Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155434
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We need to head back to the Replicator planet. | Çoğalıcı gezegenine tekrar dönmemiz gerekiyor. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We do, do we? Yeah. If this satellite weapon is powered by its homeworld, | Bunu yapmamız gerekli mi? Evet, eğer bu uydu silahı kendi gezegenlerinden güç alıyorsa, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
maybe we can neutralise it at the source. | belki onu kaynağından durdurabiliriz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Well, the Apollo is in no condition to get in a battle right now. | Apollo şu anda bir savaşa girebilecek durumda değil. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
That beam took a lot out of our shield. No, we've gotta do something. | Şu ışın, kalkanımızdan epeyce zayıflattı. Şimdi birşeyler yapmalıyız. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We did do something. I'm sorry, sir, but I can't help but think that we're somehow responsible for this. | Biz birşeyler yaptık. Afedersiniz efendim, ama bir şekilde bu durumdan biz sorumluyuz diye düşünüyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Why, because Weir said so? No, sir. | Neden, Weir öyle dedi diye mi? Hayır efendim. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
John, listen to me. I, uh, | John, beni dinle. Ben... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I've been over your record. | Senin kayıtlarını incelemiştim. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I know you have your detractors but personally I think you've done a hell of a job here. | Bazı engellere rağmen, senin burada mükemmel bir iş çıkardığını düşünüyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Thank you, sir. You should be running Atlantis, not Doctor Weir. | Teşekkür ederim efendim. Atlantis'in komutası sende olmalıydı, Dr. Weir'de değil. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Then I'd be The Man, and who would I have to rage against? | Öyleyse esas adam ben olsaydım, bu durumda kime öfkelenmem gerekecekti? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Listen. Because of us, Earth won't have to deal with an armada of Replicator ships, | Dinle. Bizim sayemizde, Dünya çoğalıcı gemilerinden oluşan bir filo ile uğraşmak zorunda kalmayacak, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
so whatever happens here, we did the right thing today. | Bu yüzden, burada ne olursa olsun bugün biz doğru olan şeyi yaptık. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
It's just... they didn't even consult me. | Sadece... Bana danışmadılar bile. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I imagine they felt the need for secrecy was great. | Onların gizliliğe ne kadar önem verdiklerini tahmin edebiliyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I have the highest level of clearance humanly possible, Teyla. No. | Ben bir insanın elde edebileceği en yüksek düzeyde güvenilirliğe sahibim, Teyla. Hayır. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Tthey're trying to undermine me. Some of the military doesn't like | Onlar beni önemsizleştirmeye çalışıyorlar. Askeriyenin bir kısmı, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
that a civilian, let alone a woman, is in charge of this city. | ...bir sivilin, bir kadının, bu şehri yönetmesinden hoşlanmazlar. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Surely General O'Neill doesn't feel that way. | Eminim General O'Neill böyle düşünmüyordur. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
And the IOA, they've backed you several times. They believe in you. | Ve IOA, onlar seni defalarca desteklediler. Sana inanıyorlar. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Yes, when things are going well, but as soon as we run into a major problem, | Evet, herşey yolundayken tamam, ama büyük bir problemle karşılaştığımız anda, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
the military steps in and assumes absolute control. | askeriye hemen adımını atar ve tüm kontrolü eline alır. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Certainly you don't wish to coordinate military attacks. No, and that's not what I'm saying. Look, | Elbette sen askeri saldırıları koordine etmek istemiyorsun. Hayır, ve demek istediğim bu değil. Bak, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
our current situation could have easily been avoided. I told them as much, | şu anda içinde bulunduğumuz durumdan kolaylıkla kaçınabilirdik. Onlara defalarca söyledim, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
but they put next to no weight behind my opinions regarding the safety and protection of this city. | ama onlar benim bu şehrin korunması ve güvenliğiyle ilgili düşüncelerimi hiç desteklemediler. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Yes, the IOA is happy to have me as lead administrator, | Evet, IOA benim burada yönetici olmamdan memnundur, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
but when it comes to the big decisions... | ama konu önemli kararlara geldiğinde... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
If we get out of this, I think I may have to step down. | Bu durumdan kurtulursak, sanırım istifa etmeyi düşüneceğim. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Give it some time. You need to step back and... | Bunu biraz zamana bırak. Biraz geride durup... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We've got something. | Bir şeyler var. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We were throwing some ideas back and forth... well, | Ortaya bazı fikirler atıyoruz. Eh, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
he was throwing them forth and I was throwing them back | O ileri atıyor, ben ona geri atıyorum... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
and while he was droning on about some idea that might have worked, it suddenly occurred to me: | ve o işe yarayabileceğini düşündüğü bir fikri geliştirmeye çalışırken, birden benim aklıma geldi: | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
this city has encountered problems like this before, so I... | bu şehir daha önce de buna benzer problemlerle karşılaştı, bu yüzden... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We don't need the history of your idea, Doctor. | Düşüncenizin hikayesi bize lâzım değil, Doktor. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I'll let that be a surprise when I read your autobiography. Just tell me the plan. | Bunu ileride sizin otobiyografinizi okurken karşılaşacağım bir sürpriz olmasını isterim. Konuya gelin hemen. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We submerge it. I'm sorry? | Onu batıracağız. Anlamadım. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We submerge the city. I thought you said we couldn't submerge the city. | Şehri batıracağız. Ben daha önce, şehri batıramayacağımızı söylediğini hatırlıyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
That was two years ago before the Ancients came and activated a number of new systems. See... | Bu, iki sene önceydi. Kadimler geldiklerinde yeni bir çok sistemi devreye soktular. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
The "how" is complicated, but I think it's possible. Look, it's not a permanent solution... but | "Nasıl" olduğu karmaşık, fakat sanıyorum mümkün. Bak, kesin bir çözüm olmayabilir... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
it'll buy us enough time `til we come up with one. Exactly. | Fakat, bize kesin çözümü bulana kadar vakit kazandırır. Kesinlikle. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
How much time? Some. As much as a week. | Ne kadar zaman kazanırız? Biraz. Bir haftaya kadar. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I don't understand. Why? | Anlamıyorum. Neden? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Ah, you see, the history part would have made that a lot clearer. | Ah, gördüğün gibi, tarih kısmı bunu daha açık hale getirecekti. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Had you been a little more patient, I would have painted you a picture of... McKay. | Biraz daha sabırlı olabilseydin, sana resmini... McKay. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Ten thousand years ago when the Ancients were under siege from the Wraith, | On bin yıl önce Kadimler Wraith kuşatması altındayken, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
they sank the city in order to dissipate the Wraiths' energy blasts in the water. | Wraithlerin enerji patlamalarını su sayesinde etkisizleştirmek amacıyla şehri batırdılar. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
This way, the shield was able to hold far longer than it ever could on the surface. So, now, | Böylece, kalkan yüzeyde olduğundan daha uzun süre dayanabilecekti. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
we submerge the city. The water attenuates the satellite's beam intensity, buys us some more shield time. | Bu yüzden, şimdi biz şehri batırırız. Sular, uydunun ışın yoğunluğunu azaltarak bizim zaman kazanmamızı sağlar. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We cannot predict how much the Replicators' beam will be attenuated. | Çoğalıcıların ışınının yoğunluğunun ne zaman azaltılacağını bilemeyiz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
It might not buy us any time at all. There's no way to know for sure, yes, | Bu batırma, bize hiç zaman kazandırmayabilir de. Evet bunu bilmemize imkân yok, ama... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
but it's not a reason not to try. | bu durum, denemememiz için bir sebep olamaz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Alright, get it done. Yeah, I don't think that's your call. | Tamam, yapın o zaman. Evet, bu senin kararın olamaz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Worst case scenario? We lose some power from the ZPM? | En kötü durum senaryosu? ZPM'den güç mü kaybederiz? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Oh, no � worst case scenario is that we've both read the numbers wrong, | Oh, hayır En kötü durumda, her ikimiz de sayıları yanlış okuruz, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
we use up a ton of power and the city doesn't submerge at all. | ve bu yüzden çok fazla güç kullanır ama şehri batıramayız. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Look, as much as I hate to say it, Zelenka's not infallible. | Bak, bunu söylemekten nefret ediyorum ama, Zelenka hatasız bir kul değil. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Still, I agree. It's worth the risk. | Aynen, katılıyorum. Risk almaya değer. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Alright. The city has an automatic submersion subroutine already in the system. | Tamam. Şehrin bilgisayar sisteminde, bir otomatik batırma altyordamı var. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I'll need it to tweak it a bit to work with one ZPM and disable some safety protocols. Give me an hour. | O yordamı, bazı güvenlik protokollerini kapatıp tek ZPM ile çalışabilecek duruma getirmek için biraz değiştirmem gerekiyor. Bana bir saat verin. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
It's been an hour. We're ready. | Bir saat geçti. Biz hazırız. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
No... you've got to do the, um... Oh, just, um... | Hayır... senin şeyi yapman gerekir... Oh, sadece, şey... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We are ready. Good. | Hazırız. İyi. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Give me city wide. | Beni tüm şehre bağlayın. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Attention all personnel. We are about to attempt to submerge the city. | Tüm personelin dikkatine. Şehri batırma işlemine başlamak üzereyiz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
From what I understand, it could get a little bumpy, | Anladığım kadarıyla, bu biraz sarsıntılı olacak, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
so this is your last chance to secure equipment and get to the designated safe areas. | bu yüzden, tüm hassas ekipmanların güvenliğini sağlayın ve korunaklı bölgelere gidin. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
We've come full circle, eh? Yeah. Feels that way. | El ele tutuşup, çember yapmak gibi? Evet, öyle gibi. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
OK. Take us down. | Tamam, bizi aşağıya gönder. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Aye, aye, Captain. Shall we? | Tamam, tamam kaptan. Başlayalım mı? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
That's it. We're down. | İşte bu kadar. Aşağıdayız. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
The beam still looks pretty serious, Rodney. Yeah, I know. Just give me a second to... | Işın yoğunluğu hâlâ ciddiyetini koruyor, Rodney. Evet, farkındayım. Bana sedece biraz zaman verin... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Crap! I told you. | Kahretsin. Sana demiştim. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Thank you, Radek. Very helpful. What is it? | Teşekkür ederim Radek. Çok yardımcı oldun. Ne oldu? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
The beam is breaking through the water much more efficiently than we thought. | Işın, bizim tahmin ettiğimizden daha fazla etkili olmaya devam ediyor. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
The water has no effect? It's having an effect but just nowhere near what we wanted to. Look, | Suyun engelleyici etkisi olmuyor mu? Oluyor ama bu etki bizim tahminlerimizin çok altında. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
that plan took us three hours to execute and bought us an additional... ten hours. Nine. | Bak, bu planı gerçekleştirmek üç saatimizi aldı ve bize fazladan ... on saat verdi. Dokuz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
OK. What's the plan? | Tamam. Plan nedir? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I need to learn some science. | Biraz bilim öğrenmem gerekiyor. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I'm not all that useful in situations like these. | Böyle durumlarda, pek işe yaramıyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
If we get into a fight, or we need to break out of somewhere, you know, kill someone, I'm your man; | Eğer dövüşeceksek, bir yerden kaçacaksak, birini öldüreceksek, ben işe yararım; | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
but a laser attacking the city's shield, I don't know where to chip in. | ama, şehrin kalkanına bir lazer saldırısı varsa, ne yapacağımı bilemiyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Well, that's why we're a team, like the Fantastic Four. | İşte tam bu yüzden biz bir takımız, "Fantastik Dörtlü" gibi. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
It's a comic book where superheroes fight crime and stuff. | Her türlü suçla uğraşan süper kahramanların anlatıldığı bir çizgi roman. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
See, I'd be Mr Fantastic; Ronon would be The Thing; | Ben "Bay Fantastik"; Ronon "Şey"; | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
McKay would be the Human Torch... you'd be the Invisible Woman. | McKay "İnsan Meşale"... sen de "Görünmez Kadın". | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I am not invisible. | Ben görünmez değilim. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
No. No, and McKay's not a human torch. Well, how come you get to be Mr Fantastic? | Hayır, hayır, McKay de "İnsan Meşale" değil. Peki sen nasıl "Bay Fantastik" oluyorsun? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Because he was the leader and I'm the... | Çünkü o lider ve ben de... | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I'm just saying that they were a cool team and we're a cool team and they use their strengths to, you know... | Sadece demek istiyorum ki, biz de onlar gibi iyi bir ekibiz ve onlar gibi güçlerimizi kullanıyoruz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna go check on McKay. | McKay'e bakmaya gidiyorum. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Shouldn't you guys be bickering or something? | Sizlerin şu anda tartışıyor olmanız gerekmiyor muydu? | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Ah, we've got nothing to bicker about. He's run out of bad ideas... finally. | Ah, şu anda tartışacak birşeyimiz yok. o, tüm kötü fikirlerini tüketti... sonunda. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
If we survive this, I'm putting in for a transfer. | Eğer bundan kurtulursak, tayinimi isteyeceğim. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Oh, please. We both know that you've done your best work under me. | Oh, lütfen. İkimiz de biliyoruz ki, benim yanımda en iyi şekilde çalıştın. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Under you?! I'm my own department head, you know. Please! We both know that department is a joke. | Senin yanında mı? Biliyorsun, kendi bölümümün yöneticisiyim. Lütfen! O bölümün önemsiz olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
Why don't you two guys just make out and get it over with, huh? | İkiniz de bu saçmalığı kesin artık. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
I mean, we have, what? Under one day to figure out how not to get destroyed by this satellite thing, | Yani, en kısa zamanda şu uydu tarafından yokedilmekten nasıl kurtulacağımızı düşüneceğinize, | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |
and you guys are arguing about who works for who. | kim kimin emrinde çalışıyor diye tartışıp duruyorsunuz. | Stargate: Atlantis First Strike-1 | 2007 | ![]() |