• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154006

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
that the alien was reading our minds, zihinlerimizi okuyarak, kendi hayallerimiz ve deneyimlerimizden Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
He had an uncanny ability to... Gizemli bir yetenek... Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
maybe he did us all a favor. belki de bizi cesaretlendirmiştir. Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
look those feelings in the eye bu hislerin gözünün içine bakıp Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
than to keep them locked up inside. içeriye kilitlemek lazım. Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
I'll have to think about that. Bunun hakkında düşüneceğim. Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
Well, I have an early watch tomorrow, Yarın sabah erkenden kalkmam gerekiyor, Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
Good night, B'Elanna. İyi geceler, B'Elanna. Star Trek: Voyager Persistence of Vision-2 1995 info-icon
The prey's course has become erratic. Av'ın rotası düzensiz. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l will intercept to kill. Öldürmek için yolunu keseceğim. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Maintain distance. Mesafeyi koru. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
His ship is damaged. Gemisi hasar gördü. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Let him bleed. Bırak kanasın. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
This prey is resilient. Av, çabuk iyileşiyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
We will lose the moment. Zaman kaybediyoruz. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
The way a creature behaves when it is wounded Yaratığın, yaralandığında gösterdiği tepkiler Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
is the key to its destruction. yok olmasının anahtarı. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Our hull armor is stable. Kaplama zırhımız kararlı. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
His weapons must be weakening. Silahları, zayıflıyor olmalı. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
The prey is heading for an asteroid belt. Av, bir asteroit kemerine doğru gidiyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Vector 168. 9. Vektör 168. 9. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
We are losing him. Onu kaybediyoruz. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
He hasn't come here to hide. Buraya saklanmak için gelmedi. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
He's come to make a final stand. Son direnişini yapmak için geldi. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Tracking. İzleniyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
He's holding position above an asteroid Bir asteroitin üstünde pozisyonunu koruyor Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
and he's left his ship. ve gemisini terk ediyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
The prey is scattering our sensors. Av, sensörlerimizden yok oluyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
He counters our pursuit to the final moment. Takibimizin son anına karşı koyuyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
No. Disengage sensors. Hayır. Sensörleri kapat. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l want to take him with my own eyes. Onu kendi gözlerimle yakalamak istiyorum. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Follow. Takip et. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l'll draw his attack. Bu saldırıyı ben yürüteceğim. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Prepare to target his thoracic crest. Göğsünde ki kabartıyı, hedeflemeye hazır ol. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
A flawless kill. Kusursuz bir öldürme. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Please remain still so that l can treat your injuries. "Lütfen, sabit durun ki, yaralarınızı tedavi edebileyim. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Thank you. "Teşekkür ederim. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"l'm sorry. Did that hurt? "Özür dilerim. Canınızı mı acıttı? Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"l'll try to be more careful. "Daha fazla dikkatli olmaya çalışacağım. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Thanks for being a patient patient. "Sabırlı bir hasta olduğunuz için, teşekkür ederim. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Have a pleasant afternoon." This is absurd. Mutlu bir öğleden sonra dilerim." Bu saçma. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Not at all. Keep going. Hiçte değil. Devam et. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
You're doing fine. Gayet iyi yapıyorsun. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
This vernacular is not applicable Voyager'da işimi yaparken bu şekilde konuşmak, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
to my duties on Voyager. uygulanabilir bir şey değil. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
We can tailor the vocabulary Bir süre sonra, senin özel durumuna göre Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
to your specific situations a little later. konuşacağın dili düzenleyebiliriz. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Right now, it's the sentiment that counts. Şu anda önemsenmesi gereken şey, duygusal bir yaklaşımdır. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l don't see the relevance. Bir alaka göremiyorum. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l created these exercises three years ago Kendi sosyal gelişimimi arttırmak için, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
to familiarize myself with the social graces. bu alıştırmaları 3 yıl önce oluşturdum. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l found that if l repeated them several times each day, Eğer bu alıştırmaları, her gün defalarca tekrar edersem, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
the words became almost second nature. davranış biçimi haline geldiklerini gördüm. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Exercise two: "The workplace encounter." Alıştırma iki: Atölyede karşılaşma. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Kes used to help me with this one. Bu konuda Kes bana hep yardımcı oldu. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Now l'll be the nurse. You be the doctor. Şimdi, ben hemşire olacağım, sende doktor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Please hand me the hypospray." "Lütfen bana haypospreyi verir misin?" Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Of course, Doctor, immediately." "Elbette Doktor, hemen veriyorum." Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Thank you. Looks at instrument." "Teşekkür ederim. Alete bakar." Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
No, no. Don't read that part only the dialogue. Hayır, hayır. O bölümü okumayacaksın sadece diyalogu. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Excuse me, Nurse. "Özür dilerim, hemşire. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"This is the wrong hypospray. Bu yanlış hayposprey. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Would you mind finding the correct one?" Sakıncası yoksa, doğrusunu verebilir misiniz?" Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Not at all." "Sorun değil." Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Did l mention you look lovely today?" "Bu gün çok hoş göründüğünden bahsettim mi?" Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Oh, Doctor, you're so charming." "Oh Doktor, çok büyüleyicisiniz." Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
This lesson is terminated. Bu ders, sonlandırılmıştır. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l know it's awkward. Bunun zor bir yöntem olduğunu biliyorum. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
For me, it was even painful, Mesela benim için, çok acı vericiydi, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
but l think you'll find the rewards well worth the effort. ama, sonunda çabalarının karşılığını alacağını düşünüyorum. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Rewards. Karşılık. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
The ability to put others at ease... Diğerlerini rahatlatma yeteneği... Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
make them feel more comfortable around you. çevrende ki insanların, kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlayacaktır. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
You're a lot like me when l was first activated. İlk çalıştırıldığım zaman ki halime çok benziyorsun. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
lf l'd had a mentor, Bir akıl hocam olsaydı, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
things would have gone a lot more smoothly. benim için bazı işler, çok daha kolayca hallolurdu. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l'm willing to share my wisdom, Aklımı seninle paylaşmaya gönüllüyüm, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
but, if you're not interested... fine. ama ilgi duymuyorsan... sen bilirsin. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l'll stick to your physiological maintenance. Sadece fiziksel bakımın ile ilgili kalacağım. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
l will examine your data. Verilerini inceleyeceğim. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Pay special attention to Exercise 17: Özellikle 17. alıştırmaya dikkatini ver. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
"Bridge banter for beginners." "Yeni başlayanlar için, Köprü argosu." Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Have a pleasant day. Mutlu günler. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Verify. Doğrula. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Monotanium hull plating, Monotanyum kaplama zırhı, Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
dicyclic warp signature dikiklik warp izi Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
the vessel is definitely Hirogen. bu gemi kesinlikle Hirogen. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
They're moving to intercept. Kesişme rotasında üzerimize geliyorlar. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Evasive maneuvers? Kaçınma manevrası yapayım mı? Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
No. We need to settle our differences here and now. Hayır. Şu anda sessiz konuma hemen şimdi geçmemiz gerekiyor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Hard about, full impulse. Tam yol ileri iken bunu yapmak zor. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
They're in visual range. Görsel menzildeler. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
50, 000 kilometers... 50,000 kilometre... Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
forty five...forty... kırk dört... kırk... Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Maintain course, Mr. Paris. Rotanızı koruyun, Bay Paris. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
They are not charging weapons. Silahlarını yüklemiyorlar. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
They're slowing, sir. Yavaşlıyorlar. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
And it's erratic. Ve çok düzensiz. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
They've stopped, Captain. Durdular, Kaptan. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
Their engines just went off line. Motorlarını az önce kapattılar. Star Trek: Voyager Prey-1 1998 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 154001
  • 154002
  • 154003
  • 154004
  • 154005
  • 154006
  • 154007
  • 154008
  • 154009
  • 154010
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim