Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179778
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Much to my surprise I'm only half the size | Şaşırtmak için, ortadan ikiye doğrarım. Much to my surprise I'm only half the size Şaşırtmak için, ortadan ikiye doğrarım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That I used to be | Hep yaptığım gibi. That I used to be Hep yaptığım gibi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bye bye, white brother | Hoşça kal, saf kardeşim. Bye bye, white brother Hoşça kal, saf kardeşim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This black sheep gotta roll | Bu yüz karası çekip gitmeli. This black sheep gotta roll Bu yüz karası çekip gitmeli. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's on the beat! | Tam vurgu esnasında! tam vuruş esnasında! Tam vurgu esnasında! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I just open up Like a catacomb | Hemen açtım, sanki mezar açar gibi. I just open up Like a catacomb Hemen açtım, sanki mezar açar gibi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Though my heart is half From the half F tone | Kalbimin yarısının, yarısı, do notası Though my heart is half From the half F tone Kalbimin yarısının, yarısı, do notası | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That tickles. | Hafifçe dokunun. nazikçe. Hafifçe dokunun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bye bye, pastures of plenty | Hoşça kal, bereket çayırı. Bye bye, pastures of plenty Hoşça kal, bereket çayırı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't know where I will | Nerede gezeceğimi bilmiyorum. I don't know where I will Nerede gezeceğimi bilmiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Roam Black sheep, black sheep | Yüz karası, yüz karası. Roam Black sheep, black sheep Yüz karası, yüz karası. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Like that, with some urgency. | İşte böyle, biraz hızlı. şu şekilde aceleyle. İşte böyle, biraz hızlı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Not, "I'm in the yard. I wanna go outside." | 'Arazideyim, çıkmak istiyorum' gibi değil. bahçedeyimm, "yada dışarı çıkmak istiyorum gibi değil. " 'Arazideyim, çıkmak istiyorum' gibi değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Like, "I'm about to die." Like that. | 'Ölmek üzereyim' gibi. İşte böyle. ölmek üzereyim gibi. 'Ölmek üzereyim' gibi. İşte böyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The blade has been swung | Kılıç öyle sallandı. The blade has been swung Kılıç öyle sallandı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Black sheep, black sheep | Yüz karası, yüz karası. Black sheep, black sheep Yüz karası, yüz karası. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All right? Here we go. | Tamam mı? Devam ediyoruz. tamam? işte başlıyoruz. Tamam mı? Devam ediyoruz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Push. Push, baby, push. | Ikın, bebeğim. Ikın. ittir,ittir,bebeğim,ittir. Ikın, bebeğim. Ikın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Are we recording this? No. | Bunu kaydedecek miyiz? Hayır. bunu kaydediyor muyuz? hayır. Bunu kaydedecek miyiz? Hayır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, we should be. Get a microphone. Push, baby. | Kaydedebiliriz. Bir mikrofon uzat. Ikın bebeğim. ee,kaydediyor olmalıyız.bi mikrafon kap. ittir,bebeğim. Kaydedebiliriz. Bir mikrofon uzat. Ikın bebeğim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Push. | Ikın. Push. Ikın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Push! Push! | Ikın! Ikın! Push! Push! Ikın! Ikın! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm losin' my fleece from tryin' | Tırmalarken postu kaybettim. I'm losin' my fleece from tryin' Tırmalarken postu kaybettim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm losin' no sleep I'm dyin' | Uykusuzum, ölmek üzereyim. I'm losin' no sleep I'm dyin' Uykusuzum, ölmek üzereyim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Why shouldn't I keep from cryin'? | Neden ağlamaktan kaçıyorum? Why shouldn't I keep from cryin'? Neden ağlamaktan kaçıyorum? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Cryin' | Ağlıyorum. Cryin' Ağlıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Why shouldn't I keep from cry ? | Neden ağlamaktan kaçıyorum? Why shouldn't I keep from cry? Neden ağlamaktan kaçıyorum? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's still not finished yet. | Hâlâ bitiremedim. henüz daha bitmedi. Hâlâ bitiremedim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm hearing more aboriginal percussionists. | Biraz daha yerli nida istiyorum. daha fazla aborjinik perküsyon hissediyorum. Biraz daha yerli nida istiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And I want an army of didgeridoos. Fifty thousand didgeridoos! | Bir yerli kavalı ordusu istiyorum. 50 bin yerli kavalı! didgeridoos(üflemeli çalgı) ordusuna ihtiyacım var. elli bin didgeridoos! Bir yerli kavalı ordusu istiyorum. 50 bin yerli kavalı! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Folks, can we have a moment with Dewey? | Arkadaşlar, Dewey ile bana biraz izin verir misin? millet,Dewey ile bana biraz izin verirmisiniz? Arkadaşlar, Dewey ile bana biraz izin verir misin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What the hell are these songs about? | Bu lanet şarkılar da nereden çıktı? bu lanet olası şarkılar ne hakkında? Bu lanet şarkılar da nereden çıktı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're singing about cutting people in half | İnsanları ikiye bölme hakkında şarkı yapmışsın... insanları ikiye bölmek hakkında şarkılar söylüyorsun... İnsanları ikiye bölme hakkında şarkı yapmışsın... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm working something out. It's called a metaphor. | bir şey üzerinde çalışıyorum. Buna metafor deniyor. birşey üzerinde çalışıyorum. buna mecaz derler. bir şey üzerinde çalışıyorum. Buna metafor deniyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, what are you working out? | Peki, ne üzerine çalışıyorsun? pekala,ne üzerinde çalışıyorsun? Peki, ne üzerine çalışıyorsun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's secret. That's why it's called metaphor. | Bu bir sır. Bunun için, buna metafor deniyor. bu bir sır. buna mecaz denmesinin nedeni de bu. Bu bir sır. Bunun için, buna metafor deniyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's what metaphor means. Secret. | İşte metaforun manası. Sır. mecazın anlamı budur.sır. İşte metaforun manası. Sır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I just don't see why you gotta throw away the recipe, is all. | Tüm yöntemleri bir kenara bırakıyorsun. benim anlamadığım bütün yöntemleri neden fırlatıp atıyorsun. Tüm yöntemleri bir kenara bırakıyorsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Why don't we just go in there, lay down some tracks like we always done? | Neden oraya çıkıp her zaman yaptığımız müziklerden yapmıyoruz ki? neden oraya çıkıp normal bir albüm yapmıyoruz her zaman yaptığımız gibi? Neden oraya çıkıp her zaman yaptığımız müziklerden yapmıyoruz ki? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, why can't we just walk hard? | Evet, mesela 'Zorlu Yürüyüş' gibi? evet,neden artık zor yürüyemiyoruz? Evet, mesela 'Zorlu Yürüyüş' gibi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What do we need all these people for? | Neden bunca insana ihtiyacımız var? işte bu insanların ihtiyacı olan bu Neden bunca insana ihtiyacımız var? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't need people around me stifling me. | Etrafımda beni engelleyecek kişiler istemiyorum. çevremde beni kısıtlayacak insalara ihtiyacım yok. Etrafımda beni engelleyecek kişiler istemiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
So if you don't like it, there's the door. | Eğer hoşunuza gitmediyse, kapı orada. eğer hoşlanmadıysanız kapı orda. Eğer hoşunuza gitmediyse, kapı orada. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Are you saying you don't need us no more? | Bize artık ihtiyacın olmadığını mı söylüyorsun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Not unless you can open your mind and learn to play the fucking theremin. | Zihinlerinizi açıp özgürce çalmayı öğrenmedikçe, size ihtiyacım yok. zihnini açıp nasıl çalınacağını öğrenemediğin müddetçe ihtiyacım yok. Zihinlerinizi açıp özgürce çalmayı öğrenmedikçe, size ihtiyacım yok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Fuck you, Dewey! | Lanet olsun, Dewey! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, fuck you, Dewey. | Evet, lanet olsun, Dewey. evet,lanet olsun, Dewey. Evet, lanet olsun, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
In 20 years not once have you thrown a woman my way. | 20 yıldır önümüze bir kız bile koymadın. 20 yıl boyunca önümüze bir kız bile koymadın. 20 yıldır önümüze bir kız bile koymadın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You don't think we like cheating on our wives too? | Karılarımızı aldatmanın hoşumuza gideceğini düşünmedin mi? karılarımızı aldatmanın bizimde hoşumuza gideceğini düşünmedinmi? Karılarımızı aldatmanın hoşumuza gideceğini düşünmedin mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you never once paid for drugs. Not once! | Ve uyuşturucu paralarını bile ödemedin. Bir kez bile! ve hiçbir zaman bizim uyuşturucu paralarımızı ödemedin. birkez bile! Ve uyuşturucu paralarını bile ödemedin. Bir kez bile! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You pay that chimp more than you pay us. | O şempanzeye bile daha fazla para verdin. o maymuna bile bizden daha fazla ödedin 1216 01:14:28,664 > 01:14:31,497 kredilerimi ödemek için maymundan borç almak zorunda kaldım. O şempanzeye bile daha fazla para verdin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I had to borrow from the chimp to get a mortgage on my house. | Ev taksitlerim için o şempanzeden borç para aldım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And those stupid Siamese glass cats you get us every year for Christmas. | Ve bize her yılbaşında hediye ettiğin o aptal Siyam kedisi bibloları. ve her yılbaşında bize aldığın şu aptal cam siyam kedileri Ve bize her yılbaşında hediye ettiğin o aptal Siyam kedisi bibloları. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't want any more Siamese glass cats! | Siyam kedisi biblosundan nefret ediyorum! artık daha fazla cam siyam kedisi istemiyorum! Siyam kedisi biblosundan nefret ediyorum! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The Siamese cat is a symbol of nobility in ancient Egypt. | Siyam kedisi eski Mısır'da asaletin sembolüdür. siyam kedileri eski mısırda asaletin sembolüdür. Siyam kedisi eski Mısır'da asaletin sembolüdür. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Fuck nobility! | Asaletine koyayım! siktir et asaleti! Asaletine koyayım! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Fuck ancient Egypt. | Eski Mısır'a sokayım! siktir et eski mısırı Eski Mısır'a sokayım! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Fuck cats! | Kediye basayım! siktir et kedileri! Kediye basayım! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you never paid for drugs. | Uyuşturucular için hiç para ödemedin. ve sen hiç uyuşturucularımızın parasını ödemedin. Uyuşturucular için hiç para ödemedin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Not once. | Bir kez bile. birkez bile. Bir kez bile. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You slept with my wife. | Karımla yattın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You slept with me too! | Benimle de yattın! benimlede yattın! Benimle de yattın! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And I've had confused feelings about that for 1 0 years now! | Ve tam 10 yıldır duygularım altüst oldu! ve ben 10 yıldır karmaşık duygular içersindeyim! Ve tam 10 yıldır duygularım altüst oldu! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you never once paid for drugs. | Uyuşturucular için hiç para ödemedin. ve sen hiç uyuşturucularımızın parasını ödemedin. Uyuşturucular için hiç para ödemedin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're on your own, Dewey Cox. | Artık tek başınasın, Dewey Cox. artık kendi başınasın, Dewey Cox. Artık tek başınasın, Dewey Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're leaving. | Biz ayrılıyoruz. biz gidiyoruz. Biz ayrılıyoruz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, I guess this is the end of a chapter in your life, Dewey Cox. | Umarım bu, hayatının bir bölümünün sonu olur, Dewey Cox. sanırım bu hayatının bir bölümünün sonu, Dewey Cox. Umarım bu, hayatının bir bölümünün sonu olur, Dewey Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What's happened to you, Dewey Cox? | Sana ne oldu, Dewey Cox? ne oldu sana, Dewey Cox? Sana ne oldu, Dewey Cox? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Stay out of this, Darlene! | Bu işe karışma, Darlene! bunun dışında kal, Darlene! Bu işe karışma, Darlene! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're driving away the people who love you most! | Seni seven insanları kendinden uzaklaştırıyorsun! seni en çok seven insaları kendinden uzaklaştırıyorsun! Seni seven insanları kendinden uzaklaştırıyorsun! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't need anybody, Darlene. | Kimseye ihtiyacım yok, Darlene. benim kimseye ihtiyacım yok, Darlene. Kimseye ihtiyacım yok, Darlene. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All I need is my music. | İhtiyacım olan tek şey, müzik. tek ihtiyacım olan şey müzik. İhtiyacım olan tek şey, müzik. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This ain't about your music, Dewey. It's about the drugs. | Bunun müzikle alakası yok, Dewey. Bu uyuşturucu ile alakalı. bunun müzikle bir ilgisi yok, Dewey. bunun uyuşturucu ile ilgisi var Bunun müzikle alakası yok, Dewey. Bu uyuşturucu ile alakalı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Honey, I told you I'm gonna quit again. | canım, söyledim sana, bırakacağım. tatlım söyledim sana tekrar bırakacağım. canım, söyledim sana, bırakacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
As soon as the record's done. Whenever that is. | Bu albüm biter bitmez. Ne zaman biterse. albüm biter bitmez . ne zaman biterse Bu albüm biter bitmez. Ne zaman biterse. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Look, you can't rush a masterpiece. | Bak, bir başyapıtı aceleye getiremezsin. bak,bir şaheseri aceleye getiremezsin Bak, bir başyapıtı aceleye getiremezsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You need to take a break. You need to clean yourself up, otherwise | Ara vermelisin. Kendini arındırmalısın, yoksa... biraz ara vermelisi. kendini arındırmalısın yoksa.. Ara vermelisin. Kendini arındırmalısın, yoksa... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Otherwise what? | Yoksa ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Otherwise I can't be married to you no more. | Yoksa seninle evli kalamam. yoksa seninle daha fazla evli kalamam. Yoksa seninle evli kalamam. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I know you don't mean that. | Bunu yapamayacağını biliyorum. bunu söylemek istemediğini biliyorum. Bunu yapamayacağını biliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I believe you know that I do. | Yaparım, bilirsin. bunu söylediğimi biliyorsun. Yaparım, bilirsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Okay? Okay. | Tamam? Tamam. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You'll take a break? | Ara verecek misin? biraz ara vereceksin? Ara verecek misin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I will take a break. | Evet, ara vereceğim. biraz ara vericem. Evet, ara vereceğim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you'll quit the drugs? | Uyuşturucuyu bırakacak mısın? ve uyuşturucuyu bırakıcaksın? Uyuşturucuyu bırakacak mısın? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And I will quit the drugs. | Evet, bırakacağım. ve uyuşturucuyu bırakıcam. Evet, bırakacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, baby. I've been praying about this day for so long. | Bu gün için ne kadar dua ettiğimi bilemezsin. Oh,bebeğim.bugün için o kadar uzun zamandır dua ediyordum ki. Bu gün için ne kadar dua ettiğimi bilemezsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What did you just put in your mouth? Gum. | O ağzına attığın şey neydi? Sakız. sen ağzına ne koydun az önce? sakız. O ağzına attığın şey neydi? Sakız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You ain't chewing no gum. Candy? | Sen sakız çiğnemezsin. Şeker? sen sakız çiğnemezsin. şeker? Sen sakız çiğnemezsin. Şeker? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What did you put in your mouth? It's PCP. | Ağzındaki şey ne? Sadece PCP. biraz önce ağzına ne koydun? PCP. Ağzındaki şey ne? Sadece PCP. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, you just said ! | Söz vermiştin! Oh, biraz önce ne dedin! Söz vermiştin! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm going to town! | Kasabaya gidiyorum! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Get out of the road, you jerk! | Yolumdan çekil, pislik herif! çekil yoldan,gerzek! Yolumdan çekil, pislik herif! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hey! What's going on? | Hey! Neler oluyor? Hey!neler oluyor? Hey! Neler oluyor? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
There he is! | İşte orada! işte orda! İşte orada! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey! Get off that building! It's inappropriate! | Dewey! İn o binadan aşağı! Sana yakışmıyor! Dewey!in aşağı o binadan! bu çok uygunsuz! Dewey! İn o binadan aşağı! Sana yakışmıyor! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey Cox, you give me no choice. | Dewey Cox, bana seçenek bırakmadın. Dewey Cox,bana başka bir seçenek bırakmadın. Dewey Cox, bana seçenek bırakmadın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It breaks my heart, but I'm leaving you. | Kalbim sızlıyor ama seni terk ediyorum. bu kalbimi kırıyor ama seni terk ediyorum. Kalbim sızlıyor ama seni terk ediyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm Zeus! | Ben Zeus'um! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
No mortal can stop me! I'm Zeus! | Hiçbir fani beni durduramaz! Ben Zeus'um! hiçbir ölümlü beni durduramaz ben zeus'um! Hiçbir fani beni durduramaz! Ben Zeus'um! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |