Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 159917
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I just wanted to make sure you're all right. | Sadece iyi misin emin olmak istemiştim. İyi olup olmadığından emin olmak istedim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I had a really hard time, George. | Zor bir zaman geçiriyorum, George. Zor günlerden geçiyorum, George. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I swear. I promise, I... | Yemin ederim, söz veriyorum, ben... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I thought you were gonna leave it alone. | Onu yalnız bırakacağını sanıyordum. Geçip gidersin sanmıştım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm not gonna say sorry. | Özür dilemeyeceğim. Üzgün olduğumu söyleyemem. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Isn't it better that it's me? | Benim olmam daha iyi değil mi? Ben olmuş olmam daha iyi değil mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
As opposed to some douche bag she just met | Henüz tanıştığı bir adamla olmasındansa Aptalın biriyle tanışıp, senin ona... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and wouldn't even let you look at her? | ve senin onu görmemeni istemesindense. bakmana bile müsade etmemesinden. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You want me to thank you? | Teşekkür etmemi mi istiyorsun? Sana teşekkür etmemi mi istiyorsun? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I actually felt something. | Aslında bir şeyler hissettim. Sonunda bir şeyler hissettim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
That doesn't always happen. It hasn't happened in a very long time. | Bu her zaman olmuyor. Bu uzun zamandır olmadı. Bu her zaman olan bir şey değil. Ve uzun zamandır da olmamıştı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And I've lived long enough to know that when it does, you should act on it. | Ve bu olduğunda üzerine gitmem gerektiğini biliyorum. Ve bu olduğunda da harekete geçmek gerektiğini bilecek kadar yetişkin birisiyim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I didn't think you were ready. | Senin hazır olduğunu düşünmedim. Hazır olduğunu düşünmüyordum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I thought you were so cool. | Senin havalı biri olduğunu düşündüm. Senin sıkı birisi olduğunu düşünüyordum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I never meet anyone cool. | Şimdiye dek hiç havalı birisiyle tanışmadım. Hiç sıkı biriyle tanışmamıştım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I didn't want to be up there. | Yukarıda olmak istemedim. Yukarı çıkmak istemedim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Can't have been fun for you. | Senin için eğlenceli olamaz mı? Senin için eğlenceli bir şey değil. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He broke his collarbone. We were in the ER all night. | Köprücük kemiğini kırdı Gece boyunca acildeydik. Köprücük kemiği kırılmış. Bütün gece acil servis teydik. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm so sorry. That should have never happened. | Üzgünüm. Bunların hiçbiri olmamalıydı. Çok üzgünüm. Bu asla olmamalıydı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Mom, I started it. | Anne, ben başlattım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He's a 50 year old man. | O 50 yaşında bir adam. 50 yaşında adam. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He's supposed to protect you. | Seni koruması gerekirdi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Mom, I'm obnoxious, I'm deeply disrespectful. | Anne, iğrencim. Saygısızım. Anne, ben patavatsızım. Oldukça saygısızım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
We're getting a divorce. | Boşanıyoruz. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Come on, I'm sure he'll never do it again. | Eminim bir daha yapmayacaktır. Hadi ama, eminim bir daha yapmaz. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Now that he knows I can hospitalize him. | Ne de olsa onu hastanelik edeceğimi biliyor. Onu hastanalik edebileceğimi biliyor artık. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
We were already headed there. | Zaten çoktan son raddeye gelmiştik. O noktaya çoktan gelmiştik. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
His business went bankrupt about a year ago, | Yaklaşık bir yıl önce iflas etti Bir yıl önce iflas etti, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and I thought I should have faith in him and support him. | ve ben de ona inanmam ve desteklemem gerektiğini sandım. ve bende ona inanıp, desteklemem gerektiğini düşündüm. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But there was always some sort of excuse, | Ama her zaman bazı bahaneler vardı Ama her zaman bahaneler mevcuttur | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
or his luck was about to turn. | ya da şansı dönmek üzereydi. ya da şansı döner dersin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
So, he convinced me to mortgage the apartment, | Beni daireyi ipotek ettirmeye ikna etti O yüzden, daireyi ipotek ettirdim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and then my own business. | ve sonra benim ofisimi. ve işimide bıraktım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But it was never enough. | Ama hiçbir zaman yetmedi. Ama yeterli olmadı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He's a sick man, and I should have told you, | Hasta bir adam, ve bunları sana söylemeliydim O hasta bir adam ve benim sana bunu söylemem gerekirdi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
but you were under enough pressure and I didn't wanna distract you. | ama sen zaten baskı altındaydın ve ben dikkatini dağıtmak istemedim. Ama zaten yeteri kadar baskı altındaydın ve dikkatini dağıtmak istemedim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I like distractions. | Dikkatimin dağılmasını severim. Dikkatimin dağıtılması hoşuma gider. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It gets worse. | Daha da kötüleşiyor. Daha da kötüye gidiyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I have to sell the apartment. | Daireyi satmak zorundayım. Daireyi satmam gerekiyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
The debt has erased my credit. | Borçtan dolayı kredilerim iptal edildi. Borç aldığım krediden çok fazla. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What am I gonna do? | Ne yapacağım? Ne yapacağım ben? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You have three weeks. | Üç haftan var. 3 haftan var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And you still have to come to school and take finals. | Ve okula gelmek ve sınavlara girmek zorundasın. Ve okula gelip finallere girmende gerekiyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You know that already? | Bunu biliyordun değil mi? Bunu zaten biliyosun değil mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Pick up your assignment packets from your teachers. You miss one, no diploma. | Ödevlerini öğretmenlerinden öğren. Eğer bir tanesini bile yapmazsan, diplomanı alamazsın. Ödevlerini öğretmenlerinden al. Bir tanesini bile yapmazsan, diploma yok. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Okay. Go. | Tamam. Git. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I've given this a lot of thought, George. | Bunun üzerinde çok düşündüm, George. Bu konuda çok düşündüm, George. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I don't think I'm being easy on you. | Senin hakkında kolay karar vereceğimi sanmıyorum. Sana müsama göstermeyeceğim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I simply don't believe that dull, lifeless assignments | Basitçe o donuk, durgun ödevlerin Duygusuz, yaşam zerresi olmayan ödevlerin insan ruhunun... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
are the measures of a person's soul. | insanın ruhunun ölçüsü olduğuna inanmıyorum. bir ölçüsü olduğuna inanmıyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I want one, | Bir tane, Senden sadece bir, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
one meaningful work from you. | anlamlı bir tane çalışma istiyorum senden. bir tane anlamlı çalışma istiyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I want you to look in the mirror, listen to your gut, | Aynaya bakmanı ve içini dinlemeni istiyorum Aynaya bakmanı, iç güdülerini dinlemeni... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and make an image that speaks to the real you. | ve gerçek seni yansıtan bir resim istiyorum. ve gerçek seni anlatan bir resim yapmanı istiyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What you care about. What you believe. | Önemsediklerin hakkında, inandıkların. Önemsediğin, inandığın bir şey. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It can be big, it can be small. | Büyük olabilir, küçük olabilir. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It can be painted in bat shit. | Yarasa pisliğiyle boyanmış olabilir. Dürüst ve kaygısız olduğu sürece, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
As long as it's honest and fearless. | Dürüst ve korkusuz olmalı. istersen delice resmet. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Harris, you have no idea how much this helps... | Harris, bunun bana ne kadar yardım ettiği hakkında Harris, ne kadar yardımcı olduğunu bilemezsin... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But! But. The caveat. | Ama! Ama bir uyarı! Ama! Ama. İhtar şu! | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
If I smell a rat, | Eğer hainlik kokuları gelirse burnuma, Eğer döneklik edersen, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
if you didn't find something you've never had the courage to say before, | eğer daha önce söylemeye cesaret edemediğin bir şey bulamazsan eğer daha önce söylemeye cesaret edemediğin bir şey getirisen... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I don't pass you. You don't get out of here. | seni geçirmem. Buradan kurtulamazsın. Seni geçirmem. Buradan çıkamazsın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
All your work down the drain. | Tüm çaban boşa gider. Bütün çalışman heba olur. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Now, go, get out of here. | Şimdi, git, defol. Şimdi git, dışarı bakalım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
How are things with Jack? | Jack ile aran nasıl? Jack' le aran nasıl? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Look, what is so wrong with me seeing Dustin? | Bak, Dustin ile görüşmemdeki sorun ne? Bak, Justin ile görüşmemde ne sakınca var? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He told me he was gonna leave it alone. | Bana seni yalnız bırakacağını söylemişti. Bana senin peşini bırakacağını söylemişti. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But you told him we weren't together! What should I have said? | Ama sen ona birlikte olmadığımızı söyledin. Ne söylemeliydim? Ama ona birlikte olmadığımızı söyledin! Ne demeliydim? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What did you wanna say? | Ne söylemek isterdin? Ne söylemek istedin? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
There you go again with the mind games. Treacherous, sadistic little hussy. | Gene akıl oyunların ve sen. Hain, sadist küçük kötü kız. Akıl oyunları yapıyorsun. Güvenilmez, sadist küçük şıllık! | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
George! There was nothing between us. | George! Aramızda hiçbir şey yok. George! Aramızda hiçbir şey yoktu. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. No. You're right. | Üzgünüm. Hayır. Haklısın. Üzgünüm Hayır, haklısın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I gotta go. I have to make up a year's worth of homework or I don't graduate. | Gitmeliyim. Yılın ödevlerini yapmalıyım yoksa mezun olamam. Gitmem gerek. Bütün yılın ev ödevlerini yapmam gerekiyor yoksa mezun olamam. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What? Have fun with Dustin. | Ne? Dustin ile iyi eğlenceler. Ne? Dustin' le iyi eğlenceler. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm so pleased to have made the introduction. | Ödeve başlamaya karar vermemi sağladığın için teşekkürler. Tanıştırdığıma çok memnun oldum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
VIVIAN: And it's good. | Ve bu iyi. Ve iyi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
We've had some great memories here, you know? | Burada güzel hatıralar edindik, biliyorsunuz. Burada harika hatıralarımız var, biliyormusunuz? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
WOMAN: We should definitely look into signing a lease for this place. | Kesinlikle burayı kiralamayı düşünmeliyiz. Burası için krediye başvurmamız gerek. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It's absolutely perfect. Sure, sure. | Bu kesinlikle mükemmel. Tabii, tabii. Kesinlikle mükemmel. Tabi, tabi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What the rest did I was average | What the rest did I was average "Diğerlerinin yanında ben vasattım... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But I don't mind | But I don't mind "Ama umurumda değil... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Drawn on two sides without disguise | Drawn on two sides without disguise "Apaçık her iki tarafta da yitiktim... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It's a great room. Hi, honey. | Burası mükemmel bir oda. Merhaba tatlım. Harika bir oda. Selam, tatlım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And you, you don't believe me | And you, you don't believe me " Ve sen, bana inanmayan... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And I, I find it easy | And I, I find it easy "Ve ben bunu basit bulan... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Easy | Easy "Basit... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You're recruited head diluted through a glass eye | You're recruited head diluted through a glass eye "İşe alınan o kafan sulandırılmış takma gözden | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Dreams in fiction lost religion | Dreams in fiction lost religion Kurgu hayaller, inancını yitirmiş... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Cause I spit fire on lovers and liars | Cause I spit fire on lovers and liars "Çünkü sevgililere ve yalancılara ateş saçıyorum... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And I, I find it easy | And I, I find it easy "ve ben, bunu basit buluyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And I, I spit fire on lovers and liars | And I, I spit fire on lovers and liars "ve sevgililere ve yalancılara ateş saçıyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And you, you don't believe me | And you, you don't believe me "Ve sen, bana inanmayan... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And I, I find it easy | And I, I find it easy "ve ben basit buluyorum... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I, I spit fire on lovers and liars | I, I spit fire on lovers and liars "sevgililere ve yalancılara ateş saçıyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And you won't deceive me | And you won't deceive me "ve sen beni kandıramazsın... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And I, I find it easy | And I, I find it easy "ve ben bunu basit buluyorum... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I think I'm done. | Sanırım bitirdim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
We had a lot of fun in the beginning, you, me, and your father. | Başlangıçta oldukça eğlendik, sen, ben ve baban. Başlarda çok eğlenceliydi, sen, ben ve baban. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I don't get what happened. | Ne olduğunu anlamadım. Ne olduğunu anlamıyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |