Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2203
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| We have unfinished business. | Henüz bitmemiş işlerimiz var. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Isn't it time for the curtain to come down? | Artık perdenin kapanma zamanı gelmedi mi? | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Hasn't Adam's circus gone on long enough? | Adam'ın Sirki yeterince süredir açık değil mi? | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Now do it! | Yap artık! | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| And you'll be rid of me. | Böylece benden kurtulacaksın. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| It's the only way. | Tek yolu bu. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Nein. | Hayır. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| It is not. | Öyle değil. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I thought you left me. | Beni bıraktığını düşündüm. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I was here all the time. | Ben hep buradaydım. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| You went away. | Gittin ama. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I'm back. | Şimdi döndüm. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Rebecca Seizling's Institute continues as before. | Rebecca Seizling Enstitüsü aynı şekilde devam etti. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| For Rachel Schwester, for Arthur, and for the rest, | Rachel Schwester için, Arthur için, geri kalanlar için... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| life goes on. | ...hayat devam ediyordu. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Abe Wolfowitz, his prophecy, however, did come true. | Abe Wolfowitz'in kehaneti, nasıl olduysa gerçekleşmişti. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| He died in his sleep | Öngördüğü gibi bir gece... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| on the very night that he had predicted. | ...uykusunda öldü. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| In the years since I left the Institute, | Enstitü'den ayrıldığım yıllarda,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Gina Grey has not come once to Tel Aviv for the visit. | ...Gina Grey Tel Aviv'e bir kere bile ziyaret etmeye gelmedi. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| The moment I recovered, Adam Stein was, for her, buried. | İyileştiğim an, Adam Stein onun için yanmıştı. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Dr. Nathan Gross, who had absolute faith in my recovery, | İyileşeceğime gerçekten inanan, Dr. Nathan Gross,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| him I will miss. | ...özleyeceğim kişilerden. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| David was released that winter into the custody of a relative. | David o kış akrabalarının gözetimine teslim edildi. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Gross has assured me that this relative | Gross beni bu akrabanın sorumluluk alan,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| is the upstanding citizen, the family man, | ...bir aile adamı olduğuna ve benim sunabileceğim... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| someone who can give the boy the life that I cannot. | ...hayattan daha iyisini sunacağına ikna etti. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I miss him, my Davey. | Onu özleyeceğim, benim Davey'imi. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| He writes to me. | Bana yazıyor. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I follow his progress, | Gelişimini takip ediyorum, ayrıca... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| and I will visit him soon. | ...yakın zamanda ziyaret edeceğim. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| But he has a life now, his own life, | Fakat şu anda bir hayatı var, kendine ait bir hayat,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| and a home in which to grow up. | ...büyüyeceği bir ev. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| As for me, I have become... | Bana gelince,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| the ordinary man. | ...normal bir adam oldum. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I returned to Ruth Edelson's pension. | Ruth Edelson'ın pansiyonuna geri döndüm. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I could no longer give myself diseases | Kendimi artık hastalıkların kucağına bırakıp... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| nor bring about my own end. | ...kendi sonumu getirmiyorum. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I no longer carry Klein inside me. | Artık Klein'ın içimde olduğundan endişe etmiyorum. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I live in a lovely valley, | Güzel bir hayat yaşıyorum,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| but the heights are gone forever. | ...ama ilginçlikler sonsuza kadar yok artık. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| There are no more frightful deserts, | Ne upuzun çöller,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| and I no longer leap into the fire. | ...ne de kendimi ateşin ortasına atmalarım var. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| I am afraid that I will get burned. | Yanacağımdan korkuyorum. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Sanity is pleasant and calm, | Akıl sağlığı denilen şey güzel ve huzur verici,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| but there is no greatness, no true joy, | ...fakat artık mükemmellik ya da gerçek eğlence yok,... | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| nor the awful sorrow that slashes the heart. | ...ya da kalpte büyük yaralar açan kederler. | Adam Resurrected-1 | 2008 | |
| Presented and distributed by Cinema Service | Dağıtım ve Gösterim Cinema Service | Adeul-1 | 2007 | |
| Co presented by CJ Entertainment & CJ Asset Management Co. | CJ Entertainment & CJ Asset Management Co. | Adeul-1 | 2007 | |
| Executive Producer KANG WOO SUK | KANG WOO SUK | Adeul-1 | 2007 | |
| Co produced by Film Itsuda | Film Itsuda | Adeul-1 | 2007 | |
| Associate Producer KIM IN SOO, KIM JOO SUNG, NA HYO SEUNG | KIM IN SOO, KIM JOO SUNG, NA HYO SEUNG | Adeul-1 | 2007 | |
| CHA SEUNG WON | CHA SEUNG WON | Adeul-1 | 2007 | |
| RYU DEOK HWAN | RYU DEOK HWAN | Adeul-1 | 2007 | |
| My Son | OĞLUM 1 | Adeul-1 | 2007 | |
| Please state the charges against you, type of sentence and served time. 1 | Lütfen size karşı olan suçlamaları, verilen cezanın türü ve cezanın çekilen kısmını belirtin. | Adeul-1 | 2007 | |
| I'm here for murder. | Cinayet yüzünden buradayım. | Adeul-1 | 2007 | |
| I got a life sentence and have been here for 13 years. | Ömür boyu hapis cezam var. 13 yıldır buradayım. | Adeul-1 | 2007 | |
| All I've got is my wife and two daughters. | Tüm sahip olduğum karım ve iki çocuğum. | Adeul-1 | 2007 | |
| But I haven't heard from them for over 10 years. | 10 yılı aşkın onlardan haber almadım. | Adeul-1 | 2007 | |
| I committed arson and murder. | Cinayet ve kundakçılık suçlarını işledim. | Adeul-1 | 2007 | |
| I was sentenced to life and this is my 9th year here. | Müebbete çarptırıldım ve burada dokuzuncu yılım. | Adeul-1 | 2007 | |
| My parents already passed away. | Zaten annem ve babam da vefat ettiler. | Adeul-1 | 2007 | |
| I've been really regretting and repenting of my crime. | Suçum için gerçekten üzgün ve pişmanım. | Adeul-1 | 2007 | |
| My hopes? | Beklentilerim? | Adeul-1 | 2007 | |
| Next 1106. | Sıradaki, 1106. | Adeul-1 | 2007 | |
| Rape and murder. | Tecavüz ve cinayet. | Adeul-1 | 2007 | |
| I was supposed to be executed, | İdam edilmem gerekirdi, | Adeul-1 | 2007 | |
| but my sentence was commuted to life in prison. | ama cezam müebbet hapise dönüştü. | Adeul-1 | 2007 | |
| If I get to go out, I'll be able to live on that for 10 years. | Eğer dışarı çıkabilirsem, 10 yıl yaşamaya devam edebilirim. | Adeul-1 | 2007 | |
| I will die sooner or later, don't you think? | Er yada geç öleceğim, öğle değil mi? | Adeul-1 | 2007 | |
| His communication skills have been damaged. | Onun konuşma yetenekleri zarar görmüş. | Adeul-1 | 2007 | |
| 5 years ago, he had a stroke. | Beş yıl önce felç geçirdi. | Adeul-1 | 2007 | |
| Paper application only! | Sadece kağıta yazarak anlaşır! | Adeul-1 | 2007 | |
| Isn't there something like sick bail soon? | Hastalığını kullanarak dışarı çıkabilir mi? | Adeul-1 | 2007 | |
| Who knows? It's so unpredictable here. | Kim bilir? Öngörülemez durumda. | Adeul-1 | 2007 | |
| Kidnapping, murder... | Adam kaçırma, cinayet... | Adeul-1 | 2007 | |
| abandonment of a dead body. | ...cesedi bırakıp kaçma. | Adeul-1 | 2007 | |
| Those sentenced to death are not eligible to apply. | İdama mahkum olanlar başvurma hakkına sahip değil. | Adeul-1 | 2007 | |
| Yes, I know that I don't qualify. | Evet, uygun olmadığımı biliyorum. | Adeul-1 | 2007 | |
| I just want to meet the child's parents. | Sadece çocuğun anne babasıyla tanışmak istiyorum. | Adeul-1 | 2007 | |
| It doesn't matter whether they forgive me or not. | Beni affedip affetmemeleri önemli değil. | Adeul-1 | 2007 | |
| I only want to be able to say even just once... that I'm sorry. | Tek istediğim bir kere de olsa ... özür dilerim diyebilmek... | Adeul-1 | 2007 | |
| Just once. | Sadece bir kez. | Adeul-1 | 2007 | |
| Director & Written JANG JIN | Yönetmen ve Senarist JANG JIN | Adeul-1 | 2007 | |
| I committed robbery and murder. | Soygun ve cinayet suçlarını işledim. | Adeul-1 | 2007 | |
| I was sentenced to life and I've been here for 15 years. | Müebbet hapise çarptırıldım ve 15 yıldır buradayım. | Adeul-1 | 2007 | |
| I'm 39. | 39. | Adeul-1 | 2007 | |
| So you were... | Yani o zaman... | Adeul-1 | 2007 | |
| I was 24 years old. | 24 yaşındaydım. | Adeul-1 | 2007 | |
| You have a son and a mother. | Bir oğlun ve annen var. | Adeul-1 | 2007 | |
| And, you've lost contact with your wife, according to this. | Ve, burda yazdığına göre karınla irtibatın kopmuş. | Adeul-1 | 2007 | |
| Even with his son, | Hatta oğlunla bile. | Adeul-1 | 2007 | |
| he hasn't seen him for 15 years. | 15 yıldır onu da görmemişsin. | Adeul-1 | 2007 | |
| Did you apply for this specifically to see your son? | Buna özellikle oğlunu görmek için mi başvurdun? | Adeul-1 | 2007 | |
| Yes, my son and my mom. | Evet, tabii annemi de. | Adeul-1 | 2007 | |
| He was three when you left him. | Onu terk ettiğinde 3 yaşındaydı. | Adeul-1 | 2007 | |
| He would be 18 years old by now. | Şimdi 18 yaşında olmalı. | Adeul-1 | 2007 | |
| You must have really missed him. | Onu gerçekten özlemiş olmalısın. | Adeul-1 | 2007 | |
| Yes, sure. I did... | Evet, tabi. Özledim... | Adeul-1 | 2007 |