Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1932
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Think about it. | Bu açıdan düşün. | Abducted-1 | 2013 | |
| Elliot, you're full of shit! | Elliot, tamamen saçmalıyorsun. | Abducted-1 | 2013 | |
| Where's the proof? | Kanıtın nerede? | Abducted-1 | 2013 | |
| Not once have I seen one alien gadget | Burada kullandıkları aletleri ilk defa görmüyorum, dünyada satın alınabilecek şeyler. | Abducted-1 | 2013 | |
| Here's why, if the FBI ever captures one, | Bu yüzden, eğer FBI, onlardan birini yakalarsa... | Abducted-1 | 2013 | |
| there won't be anything to positively | ...ellerinde, onları "uzaylı" diye tanımlayacak... | Abducted-1 | 2013 | |
| identify them as alien, no smoking ray guns. | ...kesin bir delil olmayacak. Bir ışın kılıçları yok. | Abducted-1 | 2013 | |
| That's your proof? | Kanıtın bu mu yani? | Abducted-1 | 2013 | |
| No proof is your proof? | Kanıtının olmaması mı senin kanıtın? | Abducted-1 | 2013 | |
| Are you saying that we're like Adam and Eve? | Bir çeşit Adem ile Havva mı olduğumuzu söylüyorsun? | Abducted-1 | 2013 | |
| That's exactly what he's saying, | Kesinlikle bunu söylüyor. | Abducted-1 | 2013 | |
| they're rounding up a new herd, | Bizi ikişer ikişer toplayıp... | Abducted-1 | 2013 | |
| walking us up the plank to the alien fucking ark. | ...tahta döşemelerden yürüterek, Uzaylı Nuhun Gemisi'ne götürecekler. | Abducted-1 | 2013 | |
| Aliens, no need to gas us, we're on your side. | Uzaylılar, gaz sıkmayın. Biz sizin tarafınızdayız. | Abducted-1 | 2013 | |
| One time we're gonna get gassed and not wake up. | Bir gün gazdan bayıldıktan sonra tekrar uyanamayacağız. | Abducted-1 | 2013 | |
| If we die, | Eğer öleceksek, yalnız ölmek istemiyorum. | Abducted-1 | 2013 | |
| That's why you got me. | İşte ben bu yüzden yanındayım. | Abducted-1 | 2013 | |
| Let's get married... right now. | Hadi evlenelim. Tam burada. | Abducted-1 | 2013 | |
| It's too sad. | Çok üzücü. | Abducted-1 | 2013 | |
| I'll record it... | Kayda alırım, böylece nikâh videomuzda olmuş olur. | Abducted-1 | 2013 | |
| So... | Ve... | Abducted-1 | 2013 | |
| in case we miss our future wedding, | Gelecekte nikâh yapamama olasılığımıza karşılık,... | Abducted-1 | 2013 | |
| do you, Jessica Marino, | Jessica Marino... | Abducted-1 | 2013 | |
| take me, Dave Roberts, | ...Dave Roberts'i kocan olarak kabul ediyor musun? | Abducted-1 | 2013 | |
| Do you, Dave Roberts... | Dave Roberts... | Abducted-1 | 2013 | |
| take Jessica Marino | ...Jessica Marino'yu, karın olarak kabul ediyor musun? | Abducted-1 | 2013 | |
| By the power vested in me, | Kendimin bana verdiği yetkiye dayanarak,... | Abducted-1 | 2013 | |
| in the middle of this cell, | ...bu içinde bulunduğumuz hücrenin ortasında,... | Abducted-1 | 2013 | |
| I now pronounce us... | ...bizi karı koca ilân ediyorum. | Abducted-1 | 2013 | |
| You may kiss the bride. | Gelini öpebilirsin. | Abducted-1 | 2013 | |
| Day seven. | 7. gündeyiz. | Abducted-1 | 2013 | |
| I read a book on prison once | Bir keresinde hapishanede, Fransız yazar Albert Camus'un bir kitabını okumuştum. | Abducted-1 | 2013 | |
| And he goes through | Kitabında bir tutsağı... | Abducted-1 | 2013 | |
| the four stages of how to break down a prisoner. | ...ruhen nasıl yıkabileceğini dört adımda anlatıyordu. | Abducted-1 | 2013 | |
| One, you strip them of everything. | Adım 1, tutsağı tamamen soymak. | Abducted-1 | 2013 | |
| Two, you make them grovel | Adım 2, insani temel ihtiyaçları... | Abducted-1 | 2013 | |
| for the most basic human fucking needs. | ...için önünde diz çöktürtecek duruma getirmek. | Abducted-1 | 2013 | |
| Three, you confuse | Adım 3, rutinlerinde anlam veremedikleri değişiklikler yaparak,... | Abducted-1 | 2013 | |
| by unexplainable changes in their routine, | ...her birini yerlerde sürükleyerek,... | Abducted-1 | 2013 | |
| shuffling prisoners in and out. | ...mental olarak hepsini sikersiniz. | Abducted-1 | 2013 | |
| And then you follow that up | Devamında ise, upuzun bir yanlızlık, dışlanma dönemi gelir. | Abducted-1 | 2013 | |
| Well, you fucking forgot one thing, Camus, | Camus, bir şeyi unutmuşsun ama;... | Abducted-1 | 2013 | |
| the fucking, freaking, goddamned red light! | ...amına koduğumun kırmızı ışığını! | Abducted-1 | 2013 | |
| That helps! | Bu da işe yarıyor! | Abducted-1 | 2013 | |
| That fucking helps! | Bu amına koduğum da işe yarıyor! | Abducted-1 | 2013 | |
| Come out! | Ortaya çıkın! | Abducted-1 | 2013 | |
| Come the fuck out! | Ortaya çıkın lan! | Abducted-1 | 2013 | |
| Is this funny for you? | Çok komik, değil mi? | Abducted-1 | 2013 | |
| Fucking laugh at! | Al, buna gül! | Abducted-1 | 2013 | |
| Come on, I'll tear this whole fucking place apart! | Buranın altını üstüne getireceğim. | Abducted-1 | 2013 | |
| It's gas, cover your mouth. | Gaz yayılıyor, ağzını kapa. | Abducted-1 | 2013 | |
| Cover your mouth! | Ağzını kapa! | Abducted-1 | 2013 | |
| Get ready to run. | Koşmaya hazır ol. | Abducted-1 | 2013 | |
| Get the light! | Işığı aç! | Abducted-1 | 2013 | |
| Fuck. | Hay sikeyim. | Abducted-1 | 2013 | |
| There's a kid! | Orada bir çocuk var! | Abducted-1 | 2013 | |
| Who the hell are you? | Siz de kimsiniz? | Abducted-1 | 2013 | |
| We're getting out of here. | Burada çıkıyoruz. | Abducted-1 | 2013 | |
| Shit yeah, come on, Tiffany, get your stuff. | Hadi. Tiffany, eşyalarını topla. | Abducted-1 | 2013 | |
| Get back, get back! | Geri çekil! Geri çekil! | Abducted-1 | 2013 | |
| Please, stop, you're going to kill him! | Durun, lütfen. Onu öldüreceksiniz! | Abducted-1 | 2013 | |
| Stop it! | Durun! | Abducted-1 | 2013 | |
| What up? | Nasılsın? | Abducted-1 | 2013 | |
| You all right, man? | Bir şeyin yok, değil mi? | Abducted-1 | 2013 | |
| What the fuck? | Hay sikeyim! | Abducted-1 | 2013 | |
| Buzz, it's Dave, from Griffith Park 8. | Buzz, bu Dave, Griffith Park'dan 8. | Abducted-1 | 2013 | |
| There's eight of us now? | 8 kişi mi olduk şimdi? | Abducted-1 | 2013 | |
| He has no idea what's going on. | Neler olup bittiğinden haberi yok. | Abducted-1 | 2013 | |
| Shut up, Tiffany, the guy's hurting. | Kapa çeneni, Tiffany. Şu an canı yanıyor. | Abducted-1 | 2013 | |
| Look, Buzz, he has the same scar as you. | Bak. Buzz, sendekiyle aynı yara izi var. | Abducted-1 | 2013 | |
| Watch it, watch it. | Dikkat et, dikkat et. | Abducted-1 | 2013 | |
| Fucker Tased me right in the wound. | Piç kurusu tam yaramdan elektrik verdi. | Abducted-1 | 2013 | |
| It's Dave and Jessica, right? | Siz Dave ve Jessica'sınız, değil mi? | Abducted-1 | 2013 | |
| What do you know? | Ne biliyorsunuz? | Abducted-1 | 2013 | |
| Hey, man, shh, they're watching. | Hey, dostum sessiz ol. İzliyorlar. | Abducted-1 | 2013 | |
| Is it the Taliban? | Taliban mı? | Abducted-1 | 2013 | |
| Listen, I can get on the Internet, | Dinle, internete girebiliyorum ama... | Abducted-1 | 2013 | |
| not now, sometimes late at night. | ...şimdi değil, bazen gece geç saatlerde. | Abducted-1 | 2013 | |
| Our phones don't work. | Telefonlarımız çalışmıyor. | Abducted-1 | 2013 | |
| Your phone sucks. | Telefonlarınız berbat. | Abducted-1 | 2013 | |
| This thing is the shit. | Bu şey canavar gibi. | Abducted-1 | 2013 | |
| They don't seem to care that I can get on the Internet. | İnternete girmemi pek umursuyormuş gibi görünmüyorlar. | Abducted-1 | 2013 | |
| I mean, what difference does it make? | Yani, ne farkeder ki? | Abducted-1 | 2013 | |
| It's not like I can tell anyone where we are, can I? | Nerede olduğumuzu bilmiyorum, birine nasıl söylerim ki? | Abducted-1 | 2013 | |
| Can the cops trace your signal? | Polisler sinyalini bulabilir mi? | Abducted-1 | 2013 | |
| Scrambled. | Sinyal dağıtıcı var. | Abducted-1 | 2013 | |
| This place is high tech, man. | Bu mekân yüksek teknolojiyle donatılmış, dostum. | Abducted-1 | 2013 | |
| Haven't you guys noticed that your phones never go down? | Telefonlarınızın bağlantısının hiç kopmadığı farketmediniz mi? | Abducted-1 | 2013 | |
| Tesla's dream, no wires, no cords. | Tam Tesla'nın hayal ettiği gibi, telefon hattı yok, kablo yok. | Abducted-1 | 2013 | |
| Secret government mojo. | Gizli hükümet işi. | Abducted-1 | 2013 | |
| They've been stealing people off the street | Sokaktan insanları gizli genetik deneyleri için kaçırıyorlar. | Abducted-1 | 2013 | |
| They're creating a super human. | Süper insanı yaratıyorlar. | Abducted-1 | 2013 | |
| Oh, Christ, not this shit again. | Yine mi bu lanet olası şey. | Abducted-1 | 2013 | |
| Dude, it's all on the Internet. | Dostum, hepsi internette yazıyor. | Abducted-1 | 2013 | |
| Those protein bars you've been eating, | Şu yediğiniz protein barları, bütün hormonlar, bizi tuhaflaştırıyor. | Abducted-1 | 2013 | |
| Like stopping your hair and nails from growing, | Tırnaklarınızın ve saçlarınızın uzamaması,... | Abducted-1 | 2013 | |
| never taking a shit, | ...hiç tuvalete çıkmamak,... | Abducted-1 | 2013 | |
| turning your pee pink. | ...çişinizin pembeye dönmesi. | Abducted-1 | 2013 | |
| It's freaky shit, man. | Duyması bile insanı korkutmaya yetiyor. | Abducted-1 | 2013 | |
| My beard hasn't grown in at all. | Sakalım bunca zamandır hiç uzamadı. | Abducted-1 | 2013 |