Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2421
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yeah, I... | Evet... Geçen sene olanlar için çok üzgünüm. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| No, don't even worry about it, because | Kafana takma senin yüzünden olmadı. Hayır, kafana takma onu | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| All right, I want you here with Amanda, and just figure | Pekala, Amanda'nın yanında kalmanı istiyorum | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Uh, I'm... | Aslında... Ben Stephanie' yle sosisli yapacaktım. Ah ben... | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Oh, honey, all due respect, you kinda dropped the ball on | Hiç de bile canım. Sosisli işinde berbatsın | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| the hot dogs, so I gave it to Alisa. | sosislilerde topu kaçırdın ben de o işi Alisa'ya verdim | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Sorry, I... | Pardon, kocamla birşey konuşmam lazım. Üzgünüm. Üzgünüm | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I'm so sorry. | Çok üzgünüm | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| What? | Ne var? Gidiyor musun? Ne oldu? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Yeah. | Evet. Neden? Bu işler böyledir. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| The women tell the men where to set up the folding table, | Kadınlar masaların nereye yerleşeceğini söyler | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| and the men set up the folding table so men are free to go. | erkekler bunu hallettikten sonra gitmekte özgürdürler. erkekler de masayı kurarlar, sonra gitmekte özgürdürler | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| That's gross. | İğrençsin. Steph'le takılmana bak. Bu mide bulandırıcı | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Just hang with Steph, OK? | Steph ile takıl tamam mı? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Talk shit about the moms. | Anneleri çekiştirin biraz. Çok eğlenirsiniz. Aranızda dedikodu yapın | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I'm off of hot dogs. | Sosisli işinden alındım. Amanın, kıyamet kopacak. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I'm with fucking kosher Amanda. | Amanda kaşarının yanındayım. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| This is fucking kosher Amanda's face all the time. | Amanda kaşarının boktan suradı böyledir hep. Yaptığı surat sürek li şu... | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| You're right. | Aynen ya. Bu onun yüzü. Evet, bu onun ifadesiz hali. Bu doğru | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| That is her face. | Bu onun yüzü | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| That is her face. | Asıl hali bu. Nasılmış bakayım. Gerçekten onun yüzü bu | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| This is her baseline. | Temeli bu onun | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Huh, this is how it feels to be kosher Amanda. | Amanda olmak böyleymiş demek ki. Eğleneceli değil. Hadi ben kaçtım. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I can't believe you're leaving me. | Beni burada bıraktığına inanamıyorum. Hoşçakal. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| It's not fair, Jeff. | Bu hiç adil değil Jeff. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Seriously, I'm... | Harbiden bak... Yapacağım. Gerçekten ben... | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Last night, we're going crazy. | Geçen gece dağıttık resmen. Hadi hadi hadi. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Can Logan go home with Owen? | Logan eve Owen'la gitse olur mu? Tabii ki. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Well, yeah. | Tabi evet, | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I know, I'm sorry you guys. | Özür dilerim kızlar. Ne demek, umarım iyileşirsin. Çok üzgünüm millet | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Awful cramps. | Dehşet sancım var. Tamam. Korkunç ağrılar girdi | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Paddle, paddle, | Gazla, gazla, gazla. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Hop up, hop up! | Ver odunu! | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Jefferey! | Jefferey! Adamın dibisin! | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Yeah yeah! | Yallah yallah! | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| McKenna? | McKenna? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Going to Jack's? | Jack'e mi gidiyorsun? Evet. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I'm coming with you. | Ben de geleceğim. Seninle geliyorum | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Can I check those? | Şunlara bir bakayım mı? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Why is that weird? | Tuhaf olan ne ki? Oyuncak değil ki bu. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| How come no one believes in us? | Neden kimse bize inanmıyor | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I believe in us. | Ben inanıyorum. Biz kendimize inanmazsak kim inanır ki? Ben bize inanıyorum | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Yeah, come on, Craig. | Hadi ama, Craig. Grubumuzun ismi şu olsun mu? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Is that the name of our band? | Bu grubumuzun adı mı? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| We Believe in Us? | Özinanç. We Believe in Us? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| How about just Dadz, with a Z on the end. | Babizkolar nasıl, Z ile. D adz nasıl sonunda z olucak | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Surf Godz with a Z. I don't care Want. | Ya da Zörf Tanrıları. Farketmez aslında. Sörz tanrıları, z ile | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| title of the band name. | z olsun istiyorum | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Oh, I need a new name. | Bana bir takma isim lazım. Aaa evet. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Right? | Değil mi? Hmm hmm. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Sophia? | Sophia? Yine? Olmaz. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Again? | Tekrar? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Oh my god. | Hay Allah. Cassidy? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Ariel? | Ariel? Hayır. Tutmaz değil mi? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| No. | Olmaz | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Samantha? | Samantha? Samantha? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Um, Shelly? | Um Shelly? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Maybe. | Bu olabilir bak. Shelly. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Hey, baby. | Selam yavrum. Merhaba. Hey bebeğim | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Hey. | Hey. Nasılsın? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Good, how are you? | İyiyim, sen? Bomba gibiyim. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I'm really good. | Gerçekten iyiyim | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| And, uh, this is my friend. | Bu bir arkadaşım. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Savannah. | Savannah. Savannah | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Hi Savannah. | Merhaba Savannah. Merhaba. Selam Savannah 1 | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Can I take your coat? | Paltonuzu alayım mı? Paltonu alabilir miyim? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Oh, please. | Zahmet olacak. Teşekkürler. Lütfen | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Wow. | Vay, çok güzelsiniz. Vay | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| May I get you a drink. | Size içki ikram edeyim mi? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Uh, yes, thank you. | Olur, teşekkürler. Evet teşekkürler | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Scotch. | Viski? Olur. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Here you go. | Buyrun. Teşekkür ederim. Buyrun | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Savannah, there's no pressure. | Savannah, baskı hissetme lütfen. Savannah, hiç baskı yok | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| McKenna told me you wanted to, um, share the experience, and | McKenna bana senin tecrübemizi paylaşmak istediğini söyledi. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I, uh, I really admire that. | Bunu takdir ettim gerçekten. Teşekkür ederim. Iben bunu gerçekten takdir ediyorum | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Oh, thank you. | Teşekkürler | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I'd really love for you to just watch. | İzlemen gerçekten çok hoşuma gidecek. İzlemen çok hoşuma gider | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Great, that's what I'll... | Harika, benim de... yapacağım bu zaten. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Totally get me off. | Bu beni acayip tahrik eder. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| And, if, at any time, you feel uncomfortable, then you just | Olur da, kendini rahatsız hissedersen, dışarı çık Eğer rahatsız olursan | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| come on out here and, you know, sit down and chill. | buraya gel ve sakinleş. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| So, this won't be happening in this space, then? | O zaman, bu alanda olmayacak yani, öyle mi? Olacağı yer buraıs değil öyleyse | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| It's gonna be somewhere else? | Başka bir yerde mi olacak? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Or is... is it thi... | Ya da... ya... Burada mı olacak? Yoksa bu... | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| She's cute. | Çok şirin ya. Çok sevimli | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| You told me she's cute, but she's cute. | Bana hoş demiştin ama gerçekten çok şirin. Sevimli olduğunu söylemiştin | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| You're cute. | Çok şirinsin. Burada olmayacak, yatak odasında olacak. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| It happens in the bedroom. | yatak odasında olur | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Ah, of course. | Elbette. Sana yatak odasını göstereyim mi? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Oh, you don't have to. | Hiç gerek yok. Yani... | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| whatever you guys normally... | normalde nasıl yapıyorsanız... normalde siz ne... | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| You know. | İşte. Herneyse. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| You know. | Siz... işinize... You know | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Why don't you just come sit down? | Gel bir otur istersen. Neden gelip otur muyorsun? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| She's sweet. | Çok şirin. Arkadaşına bundan payını verirsin. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Give some of this to your friend. | Bunun birazını arkadaşına ver | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| I think it's time for bedroom. | Sanırım yatak zamanı geldi. Gidelim. | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Come on, let's go. | Haydi gidelim. Tamam. Hadi | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| You ready, Savannah? | Hazır mısın, Savannah? Hazır mısın Savannah? | Afternoon Delight-1 | 2013 | |
| Yeah. | Evet. Tamam, gidelim. | Afternoon Delight-1 | 2013 |