Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 159447

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
... but Mary seemed all knowing somehow.	...ama Mary her şeyi biliyormuş gibi görünüyordu.	That's What I Am-1	2011
Besides, who was I kidding? No.	Ayrıca, kimi kandırıyordum ki? Hayır.	That's What I Am-1	2011
Would you like me to teach you?	Sana öğretmemi ister misin?	That's What I Am-1	2011
Yes. I'd like that very much.	Evet. Bunu çok isterim.	That's What I Am-1	2011
And so she did.	Ve öğretti de.	That's What I Am-1	2011
Slowly, carefully...	Yavaşça, dikkatlice...	That's What I Am-1	2011
... handling me as if I were a mound of clay...	...kilden vazoya şekil veren biri gibi beni nazikçe tuttu.	That's What I Am-1	2011
She turned what might have been a scarring boyhood memory...	Çocukluk dönemi hatıralarıma...	That's What I Am-1	2011
... into the sweetest of recollections.	...en tatlı anıyı koymuştu.	That's What I Am-1	2011
And for that, I would always be grateful.	Ve bunun için, her zaman minnettar olacaktım.	That's What I Am-1	2011
What's with the stopwatch?	Kronometre ne işe yarıyor?	That's What I Am-1	2011
Oh, I like to time each kiss. The record is one minute and 16 seconds.	Her öpücükte süre tutmayı severim. Rekor 1 dakika 16 saniye.	That's What I Am-1	2011
Can I ask who holds the record? Ricky Brown.	Rekorun kimde olduğunu sorabilir miyim? Ricky Brown.	That's What I Am-1	2011
Well, if it helps, I can hold my breath underwater for a minute and a half.	Yardımcı olacaksa nefesimi suyun altında bir buçuk dakika tutabiliyorum.	That's What I Am-1	2011
That should help.	Bu yardımcı olur.	That's What I Am-1	2011
"I have finished my story of Joan of Arc...	"Joan of Arc hikayemi bitirdim.	That's What I Am-1	2011
...that wonderful child, that sublime personality...	"O mükemmel evladın, o görkemli kişiliğin...	That's What I Am-1	2011
...that spirit which, in one regard, has had no peer and will have none.	"...o ruhun, bu bağlamda, hiçbir akranı yok ve olmayacakta.	That's What I Am-1	2011
With Joan of Arc, love of country was more than a sentiment.	"Joan of Arc'ta ülke sevgisi bir duygudan öteydi.	That's What I Am-1	2011
It was a passion.	"Bir tutkuydu.	That's What I Am-1	2011
She was the genius of patriotism.	"O, ülke sevgisi dehasıydı.	That's What I Am-1	2011
Love, mercy, charity, fortitude, war, peace, poetry, music.	"Sevgi, merhamet, barış, cesaret, savaş, barış, şiir, müzik.	That's What I Am-1	2011
These may be symbolized as any shall prefer.	"Bunlar, herkesin tercih edebileceği sembolleşmiş şeylerdir.	That's What I Am-1	2011
By figures of either sex and of any age...	"Her cinsten ve yaştan insanlar için.	That's What I Am-1	2011
...but a slender girl in her first young bloom...	"Ama gençliğinin baharında, kafasında şehit tacı olan...	That's What I Am-1	2011
Shall not this, and no other, stand for patriotism...	"Bu ya da başka bir şey değil. Zamanın sonuna kadar...	That's What I Am-1	2011
It really is a beautiful book, isn't it?	Bu gerçekten güzel bir kitap, değil mi?	That's What I Am-1	2011
I hope you've all enjoyed it.	Umarım hepiniz zevk almışsınızdır.	That's What I Am-1	2011
All right, I have your papers here. Your final team papers.	Pekala, kağıtlarınız burada. Final takımı kağıtlarınız.	That's What I Am-1	2011
And I would like to say, all in all...	Ve söylemek istiyorum ki, neticede...	That's What I Am-1	2011
...that each team did a marvelous job. Congratulations to all of you.	...her takım fevkalade bir iş çıkarmış. Hepinize tebrikler.	That's What I Am-1	2011
I would like each team to pick up your paper on the way out.	Çıkarken her takımın kağıdını almasını istiyorum.	That's What I Am-1	2011
But before that, I just wanna tell you...	Ama bundan önce, söylemek isterim ki...	That's What I Am-1	2011
...I have very much enjoyed our time together this year.	...bu yıl sizinle beraber çok iyi vakit geçirdim.	That's What I Am-1	2011
And I wish each and every one of you all the best of luck...	Ve her birinize teker teker...	That's What I Am-1	2011
Very nice. Thank you.	Çok hoş. Teşekkürler.	That's What I Am-1	2011
In case you're wondering...	Eğer merak ediyorsanız...	That's What I Am-1	2011
... Mary Clear and I went steady for five weeks.	...Mary Clear'le beş hafta çıktık.	That's What I Am-1	2011
Her longest relationship to that point.	O zamana kadarki en uzun ilişkisiydi.	That's What I Am-1	2011
It was a torrid affair.	Ateşli bir ilişkiydi.	That's What I Am-1	2011
Kissing became even more enjoyable...	Nefes almanın sorun olmadığını keşfettiğimde öpüşmek daha da güzelleşti.	That's What I Am-1	2011
This was just wonderful.	Bu mükemmeldi. Teşekkürler.	That's What I Am-1	2011
Boys, you did a good job.	Çocuklar, mükemmel bir iş başarmışsınız.	That's What I Am-1	2011
Thank you, Mr. Simon. Thank you.	Teşekkürler, Bay Simon. Teşekkürler.	That's What I Am-1	2011
And as for Mr. Simon...	Ve Bay Simon'a gelince...	That's What I Am-1	2011
Wow, thank you, sir.	Vay be. Teşekkürler, efendim.	That's What I Am-1	2011
I am as proud of you two boys as any students I've ever had.	Bu zamana kadarki öğrencilerim içinde en fazla sizinle gurur duydum.	That's What I Am-1	2011
And I wish you both a wonderful summer...	Ve ikinize de mükemmel bir yaz ve mükemmel bir hayat diliyorum.	That's What I Am-1	2011
What are you gonna do now, Mr. Simon?	Şimdi ne yapacaksınız, Bay Simon?	That's What I Am-1	2011
Well, I'll find someplace to teach, of course.	Tabii ki, öğretmenlik yapacak başka bir yer bulacağım.	That's What I Am-1	2011
I am a teacher.	Ben bir öğretmenim.	That's What I Am-1	2011
Goodbye, sir. Goodbye, Stanley.	Hoşça kalın, efendim. Hoşça kal, Stanley.	That's What I Am-1	2011
Goodbye, Andrew. Goodbye, sir. Thank you.	Hoşça kal, Andrew. Hoşça kalın, efendim. Teşekkürler.	That's What I Am-1	2011
Stanley and I lost touch...	Lisedeki ikinci yılımızda Stanley'le iletişimi kestik.	That's What I Am-1	2011
I can assure you, his suffering did not end in the eighth grade.	Sizi temin ederim, çilesi sekizinci sınıfta da bitmemişti.	That's What I Am-1	2011
Nevertheless, I know whatever hardships were thrust upon him...	Yine de, ne kadar sıkıntı çekerse çeksin...	That's What I Am-1	2011
... he handled them with dignity.	...asil bir şekilde hallettiğini biliyorum.	That's What I Am-1	2011
As for me, well, I am a writer.	Bana gelince, ben bir yazarım.	That's What I Am-1	2011
Against the wall. Against the wall.	Duvara dayanın. Duvara dayanın.	That's What I Am-1	2011
And with my pen, I can create a world where brave men like Stanley Minor...	Ve kalemimle, hepimizin kendimizi tarttığı...	That's What I Am-1	2011
A world where Karen Connor will fit the glass slipper.	Karen Connor'ın camdan ayakkabıya tam uyduğu bir dünya.	That's What I Am-1	2011
And Norman Grunmeyer is voted King of the Prom.	Ve Norman Grunmeyer'ın balonun kralı seçildiği.	That's What I Am-1	2011
A world where the equation human dignity plus compassion...	İnsanlık haysiyeti artı şefkatin barışa eşit olduğu bir dünya.	That's What I Am-1	2011
All right, all right, one, two, three.	Pekala, pekala. Bir, iki, üç.	That's What I Am-1	2011
Goodbye, Mr. Simon.	Hoşça kalın, Bay Simon.	That's What I Am-1	2011
Best teacher ever. Yeah.	Bu zamana kadarki en iyi öğretmen. Evet.	That's What I Am-1	2011
Mr. Simon, you're the best. The best.	Bay Simon, siz en iyisisiniz. En iyisi.	That's What I Am-1	2011
See you around, Andy.	Görüşürüz, Andy.	That's What I Am-1	2011
The last week of eighth grade was memorable for many reasons...	Sekizinci sınıfın son haftası bir sürü nedenden dolayı unutulamazdı.	That's What I Am-1	2011
... not the least of which were those glorious make out sessions with Mary.	En azından Mary'yle yaptığımız görkemli buluşmalarımız.	That's What I Am-1	2011
But knowing I would never see Mr. Simon again...	Ama Bay Simon'ı tekrar göremeyeceğimi bilmek...	That's What I Am-1	2011
... haunted me.	...beni etkilemişti.	That's What I Am-1	2011
There was still one question that had to be answered.	Hala cevaplanması gereken bir soru vardı.	That's What I Am-1	2011
Hello? Mr. Simon?	Merhaba? Bay Simon?	That's What I Am-1	2011
Can I help you, Mr. Nichol?	Yardımcı olabilir miyim, Bay Nichol?	That's What I Am-1	2011
I'm so sorry, sir. It's okay.	Çok üzgünüm, efendim. Sorun değil.	That's What I Am-1	2011
I'm glad you dropped by.	Uğradığına sevindim.	That's What I Am-1	2011
Would you like a cup of tea? No, sir, thank you.	Çay içmek ister misin? Hayır, efendim, teşekkürler.	That's What I Am-1	2011
I just wanted to ask you a question.	Size bir soru sormak istemiştim.	That's What I Am-1	2011
My wife, yes.	Karım, evet.	That's What I Am-1	2011
Mystery solved?	Gizem çözüldü mü?	That's What I Am-1	2011
Well, yeah, I guess that too.	Peki, evet, bir de o vardı. Gel, otur.	That's What I Am-1	2011
So where is she?	Peki, o nerede?	That's What I Am-1	2011
Nineteen years ago today, in fact.	Aslında tam 19 yıl önce.	That's What I Am-1	2011
I'm sorry. Yeah, well, a little sappy, I'm afraid.	Üzgünüm. Evet, korkarım aşırı duygusal.	That's What I Am-1	2011
As a writer, it would do you well to avoid melodrama in your work.	Yazar olarak, çalışmalarında melodramdan kaçınman iyi olur.	That's What I Am-1	2011
I suppose I loved her too much.	Galiba onu çok sevmiştim.	That's What I Am-1	2011
Does that help you, Andrew? No.	Bu yardımcı oldu mu, Andrew? Hayır.	That's What I Am-1	2011
Well, I mean, I don't care about that. That's not why I came.	Yani, bununla ilgilenmiyorum. Bu yüzden gelmedim.	That's What I Am-1	2011
Well, you've got me intrigued. What is it?	Merakımı uyandırdın. Ne vardı?	That's What I Am-1	2011
When you assigned me to work with Stanley, why'd you pick me?	Beni Stanley'le çalışmaya atadığınızda, neden beni seçtiniz?	That's What I Am-1	2011
You said there was a reason.	Bir sebebi olduğunu söylemiştiniz.	That's What I Am-1	2011
...I believe that life is about timing, opportunity, and choices.	...hayatın zamanlama, fırsat ve seçimlerden ibaret olduğuna inanırım.	That's What I Am-1	2011
It was an opportunity at the right time...	Senin gibi mükemmel bir genç adamın...	That's What I Am-1	2011
...for a wonderful young man like you to make the right choice.	...doğru seçimi yapması için doğru zamandaki bir fırsattı.	That's What I Am-1	2011
And I knew you weren't ready to do that.	Ve bunu yapmaya hazır olmadığını biliyordum.	That's What I Am-1	2011
But I didn't want you to miss it.	Ama bunu kaçırmanı istememiştim.	That's What I Am-1	2011
But how did you know it would work?	Ama işe yarayacağını nereden bildiniz?	That's What I Am-1	2011
How did you know that I could do it?	Yapabileceğimi nereden biliyordunuz?	That's What I Am-1	2011
But sometimes, you just need someone to tell you that you can.	Ama bazen, birinin sana yapabileceğini söylemesi gerekir.	That's What I Am-1	2011