırsam... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You’ll be wanting to do it on your own, I imagine. You imagine right. | ...kendi başınızayken yapmak istersiniz. Haklısın. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’ll go there ... Right. | Ben şurada bekleyeyim. Tamam. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I'll give you a shout on the way down. | Aşağı düştüğümde sana haber veririm. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Alright. | Olur. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I can’t ... Maybe you should go first? | Yapamayacağım. Belki önce sen yapmalısın. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I would want to be on my own ... completely. | Ben de tamamen kendi başımayken yapmak isterim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Understood ... Twenty minutes ... Then I want my spot back. | Anlıyorum. 20 dakika sonra tekrar gelirim buraya. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Right. Ok. | Tamam. Pekâlâ. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Are you from ... Uh, I recognize your face. | Nerelisin? Yüzün tanıdık geldi de. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh, do you? – Are you married to someone in a pop group? | Öyle mi? Şarkıcı biriyle mi evlisin? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Are you on TV? Maureen ... | TV'den biri misin? Maureen... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| perhaps this is not the best time to talk about this. | ...belki de bunları konuşmak için doğru bir zaman değildir. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Out of my way, you bastards! No, stop, stop, calm! | Çekilin önümden, piç kuruları. Hayır, dur, dur! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Who the fuck are you? Maureen, help. | Kimsiniz lan siz? Maureen, yardım et. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| What do you want me to do? hold her legs. | Ne yapmamı istiyorsun? Bacaklarını tut. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You're getting a[...], you pervert! | Beni pis emellerine alet edeceksin, değil mi sapık herif? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh, my God! What? | Aman tanrım! Ne oldu? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Are you Martin Sharp! You are a pervert, officially! | Sen Martin Sharp'sın! Tescilli bir sapıksın! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh! That’s it! "Rise and shine with Martin and Penny!" | Tabii ya! Martin ve Penny ile Sabah Programı! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Just let me! | Bırak kalkayım! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Um ... any of you guys ordered a pizza ...? | Pizza sipariş edeniniz var mıydı? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| um, we should do introductions. | Tanışmalıyız bence. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’m Jess. | Ben Jess. Herkes bana Jess der. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’m Maureen. | Ben Maureen. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’m JJ. I’m | Ben JJ. Ben | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Martin Sharp. Yes. | Martin Sharp. Evet. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It’s very exciting to have a celebrity in our suicidal midst. | Bu ihtihar gecemizde aramızda ünlü birinin olması çok heyecan verici. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| This is wrong. Alright, well we could just | Bu çok yanlış. Tamam, o zaman üç iki bir deyip atlayalım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I wouldn’t have minded | Normalde, o bilindik yardım çığlığını duysam dönüp bakmazdım bile ama... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Nice to meet you. | Tanıştığıma sevindim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| It was just another debacle, another cockup. | Başka bir fiyasko, başka bir başarısızlık durumu dahaydı. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I’d have believed you if you told me half an hour before that I'd end up on my car... | Yarım saat önce arabım üstünde can vermeyeceğimi söyleseydiniz inanırdım... | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| And I absolutely knew, with every fiber of my being, | O kim olduğu belirsiz kaçık tipleri bir daha görmeyeceğime adım gibi emindim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I didn’t know what they were doing up there. | Yukarı da ne yaptıklarını bilmiyordum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| And I didn’t wanna find out, thank you very much. I have no interest, whatsoever | Öğrenmek de istemiyorum. Hiçbir şeylerini merak etmiyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Oh, fuck! | Lanet olsun! | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Do I regret stopping to pick her up? | Geri dönüp almamdan pişman olacak mıyım? Bu gerçekten uzun bir hikâye. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Want a lift? | Bırakmamı ister misin? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| No, no. The bus won’t be long ... In 15 minutes. | Hayır, hayır. Otobüs 15 dakikaya gelecektir. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Get in the car, Maureen. | Bin arabaya, Maureen. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I did like your television show. | Tv programınını seviyordum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Ah, it's a bit 'early for a reunion, isn’t it? | Tekrar buluşmak için sizce de biraz erken, değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Get in the car, we’re taking you home. | Arabaya bin, seni evine bırakalım. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| So this is... jolly. | Eee, artık beraber takılıyoruz demek. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| OK. one word answers. | Tamam. Birkaç kelimelik cevaplar verin. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Everyone has one word to explain why they were up in the roof in the first place. | Herkes çatıda ne aradığına birkaç kelimeyle cevap versin. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| For example, Martin might say ... "notoriety". 1 | Örneğin, Martin'ki "kötü şöhret" falan. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Maureen might say "loneliness". I'm not lonely. | Maureen ise "yalnızlık" gibi. Yalnız birisi değilim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Tell that to your cats. I don’t have cats. | Tamam, demek kedilerin var. Kedim falan yok. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I was up there because I felt ... helpless. | Oradaydım çünkü, çaresiz hissetmiştim. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Helpless! That’s a very good adjective! | Çaresiz. Güzel bir sıfat. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Are we not filling in to your pre ordained boxers, Jess? | Senin merakını gidermiyoruz, değil mi Jess? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Actually, you fill your one marvelously, Martin. | Aslında kendi sebebinle mükemmel bir şekilde gideriyorsun, Martin. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Was prison fun? | Hapishane eğlenceli bir yer miydi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| You really believe you have an answer for everything, don’t you? | Her şeye verecek bir cevabın olduğunu düşünüyorsun, değil mi? | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| I really believe that you are a miserable bastard, yes. | Evet, senin de zavallı, adî bir herif olduğunu düşünüyorum. | A Long Way Down-2 | 2014 | |
| Actually right now, a “miserable bastard†| Aslında şu anda zavallı, adî herifin tekiyim. | A Long Way Down-2 | 2014 |