Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2223

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I didn`t take it.	Ben istemedim.	Adoration-1	2008
lt was offered. What about deducting my meal?	Siz teklif ettiniz. Yemeği hesaptan düştünüz mü?	Adoration-1	2008
Why would I do that? Why would you do that? Courtesy.	Bunu neden yapayım ki? Neden mi yapasınız? Nezaket icabı.	Adoration-1	2008
Courtesy.	Nezaket.	Adoration-1	2008
It was courteous of this woman to invite you out.	Bu kadının sizi yemeğe davet etmesi nezaket icabıydı.	Adoration-1	2008
It was certainly courteous of her to offer me your lunch.	Sizin öğle yemeğinize beni de çağırması yine nezaket icabıydı.	Adoration-1	2008
I`m not sure how courteous it is to now demand a payment.	Şimdi benim ödeme yapmamı istemeniz hangi nezakete sığar bilemiyorum.	Adoration-1	2008
You know what? Don`t fuck with me.	Bak ne diyeceğim! Sakın bana bulaşma.	Adoration-1	2008
Why not? You`re fucking with me.	Neden? Sen bana bulaşıyorsun ama.	Adoration-1	2008
I assumed, given the circumstance, that it was a gift.	Durumu incelediğimde, bunun bir hediye olduğunu düşünmüştüm.	Adoration-1	2008
Now you`re asking to have it back. Since I can`t give it back,	Şimdi de onu benden geri istiyorsun. Geri veremeyeceğime göre...	Adoration-1	2008
you`re extorting me for money. Right.	...benden para koparmaya çalışıyorsun. Evet.	Adoration-1	2008
Money I earned doing my job.	İşimi yaparak kazandığım parayı.	Adoration-1	2008
No. Do not give him the money. Really, it`s okay. It`s not a problem.	Hayır. Ona para vermeyin. Gerçekten sorun değil. Önemli değil.	Adoration-1	2008
Why don`t you get the fuck out of here? No. What do you propose?	Sen neden siktir olup gitmiyorsun? Hayır. Senin amacın ne?	Adoration-1	2008
That I give your lunch back?	Öğle yemeğini geri mi vereyim?	Adoration-1	2008
Oh, yeah? Okay. Okay. Okay. Get the fuck out of here!	Peki. Tamam. Tamam. Tamam. Şimdi, siktir ol git buradan.	Adoration-1	2008
Get the fuck out of here! Get in the car and get the fuck out of here!	Siktir git! Siktiğimin arabasına bin ve buradan siktir ol git!	Adoration-1	2008
Don`t touch me again. l`ll touch you again. Get in the fucking car.	Bana bir daha dokunma. Dokunacağım lan. Bin şu siktiğim arabaya.	Adoration-1	2008
Get in the fucking car.	Bin şuna lan.	Adoration-1	2008
Get in your fucking car! Big tough guy!	Bin şu arabana! Hayvan herif!	Adoration-1	2008
How long have you had this violin?	Ne kadar zamandır bu kemana sahipsin?	Adoration-1	2008
Since I was 14.	14 yaşımdan beri.	Adoration-1	2008
My father gave it to me.	Babam vermişti.	Adoration-1	2008
It`s quite a gift.	Bu çok değerli bir hediye.	Adoration-1	2008
He must have known that you were special.	Senin özel biri olduğunu biliyor olmalıymış.	Adoration-1	2008
A great musician.	Büyük bir müzisyen olduğunu.	Adoration-1	2008
That`s what makes me special?	Beni özel yapan şey bu mu?	Adoration-1	2008
You`re special for what is in you.	Seni özel yapan, içindeki şey.	Adoration-1	2008
That`s where the music comes from.	Müziğin geldiği yer.	Adoration-1	2008
Why did you let that go so far, Simon?	Neden bu kadar büyümesine izin verdin, Simon?	Adoration-1	2008
You made people remember that day when they almost lost their lives,	İnsanlara, neredeyse hayatlarını kaybedecekleri o günü hatırlattın...	Adoration-1	2008
and you told people that it was your dad who tried to do it.	...ve bunu yapmayı deneyenin de senin baban olduğunu anlattın.	Adoration-1	2008
So whether they were sad for you or mad at you or whatever,	İnsanlara senin için üzülmüş ya da sana kızmış olabilirler...	Adoration-1	2008
why would you make people feel all those things if it wasn`t even true?	...ama bu olay doğru değilse, neden insanlara bu duyguları yaşattın?	Adoration-1	2008
I`m unloading your car.	Arabanızı indiriyorum.	Adoration-1	2008
You haven`t finished your food.	Yemeğini bitirmedin.	Adoration-1	2008
I don`t want the food.	Yemek istemiyorum.	Adoration-1	2008
You were asking about Simon,	Simon'ı soruyordun...	Adoration-1	2008
what it was that he was trying to work out.	...hesaplaştığı şeyin ne olduğunu.	Adoration-1	2008
Lady, we`re all trying to work things out. Okay?	Hanımefendi, hepimiz bir şeylerle hesaplaşıyoruz. Tamam mı?	Adoration-1	2008
Sabine. You can call me Sabine.	Sabine. Bana Sabine diyebilirsin.	Adoration-1	2008
Lady,	Hanımefendi...	Adoration-1	2008
you force yourself into my house,	...kendinizi zorla evime soktunuz...	Adoration-1	2008
you plan to have me tow your car. So now I know who you are, and it`s over.	...arabanızı çekmemi planladınız. Kim olduğunuzu biliyorum ve bu iş bitti.	Adoration-1	2008
You don`t know who I am.	Kim olduğumu bilmiyorsun.	Adoration-1	2008
Yes, I do. Listen to me.	Evet, biliyorum. Dinleyin.	Adoration-1	2008
I was never into plays or drama in school.	Daha önce okulda hiçbir oyunda ya da Drama dersinde bulunmadım.	Adoration-1	2008
I don`t understand this pretending stuff. I don`t like this pretending stuff.	Bu rol yapma olaylarını anlayamam. Bu rol yapma olaylarını sevmem de.	Adoration-1	2008
You`re playing games with people.	İnsanlarla oyun oynuyorsunuz.	Adoration-1	2008
That`s not what l`m doing.	Yaptığım şey bu değil.	Adoration-1	2008
That`s exactly what you`re doing.	Yaptığınız şey, tam olarak bu.	Adoration-1	2008
Simon`s parents were killed in a car accident.	Simon'ın ailesi bir araba kazasında öldü.	Adoration-1	2008
I told you that. The driver of the truck said	Bunu zaten söylemiştim. Kamyonun şoförü...	Adoration-1	2008
they crashed into him on purpose,	...onların kendisine bilerek çarptığını...	Adoration-1	2008
that Sami drove into the head on collision.	...ve Sami'nin kafa kafaya çarpıştığını söyledi.	Adoration-1	2008
How do you know his name?	Onun adını nereden biliyorsunuz?	Adoration-1	2008
Sami had a condition with his eyes.	Sami'nin gözlerinde bir sorun vardı.	Adoration-1	2008
He wasn`t supposed to drive at night.	Gece araba sürmemesi gerekiyordu.	Adoration-1	2008
How do you know?	Siz nereden biliyorsunuz?	Adoration-1	2008
I was married to him	Kız kardeşinle...	Adoration-1	2008
for five years until he met your sister	...dükkanda tanışmadan önce, onunla beş yıldır...	Adoration-1	2008
at his store.	...evliydim.	Adoration-1	2008
He was the one who repaired her violin.	Kız kardeşinin kemanını tamir eden oydu.	Adoration-1	2008
The good news is that it`s authentic.	İyi haber şu ki, bu orijinal bir parça.	Adoration-1	2008
The bad news is that... Sorry.	Kötü haber ise... Affedersin.	Adoration-1	2008
The bad news is that this whole piece of the violin is new.	Kötü haber ise, kemanın bu parçası tamamen yeni.	Adoration-1	2008
Does it affect the sound?	Bu, sesi etkiler mi?	Adoration-1	2008
No, no, no. The scroll is purely decorative.	Hayır, hayır, hayır. Kıvrım tamamen dekoratif amaçlıdır.	Adoration-1	2008
Many instruments at this time had a graft. Here.	Bu dönemdeki çoğu enstrümana parça eklenmiştir. Bak.	Adoration-1	2008
The old violins had a shorter neck	Eski kemanların daha kısa sapları vardı...	Adoration-1	2008
and the angle of the fingerboard was different,	...ve keman sapının açısı da farklıydı...	Adoration-1	2008
and then when the new style was introduced,	...ve yeni tarz ortaya çıkınca...	Adoration-1	2008
a cut was made here.	...buraya bir kesik atıldı.	Adoration-1	2008
This way the scroll could be kept while the neck was being worked on.	Bu sayede, sapla uğraşırken, kıvrım da korunabiliyordu.	Adoration-1	2008
Can you...	Acaba...	Adoration-1	2008
I`ve made some drawings	Bunu nasıl tekrar kuracağınla ilgili...	Adoration-1	2008
on how I can reconstruct this.	...birkaç çizim yaptım.	Adoration-1	2008
With what?	Neyle?	Adoration-1	2008
I... Okay.	Ben... Peki.	Adoration-1	2008
I... I brought this with me from Paris.	Ben... Bunu Paris'ten dönerken yanımda getirdim.	Adoration-1	2008
It was attached to an old violin	Savaş sırasında hasar görmüş...	Adoration-1	2008
that was destroyed during the war.	...eski bir kemana tutturulmuştu.	Adoration-1	2008
The same make? No, it`s part of the same workshop.	Aynı yapım mı? Hayır, aynı atölyenin bir parçası.	Adoration-1	2008
This would make the scroll identical.	Bu da kıvrımı, tamamıyla aynı yapıyor.	Adoration-1	2008
I can attach this to your violin.	Bunu senin kemanına ekleyebilirim.	Adoration-1	2008
Look at the drawing.	Çizimlere bak.	Adoration-1	2008
It would be like this.	Bu şekilde olacak.	Adoration-1	2008
But in the end, it would be smooth.	Ama sonunda, pürüzsüz olacak.	Adoration-1	2008
You feel it? Smooth.	Hissedebiliyor musun? Pürüzsüz.	Adoration-1	2008
Your mother plays like a goddess.	Annen bir tanrıça gibi çalıyor.	Adoration-1	2008
How long have you been standing there?	Ne zamandır orada dikiliyorsunuz?	Adoration-1	2008
He wants us in for dinner.	Akşam yemeği için bizi içeri çağırıyor.	Adoration-1	2008
Don`t make a scene, okay?	Olay çıkarma, tamam mı?	Adoration-1	2008
About what?	Ne olayı?	Adoration-1	2008
He says anything during grace or anything...	Şükran duası sırasında bir şey söylerse...	Adoration-1	2008
I`m a guest. I expect to be treated like one.	Ben misafirim. Bir misafir gibi davranılmasını isterim.	Adoration-1	2008
You said they were all animals. No, no, no, no, no.	Hepsinin hayvan olduğunu söylediniz. Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır.	Adoration-1	2008
The people who took over the airplanes,	Uçakları ele geçiren insanlar...	Adoration-1	2008
the people who crashed them into the two towers, they were animals.	...ikiz kulelere çarpan insanlar, işte onlar hayvandı.	Adoration-1	2008