• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1995

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What are you doing? What are you doing? Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Ben ustayım. About a Boy-5 2014 info-icon
here to hath help with your climb. Tırmanmanıza yardım etmeye geldim. Usta, git buradan. About a Boy-5 2014 info-icon
Be gone and let the star crossed lovers resume Kanla aram pek iyi değil. Git buradan ve bırak da tâlihsiz aşıklar yasak ilişkilerine devam etsin. About a Boy-5 2014 info-icon
Yes, be gone, craftsman, be gone. Evet, git buradan Usta. Git buradan. About a Boy-5 2014 info-icon
Well, if the craftsman had done his job Eğer ki Usta işini iyi yapsaydı, ki öyle de olması gerekirdi... About a Boy-5 2014 info-icon
Well, if Romeo was a small middle school boy Eğer ki Romeo küçük bir ortaokul öğrencisi olsaydı, ki öyle de olması gerekirdi... About a Boy-5 2014 info-icon
Craftsman, make thyself bloody scarce. Usta, yok ol artık buradan. About a Boy-5 2014 info-icon
Don't you think if it was up to the craftsman Sizce de bu iş Usta'ya bağlı olsaydı... About a Boy-5 2014 info-icon
that he'd be pre... pretty much anywhere else in the world ...şu anda dünyanın başka köşesinde... About a Boy-5 2014 info-icon
right now. Ah! Ah! ...olmaz mıydı o? About a Boy-5 2014 info-icon
Do you really think this is the craftsman's idea Sizce iyi bir vakit geçirmek isteyen Usta'nın aklında böyle bir şey olabilir mi? ...güzelsin. About a Boy-5 2014 info-icon
Here, give me your leg. Bacağını at üstüme. About a Boy-5 2014 info-icon
Whoa! Aah! Bu iyileştiği zaman da erkek olduğun günü hatırlatan... About a Boy-5 2014 info-icon
I begged him to use more nails. Biraz daha çivi kullanması için yalvardım. About a Boy-5 2014 info-icon
Ah! The craftsman is very sorry. Usta, çok ama çok üzgün. Seni geberteceğim. About a Boy-5 2014 info-icon
You know, I'm sorry buddy, that, uh, did not go well. İyi geçmediği için üzgünüm, dostum. Daha kötüsü de olabilirdi. About a Boy-5 2014 info-icon
How? Maybe a fire. Nasıl? Yangın çıkabilirdi. Pekâlâ millet, dinleyin. About a Boy-5 2014 info-icon
I am going to take the entire cast out for pizza Bütün ekibi muazzam ama bir o kadar da olağandışı eseri kutlamak için... About a Boy-5 2014 info-icon
to celebrate a terrific, albeit unusual, production. ...pizzacıya götürüyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
Get changed out of your costumes, Kostümlerinizi çıkarın, 10'da lobide beni bulun. About a Boy-5 2014 info-icon
Yes! Catch you later, Will. All right, bud. İşte bu! Sonra görüşürüz, Will. Peki, dostum. About a Boy-5 2014 info-icon
How much work detention did you get Bir tane dolabı boyadın diye ne kadar ceza aldın sen? About a Boy-5 2014 info-icon
It may have been slightly more than one locker. Birden fazla dolap olabilir. Ayrıca müdürün elektrikli arabası da olabilir. About a Boy-5 2014 info-icon
How'd it feel watching two grown men fight over you? İki yetişkinin senin için kavga etmesi nasıl hissettirdi? About a Boy-5 2014 info-icon
Huh? I think your skinny jeaned Sanırım yeni dostun, dar pantolonlu arkadaşının biraz gözünü korkutmuş. About a Boy-5 2014 info-icon
You think Will is jealous of me and Mr. Chris? Will, Bay Chris'le ikimizi kıskanıyor mu sence? About a Boy-5 2014 info-icon
It's like Freud says, Freud'un da dediği gibi, büyük bir kule sadece büyük bir kule değildir. About a Boy-5 2014 info-icon
Hey. Selam. N'oldu? Pizzacıya gittiğini sanmıştım. About a Boy-5 2014 info-icon
Nah, I decided I'd rather head home with you. Seninle eve gitmeye karar verdim. Belki biraz tavuk pişiririz? About a Boy-5 2014 info-icon
Get our stooges on? Ahbapları da izleriz? Bay Chris ne olacak? About a Boy-5 2014 info-icon
All right, well, then let's get out of here. Pekâlâ, hadi çıkalım buradan. Kafamızda kıracağımız yüzlerce şişe var. About a Boy-5 2014 info-icon
All right, I'll go home and get my helmet. Tamam, ben eve gidip kaskımı alayım. Kaska gerek yok ki, acıtmıyor. About a Boy-5 2014 info-icon
I have a very sensitive skull, Will. Çok hassas bir kafatasım var, Will. Bazen berem bile canımı acıtıyor. About a Boy-5 2014 info-icon
But I suffer for fashion. Ama moda için dayanıyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
Yeah. I think it's time we talked about that fashion. Evet, bence de bu moda hakkında konuşmamızın zamanı gelmişti. About a Boy-5 2014 info-icon
Hello. Merhaba. Merhaba. İyi misin? About a Boy-5 2014 info-icon
Battle wound. Well, balcony wound. Savaş yarası, daha doğrusu balkon yarası. About a Boy-5 2014 info-icon
I'm sorry that my stupid neighbor ruined our scene. Aptal komşum oyunu mahvettiği için üzgünüm. About a Boy-5 2014 info-icon
Well the play ends with a double suicide, Oyun iki tane intiharla son buluyor. Bütün bunlara bakılırsa daha fena da olabilirdi. About a Boy-5 2014 info-icon
Yeah. Evet. Neler olduğundan emin değilim. About a Boy-5 2014 info-icon
Um, in the cafe, I thought I felt something, Kafede bir şeyler hissettiğimi sandım. Sonra ise yanıldığımı düşündüm. About a Boy-5 2014 info-icon
And then, in that scene, Sahnede ise gerçek gibi hissetttim. About a Boy-5 2014 info-icon
and it's probably just because it's Shakespeare Muhtemelen Shakespeare'den dolayıdır. About a Boy-5 2014 info-icon
and he is the greatest writer who ever lived Yaşamış en büyük yazardır o ve... About a Boy-5 2014 info-icon
It was real. At least for me. Gerçekti. En azından benim için. About a Boy-5 2014 info-icon
I gotta take a group of seventh graders out for pizza. Yedinci sınıfları pizzacıya götürmeliyim. About a Boy-5 2014 info-icon
Good night, Fiona. İyi geceler, Fiona. About a Boy-5 2014 info-icon
Ah, that was real. Are you okay? Gerçekti o! İyi misin? Sorun yok. About a Boy-5 2014 info-icon
No! I got it! Hayır! Aldım bile! About a Boy-5 2014 info-icon
Uh, well, certain financial realities Finansal gerçekler iyice yer etmeye başladığından... About a Boy-5 2014 info-icon
so I am making some serious lifestyle changes here. ...hayat tarzımda bazı değişiklikler yapıyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
Usually I spend about 300 bucks a pop Genelde bir tane yırtık kot için 300 dolar para harcarım. About a Boy-5 2014 info-icon
but I can easily just do it myself, as you can see. Ama gördüğün gibi, bunu kendi başıma da kolayca yapabilirim. About a Boy-5 2014 info-icon
Wait, you spend $300 on destroyed jeans? 1 Bir dakika, mahvolmuş kotlara 300 dolar mı veriyorsun? About a Boy-5 2014 info-icon
Not destroyed. You know what? Mahvolmuş değil. Aslında var ya... About a Boy-5 2014 info-icon
I'm not gonna even explain to you Sana sokak modasının inceliklerini falan anlatmayacağım. Ayrıca aman Tanrım. About a Boy-5 2014 info-icon
Are you going to pick your son from school, Okuldan çocuğunu almaya mı gidiyorsun? Yoksa yollu bir fındıkkıran olmaya mı? 1 About a Boy-5 2014 info-icon
I don't know what you're... what does that mean? Bilmiyorum ama... Ne demek oluyor bu? About a Boy-5 2014 info-icon
If I were trying to look a bit alluring, Eğer ki biraz çekici gözükmeye çalışsaydım... About a Boy-5 2014 info-icon
would this be a good look, would it? ...bu iyi durur muydu? Ne dersin? Neler oluyor farkındayım. About a Boy-5 2014 info-icon
♪ You like a boy ♪ Sen birinden hoşlanıyorsun. Komikleşme. About a Boy-5 2014 info-icon
I bet it's that frilly teacher of Marcus' Eminim Marcus'un tiyatrosunda pantalonunda dolanan fırfır öğretmendendir. About a Boy-5 2014 info-icon
Am I right? Am I right? Haksız mıyım? Haksız mıyım? Tanrım, evet. Haklısın. About a Boy-5 2014 info-icon
Good for you. Aferin sana. Cezbet bakalım, seni küçük fahişe. About a Boy-5 2014 info-icon
I have been putting it out there ever since we kissed. Öpüştüğümüz andan beri cezbediyorum zaten. Siz öpüştünüz mü? About a Boy-5 2014 info-icon
God, you're so annoying. Ne kadar uyuzsun ya. Neden çıkma teklif etmiyorsun? About a Boy-5 2014 info-icon
I can't do that. Yapamam öyle bir şey. Teklif edemem ki, bayanım ben. About a Boy-5 2014 info-icon
I think it's sexy when a girl asks me out. Bence bir kızın teklif etmesi çok seksi. Kendine güvendiğini gösterir. About a Boy-5 2014 info-icon
Well, okay. I can be confident. Aslında evet, kendime güvenebilirim. Kesinlikle öyle. Kesinlikle! About a Boy-5 2014 info-icon
I can go for what I want. You can go for what you want. İstediğim şeyin peşinden gidebilirim. İstediğin şeyin peşinden gidebilirsin. About a Boy-5 2014 info-icon
I can exude a luscious, sexual energy Hiçbir erkeğin karşı çıkamayacağı ağız sulandıran, seksi bir enerji yayabilirim. About a Boy-5 2014 info-icon
That is so gross. We are done here. İğrençleştin. Bu muhabbet burada biter. About a Boy-5 2014 info-icon
I'd say if you want to focus on the other two paragraphs, Diğer iki paragrafa odaklanmak istersen muhtemelen daha iyi olur, tamam mı? About a Boy-5 2014 info-icon
Good job. Chris. İyi çalışmalar. Chris. Fiona, merhaba. Merhaba. About a Boy-5 2014 info-icon
I was wondering if you'd like to go out with me sometime. Bazen benimle dışarı çıkmak ister misin diye merak ediyordum. About a Boy-5 2014 info-icon
Oh, I... Ben... Tabii ki istemiyorsundur. Sorun değil. About a Boy-5 2014 info-icon
It's fine, it's fine. Of course, I understand. Hiç sorun değil, hiç sorun değil. Anlayışla karışılıyorum tabii ki. About a Boy-5 2014 info-icon
Obviously a man, if he wants to ask a woman out, Bir erkek, bir kadınla takılmak isterse sorar zaten. About a Boy-5 2014 info-icon
so I'm terribly sorry for putting you Seni böyle garip bir durumun içine soktuğum için özür dilerim. About a Boy-5 2014 info-icon
and thanks for letting me down gently. Kibarca reddettiğin için de teşekkür ederim. İyi günler. Fiona. About a Boy-5 2014 info-icon
I have wanted to ask you out ever since we kissed. Öpüştüğümüz andan beri sana bunu sormak istedim. About a Boy-5 2014 info-icon
I've been reticent to do so because I don't want Ağzımı sıkı tuttum. Marcus'un öğretmeni olduğum için sınırları aşmak istemedim. About a Boy-5 2014 info-icon
You did want to ask me out? Yes, very, very much. Benimle randevuya çıkmak mı istedin? Evet, hem de nasıl. About a Boy-5 2014 info-icon
Okay. Okay. Pekâlâ. Peki o zaman, sen sorduğun için artık adımı ben atıyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
I'm planning everything. Are you free tomorrow night? Her şeyi ben planlayacağım. Yarın boş musun? About a Boy-5 2014 info-icon
Tomorrow? Um... Yarın mı? Evet, yarın. About a Boy-5 2014 info-icon
Are you okay? İyi misin sen? Evet, sadece birine görünmem lazım bunun için. About a Boy-5 2014 info-icon
Dakota. Hey. Dakota, selam. İhtiyar BMW'ye banyo yaptırıyorum işte. About a Boy-5 2014 info-icon
Yeah. Oh, shirt got a little wet. Anladım. Tişörtüm biraz ıslanmış, tüh. Evet, görüyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
Fiona's just waiting for me to do yoga, Fiona, yoga için beni bekliyor. O yüzden, namaste. About a Boy-5 2014 info-icon
Not that I had a Google calendar alert set or anything. Alarm falan kurduğumdan değil de tabii. Evet, teşekkür ederim. Ne demek. About a Boy-5 2014 info-icon
My nomadic year just ended, Göçebe yılım biraz önce sona erdi ve harika hissediyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
like I finally understand my true worth as a woman. Kadınlığımın gerçek değerini şimdi anlıyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
That's awesome. Muhteşemmiş. Daha da fazlasını dinlemeyi çok isterim. About a Boy-5 2014 info-icon
Do you want to come over tomorrow night? Yarın gece bana uğramak ister misin? Ben artık flörtleşmek istiyorum, Will. About a Boy-5 2014 info-icon
Well, I'm the master of woo. Bana "flörtün ustası" derler. Bana bir kere çıkma teklifi bile etmedin. About a Boy-5 2014 info-icon
That can't be right. That is exactly right. Yanlış biliyorsun. Kesinlikle doğru biliyorum. About a Boy-5 2014 info-icon
What? Ne? Flörtle kelime oyunu... Boş versene sen. About a Boy-5 2014 info-icon
Tomorrow night, you are coming over, Yarın gece bana uğrarsın. About a Boy-5 2014 info-icon
Fine, you get one night. Tamam, sadece bir gecen var. About a Boy-5 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 1990
  • 1991
  • 1992
  • 1993
  • 1994
  • 1995
  • 1996
  • 1997
  • 1998
  • 1999
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim