• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179747

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
You live in Wakewood now, don't you? But it's not part of you. şu an Wakewood'da yaşıyorsunuz değil mi ? Fakat o, bir parçanız değil. Şimdi Wakewood'da yaşıyorsunuz değil mi? Ama sizin bir parçanız değil. Şu an Wakewood'ta yaşıyorsunuz, değil mi? Wake Wood-1 2009 info-icon
You're just visiting maybe. I can't imagine what that's like. Belkide sadece ziyaretçisiniz. Ne olduğunu bilmiyorum. Belki sadece ziyaretçisiniz. Nasıl bir şey olduğunu, hayal edemiyorum. Belki de sadece ziyaretçisiniz. Ne olduğunu düşünemiyorum. Wake Wood-1 2009 info-icon
We're all born here. Biz hepimiz burada doğduk. Hepimiz burada doğduk. Hepimiz burada doğduk. Hepimiz burada doğduk. Hepimiz burada doğduk. Wake Wood-1 2009 info-icon
Mrs O'Shea, we're very happy in Wakewood. Bayan O'Shea, biz Wakewood da çok mutluyuz. Bayan O'Shea, biz Wakewood'da olmaktan gerçekten çok mutluyuz. Bayan O'Shea, Wakewood'ta olduğumuz için çok mutluyuz. Wake Wood-1 2009 info-icon
Stand up for me. Lütfen, ayağa kalkın. Benim için kalkar mısınız? Ayağa kalkın. Wake Wood-1 2009 info-icon
No, it's not right. What? Hayor, bu uygun değil. Ne? Hayır, bu doğru değil. Ne? Hayır, bu doğru değil. Ne? Wake Wood-1 2009 info-icon
I don't know what it is, but it's not right. I won't do it. Neden bilmiyorum ama, uygun değil. Bunu yapmayacağım. Ne olduğunu bilmiyorum ama bu doğru değil, yapmayacağım. Ne olduğunu bilmiyorum ama bu doğru değil, yapamayacağım. Wake Wood-1 2009 info-icon
Peggy, they have to ask. Peggy, rica ediyorlar. Peggy, istemek zorundalar. Peggy, sormak zorundalar. Wake Wood-1 2009 info-icon
You're upset. Şu an sinirlerin bozuk. Üzgünsün. Üzgünsün. Wake Wood-1 2009 info-icon
There is something I don't like. Sevmediğim birşey var. Bir şeyleri sevmedim. Hoşuma gitmeyen bir şey var. Hoşuma gitmeyen bir şey var. Hoşuma gitmeyen bir şey var. Wake Wood-1 2009 info-icon
They have to ask you, but you have to be amenable, Peggy. Senden rica ediyorlar, Buna razı olmalısın, Peggy. Sana sormak zorundalar, sen de biraz makul olmak zorundasın, Peggy. Onlar sormak, sen de biraz makul olmak zorundasın, Peggy. Wake Wood-1 2009 info-icon
That's the only way this can continue. Bunun devam etmesinin tek yolu bu. Devam edebilmenin tek yolu bu. Devam edebilmenin tek yolu bu. Wake Wood-1 2009 info-icon
Do you not want to see Mick yourself, hm? Sen de Mick'i tekrar görmek istemezmiydin, hm? Mick'i tekrar görmek istersin, değil mi? Mick'i tekrar görmek istiyorsun, değil mi? Wake Wood-1 2009 info-icon
You wouldn't deny me Mick's return. Mick'in dönüşünden beni mahrum etme. Beni Mick'in dönüşünden mahrum edemezsin. Beni Mick'in dönüşünden mahrum edemezsin. Wake Wood-1 2009 info-icon
You'll need to provide a relic of Alice for the ritual. Âyin için, Alice'ten bir hatıraya ihtiyacımız olacak. Ayin için Alice'den bir kalıntı getirmeniz gerekir. Ayin için Alice'ye ait bir kalıntı getirmeniz gerekiyor. Ayin için Alice'ye ait bir kalıntı getirmeniz gerekiyor. Ayin için Alice'ye ait bir kalıntı getirmeniz gerekiyor. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick] Like what? Ne gibi? Wake Wood-1 2009 info-icon
In this case, we're close to the time limit. Şu durumda, Zaman limitine yaklaştık. Bu durumda, zaman sınırına çok yakınız. Bu durumda, zaman sınırına çok yakınız. Bu durumda, zaman sınırına çok yakınız. Bu durumda, zaman sınırına çok yakınız. Wake Wood-1 2009 info-icon
Her favourite teddy? En sevdiği oyuncak ayı? En sevdiği oyuncak ayısı, olur mu? En sevdiği oyuncak ayısı? Wake Wood-1 2009 info-icon
The relic needs to be more closely connected. A lock of hair. Daha yakın ilgili birşey olmalı. Belki saklanmış bir parça saç. Ona daha yakın bir kalıntı olmalı mesela saç buklesi gibi. Ona daha yakın bir kalıntı olmalı, saç buklesi gibi. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Louise] We don't have anything like that. Böyle birşeyimiz yok. Buna benzer hiçbir şeyimiz yok. Elimizde böyle bir şey yok. Elimizde böyle bir şey yok. Elimizde böyle bir şey yok. Wake Wood-1 2009 info-icon
Whatever you provide, it needs to be personal to Alice. Ne sağlayacaksanız, Alice'in vücuduna ait olmalı. Öyle bir şey getirmelisiniz ki Alice'e bedensel ve fiziksel yönden... Getirmeniz gereken şey, Alice'nin bir parçası olmalı. Wake Wood-1 2009 info-icon
In a corporal, physical way. Bedensel, bedenine ait. ...yakınlığı olması gerekir. Fiziksel ya da bedensel bir parçası. Wake Wood-1 2009 info-icon
Very much so. tek yolu bu. Hem de çok fazla. Çok yakın bir şey. Wake Wood-1 2009 info-icon
D'you understand? Anladınız mı? Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick] You think Peggy knows? Sence Peggy biliyormudur? Sence Peggy anlar mı? Sence Peggy haberdar mı? Wake Wood-1 2009 info-icon
You're ready? Hazırmısın? Hazır mısınız? Hazır mısın? Hazır mısın? Hazır mısın? Wake Wood-1 2009 info-icon
You're very welcome. Hoşgeldiniz. Sefa getirdiniz. Hoş geldiniz. Wake Wood-1 2009 info-icon
We have to crush his thorax first. Önce göğüs kafsini kırmalıyız. İlk olarak göğüs kafesini ezmek zorundayız. İlk önce göğüs kafesini kırmalıyız. İlk önce göğüs kafesini kırmalıyız. İlk önce göğüs kafesini kırmalıyız. Wake Wood-1 2009 info-icon
In times past, they did this with a lump hammer. Geçmiş zamanlarda, bunu balyozla yaparlardı. Geçmişte bunu büyük balyozlarla yaparlarmış. Geçmişte bunu büyük balyozlarla yaparlarmış. Geçmişte bunu büyük balyozlarla yaparlarmış. Geçmişte bunu büyük balyozlarla yaparlarmış. Wake Wood-1 2009 info-icon
Right, that'll do! Tamam,yeterli! Tamam. Şimdi bende. Tamam, bu kadar kâfi! Wake Wood-1 2009 info-icon
Patrick, lend a hand. Patrick, yardım et. Patrick, şuna bir el at. Patrick, şuna bir el at. Patrick, şuna bir el at. Patrick, şuna bir el at. Wake Wood-1 2009 info-icon
Now we cut the spinal cord. Şimdi omuriliği keselim. Şimdi omuriliğini keseceğiz. Şimdi, omuriliği keseceğiz. Wake Wood-1 2009 info-icon
You do it for me, would you, Patrick? Bunu benim için yaparsın, değil mi, Patrick? Bunu benim için yaparsın değil mi, Patrick? Bunu benim için yaparsın değil mi, Patrick? Wake Wood-1 2009 info-icon
We need the relic. Hatıraya ihtiyacımız var. Kalıntıya ihtiyacımız var. Bunu benim için yaparsın değil mi, Patrick? Bunu benim için yaparsın değil mi, Patrick? Bir kalıntıya ihtiyacımız var. Wake Wood-1 2009 info-icon
Very good. www.filmlersokagi.com. Çok güzel. Çok güzel. Çok güzel. Çok güzel. Wake Wood-1 2009 info-icon
On the wild wind thee fly, 'tween this world and the next, Vahşi rüzgarlar,seni uçursun, bu dünya ve diğeri arasında, Bu dünya ve öteki dünya arasında, yabani rüzgarda bu perdenin açılışını... Yaşama denemelerini ve ölülerin uyanışını... Wake Wood-1 2009 info-icon
from that twilight realm you see o'er your perch o alacakaranlık diyarından,ayrıldığını gör ...yaşama denemelerini ve ölülerin uyanışını... ...alacakaranlık âleminde oturduğun yerde gören... Wake Wood-1 2009 info-icon
the trials of the living and the wake of the dead. yaşam deneyimleri... ...ölüyü uyandırsın. ...alacakaranlık diyarında oturduğun yerde görürsün. ...asi rüzgârlar seni iki dünya arasında uçursun. ...asi rüzgârlar seni iki dünya arasında uçursun. ...asi rüzgârlar seni iki dünya arasında uçursun. Wake Wood-1 2009 info-icon
Help us now call Alice, Şimdi Alice'i çağırmamıza yardım edin, Bize yardım et ve Alice'i çağır... Alice'yi çağırmamızda bize yardım et... Wake Wood-1 2009 info-icon
and bring her here for three days ve onu buraya getirelim, üç günlüğüne... ...onu buraya üç günlüğüne getir... ...ve onu buraya üç günlüğüne getir... Wake Wood-1 2009 info-icon
and afterwards return. ...ve ondan sonra dönsün. ...ve sonra geri al. ...ve sonra geri al. Wake Wood-1 2009 info-icon
Go to the trees. Lie among the roots. Ağaçlara gitsin. Köklerinin arasına uzansın. Ağaçlara git. Köklerin arasına uzan. Ormana git ve ağaç kökleri arasında yat. Wake Wood-1 2009 info-icon
Take these hands. Bu elleri al. Elleri al. Elleri al. Elleri al. Wake Wood-1 2009 info-icon
[All] Alice. Alice. Wake Wood-1 2009 info-icon
Take these bones. [All] Alice. Bu kemikleri al. Alice. Kemikleri al. Alice. Kemikleri al. Alice. Kemikleri al. Alice. Wake Wood-1 2009 info-icon
Take this heart. [All] Alice. Bu kalbi al Alice. Bu kalbi al. Alice. Kalbi al. Alice. Wake Wood-1 2009 info-icon
And, Alice, take these eyes. Ve, Alice, bu gözleri de al. Ve Alice, bu gözleri de al. Alice, gözleri de al. Wake Wood-1 2009 info-icon
Bring him down. Onu indirin. Aşağı indirin onu. Onu aşağı indirin. Onu aşağı indirin. Onu aşağı indirin. Wake Wood-1 2009 info-icon
Now we need living blood. Female blood would be better. Şimdi taze kana ihtiyacımız var. Kadın kanı daha iyi olur. Şimdi canlı birinin kanı lazım. Bir dişinin kanı olsa, daha iyi olur. Canlı birinin kanı gerekiyor. Dişi birine ait olsa daha iyi olur. Wake Wood-1 2009 info-icon
Cut me. beni kes. Kes beni. Elimi kes. Elimi kes. Elimi kes. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Arthur] Come, come. Gelin, gelin. Gel, gel. Gelin, gelin. Gelin, gelin. Gelin, gelin. Wake Wood-1 2009 info-icon
Stand back, stand back. Geri çekilin, geri çekilin. Wake Wood-1 2009 info-icon
Feel now the power of transformation Şimdi dönüşüm'ün gücünü hissedin... Şimdi, gerçek benliklerinizden akıp gelen... Şimdi, gerçek benliklerinden gelen... Wake Wood-1 2009 info-icon
course through your true selves. ...kendi içinizde. ...güç transformasyonunu hissedin. ...dönüşümün gücünü hissedin. Wake Wood-1 2009 info-icon
Look away, look away! yüzünüzü çevirin, yüzünüzü çevirin! Yüzünüzü yana çevirin! Yüzünüzü yana çevirin, yüzünüzü yana çevrin! Wake Wood-1 2009 info-icon
Avert your gaze! Başka tarafa bakın! Wake Wood-1 2009 info-icon
Here she comes. Here she comes. İşte geliyor. İşte geliyor. Wake Wood-1 2009 info-icon
Oh, my baby. Oh, my baby. Oh, bebeğim. Oh, bebeğim. Bebeğim benim, bebeğim. Bebeğim. Bebeğim. Wake Wood-1 2009 info-icon
My baby. Alice. Bebeğim. Alice. Bebeğim, Alice. Bebeğim. Alice. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Louise] Your hair's grown so long. Saçın çok uzamış. Saçların ne kadar da uzamış. Saçların bayağı uzamış. Wake Wood-1 2009 info-icon
I had such a strange dream. Garip bir rüya gördüm. Çok tuhaf bir rüya gördüm. Çok tuhaf bir rüya gördüm. Wake Wood-1 2009 info-icon
It's over now. Geçti canım. Şimdi hepsi geçti. Geçti artık. Wake Wood-1 2009 info-icon
Her eyes are brown. Yeah, Mick had brown eyes. Gözleri kahverengi. Evet, Mick'in gözleri kahverengiydi. Gözleri kahverengi. Evet, Mick'inkiler de öyleydi. Gözleri kahverengi. Wake Wood-1 2009 info-icon
Where's Alice? Getting dressed. Alice nerede? Giyiniyor. Alice, nerede? Giyiniyor. Alice nerede? Giyiniyor. Wake Wood-1 2009 info-icon
Hey, sweetie. Did you sleep well? Hey, tatlım. İyi uyudun mu? Merhaba, tatlım. İyi uyudun mu? Merhaba, tatlım. İyi uyudun mu? Merhaba, tatlım. İyi uyudun mu? Wake Wood-1 2009 info-icon
The house seems strange. Ev değişik görünüyor. Ev tuhaf görünüyor. Ev bir garip görünüyor. Ev bir garip görünüyor. Ev bir garip görünüyor. Wake Wood-1 2009 info-icon
It... Yeah, it is. Um... o... evet, o. şey... Bu... Evet, öyle. Yani... Bu... Evet, öyle. Wake Wood-1 2009 info-icon
We came here for a break. I must have slept the whole way. Bir süreliğine buraya geldik. Bütün yolu uyuyarak geçirmiş olmalıyım. Buraya mola vermek için geldik. Yol boyunca uyumuş olmalıyım. Buraya tatile geldik. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick] Is this for real? Bu gerçekmi? Bu gerçek mi? Bu gerçek mi? Wake Wood-1 2009 info-icon
After you. Önden buyurun. Arkandayım. Arkandayım. Wake Wood-1 2009 info-icon
No, you're not gonna get me. Hayır, beni yakalayamazsın. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick] Oh, Alice. Oh, Alice. Alice. Alice. Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick] Come on, start counting. One, two, three, four, Hadi, saymaya başla.. bir, iki, üç ,dört... Hadi saymaya başla. Bir, iki, üç, dört, Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... Wake Wood-1 2009 info-icon
five, six, seven, eight, nine, ten, beş, altı,yedi,sekiz,dokuz,on... beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, ...beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on... Wake Wood-1 2009 info-icon
11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20. 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20. ...11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20. Wake Wood-1 2009 info-icon
I'm coming, ready or not! Hazır olun yada olmayın, geliyorum! Geliyorum, saklandınız mı? Saklanmış olun ya da olmayın, geliyorum! Saklanmış olun ya da olmayın, geliyorum! Saklanmış olun ya da olmayın, geliyorum! Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick yells] [Louise laughs] I got you! Yakaladım! Seni yakaladım. Yakaladım seni! Wake Wood-1 2009 info-icon
I found your father! Babanı buldum! Wake Wood-1 2009 info-icon
He's my prisoner! You're next! O benim tutsağım! sıradaki sensin! O, artık benim tutsağım! Sıradaki sensin! O, benim esirim! Sırada sen varsın! Wake Wood-1 2009 info-icon
Come on, baby! Where are you? Hadi, bebeğim! Neredesin? Hadi ama, bebeğim! Neredesin? Hadi, bebeğim! Neredesin? Hadi, bebeğim! Neredesin? Hadi, bebeğim! Neredesin? Wake Wood-1 2009 info-icon
[Patrick] Alice! Alice! Wake Wood-1 2009 info-icon
Come on! Hadi! Çık ortaya! Hadi! Wake Wood-1 2009 info-icon
Oh, sweetie. Are you OK? Oh, tatlım. iyimisin? Ah, tatlım. İyi misin? Tatlım, iyi misin? Wake Wood-1 2009 info-icon
What's that doing there? O burada ne arıyor? Orada duran da ne öyle? Orada asılı olan da ne? Wake Wood-1 2009 info-icon
I don't know. Maybe somebody put it there to ward off the other birds. Bilmem, belki diğer kuşları kaçırmak için koymuşlardır. Bilmiyorum. Belki de birisi, diğer kuşları korkutmak için koymuştur. Bilmiyorum. Belki biri diğer kuşları korkutmak için asmıştır. Wake Wood-1 2009 info-icon
Hey, I found something. What? Hey, birşey buldum. Ne? Hey, burada bir şey buldum. Ne? Bir şey buldum. Ne? Wake Wood-1 2009 info-icon
Pick a hand. Bir el seç. Elin birini seç. Seç bir el. Wake Wood-1 2009 info-icon
Pick another hand. Wrong. Başka bir el seç. Yanlış. Wake Wood-1 2009 info-icon
Do you remember when you got it? Onu aldığın zamanı hatırlıyormusun? Bunu aldığın zamanı hatırlıyor musun? Bunu ne zaman aldığını hatırlıyor musun? Wake Wood-1 2009 info-icon
You gave it to me sometime. Birzamanlar sen vermiştin. Bana eskiden vermiştin. Bana evvelce bir gün vermiştin. Wake Wood-1 2009 info-icon
Come on, baby. Time to go. Hadi, bebeğim. gitme vakti. Hadi, bebeğim. Gitme zamanı. Hadi, bebeğim. Gitme vakti geldi. Wake Wood-1 2009 info-icon
Mum, did you hear music last night? Anne, dün gece müzik duydun mu? Anne, geçen geceki müziği duydun mu? Anne, dün geceki müziği duydun mu? Wake Wood-1 2009 info-icon
What kind of music? Voices, singing my name. Ne çeşit bir müzik? Sesler, adımı söylüyorlardı. Ne tür bir müzik? Sesler, ismimi zikrediyordu. Ne tür bir müzikti? İsmim söyleniyordu. Wake Wood-1 2009 info-icon
We'll take him home and I can stitch him. Eve götürelim ve ben onun yarasını dikeyim. Onu eve götürüp, dikiş atacağım. Wake Wood-1 2009 info-icon
He doesn't have a collar. Bir tasması yok. Tasması da yok. Tasması yok. Wake Wood-1 2009 info-icon
Dad. Uh huh? Baba. Evet? Baba. Wake Wood-1 2009 info-icon
Can I do it? Ben yapabilirmiyim? Ben de yapabilir miyim? Ben de yapabilir miyim? Wake Wood-1 2009 info-icon
Yeah, go and put some of those gloves on. olur, şu eldivenleri giy. Evet, git şu eldivenlerden tak, gel. Evet, git şu eldivenlerden tak. Wake Wood-1 2009 info-icon
OK, hold it. Hold it really tight. tamam,tut onu. gerçekten sıkı tut. Tamam, tut bakalım. Sıkıca tut. Tamam, tut bakalım. Sıkıca tut. Wake Wood-1 2009 info-icon
Now, OK. şimdi , tamam. Şimdi, tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Wake Wood-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179742
  • 179743
  • 179744
  • 179745
  • 179746
  • 179747
  • 179748
  • 179749
  • 179750
  • 179751
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim