Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183230
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It had to be pointed out to me that that wasn't... | Bunun gerçek olmadığının... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
really true. | ...gözüme sokulması gerekiyormuş. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Not with my drinking. | İçki içerek değil elbette. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I actually kill people... | Ben gerçek manada, hayatımı insanları... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
for a living. | ...öldürerek kazanıyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I guess that makes me fucked up, I don't know. | Sanırım bu beni berbat biri yapıyor, bilemiyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
It's the only job I've ever had | Bugüne kadar sahip olduğum tek iş bu... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and I'm good at it, at least I was. | ...ve bu işte de iyiyim... en azından iyiydim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
It's like any business. | Herhangi bir işle aynı. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You you have competition, you identify them, | Rakipleriniz vardır, onları kimliklerini belirlersiniz... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
you offer to buy them out. | ...gidip parayla ikna etmeye çalışırsınız. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
They don't agree, you go to other means. | Kabul etmezlerse, diğer yöntemlere başvurursunuz. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Everybody I killed knew it was a possibility. | Öldürdüğüm herkes, böyle bir olasılık olduğunu biliyorlardı. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I've heard people here | Burada insanların birçok şey için... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
blame a lot of stuff on their families. | ...ailelerini sorumlu tuttuklarını, suçladıklarını gördüm. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I like mine. I got a choice | Ben kendiminkini seviyorum. Bir seçim yapma şansım var: | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
drinking or them. | ...ya içki içmek ya da onlar. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I don't know the exact definition of the word "alcoholic," | Alkolik kelimesinin tam anlamını bilemiyorum... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
but from what I'm hearing here, | ...ama burada duyduklarımdan yola çıkarak... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
sounds like I'm a pretty good one. | ...gayet iyi bir örneği olduğumu söyleyebilirim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I'm an even better killer. | Katilliğim ondan da iyidir. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I want to do it again. I will do it again. | İşimi tekrar yapmak istiyorum. Tekrar yapacağım da. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
But I know now, | Ama şimdi biliyorum ki... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
the only way I'm ever gonna get to do it again | ...işimi tekrar yapabilmemim tek yolu... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
is if I stop drinking... | ...içki içmeye bir son verebilmekmiş... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I know now I can't do it alone. | Artık bunu tek başıma yapamayacağımı biliyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Proved that to myself last night. | Geçen gece bunu kendime kanıtladım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I'm not even sure I can do it here. | Burada başarabileceğimden bile emin değilim. Polise gitmeyeceklerini nereden biliyorsun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
And I'm really scared. | Ve gerçekten korkuyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Well, thanks for that, Frank. | Bunun için teşekkürler, Frank. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Tom: Actually, it went better than you think. It did. | Aslında, senin düşündüğünden daha iyiydi. Gerçekten öyleydi. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Laurel: How do you know they won't tell the police? | Polise şikayet etmeyeceklerini nerden biliyorsun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Frank: It's Alcoholics Anonymous. | Burası Adsız Alkolikler. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Somehow I don't really feel that's what they had in mind | Açıkçası, bu ismi bulduklarında akıllarına böyle bir... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
when they came up with the name, but you never know. | ...olasılık gelmediğine eminim ama asla bilemezsin tabii. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
How do you kill them? | Onları nasıl öldürürsün? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Well, you just put it on a level | İşin aslı, onları diğer her şeyle... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
with everything else | ...aynı seviyeye koyarsın... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and you don't think about it. | ...ve bu konuyu düşünmezsin. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
That's deep, Frank, but I meant literally, how do you do it? | Bu çok derin bir şey, Frank, ama ben kelime anlamını kullandım... ...yani nasıl yapıyorsun? Bu çok derin bir şey, Frank, ama ben kelime anlamını kullandım... ...yani nasıl yapıyorsun? Bu çok derin bir şey, Frank, ama ben kelime anlamını kullandım... ...yani nasıl yapıyorsun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Guns, mostly. | Genellikle silahla. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Can you give me a moment? | Bana biraz izin verir misin? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I know it's kind of a lot to swallow. | Sindirmesi bayağı zor bir şey olduğunu biliyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Why should I bother? | Neden zahmete gireyim ki? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Because you don't want to be alone any more than I do. | Çünkü sen de en az benim kadar, artık yalnız kalmak istemiyorsun. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You know, it's sad, | Biliyor musun, çok acı ama... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
but that's actually good enough for right now. | ...söylediğin şey şu an için gayet yeterli. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Go kill something. | Git bir şey öldür. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
( tools buzzing ) Well, I'll pick 'em up myself. | Peki ama onları ben kendim seçerim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
That's a bullshit excuse, Bill. | Bu boktan bir mazeret, Bill. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
No, I don't have to try and understand anything. | Hayır, hiçbir şeyi anlamayı denemek zorunda değilim. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Everything I need to know | Bilmem gereken her şeyi... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I already understand pretty goddamn well. | ...şu anda zaten gayet iyi anlıyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
So stay at home, Bill, crack a six pack, watch your TV | O yüzden evinde otur Bill, altılı biranı kap, TV'ni izle... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and make yourself comfortable, | ...ve keyfine bak... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
'cause you just made a big mistake. | ...çünkü çok büyük bir hata yapmış bulunuyorsun. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Bill Kubala. Guy from Diecast Direct. | Bill Kubala'ydı. "Direk Döküm" şirketindeki herif. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
He says they're out of parts. | Yedek parçaları kalmadığını söylüyor. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
The parts guy is out of parts. | Yedek parçacıda, yedek parça kalmamış. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
That Irish bastard is closing his fist. | Şu İrlandalı piç avuçlarını iyice sıkıyor. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Maybe we should call the Greeks. | Belki de Yunanlıları aramalıyız. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Dad? Yeah, all right. Fine. | Baba? Evet, peki. Öyle olsun. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Let's call the goddamn Greeks. | Haydi şu kahrolası Yunanlıları arayalım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You know, it used to be shit like this happened, | Biliyorsunuz, böyle boktan durumlar meydana geldiğinde... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
we could just call Frank. | ...Frank'i arardık, olur biterdi. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Frank's not here. | Frank burada değil. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Lucky fuck. | Şanslı piç. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
President William McKinley was assassinated in Buffalo | Başkan William McKinley Buffalo'da, Pan Amerikan Fuarı'nda... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
at the Pan American Exposition. | ...suikasta uğramıştı. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Somebody shot a president in Buffalo | Buffalo'da birileri bir başkanı vuruyor... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and you thought, "Wow, that's for me"? | ...ve sende "Vay be, bu benim içindi" mi diyorsun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
No, see, he was shot on the sixth, | Hayır, bak şimdi, o altıncı caddede vurulmuştu... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
but he didn't die till the 14th. | ...ama on dördüncü caddeye varana kadar ölmedi. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
For eight days he was lying around in some mansion | Doktorlar mermiyi bulmaya çalışırken o, sekiz gün boyunca... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
while the doctors tried to find the bullet. | ...bir malikanede yatıp duruyordu. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
No, I still I don't see. | Hayır, ben hâlâ... anlamıyorum. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
They were using an x ray machine, | Bir röntgen cihazı kullanıyorlardı... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
but he was lying on a bed with metal springs. | ...ama o, metal yayları olan bir yatağın üzerinde yatıyordu. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
So they couldn't find the bullet. He got sicker and died. | O yüzden mermiyi bulamadılar. Durumu gittikçe ağırlaştı ve sonunda öldü. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Isn't that the kind of story that's supposed to make you | Bu, büyüyüp doktor olmanı istetecek... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
grow up and become a doctor? | ...türden bir hikaye değil mi? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I saw the point in all that poking around and malingering. | Tüm bu etrafı araştırma ve hasta rolü yapma meselesindeki amacı anladım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You shoot somebody, you should kill them. | Birini vuruyorsan, onları öldürmelisin. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I saw the need for precision. | Bu hassasiyetin lüzumunu anladım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Gutter ball. | Boş atış. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Can I get you anything to drink? | Sana içecek bir şeyler getirebilir miyim? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
I've got some great tap water. | Bir bardak harika musluk suyum var. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Comes out of that tap right there. | Tam oradaki musluktan akıyor. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Coffee? | Kahve alır mısın? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
It's a little late in the day for me. | Kahve içmek için vakit biraz geç oldu. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Coffee. | Kahve yüzünden. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Laurel: I like older men. | Yaşlı erkeklerden hoşlanırım. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Frank: Why? | Neden? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Laurel: Because you're done experimenting. | Çünkü deneyimlerle işiniz bitmiştir. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
You're not gonna wake up tomorrow | Yarın sabah uyandığında... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and tell my you're gay. | ...bana eşcinsel olduğunu söylemeyeceksindir. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Frank: What about the drinking | Peki ya şu içki meselesi... | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
and the other thing? | ...ve diğer konuya ne diyorsun? | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Laurel: Nobody's perfect, Frank. | Kimse mükemmel değildir, Frank. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |
Coffee. Morning. | Kahve. Günaydın. | You Kill Me-1 | 2007 | ![]() |