Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1704

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
What's the matter with her?	Onun neyi var?	A Ostra e o Vento-1	1997
I know what's the matter with her.	Onun neyi olduğunu biliyorum.	A Ostra e o Vento-1	1997
I know. She's my little girl.	Biliyorum. O benim küçük kızım.	A Ostra e o Vento-1	1997
I know. She's mine.	Biliyorum. O benim.	A Ostra e o Vento-1	1997
I brought her up.	Onu ben büyüttüm.	A Ostra e o Vento-1	1997
I know what's the matter.	Sorunun ne olduğunu biliyorum.	A Ostra e o Vento-1	1997
My little girl.	Benim küçük kızım.	A Ostra e o Vento-1	1997
Why were you stretched out on the beach?	Niye kumsalın üstünde uzanmış yatıyordun?	A Ostra e o Vento-1	1997
Stretched out.	Uzanmış.	A Ostra e o Vento-1	1997
Tell me, sweetheart.	Anlat bana, bir tanem.	A Ostra e o Vento-1	1997
She... she'd fallen down.	O... O düşmüş olabilir.	A Ostra e o Vento-1	1997
She opened up.	O başlattı.	A Ostra e o Vento-1	1997
Should I tell her? I'll say...	Ona anlatmalı mıyım? Diyeceğim ki...	A Ostra e o Vento-1	1997
I don't know her anymore.	Onu artık tanıyamıyorum.	A Ostra e o Vento-1	1997
Ten.	On.	A Ostra e o Vento-1	1997
I saw her.	Onu gördüm.	A Ostra e o Vento-1	1997
I know her.	Onu biliyorum.	A Ostra e o Vento-1	1997
Your coffee...	Kahven...	A Ostra e o Vento-1	1997
Drink some.	Biraz iç.	A Ostra e o Vento-1	1997
It'll warm you up and help you to get to sleep.	Seni ısıtır ve uyumana yardımcı olur.	A Ostra e o Vento-1	1997
You must rest.	Dinlenmelisin.	A Ostra e o Vento-1	1997
Who were you with on the beach?	Kumsalda kiminleydin?	A Ostra e o Vento-1	1997
I didn't see anybody.	Ben kimseyi görmedim.	A Ostra e o Vento-1	1997
I can't remember.	Hatırlayamıyorum.	A Ostra e o Vento-1	1997
Did you go there alone?	Oraya yalnız mı gittin?	A Ostra e o Vento-1	1997
Nothing, honey...	Bir şey yok, tatlım...	A Ostra e o Vento-1	1997
Go to bed while I take care of the chores.	Sen yatağına gir, ben de ev işleriyle ilgileneyim.	A Ostra e o Vento-1	1997
I'll pick some vegetables and make you something nice to eat.	Biraz sebze toplayacağım ve sana yemek için güzel bir şeyler yapacağım.	A Ostra e o Vento-1	1997
Daniel was my teacher.	Daniel benim öğretmenimdi.	A Ostra e o Vento-1	1997
He taught me to read and write and told me stories.	Bana okumayı, yazmayı o öğretti, ve bana hikayeler anlattı.	A Ostra e o Vento-1	1997
I'm a very special pupil. Chair?	Ben çok özel bir öğrenciyim. Sandalye?	A Ostra e o Vento-1	1997
Flower pot!	Saksı!	A Ostra e o Vento-1	1997
Ship? Flower?	Gemi? Çiçek?	A Ostra e o Vento-1	1997
Harbor?	Liman?	A Ostra e o Vento-1	1997
Sailor! Jealousy?	Denizci! Kıskançlık?	A Ostra e o Vento-1	1997
Ah! Got you!	Ah! Seni yakaladım!	A Ostra e o Vento-1	1997
Treachery! What?	İhanet! Ne?	A Ostra e o Vento-1	1997
Treachery! I can't hear...	İhanet! Duyamıyorum...	A Ostra e o Vento-1	1997
Death!	Ölüm!	A Ostra e o Vento-1	1997
Death, death!	Ölüm, ölüm!	A Ostra e o Vento-1	1997
Daniel! Daniel!	Daniel! Daniel!	A Ostra e o Vento-1	1997
They've found José's body!	José'nin bedenini buldular!	A Ostra e o Vento-1	1997
He didn't drown.	Boğulmamış.	A Ostra e o Vento-1	1997
He was murdered.	Öldürülmüş.	A Ostra e o Vento-1	1997
He was hit on the head!	Kafasına vurulmuş!	A Ostra e o Vento-1	1997
It was Roberto! No, it wasn't!	Roberto yapmış! Hayır, o değil!	A Ostra e o Vento-1	1997
I've known him since he was little.	Onu küçüklüğünden beri tanırım.	A Ostra e o Vento-1	1997
I knew his mother.	Annesini bilirdim.	A Ostra e o Vento-1	1997
She died when he was 5.	O beş yaşındayken ölmüştü.	A Ostra e o Vento-1	1997
He grew up on the docks.	Rıhtımda büyüdü.	A Ostra e o Vento-1	1997
He has troubles, but he was never violent.	Sorunları oldu, ama hiç bir zaman şiddete eğilim göstermedi.	A Ostra e o Vento-1	1997
I've got our man.	Adamımızı buldum.	A Ostra e o Vento-1	1997
His name's Roberto.	İsmi Roberto.	A Ostra e o Vento-1	1997
He's easily scared.	Çok çabuk korkuyor.	A Ostra e o Vento-1	1997
He hardly ever speaks.	Hemen hiç konuşmaz.	A Ostra e o Vento-1	1997
But he's a good worker.	Ama iyi bir işçidir.	A Ostra e o Vento-1	1997
Above all, he knows his place.	En önemlisi, yerini bilir.	A Ostra e o Vento-1	1997
I can see what's coming...	Neyin geldiğini görüyorum...	A Ostra e o Vento-1	1997
and that's where I'm lucky.	ve bu yüzden şanslıyım.	A Ostra e o Vento-1	1997
And old chatterbox goes and a dumb idiot takes his place!	Ve ağustos böceği gider ve onun yerini bir gerizekalı alır!	A Ostra e o Vento-1	1997
Don't be so grumpy, José.	Bu kadar huysuz olma, José.	A Ostra e o Vento-1	1997
I've brought you a hard worker.	Sana iyi bir işçi getirdim.	A Ostra e o Vento-1	1997
You'll teach him.	Ona öğreteceksin.	A Ostra e o Vento-1	1997
He'll be of great use to you.	Sana çok yararı dokunacak.	A Ostra e o Vento-1	1997
I'll show you where you'll be living.	Sana nerede yaşayacağını göstereyim.	A Ostra e o Vento-1	1997
Come on then, boy!	Hadi evlat!	A Ostra e o Vento-1	1997
Roberto, come here!	Roverto, buraya gel!	A Ostra e o Vento-1	1997
I told you I'd bring you to work with someone that...	Seni birlikte çalışabileceğin birine götüreceğimi söylemiştim...	A Ostra e o Vento-1	1997
was like that... but he's a good man.	Aslında iyi biridir.	A Ostra e o Vento-1	1997
You'll have a lot of work to do.	Yapacak çok işin olacak.	A Ostra e o Vento-1	1997
You'll have to sweep the whole island clean.	Bütün adayı temiz tutmak zorundasın.	A Ostra e o Vento-1	1997
And don't leave a stone out of place. He knows every inch!	Ve bir taş bile alma adadan. Her santimini bilir adanın!	A Ostra e o Vento-1	1997
And he hates bird droppings.	Kuş pisliklerinden nefret eder.	A Ostra e o Vento-1	1997
You'll have to chase them away.	Onları kovalamak zorunda kalacaksın nasılsa.	A Ostra e o Vento-1	1997
But not right now.	Fakat şimdi değil.	A Ostra e o Vento-1	1997
Let me tell you something serious.	Sana ciddi bir şey anlatacağım.	A Ostra e o Vento-1	1997
Don't hang around him and especially around his daughter.	Onun etrafında dolaşma, ve özellikle kızının etrafında.	A Ostra e o Vento-1	1997
Only if absolutely necessary. That way you'll keep out of trouble.	Sadece çok zorunlu olduğunda. Bu şekilde başını belaya sokmazsın.	A Ostra e o Vento-1	1997
OK? So let's go!	Tamam mı? O halde gidelim!	A Ostra e o Vento-1	1997
Come on! Quickly, Pepe!	Hadi! Daha hızlı, Pepe!	A Ostra e o Vento-1	1997
Put that inside.	Şunu içeri koy.	A Ostra e o Vento-1	1997
Roberto!	Roberto!	A Ostra e o Vento-1	1997
Go on and meet Master José.	Git ve José ile tanış.	A Ostra e o Vento-1	1997
I'll show you what you'll have to do.	Ne yapman gerektiğini sana göstereceğim.	A Ostra e o Vento-1	1997
Cut the grass every month...	Çimleri her ay kes...	A Ostra e o Vento-1	1997
and twice a year, chase off the snakes.	ve yılda iki kez, yılanları yakala.	A Ostra e o Vento-1	1997
There are a lot, especially during summer.	Özellikle yazın çok fazlalaşırlar.	A Ostra e o Vento-1	1997
Know anything about light houses?	Fenerler hakkında bir şeyler biliyor musun?	A Ostra e o Vento-1	1997
Basically, you clean it and I'll take care of the light.	Temelde, sen silersin ve ben de ışıkla ilgilenirim.	A Ostra e o Vento-1	1997
You'll be fine if you clean it well.	Eğer iyi silersen sorun çıkmaz.	A Ostra e o Vento-1	1997
The Port Authorities say we use too much rice and flour.	Liman yetkileleri çok fazla un ve pirinç kullandığımız söylüyor.	A Ostra e o Vento-1	1997
They forget we have another mouth to feed.	Besleyecek bir ağzımız daha olduğunu unutuyorlar.	A Ostra e o Vento-1	1997
I still haven't received the primer and paint.	Hala alfabeyi ve boyayı almadım.	A Ostra e o Vento-1	1997
Meanwhile, the rust is setting in.	Bu arada, pas tutmaya başladı.	A Ostra e o Vento-1	1997
More?	Biraz daha?	A Ostra e o Vento-1	1997
That's enough. He'll spill it all and make a mess.	Bu kadar yeter. Döküp ortalığı berbat edecek.	A Ostra e o Vento-1	1997
Let him eat what's on the plate first.	Önce tabağındakileri bitirmesine izin ver.	A Ostra e o Vento-1	1997
I told you not to waste water!	Sana suyu ziyan etmemeni söylemiştim!	A Ostra e o Vento-1	1997
But you won't listen!	Fakat dinlemiyorsun!	A Ostra e o Vento-1	1997
Go away! Go!	Defol git! Uzaklaş!	A Ostra e o Vento-1	1997