Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1669
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What kind of a lawyer discourages a suit? | Ne çeşit bir avukat dava açılmasını istemez? Ne çeşit bir avukat dava açılmasını istemez? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
100% of lawyers will talk them out of it, because it will only hurt more. | ...Avukatların 100%’ ü onları bundan caydırır çünkü bunun daha zahmetli olacağını bilirler. ...Avukatların 100%’ ü onları bundan caydırır çünkü bunun daha zahmetli olacağını bilirler. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Are you going to let your shop get ruined while you focus on this suit? | Bu davaya odaklanmışken, dükkanının mahvolmasına mı izin vereceksin? Bu davaya odaklanmışken, dükkanının mahvolmasına mı izin vereceksin? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
You don't have to do this, too. Go back. | Sen de bunu yapmak zorunda değilsin. Geri git. Sen de bunu yapmak zorunda değilsin. Geri git. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
What for? | Ne için? Ne için? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I don't have a wife waiting for me | Beni bekleyen bir karım ya da... Beni bekleyen bir karım ya da... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
was just to get Yurim, Inc. to go under court receivership and let it all be. | ...Yurim Inc’ in kayyıma devrolmasını sağlamak ve bırakmaktı. ...Yurim Inc’ in kayyıma devrolmasını sağlamak ve bırakmaktı. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
This is so weird. | Bu çok garip. Bu çok garip. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Why are there so many small scale victims? | Neden bu kadar çok küçük ölçekli mağdur var? Neden bu kadar çok küçük ölçekli mağdur var? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Usually, the average transaction denomination of CP is over one hundred million KRW. | Genel olarak, CP nin ortalama işlem hacmi 100 milyon won üzerindedir. Genel olarak, CP nin ortalama işlem hacmi 100 milyon won üzerindedir. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
30 million, there's even a 10 million one! | ...30 milyon, hatta 10 milyonluk bile var. ...30 milyon, hatta 10 milyonluk bile var. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
To make them give up on filing a lawsuit. | Bu onları dava açmaktan vazgeçirmek için. Bu onları dava açmaktan vazgeçirmek için. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
they probably set aside about 90 billion KRW to pay for those. | ...bunları ödemek için büyük ihtimalle bir kenara 90 milyon won koymuşlardır. ...bunları ödemek için büyük ihtimalle bir kenara 90 milyon won koymuşlardır. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Do you by any chance see a way for Yurim Group | Yurim Grubun çimento ve menkul kıymetleri.. Yurim Grubun çimento ve menkul kıymetleri.. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
to recover the Cement and Securities firm? | ...bir ihtimal geri alabilme yolu olduğunu düşünüyor musun? ...bir ihtimal geri alabilme yolu olduğunu düşünüyor musun? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
If what I suspect is right, yes it's possible. | Eğer şüphelendiğim doğru ise, evet bu mümkün. Eğer şüphelendiğim doğru ise, evet bu mümkün. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Even I can see a way for the corporation to resuscitate with just one scapegoat, | Ben bile tek bir günah keçisi ile şirketi yeniden canlandırma yolu görebiliyorsam... Ben bile tek bir günah keçisi ile şirketi yeniden canlandırma yolu görebiliyorsam... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
So they're going to rebuy the corporation with their foreign money? | Yani şirketi yurtdışındaki paraları ile geri mi alacaklar? Yani şirketi yurtdışındaki paraları ile geri mi alacaklar? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Still, there's one missing link I see. | Yine de, eksik olan bir bağlantı var. Yine de, eksik olan bir bağlantı var. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
they may still regain the Securities firm, but to get the Cement firm back... | ...yine de menkul kıymetler firmasını geri alabilirler ama çimento şirketini geri almak için... ...yine de menkul kıymetler firmasını geri alabilirler ama çimento şirketini geri almak için... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Under Yurim Securities, there's a subsidiary company called TJ. | Yurim menkul kıymetler altında, TJ adında bir bağlı şirket var. Yurim menkul kıymetler altında, TJ adında bir bağlı şirket var. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
They have all the shares of the Cement firm which were divided within the group | Bu, grup içinde bölünmüş olan çimento şirketinin tüm hisselerine sahip... Bu, grup içinde bölünmüş olan çimento şirketinin tüm hisselerine sahip... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
and they issued CPs with those shares as collateral. | ...ve CP leri bu hisseleri karşılık göstererek bastılar. ...ve CP leri bu hisseleri karşılık göstererek bastılar. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Even so, once they enter court receivership, they'll have to go through capital reduction as punishment. | Öyle bile olsa, bir kere kayyıma devir olduklarında,... Öyle bile olsa, bir kere kayyıma devir olduklarında,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
If more than 40% is lost like that, they'll lose their stance as a major shareholder. | Eğer %40 dan fazlası bu şekilde kaybedilirse,... Eğer %40 dan fazlası bu şekilde kaybedilirse,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
But what if they evade capital reduction? | Ama ya hisse azaltımından kaçma yolu bulurlarsa? Ama ya hisse azaltımından kaçma yolu bulurlarsa? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Is that even possible? | Bu mümkün olabilir mi? Bu mümkün olabilir mi? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
If that were possible, that would be a god given chance. | Eğer bu mümkün olsaydı, bu tanrının bir lütfü olurdu. Eğer bu mümkün olsaydı, bu tanrının bir lütfü olurdu. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
The victim retains the position of a major shareholder. | Mağdur ana hissedar pozisyonunu koruyor. Mağdur ana hissedar pozisyonunu koruyor. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
but I do see a way to evade it. | Ama kaçabilecekleri bir yol görüyorum. Ama kaçabilecekleri bir yol görüyorum. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Let's go. You don't need to see more? | Gidelim. Daha fazla görmene gerek var mı? Gidelim. Daha fazla görmene gerek var mı? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
There will be a gathering of relevant parties at the court tomorrow. | Yarın ilgili taraflar mahkemede toplanacaklar. Yarın ilgili taraflar mahkemede toplanacaklar. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
They'll report what the experts have figured out for months then. | O zaman uzmanlar aylardır bulabildikleri şeyleri rapor edecekler. O zaman uzmanlar aylardır bulabildikleri şeyleri rapor edecekler. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Even if I pulled a few all nighters, | Geceleyenlerin bir kaçını bulabilseydim bile,... Geceleyenlerin bir kaçını bulabilseydim bile,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I don't even have access to all the information there is. | Orta olan tüm bilgiye giriş iznim bile yok. Orta olan tüm bilgiye giriş iznim bile yok. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Going there myself and seeing it in person will be the fastest and surest way for me to check the facts. | Oraya kendi başıma gidip, kendi gözlerimle görmek,... Oraya kendi başıma gidip, kendi gözlerimle görmek,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
She sure must be a daughter of a chaebol. | Gerçekten bir chaebol’ un kızı olmalı. Gerçekten bir chaebol’ un kızı olmalı. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Why is she here then? [Ministry of Commerce, Industry, and Energy announces restrictions on the sale of Yurim Energy] | O zaman niye burada? {\a6}[Ticaret, sanayi ve enerji bakanlığı Yurim Enerji satışına kısıtlamalar getirdi] O zaman niye burada? {\a6}[Ticaret, sanayi ve enerji bakanlığı Yurim Enerji satışına kısıtlamalar getirdi] | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
What good is money after all? I'm sure she'll get out soon. | Sonuçta para ne için? Yakında çıkacaktır? Sonuçta para ne için? Yakında çıkacaktır? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
If no additional payments are made, you'll have to stay in here for more than 10 years. | Eğer ek ödeme yapılmazsa, içeride 10 yıldan fazla kalırsın. Eğer ek ödeme yapılmazsa, içeride 10 yıldan fazla kalırsın. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
[Ministry of Commerce, Industry, and Energy announces restrictions on the sale of Yurim Energy] | [Ticaret, sanayi ve enerji bakanlığı Yurim Enerji satışına kısıtlamalar getirdi.] [Ticaret, sanayi ve enerji bakanlığı Yurim Enerji satışına kısıtlamalar getirdi.] | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Chairman, Attorney Kim Seok Joo is here. | Başkanın, avukat Kim Seok Joo burada. Başkanın, avukat Kim Seok Joo burada. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Have a seat. How have you been? | Oturun. Nasılsınız? Oturun. Nasılsınız? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Aiyoo, not well, as you can imagine. | İyi değil, tahayyül edeceğin üzere. İyi değil, tahayyül edeceğin üzere. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I heard you visited Jeong Seon. Yes. | Jeong Seon’ u ziyaret ettiğini duydum. Evet. Jeong Seon’ u ziyaret ettiğini duydum. Evet. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I feel bad that things turned out this way when you guys were going to get married. | Tanrı'm. Huh? Siz çocuklar evlenecekken, işler bu şekilde döndüğü için kendimi kötü hissediyorum. Siz çocuklar evlenecekken, işler bu şekilde döndüğü için kendimi kötü hissediyorum. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Are you going to leave Jeong Seon like that? | Jeong Seon’u bu şekilde bırakacak mısınız? Jeong Seon’u bu şekilde bırakacak mısınız? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
At this rate, she'll be in prison for more than 10 years. | Bu durumda, hapiste 10 yıldan fazla kalır. Bu durumda, hapiste 10 yıldan fazla kalır. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Did you expect this? | Bunu bekliyor muydunuz? Bunu bekliyor muydunuz? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
More than 10 years, you think? | 10 yıldan fazla mı, sence? 10 yıldan fazla mı, sence? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
You saw how the Department of Justice responded that day. | Adalet departmanının o gün nasıl tepki verdiğini gördünüz. Adalet departmanının o gün nasıl tepki verdiğini gördünüz. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Did you approach the Department of Justice in a poor manner | Bu durumu düşmek için, adalet departmanına... Bu durumu düşmek için, adalet departmanına... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Did you really believe that | Buna gerçekten inanıyor musun? Buna gerçekten inanıyor musun? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
all that amount was just failed investments? | Tüm o miktarın başarısız yatırımlar olduğuna? Tüm o miktarın başarısız yatırımlar olduğuna? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Some of it was probably | Belirli bir kısma muhtemelen... Belirli bir kısma muhtemelen... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
pocketed away behind my back. | ...benim arkamdan iç edilmiştir. ...benim arkamdan iç edilmiştir. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Plus, poor judgments must have been made. | Artı, yanlış kararlar da verilmiş olmalı. Artı, yanlış kararlar da verilmiş olmalı. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
It's not like I can ask for an investigation to see which of the two did it. | İkisinden hangisinin bunu yaptığını görebilmek için... İkisinden hangisinin bunu yaptığını görebilmek için... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
It's possible that both of them did it. | İkisinin birlikte yapmış olmaları da mümkün. İkisinin birlikte yapmış olmaları da mümkün. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
If I went in, would I be able to get bail because of illness? | Eğer içeri girersem hastalığım yüzünden kefaletle serbest kalabilir miyim? Eğer içeri girersem hastalığım yüzünden kefaletle serbest kalabilir miyim? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Do you have something to say? | Söyleyecek bir şeyin mi var? Söyleyecek bir şeyin mi var? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Somebody will tell you that the Cement firm can evade capital reduction. | Birisi size çimento şirketinin sermaye azaltımından kaçabileceğini söyleyecektir. Birisi size çimento şirketinin sermaye azaltımından kaçabileceğini söyleyecektir. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
The person who tells you that | Bunu size söyleyen kişi,... Bunu size söyleyen kişi,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
money will come in from abroad and will suggest you use that money | ...paranın yurtdışından geleceğini ve o parayı hisseleri geri almakta kullanmanızı.. ...paranın yurtdışından geleceğini ve o parayı hisseleri geri almakta kullanmanızı.. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
to rebuy the stocks is probably the person who pocketed the money behind your back. | ...önerecek kişi, muhtemelen arkanızdan parayı iç etmiş olan kişidir. ...önerecek kişi, muhtemelen arkanızdan parayı iç etmiş olan kişidir. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I don't know. Because I don't know the origination of those funds, even if the prosecution continues the investigation, | Bilmiyorum. Çünkü fonların orijinini bilmiyorum,... Bilmiyorum. Çünkü fonların orijinini bilmiyorum,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Because I don't think you want to leave Jeong Seon in jail for ten years, | Jeong Seon’u 10 yıl için hapiste terk etmeyi istediğinizi düşünmediğim için... Jeong Seon’u 10 yıl için hapiste terk etmeyi istediğinizi düşünmediğim için... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Wait outside. | Dışarıda bekle. Dışarıda bekle. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Is there no way to reduce the personal punishment? | Şahsi cezayı azaltmanın bir yolu yok mudur? Şahsi cezayı azaltmanın bir yolu yok mudur? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I'm telling you again, when it comes to fraud or embezzlement, payment is the only way. | Size bir kez daha söylüyorum, dolandırıcılık ya da... Size bir kez daha söylüyorum, dolandırıcılık ya da... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Deputy CEO Lee Myung Han is here. | Yönetici yardımcısı Lee Myung Han burada. Yönetici yardımcısı Lee Myung Han burada. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Kim Seok Joo was just here. | Kim Seok Joo şimdi buradaydı. Kim Seok Joo şimdi buradaydı. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Was he asking to get Jeong Seon out? | Taksi tutarım. Bir taksi tutabilirim. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
More than that, Father. I think we'll be able to get some funds from my wife's family in Taiwan. | Bundan daha önemlisi, baba. Sanırım karımın... Bundan daha önemlisi, baba. Sanırım karımın... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
2014 25, Yurim International Reorganization Case. | 2014 25, Yurim uluslararası yeniden organizasyon davası. 2014 25, Yurim uluslararası yeniden organizasyon davası. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
This is the opening of the first meeting of interested parties. | Bu ilgili tarafların ilk görüşmesinin açılışıdır. Bu ilgili tarafların ilk görüşmesinin açılışıdır. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
We've convened the interested parties with respect to reorganization of Yurim Cement for the first round. | İlgili tarafları, yurim çimentonun yeniden yapılanması ilk turu için topladık. İlgili tarafları, yurim çimentonun yeniden yapılanması ilk turu için topladık. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
An evaluation of Yurim Network's assets shows its value as a going concern is | Yurim Network’ un varlıklarının değerlendirilmesi göstermektedir ki, riskli olan tutar... Yurim Network’ un varlıklarının değerlendirilmesi göstermektedir ki, riskli olan tutar... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
144.8 billion KRW, which is higher than the liquidation value of 121.9 billion KRW. | ...144.8 milyar won, tasfiye bedeli olan 121.9 milyar wondan daha yüksektir. ...144.8 milyar won, tasfiye bedeli olan 121.9 milyar wondan daha yüksektir. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Based on the going concern value, the debt service ratio is 90%. | Riskli tutarı esas aldığımızda, dış borç ödeme oranı 90%. {\a6}(İhracat kazançlarının yüzdesi olarak yapılan ödeme oranı) Riskli tutarı esas aldığımızda, dış borç ödeme oranı 90%. {\a6}(İhracat kazançlarının yüzdesi olarak yapılan ödeme oranı) | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
How much did he know? | Ne kadarını biliyor? Ne kadarını biliyor? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
He knew that the funds siphoned off abroad will be brought back in. | Yurtdışına kaçırılan fonların geri getirileceğini biliyor. Yurtdışına kaçırılan fonların geri getirileceğini biliyor. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
but he did say that we shouldn't be too concerned. | Yine de çok fazla endişe etmememizi söylemişti. Yine de çok fazla endişe etmememizi söylemişti. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
We'll hear from the creditors. | Borç verenleri dinleyelim. Borç verenleri dinleyelim. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Do you know what kind of money that was? | Bu paranın nasıl bir para olduğunu biliyor musunuz? Bu paranın nasıl bir para olduğunu biliyor musunuz? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
He worked all his life at construction sites, | Tüm hayatı boyunca inşaat şantiyelerinde,... Tüm hayatı boyunca inşaat şantiyelerinde,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
then he died, and I received that money for it! | Sonra öldüğünde o parayı tazminat olarak aldım! Sonra öldüğünde o parayı tazminat olarak aldım! | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Although rich people may consider it the price of gum, | Zengin insanlar bunu bir sakız parası olarak görseler de,... Zengin insanlar bunu bir sakız parası olarak görseler de,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
that was the compensation I received from my husband's death. | ...o benim kocamın ölümü nedeniyle aldığım tazminattı. ...o benim kocamın ölümü nedeniyle aldığım tazminattı. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I just bought what they recommended. I thought they were all the same. | Sadece onların önerdiklerini satın aldım. Hepsinin aynı olduğunu sanıyordum. Sadece onların önerdiklerini satın aldım. Hepsinin aynı olduğunu sanıyordum. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
What is this, if it isn't telling me to die? | Bu bana ölmemi söylemek değil de nedir? Bu bana ölmemi söylemek değil de nedir? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
To an uneducated person, who didn't know what a CP was, | CP nin ne olduğunu bilmeyen, tahsilsiz bir insana,... CP nin ne olduğunu bilmeyen, tahsilsiz bir insana,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
they said that the interest is high, that it's the same as a savings plan. | ...faizin yüksek olduğunu ve birikim hesabı ile aynı olduğunu söylediler. ...faizin yüksek olduğunu ve birikim hesabı ile aynı olduğunu söylediler. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
This is my older brother. | Bu benim büyük kardeşim. Bu benim büyük kardeşim. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
He lost his leg in a car accident. | Bacağını bir araba kazasında kaybetti. Bacağını bir araba kazasında kaybetti. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
After losing the remainder of his compensation, | Tazminatının bakiyesini kaybettikten sonra,... Tazminatının bakiyesini kaybettikten sonra,... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
I dragged him here forcibly after finding him trying to jump off from the roof. | Kendisini çatıdan aşağıya atmaya çalışırken... Kendisini çatıdan aşağıya atmaya çalışırken... | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
cook at a kitchen or collect recyclable paper? | ...Ya da geri dönüştürülen kağıt toplayabilir mi? ...Ya da geri dönüştürülen kağıt toplayabilir mi? | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
We came here trusting that the honorable judges present here | Buraya, burada mevcut saygıdeğer yargıçların.. Buraya, burada mevcut saygıdeğer yargıçların.. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |
Before moving into my new apartment, I bought the CPs with the money with the funds for the remaining payment. | Yeni evime taşınmadan önce evin bakiye ödemesi için kalan parayla CP aldım. Yeni evime taşınmadan önce evin bakiye ödemesi için kalan parayla CP aldım. | A New Leaf-3 | 2014 | ![]() |