Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180304
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Uh, we'll be heading over to "The Little Mermaid" | 15 dakika sonra "Küçük Denizkızı"na gideceğiz. 15 dakikaya burada olun. 15 dakika sonra "Küçük Denizkızı"na doğru yol alacağız. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
in 15 minutes, so 15 minutes, right back here. | Yani 15 dakika sonra burada buluşalım. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Have fun. Don't forget to, uh, stay hydrated. | İyi eğlenceler. Bol bol sıvı alın. Eğlenmenize bakın. Sıvısız kalmayın. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Drink, drink, drink. | İçin, için. İç, iç, iç. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Wienerbrod? | Wienerbrod? Gül çöreği? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
No luck with, uh, Carol from Cleveland? | Clevelandlı Carol'dan iş çıkmadı mı? Cleveland’lı Carol ile bahtımız yaver gitmedi mi? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Ugh. Too needy. | Yok, çok muhtaç. Fazla gariban. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Why don't you stop with the tourists, | Turistleri bırakıp Danimarkalı hatunların peşinden koşsana? Turistleri bırakıp Danimarkalı piliçlerin peşine düşsene? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Tourists are on vacation. | Turistler tatile geliyor. Turistler tatil yapmaya geliyorlar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Everyone's up for banging tall strangers on vacation. | Herkes tatile çıktığında uzun boylu yabancılarla yatmak ister. Tatile giden herkes uzun boylu yabancılarla yatmak ister. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
They're easy pickings. | Daha kolay düşüyorlar. Yolunacak kazlar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
No, no. Time to put down roots, man. | Artık kök salmanın vakti geldi, kardeşim. Hayır, hayır. Kök salmanın vakti geldi dostum. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Look at me I'm a local character. | Baksana bana, yerli gibiyim. Bana bak... Yerel bir yüzüm. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
People point me out. God morgen! | İnsanlar ellerini kaldırıp "god morgen" diyorlar. İnsanlar bana el sallayıp "Günaydın!" diyorlar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
'Cause I got a Copenhagen wheel, | Kopenhag bisikletiyle dolaşırken de... Kopenhag bisikletimi gördüklerinde "Cümbüş bisikletli Andy" diyorlar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
and they say, "Hey, there's fun bike Andy." | ..."komik bisikletli Andy" diyorlar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Oh, "Bike Andy." | "Bisikletli Andy" demek. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I thought they were saying "bi Andy." | Ben de "Biseksüel Andy" diyorlar sanıyordum. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
What? That's not an outrageous assumption. | Ne var? Alakasız da sayılmaz hani. N'oldu? Ölçüsüz bir varsayım da sayılmaz. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I mean, you do shave your legs. | Bacaklarını tıraşlıyorsun işte. Bacaklarını tıraş ediyorsun şimdi. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Maybe they are saying "bi Andy." | "Biseksüel Andy" diyor olabilirler. Umarım kampanyamı etkilemez. Belki de "Biseksüel Andy" diyorlardır. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I hope this doesn't impact my campaign. | Umarım kampanyamı etkilemez. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Who gives a shit? | Kime ne ki, lan? Kime ne ki? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You're running to be a leader of a group of smelly hippies. | Leş gibi kokan hippilerin lideri olmaya çalışıyorsun. Kokuşmuş hippilere önderlik etmeye oynuyorsun. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
If anything, it'll help. | Öyle diyorlarsa daha iyi, yardımı olur. Bilakis öyle düşünmeleri işine yarar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Christiania is an independent country, Doug. | Christiania bağımsız bir ülke, Doug. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I would run a country. | Ülke yöneteceğim. Bir ülke yöneteceğim. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. Yeah. | Tabii. Evet. Evet. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I would like to run a country. | Ülke yönetmeyi çok isterim. Ülke yönetmeyi isterim. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Then again, they're all a bunch of anarchists, | Gerçi hepsi anarşist, ne desem dinlemezler. Kaldı ki alayı anarşist, dediğim hiçbir şeyi dinlemezler. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry, what were you saying? | Pardon, ne diyordun? Affedersin, ne diyordun? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Um, Nancy Botwin? | Nancy Botwin. Nancy Botwin? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You have a visitor. | Ziyaretçin var. Ziyaretçiniz var. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
He's waiting for you in Ed's office | Ed'in odasında bekliyor. Ed'in ofisinde bekliyor | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
through the door, down the hall. | Kapıdan girince koridorun sonunda. Kapıdan çıkınca koridordan aşağıya in. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Lipschitz. | Lipschitz. Lipschitz. Anlaşmamız vardı. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Deal's off. | Anlaşma düştü. Anlaşma yattı. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Fuck you, "the deal's off." | Başlatma şimdi anlaşmanın düşmesinden! Başlarım "anlaşma yatmış"ına. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You promised me witness protection. | Tanık korumasında olacağımı söylemiştin. Tanık koruma programında olacağıma söz vermiştin. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
It's no longer necessary. | Artık gerek yok. Gerek kalmadı. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
W why? | Niye? Nedenmiş? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
They found Esteban's body in a corner of the prison yard. | Esteban'ın cesedi hapishane bahçesinin bir köşesinde bulundu. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
A week ago. You're safe now. | Bir hafta önce. Artık güvendesin. Bir hafta önce. Güvendesin artık. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
What about all my testimony, all the things I told you? | İfadem ne olacak peki? Söylediklerim, verdiğim ifadeler n'olcak peki? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
They were very helpful. | Çok yardımı dokundu. Çok işimize yaradı. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
The Zuazo case is closed. | Zuazo davası kapandı. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
The Reyes cartel has disbanded. | Reyes çetesi dağıtıldı. Reyes uyuşturucu mafyası dağıtıldı. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Maybe some justice was served. Probably not. | Belki de adalet yerini bulmuştur. Gerçi sanmam. Biraz da olsa adalet yerini buldu gibi. Sanmam ya neyse. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
The world keeps turning. | Dünya dönmeye devam ediyor. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
So, why am I here? | Peki neden buradayım? Ben neden buradayım? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
The FBI doesn't give a shit about you, | FBI'ın sikinde değilsin. FBI'ın umurunda değilsin... | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
but, hey, you made my career. | Ama kariyerim sayende çok ilerledi. Ve sayende kariyerimde basamak atladım. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
So this is the best I could do. | Ben de bari böyle bir şey yapayım dedim. Elimden gelenin en iyisi bu. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You can serve out the rest of your sentence here. | Cezanın geri kalanını burada çekersin. Geriye kalan ceza süreni burada tamamlayabilirsin. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Or would you rather go back to prison? | Yoksa hapishaneye dönmeyi mi tercih edersin? Yoksa hapse dönmeyi mi yeğlersin? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Oh, no. I'm okay. | Hayır, iyi böyle. Hayır. Böyle iyi. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
My stuff! | Eşyalarım! | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
God! | Of! Tanrım! | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. You're welcome. | Teşekkür ederim. Rica ederim. Teşekkür ederim. Ne demek. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I have some papers for you to sign. | İmzalaman gereken bazı evraklar var. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Always paperwork with you guys. | Siz de hep evraklarla gelirsiniz zaten. Siz erkekler ve şu evrak işleriniz yok mu! | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Well, this is the last of it. | Bunlar artık son. Bunlar sonuncusu. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
In mere seconds, all connections, | Bunları imzaladığın anda... Yalnızca saniyeler içinde, FBI ile arandaki tüm ilişkiler, | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
ties, deals, et cetera, | ...FBI'yla arandaki tüm bağlantılar, anlaşmalar vesaire... | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
between you and the federal bureau of investigation | ...bağlantılar, anlaşmalar falan resmi olarak bitecek. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
will be officially terminated. | ...resmi olarak bitecek. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
And, uh, unofficially? | Resmi olmayan şekilde peki? Peki ya gayri resmi olarak? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Our dance is done, Ms. Botwin. | İşimiz bitti artık, Bayan Botwin. Sizinle işimiz sona erdi, Bayan Botwin. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Aw. I'm almost feeling wistful about that. | Neredeyse üzüleceğim. Neredeyse hüzünleneceğim ha. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Signature, please. | İmzanız lütfen. İmzalayın lütfen. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You're on your own now. | Artık kendi başınasınız. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Good luck with the rest of your life. | Hayatta başarılar. Ömrünün geri kalanında size iyi şanslar. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Try to stay out of trouble. | Başınızı belaya sokmayın. Başınızı belaya sokmamaya çalışın. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
She's all yours. | Artık sizindir. Tamamen sizindir. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Hi, Nancy. So nice to meet you. | Selam, Nancy. Memnun oldum. Selam, Nancy. Çok memnun oldum. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I'm counselor Ed. | Ben danışman Ed. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Why don't I show you around, give you the 5 cent tour? | İstersen beş sent karşılığı sana etrafı gezdirebilirim. 5 sente sana etrafı gezdirmeme ne dersin? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Nothing less, nothing more. | Ne bir sent az, ne bir sent fazla. Ne eksik ne fazla. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
We can, and will, perform supervised random drug tests | Rastgele zamanlarda uyuşturucu testine tabi tutulacaksınız. Rastgele zamanlarda uygulayacağız nezaret altı uyuşturucu testleri. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
If you have taken drugs, we won't have missed them, | Uyuşturucu alırsan kaçmaz gözümüzden, gereken yapılır buna istinaden. Kullanmışsan uyuşturucu, kaçmaz bil ki gözümüzden... | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
and back you will go into the system. | ...ve yollanırsın geldiğin yere aniden geri. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You're quite the poet. | Şair gibisin valla. Şair gibi şakıdın. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Well, it helps people remember. | Akılda kalıcı oluyor böyle. Akılda kalması kolay oluyor. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Remember, personal items must be stored away out of sight | Kişisel eşyalarını tut gözden uzakta, aranacaklar ihtiyaç anında. Unutma, saklanmalı özel eşyalar gözden ırakta... | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
and are subject to search at any time. | ...dilenilen zamanda aranılacaklar anında. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I also have to mention that we have our share of theft around here, | Ayrıca kurallarımız çok sıkı olmasına rağmen burada birçok hırsızlık vakası oldu. Ayrıca burada hırsızlığa karşı hoşgörü göstermediğimizi söylemeliyim. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
If you Jack, you will go back. | Bir şey hacılarsan hapishane yolları taştan. Şecaat arz ederken merdi kıpti sirkatini söylermiş. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Would you like me to lock your jewelry up in the office? | Takılarını ofisteki kasaya koyayım mı? Takılarını ofisteki kasaya koymamı ister misin? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Yes, please. Wise choice. | Evet lütfen. Akıllıca. Evet, lütfen. Akıllı hareket. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Better under lock and key than subject to random thievery. | Hırsızlığa davetiye çıkarma, eşyalarını kilit altında tutmamazlık yapma. Eşyalarını kilitleyesin, gaftiye gelmeyesin. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
The refrigerator is locked. | Buzdolabı kilitli. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You are allowed to bring in outside food, | Dışarıdan yemek getirebilirsin ancak kuru bakliyat olmak şartıyla. Dışarıdan yiyecek getirebilirsin ancak kuru gıda ise. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Over here is our dining room. | Burası yemek odası. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You drop a crumb, you grab the broom. | Yere bir kırıntı bile düşürürsen süpürge elinden öper. Evini temiz tut misafir gelebilir, kendini temiz tut azrail gelebilir. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Did I miss lunch? | Öğle yemeğini kaçırdım mı? | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
You did. Dinner will be in 2 1/2 hours. | Evet. Akşam yemeği iki buçuk saat sonra. Kaçırdın. Akşam yemeği 2 buçuk saat sonra. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I think tonight is spaghetti night. | Galiba bu akşam spagetti akşamı. Bu gece spagetti gecesi. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Oh, no, no. Fish cutlets. | Yok pardon, balık vardı. Yo, yo, hayır. Balık kotlet. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
Come here. | Gel. Yanaş. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |
I have low blood sugar. | Benim şekerim düşük. Benim kan şekerim düşük. | Weeds Bags-1 | 2011 | ![]() |