Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1939
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Holy shit. | Hay anasını. | Abduction-1 | 2011 | |
| Online contact. | Çevrimiçi iletişim. | Abduction-1 | 2011 | |
| Steven Price. | Steven Price. | Abduction-1 | 2011 | |
| My name is Marisa. | İsmim, Marisa. | Abduction-1 | 2011 | |
| Nathan... | Nathan... | Abduction-1 | 2011 | |
| Can you tell me more? | Nasıl kaybolduğundan biraz daha bahsedebilir misiniz? | Abduction-1 | 2011 | |
| Don't you think it's weird that she wants to know what your address is? | Adresini öğrenmek istemesi sence de tuhaf değil mi? | Abduction-1 | 2011 | |
| Why does it matter where you are now? | Nerede olduğun neden önemli ki? | Abduction-1 | 2011 | |
| You could just be tipping them off. | Onlara bilgi vermen yeterli sadece. | Abduction-1 | 2011 | |
| It's really suspicious to me, Nathan. It doesn't feel right. | Bir bit yeniği var, Nathan. Bu işte bir iş var. | Abduction-1 | 2011 | |
| Don't you think you should talk to your parents about this? | Bunu ailenle konuşman gerekmez mi? | Abduction-1 | 2011 | |
| Mr. Kozlow. | Bay Kozlow. | Abduction-1 | 2011 | |
| You wanted me to notify you immediately if the website got a hit. | Siteden birini bulursam bilgilendirmemi istemiştiniz. | Abduction-1 | 2011 | |
| And if anyone ever finds out, then you're gonna get in trouble | Eğer biri bunu öğrenirse, yanlış suçlamadan başın belaya girecek. | Abduction-1 | 2011 | |
| And then I'm gonna get in trouble because now I'm involved, too. | Benim de başım belaya girecek çünkü artık ben de bu işe bulaştım. | Abduction-1 | 2011 | |
| Don't you think it's weird? | Sence de tuhaf değil mi? | Abduction-1 | 2011 | |
| Maybe this is all just a mistake. | Belki tüm bunlar bir hatadır. | Abduction-1 | 2011 | |
| You could be adopted. | Evlâtlık olabilirsin. | Abduction-1 | 2011 | |
| You know, dropped on a doorstep. You never know. | Kapıya bırakılmış olabilirsin. Asla bilemezsin. | Abduction-1 | 2011 | |
| If I were adopted, | Eğer evlâtlıksam... | Abduction-1 | 2011 | |
| why would my picture end up on a missing persons website? | ...resmim neden kayıp kişiler sitesinde? | Abduction-1 | 2011 | |
| A better question would be | Bundan daha bir soru: Evindeki yaşayan kişiler kim? | Abduction-1 | 2011 | |
| We need you to study. All right? | Çalışman gerek, tamam mı? | Abduction-1 | 2011 | |
| Rigging. How weather changes. | Teçhizat. Hava değişimleri. | Abduction-1 | 2011 | |
| There'll be times your mother and I are asleep. | Annenle benim uyuduğumuz vakitler olacak. | Abduction-1 | 2011 | |
| You got to take the helm. Our lives will be in your hands. | Dümeni kontrol etmen gerek. Hayatlarımız senin elinde olacak. | Abduction-1 | 2011 | |
| I don't wanna make this sound too ominous, but it's dangerous out there. | Orası tehlikeli. | Abduction-1 | 2011 | |
| The ocean is a big scary beast, man. | Okyanus, büyük korkunç bir hayvandır, ahbap. | Abduction-1 | 2011 | |
| I lost my driver's license. | Ehliyetimi kaybettim de. | Abduction-1 | 2011 | |
| Need this to get a new one. | Yenisini almak için buna ihtiyacım var. | Abduction-1 | 2011 | |
| That what's really going on? | Gerçekten bunun için mi? | Abduction-1 | 2011 | |
| Yeah, what else would be going on? | Evet, başka ne için olacaktı? Sahte kimlik almayacaksın ya? | Abduction-1 | 2011 | |
| What's going on, man? Oh, man. | Neler oluyor, dostum? Aman be. | Abduction-1 | 2011 | |
| I don't know. Must be losing my mind. | Bilmem. Aklımı kaybediyorum sanırım. | Abduction-1 | 2011 | |
| My parents are too boring to be psychos. | Bizimkiler, psikopat olmak için fazla sıkıcı. | Abduction-1 | 2011 | |
| Hey, you never Know, man. | Asla bilemezsin, dostum. | Abduction-1 | 2011 | |
| Now here's you at two years old. | İşte sen 2 yaşındayken. | Abduction-1 | 2011 | |
| Three ish. | 3 yaşındayken. | Abduction-1 | 2011 | |
| Five. | 5. | Abduction-1 | 2011 | |
| Nice. Nice. | Güzel. | Abduction-1 | 2011 | |
| Whoa, whoa, wait a second. | Dur biraz. | Abduction-1 | 2011 | |
| Okay. You see this picture of you when you were five? | 5 yaşındaki resmini görüyor musun? | Abduction-1 | 2011 | |
| Yeah, why? It's cropped weird. | Evet, neden? Çok tuhaf. | Abduction-1 | 2011 | |
| Slight outline of a person's shoulder. | Birinin omzunun görünmesi. | Abduction-1 | 2011 | |
| Clearly zoomed in a touch, | Bilerek yakınlaştırılmış ve sanki birisi bu fotoğrafta çıkmak istememiş. | Abduction-1 | 2011 | |
| Any more photographs of you when you were younger? | Başka küçüklük fotoğrafın var mı? | Abduction-1 | 2011 | |
| Those are the ones that are questionable. | Onlar da şüpheli olabilir. | Abduction-1 | 2011 | |
| Just a ton more of me by myself. | Hepsinde tek başımayım. | Abduction-1 | 2011 | |
| A few family photos is all you have from your childhood? | Çocukluğunla ilgili sadece birkaç aile resmin mi var? | Abduction-1 | 2011 | |
| All that I could find. | Bulabildiğim kadarıyla. | Abduction-1 | 2011 | |
| Nathan, I've got a million embarrassing family photos. | Nathan, milyonlarca utanç verici aile fotoğrafım var. | Abduction-1 | 2011 | |
| Enough to make me wanna vomit. And you're telling me all you have is two? | Midemi bulandıracak kadar hem de. Ve bana sadece 2 resmin olduğunu söylüyorsun? | Abduction-1 | 2011 | |
| What? You're too cool to say hi now? | Ne var? Selam vermeyecek kadar havalı mısın? | Abduction-1 | 2011 | |
| Teenagers. | Gençler işte. | Abduction-1 | 2011 | |
| Hi, bud. | Selam. | Abduction-1 | 2011 | |
| What you looking at? | Neye bakıyorsun? | Abduction-1 | 2011 | |
| Your baby shirt. | Bebeklik tişörtün. | Abduction-1 | 2011 | |
| Are you my mother? | Annem misin sen? | Abduction-1 | 2011 | |
| You are my son. | Benim oğlumsun. | Abduction-1 | 2011 | |
| You don't understand, baby. It's complicated. | Anlayamazsın, bebeğim. Çok karışık. | Abduction-1 | 2011 | |
| Are you my mother? | Annem misin? | Abduction-1 | 2011 | |
| No, Nathan. I'm not. | Hayır, Nathan. Değilim. | Abduction-1 | 2011 | |
| We wanted to tell you for so long and we just couldn't. | Uzun zaman önce söylemek istedik ama söyleyemedik. | Abduction-1 | 2011 | |
| Go ahead. Tell me. All of it. | Devam et. Her şeyi anlat. | Abduction-1 | 2011 | |
| Kevin's a part of this. I gotta go. | Kevin da bunun bir parçası. Gitmem gerek. | Abduction-1 | 2011 | |
| You're what's made us a family. | Bizi bir aile yapan sensin. | Abduction-1 | 2011 | |
| I love you and you're my son. Nothing's gonna change that. | Seni seviyorum ve benim oğlumsun. Hiçbir şey bunu değiştiremez. | Abduction-1 | 2011 | |
| Don't hate me, okay? | Benden nefret etme, tamam mı? | Abduction-1 | 2011 | |
| Gotta go get your dad. | Gidip babanı çağırayım. | Abduction-1 | 2011 | |
| Yeah? Hey. I heard you pull up, so... | Evet? Selam. Geldiğini duydum ve... | Abduction-1 | 2011 | |
| Karen, it's true. My mom just admitted it. | Karen, doğruymuş. Annem biraz önce kabul etti. | Abduction-1 | 2011 | |
| What? God, Nathan, you must be freaking out. I'll be over in a minute. | Ne? Tanrım, Nathan, aklın başından uçmuş olmalı. Bir dakikaya oradayım. | Abduction-1 | 2011 | |
| Okay, come in the back door. | Tamam, arka kapıdan gel. | Abduction-1 | 2011 | |
| How are you this evening? Fine, thank you. | Nasılsınız? İyiyim, teşekkürler. | Abduction-1 | 2011 | |
| We're investigators with the Bridgewater Juvenile Justice Department. | Bridgewater Çocuk Adalet Departmanı'ndan müfettişleriz. | Abduction-1 | 2011 | |
| It's about your son Nathan. I have a couple questions for him. | Oğlunuz Nathan'la ilgili. Ona birkaç sorum olacaktı. | Abduction-1 | 2011 | |
| May we come in for a moment? | İçeri geçebilir miyiz? | Abduction-1 | 2011 | |
| Wait, wait, wait! | Dur, dur! | Abduction-1 | 2011 | |
| Where is he? Where is he? | Nerede o? Nerede o? | Abduction-1 | 2011 | |
| Tell us where he is. | Yerini söyle. | Abduction-1 | 2011 | |
| You can't have my son! | Oğlumu alamazsınız! | Abduction-1 | 2011 | |
| Get it started. I'll get the kid. | Başladı artık. Ben çocuğu alayım. | Abduction-1 | 2011 | |
| Mara. | Mara. | Abduction-1 | 2011 | |
| Go, Nathan, go! Go now! | Git, Nathan, git! Kaç! | Abduction-1 | 2011 | |
| No, Son. Run! | Hayır, evlât. Kaç! | Abduction-1 | 2011 | |
| And don't stop! | Ve durma! | Abduction-1 | 2011 | |
| Hey. Get in the house. | Eve gir. | Abduction-1 | 2011 | |
| Come on, move. | Hadi, yürü. | Abduction-1 | 2011 | |
| You won't even feel this. Such a waste, you know that? | Hissetmeyeceksin bile. Boşu boşuna, biliyor musun? | Abduction-1 | 2011 | |
| Who are you? Answer me! Answer me! | Kimsin sen? Cevap ver! Cevap ver! | Abduction-1 | 2011 | |
| Nathan, stop. | Nathan, dur. | Abduction-1 | 2011 | |
| You killed my parents! | Ailemi öldürdün! | Abduction-1 | 2011 | |
| Stop. Stop. I'll tell you what you need to know. | Dur, dur. Sana bilmen gereken bir şey söyleyeceğim. | Abduction-1 | 2011 | |
| But I'm not dying here. There's a bomb in the oven. | Ama burada ölmeyeceğim. Fırında bir bomba var. | Abduction-1 | 2011 | |
| Sir, you're next. | Sıradaki sizsiniz, efendim. | Abduction-1 | 2011 | |
| DR Pedway... | Dr. Pedway... | Abduction-1 | 2011 | |
| Thank you, sir. Have a nice day. | Teşekkürler, efendim. İyi günler. | Abduction-1 | 2011 | |
| How bad is it? I don't know. It hurts. | Ne kadar kötü? Bilmiyorum, acıyor. | Abduction-1 | 2011 | |
| I'm taking you to the hospital. | Hastaneye götürüyorum seni. | Abduction-1 | 2011 | |
| We need a doctor. Anybody? We need a doctor, please. | Doktora ihtiyacımız var. Kimse yok mu? Doktora ihtiyacımız var. | Abduction-1 | 2011 |