Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179619
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
But after he met an american one day | Fakat amerikalı bir kızla tanışıp, Ama bir gün bir Amerikalıyla karşılaştı. Ama bir gün bir Amerikalıyla karşılaştı. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
He left | onu terketti. Ve bunu terk etti. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
My wife passed away not long ago | Karım yakın zamanda vefat etti. Karım göçeli çok olmadı. Karım göçeli çok olmadı. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I have three sons, Guje lives in Samarkand | Üç oğlum var, Guje Semerkant'da yaşıyor. Üç oğlum var. Guje Semerkant'ta yaşıyor. Üç oğlum var. Guje Semerkant'ta yaşıyor. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Kamo lives in Alfevelli, france | Kamo Fransa'da Alfevelli'de yaşıyor. Kamo Fransa'da, Alfevelli'de. Kamo Fransa'da, Alfevelli'de. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
And Dilovan lives here, but no job | Dilovan burada ama işsiz. Ve Dilovan ise burada, ama işi yok. Ve Dilovan ise burada, ama işi yok. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I'm glad to stay here, I'm happy in your home, but I have to go | Burada olmaktan memnunum, evinde olmak çok güzel, ama gitmeliyim. Burada olmaktan çok mutluyum, senin evinde olmaktan... Ama gitmeliyim. Burada olmaktan çok mutluyum, senin evinde olmaktan... Ama gitmeliyim. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Will you still want to go? | Hala gitmek istiyor musun? Hâlâ gitmek istiyor musun? Hala gitmek istiyor musun? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I see you off with a friend's car | Seni bir arkadaşın arabasıyla götürebilirim. Arkadaşımın arabasıyla götüreyim seni. Arkadaşımın arabasıyla götüreyim seni. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
No, thanks. It's ok I go by myself | Hayır, teşekkürler. Kendim gidebilirim. Hayır, sağ ol. Sorun değil, kendim giderim. Hayır, sağ ol. Sorun değil, kendim giderim. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Come on, it's my granddaughter's wedding | Hadi, bu torunumun düğünü. Hadi gel, torunumun düğünü bu. Haydi gel, torunumun düğünü bu. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
(French) "It's snowing, you didn't come tonight" | (Fransızca) "Kar yağıyor, bu gece gelmedin" Her yerde kar var. Gelmedin sen bu gece Her yerde kar var. Gelmedin sen bu gece | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"It's snowing" | "Kar yağıyor" Her yerde kar var Her yerde kar var | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"My heart is veiled by black" | "Kalibim karalarla örtülmüş" Kalbim karalar bağlar Kalbim karalar bağlar | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"the scarves" | "atkılar" Giyindiğim atkılar | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"keeps the white tears" | "beyaz gözyaşlarımı saklıyor" Gözyaşlarımı saklar | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"Even birds on the tree" | "Ağaçtaki kuşlar bile" Daldaki kuşlar bile Daldaki kuşlar bile | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"feel it pity" | "üzgünler" Benim halimden anlar Benim halimden anlar | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"You didn't come tonight" | "bu gece gelmediğine." Gelmedin sen bu gece | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
"I'm deeply in despair" | "Çok umutsuzum" Ümitsiz biçareyim Ümitsiz biçareyim | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Good morning Good morning, how is the business going? | Günaydın. Günaydın. İşer nasıl? Günaydın. Günaydın, işler nasıl? Günaydın. Günaydın, işler nasıl? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Well How many bottles do you sell today? | İyi. Bugün kaç şişe sattın? İyi. Bugün kaç şişe sattın? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��17, ��Really? it's very good | 17, Gerçekten mi? Çokiyi 17. Sahi mi? Bu çok iyi. 17. Sahi mi? Bu çok iyi. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Do you know, Nina, it's too little profit here | Biliyor musun, Nina, burada çok az para kazanıyoruz. Biliyor musun, Nina, burada çok az kazanç var. Biliyor musun, Nina, burada çok az kazanç var. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I have to close the restaurant | Restoranı kapatmak zorundayım. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��What? ��I have to close it, I'm very sorry | Ne? Kapatacağım, çok üzgünüm Ne? Kapatmak zorundayım, çok üzgünüm. Ne? Kapatmak zorundayım, çok üzgünüm. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Yes, good | Evet, iyi. Evet, güzel. Evet, güzel. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Hello, we are waiting for you | Merhaba, seni bekliyoruz. Hey, sizi bekliyoruz. Hey, sizi bekliyoruz. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��How is it? ��What? ��The money you promised to me | Nasıl? Ne? Bana sözverdiğin para. Ne oldu? Ne? Bana söz verdiğin para. Ne oldu? Ne? Bana söz verdiğin para. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Can you pay me a bit more? | Bana biraz daha verebilir misin? Biraz daha fazla veremez misin? Biraz daha fazla veremez misin? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
You promised to give me 200 US dollars, and job in Noworthbuk | Bana 200 dolar ve Noworthbuk'da bir iş söz vermiştin. Bana 200 dolar verceğini söylemiştin, ve Noworthbuk'ta iş bulacağını. Bana 200 dolar verceğini söylemiştin ve Noworthbuk'ta iş bulacağını. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��I know I did ��You go tomorrow | Evet biliyorum. Yarın gidiyorsun. Biliyorum. Ama yarın gidiyorsun. Biliyorum. Ama yarın gidiyorsun. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
You must give me more time | Bana biraz daha zaman vermelisin. Bana biraz daha zaman ver. Bana biraz daha zaman ver. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Lunch is ready soon | Yemek az sonra hazır. Yemek neredeyse hazır. Yemek neredeyse hazır. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Do they come? ��They are chatting | Onlar da geliyor mu? Konuşuyorlar. Geliyorlar mı? Konuşuyorlar. Geliyorlar mı? Konuşuyorlar. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Ask them to come here | Buraya gelmelerini söyle. Gelmelerini söyle.. Gelmelerini söyle... | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Cheers! ��Cheers | Şerefe! Şerefe. Şerefe! Şerefe! Şerefe! Şerefe! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Lunch is ready, come here | Yemek hazır, gelin hadi. Yemek hazır. Yemek hazır. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
If you feel bad, you take her back then | Kötü hissediyorsan, onu geri alabilirsin. Eğer pişman olduysan, geri al onu. Eğer pişman olduysan, geri al onu. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Dear daughter, you go in first, close the door | Sevgili kızım, sen önce gir, kapıyı kapat. Sevgili kızım, sen önden git, kapıyı kapat. Sevgili kızım, sen önden git, kapıyı kapat. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Good morning ��Good morning, how is your business going? | Günaydın Günaydın, işiniz nasıl gidiyor? Günaydın. Günaydın, nasıl gidiyor? Günaydın. Günaydın, nasıl gidiyor? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Well, ��How much is it? ��The uniform? Just 20 US dollars | İyi, O ne kadar? Üniforma mı? Sadece 20 dolar. İyi. Ne kadar bu? Üniforma mı? Yalnızca 20 dolar. İyi. Ne kadar bu? Üniforma mı? Yalnızca 20 dolar. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
No, no, it's too expensive, how about 8 US dollars | Hayır, hayır, çok pahalı, 8 dolar veririm. Hayır, hayır, çok pahalı, 8 dolara ne dersin? Hayır, 15 dolar. Hayır, hayır, çok pahalı, 8 dolara ne dersin? Hayır, 15 dolar. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Do you like it? ��No, 15 dollars, you will look pretty if you wear it | Beğendin mi? Hayır, 15 dolar, giyersen çok şirin olacaksın. Beğendin mi? Sana çok yakışacak. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
It's brand new, no repairment | Gıcır gıcır, tamirsiz. Orijinaldir, hiç tamire gitmedi. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��10 dollars, ��Ok, ��No, let me have a look | 10 dolar, Tamam, Hayır, bir bakayım. 10 dolar. Tamam! Hayır, bir bakayım şuna. 10 dolar. Tamam! Hayır, bir bakayım şuna. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Try it, try it | Dene, dene. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Hello? ��It's Robert, hello | Alo? Ben Robert, alo. Alo? Ben Robert, alo! Alo? Ben Robert, alo! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
It's for Amo | Amo'yu arıyorlar. Hamo'ya. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��How are you? Is this Amo? ��Is this Robert? | Nasılsın? Amo sen misin? Robert sen misin? Nasılsınız? Hamo'yla mı görüşüyorum? Robert sen misin? Nasılsınız? Hamo'yla mı görüşüyorum? Robert sen misin? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��You must come by yourself, ��If only one letter | Kendin gelmelisin, Sadece bir mektupsa, Kendiniz almanız gerekiyor, Eğer yalnızca mektupsa... Kendiniz almanız gerekiyor, Eğer yalnızca mektupsa... | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I won't go, ��It's very important | Gelmeyeceğim Çok önemli. ...gitmem. Çok önemli! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
A large envelope | Büyük bir zarf var. Büyük bir zarf. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Are you sure it's very important? | Çok önemli olduğundan emin misin? Gerçekten çok önemli olduğundan emin misin? Gerçekten çok önemli olduğundan emin misin? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
No, my god! How could he ask money from me | Aman, Allahım! Nasıl benden para isteyebilir! Tanrım!... Nasıl olur da benden para istemeye kalkar! Tanrım!... Nasıl olur da benden para istemeye kalkar! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
(Singing)Lenin, together with you | (Şarkı)Lenin, seninle beraber Lenin, sizinle birlikte Lenin, sizinle birlikte | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Lenin, together with you | Lenin, seninle beraber Lenin, sizinle birlikte Lenin, sizinle birlikte | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Why 10 dollars? ��How much do you want it for? | Neden 10 dolar? Ne kadar istiyorsun? Neden 10 dolar? Ne kadar olacaktı? Neden 10 dolar? Ne kadar olacaktı? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I said twice, at least 40 | En azından iki katı, en azından 40. İki kere söyledim, en az 40. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I treat you dinner and chocolate | Sana yemek ve çikolata veriyorum. Sana yemek ve çikolata ısmarladım. Sana yemek ve çikolata ısmarladım. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
And other money for buying, didn't you count them in? | Ve satın almak için başka para, onları saymadın mı? Ve diğer şeyler, onları saymıyor musun? Ve diğer şeyler, onları saymıyor musun? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Gas, Car, Clothes | Gaz, Araba, Elbiseler. Benzin, araba, giysiler. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Even your underwear is from me | Kıçındaki don bile benden. İç çamaşırlarını bile ben aldım. İç çamaşırlarını bile ben aldım. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Come here! Don't you think you are lucky? You are not the only prostitute in the market | Buraya gel! Şanslı olduğunu görmüyor musun? Sokaktaki tek fahişe sen değilsin. Gel buraya! Kendini şanslı saymıyor musun? Piyasadaki tek fahişe sen değilsin. Gel buraya! Kendini şanslı saymıyor musun? Piyasadaki tek fahişe sen değilsin. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Prostitute! Damn it | Fahişe! Kahretsin! Orospu! Kahretsin! Orospu! Kahretsin! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Good luck, my daughter | İyi şanslark, kızım. Şansın açık olsun, kızım. Şansın açık olsun, kızım. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Goodbye, grandpa | Hoşçakal, dedeciğim. Hoşçakal, büyükbaba. Hoşçakal, büyükbaba. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Goodbye | Hoşçakal. Güle güle! Güle güle! Güle güle! Güle güle! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Write to me, grandpa | Bana mektup yaz dede. Bana mektup yaz, büyükbaba! Bana mektup yaz, büyükbaba! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Bye | Hoşçakal. Güle güle! Güle güle! | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I spare the room to repaint it | Odayı yeniden boyamak için ayırıyorum. Badana için odayı boşaltıyorum. Badana için odayı boşaltıyorum. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
I want you to help me | Bana yardım etmeni istiyorum. Yardımın gerek. Yardımın gerek. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Good morning, ��Good morning, good morning | Günaydın, Günaydın, günaydın Günaydın. Günaydın. Günaydın. Günaydın. Günaydın. Günaydın. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Buy or sell? | Alıyor musun satıyor musun? Alıyor musunuz yoksa satıyor mu? Alıyor musunuz yoksa satıyor mu? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
How? | Nasıl? Ne kadar? Ne kadar? | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
��Brother, we won't sell it, ��So? Goodbye | Kardeş, onu satmayacağız, Yani? Hoşçakal. Birader, satılık değil. O zaman, hoşçakalın. Birader, satılık değil. O zaman, hoşçakalın. | Vodka Lemon-1 | 2003 | ![]() |
Hey, you scared me. Look who's talking. | Beni korkuttun. Bak şu konuşana. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
I was recording you. | Seni kaydediyordum. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Didn't you sing along? | Şarkıda bana eşlik etmedin mi? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Why would I do that while recording? | Kayıt yaparken niye böyle bir şey yapacaktım ki? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
That's really odd. | Tuhaf. Biri eşlik ediyor sandım. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
I bet you heard yourself. | Eminim kendi sesini duydun. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Anyway, why do you | Bu arada, niye sesimi sürekli... | Voice-1 | 2005 | ![]() |
keep recording me? | ...kaydedip duruyorsun? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
To make you a singer! | Seni şarkıcı yapmak için! | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Was that for music class? | Şarkı müzik dersi için miydi? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Yeah. But the high pitched part isn't so easy. | Evet, ama tiz kısmı hiç de kolay değildi. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
I can't believe how different you sound when you sing. | Şarkı söylediğinde sesin o kadar farklı geliyor ki. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
It's good enough for me. Let's go now. | Bu kadarı yeter. Hadi artık gidelim. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Go ahead. I'll practice some more. | Sen git. Ben biraz daha çalışacağım. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
For an hour and 28 minutes, I waited for you. | Seni tam bir saat 28 dakikadır bekliyorum. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
I ditched the others so I could go with you. | Seninle çıkayım diye diğerlerini ektim. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
And I should go alone? | Şimdi yalnız mı gideceğim yani? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Sorry, but I can't practice at home. | Afedersin, ama evde çalışamıyorum. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
What? Music is more important than me? | Nasıl yani? Müzik benden önemli mi? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
It's your favorite song. | Bu senin en sevdiğin şarkı. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
I don't wanna ruin it. | Onu berbat etmek istemem. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
Okay then. We'll do the usual. | Oldu o zaman. Her zamanki gibi yaparız. | Voice-1 | 2005 | ![]() |
The longer wins, okay? | Uzunu çeken kazanır, tamam mı? | Voice-1 | 2005 | ![]() |
So lucky! | Çok şanslısın! | Voice-1 | 2005 | ![]() |