Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183896
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Go ahead, then. I'll go ahead alright. | Devam et o zaman. Zaten öyle yapıyorum. | Zozo-3 | 2005 | |
...bear... I'm leaving. | ...ayı... gidiyorum. | Zozo-3 | 2005 | |
Salt? Yes, it's nice. | Tuzlu mu? Evet, çok güzel oluyor. | Zozo-3 | 2005 | |
I like pears with salt. Don't you? Yeah. I need to try bananas with salt. | Tuzlu armudu da severim. Ya sen? Evet. Muzu da tuzla denemem lazım. | Zozo-3 | 2005 | |
Your name is Karl. No, it's Kalle. One more thing. | Senin adın Karl. Hayır, Kalle. Birşey daha. | Zozo-3 | 2005 | |
I hate girls too. No, you don't. | Kızlardan da nefret ederim. Hayır, etmiyorsun. | Zozo-3 | 2005 | |
Be quiet! It's them. They're teasing me. | Sessiz olun! Onların yüzünden. Bana sataşıyorlar. | Zozo-3 | 2005 | |
What a big book. I've read bigger. | Ne kalın bir kitap. Daha kalınını da okudum. | Zozo-3 | 2005 | |
Lt's not that hard. | Göründüğü kadar zor değildir. | Zozo-3 | 2005 | |
Do you want to play soccer? I don't know. I'm not very good. | Futbol oynamak ister misin? Bilmiyorum. Pek iyi değilimdir. | Zozo-3 | 2005 | |
I've got to go. Okay. I'll see you. | Gitmem lazım. Pekâla. Görüşürüz. | Zozo-3 | 2005 | |
Where are you from? I'm from Lebanon. | Nerelisin? Lübnanlıyım. | Zozo-3 | 2005 | |
Do you play soccer? Yes, I'm good at soccer. | Futbol oynamayı bilir misin? Evet, hem de iyi oynarım. | Zozo-3 | 2005 | |
Why did he leave? It doesn't matter. | O niye gitti? Önemli değil. | Zozo-3 | 2005 | |
Why does it matter if he leaves? I don't understand. | Öylece gitmesi senin için önemli mi? Anlayamadım. Ama gitmesi senin için önemli mi? Ben anlamadım. | Zozo-3 | 2005 | |
No, it's true. Come on, we're friends. What is it? | Hayır, doğru söylüyorum. Söyle ama, biz arkadaşız. Ne oldu? | Zozo-3 | 2005 | |
It's the truth. Zozo? | Evet, doğru. Zozo? | Zozo-3 | 2005 | |
Would you like some coffee? No, I can't drink any more. | Biraz kahve ister misiniz? Hayır, artık kahve içmiyorum. | Zozo-3 | 2005 | |
Why did you hit my grandson? I didn't hit him. | Niçin torunumu dövdün? Ben dövmedim. | Zozo-3 | 2005 | |
Are you sure? Yes, I didn't hit anyone. | Emin misin? Evet, ben kimseyi dövmedim. | Zozo-3 | 2005 | |
Don't you understand? Yes, but I didn't hit him. | Anlamıyor musun? Evet, ama ben onu dövmedim. | Zozo-3 | 2005 | |
You want to wrestle with me? Wait. I don't want anyone to fight. | Benimle boğuşmak mı istiyorsun? Bekle. Kimseyle dövüşmek istemiyorum. | Zozo-3 | 2005 | |
I don't understand. What don't you understand? | Anlayamadım. Neyi anlayamadın? | Zozo-3 | 2005 | |
I won't squeal. And don't squeal to your grandpa. | Tamam çenemi sıkı tutarım. Sakın dedene tek kelime etme. | Zozo-3 | 2005 | |
What's with you? What're you doing? Nothing. | Neyin var senin? Ne yapıyorsun? Hiçbirşey. | Zozo-3 | 2005 | |
Why not? I just can't. | Niçin yapamayasın ki? Yapamam işte. | Zozo-3 | 2005 | |
What's wrong with you? I'm not like you. | Senin neyin var? Ben senin gibi değilim. | Zozo-3 | 2005 | |
Then I'll just have to be a coward. No, you won't. Come back! | O zaman ben ödleğin tekiyim. Hayır, değilsin. Geri gel! | Zozo-3 | 2005 | |
Leave me alone. Don't be so hard on him. | Beni rahat bırak. Ona karşı bu kadar sert olma. | Zozo-3 | 2005 | |
Calm down. I won't be calm! Come back here. | Sakin ol. Sakinleşmeyeceğim! Buraya gel. | Zozo-3 | 2005 | |
Do you want it? You're giving it to me? Thanks. | İster misin? Bana mı veriyorsun? Teşekkürler. | Zozo-3 | 2005 | |
I want these. That'll be six crowns. | Bunları istiyorum. Toplam 6 crown. | Zozo-3 | 2005 | |
I got you an eraser and a pen. That's so nice of you. Thanks. | Size silgi ve kalem aldım. Çok naziksin. Teşekkürler. | Zozo-3 | 2005 | |
What's wrong with you, grandpa? Why are you here? School's over? | Neyin var, büyükbaba? Niçin buradasın? Ders bitti mi? | Zozo-3 | 2005 | |
Yes. What's wrong with you? Nothing. I fell off my bicycle. | Evet. Senin neyin var? Hiçbirşey. Bisikletten düştüm. | Zozo-3 | 2005 | |
Why is gran crying? That's just how she is. | Büyükannem niye ağlıyor peki? O sulu gözlünün tekidir, hep ağlar. | Zozo-3 | 2005 | |
You can't take things without paying. It wasn't me. | Parasını ödemeden bunları alamazsın. Benim değiller. | Zozo-3 | 2005 | |
Isn't that bike hard to ride? Yes. It's my grandfather's. | Bu bisikleti sürmek zor değil mi? Evet. Büyükbabamın bisikleti. | Zozo-3 | 2005 | |
Aren't these apples too sour? No. | Bu elmalar çok ekşi değil mi? Hayır. | Zozo-3 | 2005 | |
They're good with salt. Can you eat apples and salt? | Tuzlayınca iyi olurlar. Elmayı tuzlayarak mı yiyorsun? | Zozo-3 | 2005 | |
What does the Z mean? It's a letter. | "Z"nin anlamı nedir? Bir harf. | Zozo-3 | 2005 | |
You don't like to clean? Sure I do, but this morning... | Temizlikten hoşlanmıyorsun sanırım? Tabii ki hoşlanıyorum, ama bu sabah... | Zozo-3 | 2005 | |
It's not a problem. ...I was late and didn't have time. | Sorun değil. ...geç kalmıştım ve temizleyecek zamanım yoktu. | Zozo-3 | 2005 | |
Have you cleaned your room? No, I'm going to. | Odanı topladın mı? Hayır, toplayacağım. | Zozo-3 | 2005 | |
Do it right now. It's just my dad, never mind him. | Hemen topla. Babam, boşver onu. | Zozo-3 | 2005 | |
I know I'm not supposed to. So why did you? Now clean up! | Benim bir suçum yok. Onu sen getirmedin mi? Hemen odanı topla! | Zozo-3 | 2005 | |
Sure. I'll see you tomorrow. Bye. | Elbette. Yarın görüşürüz. Hoşçakal. | Zozo-3 | 2005 | |
I see, 'the pinky". | Anladım, "serçe parmağı". | Zozo-3 | 2005 | |
Index finger. That's right. | İşaret parmağı. Doğru. | Zozo-3 | 2005 | |
It's kind of hard. Yes. | Ne zormuş. Evet. | Zozo-3 | 2005 | |
What do you think of her? She's nice. | Onun hakkında ne düşünüyorsun? Güzel bir kız. | Zozo-3 | 2005 | |
What do you think? I think she's pretty. | Sen ne düşünüyorsun? Bence çok güzel. | Zozo-3 | 2005 | |
I don't know. Have you asked him? | Bilmiyorum. Şuna söyledin mi? | Zozo-3 | 2005 | |
Why? I don't know. She doesn't like me. | Neden? Bilmiyorum. Sanırım benden hoşlanmıyor. | Zozo-3 | 2005 | |
But you're very good looking. I know, but... | Fakat sen çok yakışıklısın. Biliyorum, ama... | Zozo-3 | 2005 | |
We don't want to fight. Leave. Shut up! | Kavga istemiyoruz. Bırakın bizi. Kapa çeneni! | Zozo-3 | 2005 | |
Don't hit him. I'll hit him all I want. | Vurma ona. Kime istersem vururum. | Zozo-3 | 2005 | |
Come on, stop. That's enough, Zozo. Not right now. | Dur ama! Yeter, Zozo. Şimdi olmaz. | Zozo-3 | 2005 | |
That's enough, Mom, stop. Can't you see the bombs? | Tamam anne, dur. Bombaları görmüyor musun? | Zozo-3 | 2005 | |
Stop it, we don't want to fight. Shut up. | Kesin şunu, kavga istemiyoruz. Kapa çeneni! | Zozo-3 | 2005 | |
Come, Leo, let's go. That's what I thought. Geeks. | Gel Leo, gidelim. Tahmin etmiştim. Korkaklar. | Zozo-3 | 2005 | |
Do you think we'll catch anything? Yes, I do. Maybe... | Sence birşey tutabilecek miyiz? Evet. Neden olmasın? | Zozo-3 | 2005 | |
The universe in its vastness, | Evren akıl almaz derecede büyüktür ve .... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
is forever changing. | ... daima değişir ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
The Zu mountain ranges in Sichuan, China, | Çin'in Sichuan bölgesindeki Zu Dağları .... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
are famous for their lofty crags | Yüce uçurumları ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
and jagged peaks. | ve sivri zirveleriyle ünlüdür ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
lt is said that elves and spirits live here. | Efsanelere göre oralarda sihirli varlıklar yaşarmış ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
There are many legends in these parts. | Bir çok hikaye anlatılır haklarında ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
One of these are about immortals | Hikayelerinde birinde, süper güçleri olan ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
possessing supernatural powers. | ölümsüzler baş roldedirler ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
They fly on their swords, chase the wind | Kılıçlarıyle uçup, rüzgarı kovalarlar ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
and the stars. | yıldızlarla yarışırlar ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
They tune their minds and bodies | Ruh ve bedenlerini ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
in search of the eternal truths of the universe, | Kainatın sonsuz gerçeğini aramaya adarlar ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
so that Man and Nature can be one. | Böylece evrenle bir olabilirler ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
Remember, Omei students, | Unutmayın, Omei öğrencileri ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
never succumb to greed and jealousy. | asla kötü hislerin etkisinde olamaz ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
That's the beginning of all evil. | içlerine şeytanın girmesine izin vermezler | Zu Warriors-1 | 2001 | |
During my recent training, | Evvel ki meditasyonumda ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
l could feel a strong force working agains us. | alehimize çalışan güçlü bir kuvvet hissettim ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
l could hear cries of horror which filled me | Korkunun ağlayışını içinde hissettim ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
with a sense of foreboding. | tuhaf şeyler seziyorum ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
The evil forces could be | Kötü güçler yeni bir ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
attempting another assault | saldırıya teşebbüs edebilirler ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
Omei being the leading school in these mountains, | Omei , bu dağların baş okulu olmuştur ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
we must be prepared | her türlü atağa ... | Zu Warriors-1 | 2001 | |
for a surprise attack. | hazırlıklı olmalıyız | Zu Warriors-1 | 2001 | |
We safeguard peace and order in the Zu mountains. | Bizler Zu Dağlarının koruyucularıyız ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
Look at the aura over Omei. | Omei üzerindeki auraya bakın ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
They have a great following, | Büyük bir kitleye sahipler, | Zu Warriors-1 | 2001 | |
unlike us, | bizim gibi değil, | Zu Warriors-1 | 2001 | |
there's only you and me here. | Burda sadece sen ve ben varız | Zu Warriors-1 | 2001 | |
The tradition in Kun Lun is based on yin and yang. | Geleneksel Kun Lun, yin ve yang'a dayanır ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
The sun and moon represent Kun Lun, | Güneş ve Ay gibidir ! | Zu Warriors-1 | 2001 | |
hence there's only been one teacher one student. | böylece sadece bir hoca ve bir öğrenci olabilir | Zu Warriors-1 | 2001 | |
King Sky, how long have you studied with me? | Gök Han, benimle ne kadar zamandır birliktesin ? | Zu Warriors-1 | 2001 | |
200 years. | 200 sene oldu. | Zu Warriors-1 | 2001 | |
200 years ... How time flies. | 200 sene... zaman nasılda geçiyor !. | Zu Warriors-1 | 2001 | |
Yet l haven't been able to change. | Yinde de çok yavaş değişiyoruz ! | Zu Warriors-1 | 2001 |