Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2577
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You weren't yourself. How are you now? | Kendinde değildin. Şimdi nasılsın? Kendinde değildin. Şimdi nasılsın? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I still want to kill Thompson, but no more than usual. | Hâlâ Thompson'u öldürmek istiyorum ama her zamanki isteğim bu. Hâlâ Thompson'u öldürmek istiyorum ama her zamanki isteğim bu. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Best the scientists can figure, | Bilim adamlarının en iyi tahmini... Bilim adamlarının en iyi tahmini... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| it's a chemical that induces psychosis upon exposure, | ...maruz kalındığında çıldırtan bir kimyasal bu... ...maruz kalındığında çıldırtan bir kimyasal bu... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| which I can personally attest to | ...ki Sousa beni bizzat öldürmek istediği için onaylayabilirim bunu. ...ki Sousa beni bizzat öldürmek istediği için onaylayabilirim bunu. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Hey, killer. | Selam katil. Selam katil. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I'm surprised Howard would consent | Howard'ın böyle bir şey üretmeye razı olması beni şaşırttı. Howard'ın böyle bir şey üretmeye razı olması beni şaşırttı. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| The amount that got me was tiny. | Ben çok azına maruz kaldım. Ivchenko'da ne kadar var bundan? Ben çok azına maruz kaldım. Ivchenko'da ne kadar var bundan? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| The lab counted 10 canisters. | Envanterde 10 kapsül varmış. Yani Ivchenko'da, şehrin yarısını... Envanterde 10 kapsül varmış. Yani Ivchenko'da, şehrin yarısını... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| to send half the city into a homicidalage. | ...deliye çevirebilir. Ama niye bu kadar zahmete giriyor? ...deliye çevirebilir. Ama niye bu kadar zahmete giriyor? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| 'Cause he's a Russian jerk with a chip on his shoulder. | Çünkü kavgacı Rus'un teki. Başka neden olacak? Çünkü kavgacı Rus'un teki. Başka neden olacak? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| No, I it's got to be something more than that. | Onunla sınırlı değildir bence. Ivchenko'nun bir plânı var. Bizi Rusya'ya o getirdi. Onunla sınırlı değildir bence. Ivchenko'nun bir plânı var. Bizi Rusya'ya o getirdi. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| He tricked us into bringing him into this country. | Bu ülkeye getirmemiz için bize akıl oyunları oynadı. Özel bir hedefi var. Bu ülkeye getirmemiz için bize akıl oyunları oynadı. Özel bir hedefi var. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| We just have to find out what it is. | Ne olduğunu bulmalıyız. Hedef benim. Ne olduğunu bulmalıyız. Hedef benim. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Get your hands up. Get your hands up! | Ellerini kaldır. Ellerini kaldır! Ellerini kaldır. Ellerini kaldır! | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Told you. | Demiştim. Ne biçim bir karşılamadır bu? Demiştim. Ne biçim bir karşılamadır bu? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| How the hell did you get in here? | Nasıl girdin sen buraya? Nasıl girdin sen buraya? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| You know who designed the SSR security system? | SSR'ın güvenlik sistemini kimin kurduğunu biliyor musun? SSR'ın güvenlik sistemini kimin kurduğunu biliyor musun? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Yeah, the same outfit that sures the White House. | Evet, Beyaz Saray'ın güvenliğini yapan adam. Evet, Beyaz Saray'ın güvenliğini yapan adam. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Exactly. They stink. You should have hired me. | Aynen öyle. Berbatlar. Bana yaptırmalıydınız. Aynen öyle. Berbatlar. Bana yaptırmalıydınız. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| As of this moment, you're under arrest, Stark. | Şu andan itibaren tutuklusun Stark. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| You know, I could help you with that. | Senin bu durumuna bir el atabilirim. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Roger Dooley is dead. | Roger Dooley öldü. Ray Krzeminski öldü. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Along with a theater full of innocent people. | Masum insanlarla dolu bir de sinema salonu var. Stark Endüstrileri. Hepsi senin suçun. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| You got something funny to say about that? | Komik bir cevabın var mı buna da? Haklısın. Bu yüzden geri geldim ya. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I really don't care about some old war story. | Eski bir savaş hikâyesi hakikaten umurumda değil. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Well, you should. | Olmalı çünkü o ölümlerin de suçlusu benim. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| The gas is called midnight oil. | Gazın adı Gece Yakıtı. Zehirli bir gaz mı yaptın Howard? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| No! | Hayır! Yani isteyerek değil en azından. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| The army wanted something | Ordu, askerleri günlerce ayakta tutacak bir şey istedi... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| but it failed. | ...ama başarısız oldu. Uyku eksikliğiyle aynı semptomlara sebep oldu: 1 | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Anger, hallucinations, psychosis. | Öfke, halüsinasyon, çıldırı. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| If you knew all that, why use it in Finow? | Madem biliyordun, niye Finow'da kullandın? Kullanmadım. Laboratuvarım soyuldu. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I flew there afterward to see with my own eyes. | Kendi gözlerimle görmek için oraya sonradan gittim. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| What those men did to each other, you can't imagine. | O adamların birbirlerine yaptıklarını hayal bile edemezsiniz. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| We don't need to imagine. We saw it in that theater. | Hayal etmemize gerek yok, sinemada gördük zaten. Ben de maruz kaldım. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| And you survived? | Ve kurtuldun mu? Havasızlığa neden olduğu bilinir. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Guess that explains my sore throat. | Boğaz ağrımın sebebi belli oldu. Sesi olmayan adamlar da anlaşıldı şimdi. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Someone performed laryngotomy procedures on these men. | Birileri bu adamlara laringotom uygulamış. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Who? | Kim? Hipnoz alanında uzman bir psikiyatrist. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Must be how they got to Dooley. | Dooley'nin aklına böyle girmiş demek. Amiri kontrol ederse hepimiz riskteyiz. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| No. This time, I'm taking the risk. | Hayır. Bu sefer riski ben alıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| This Fennhoff obviously wants to punish me, | Bu Fennhoff denen adam belli ki beni cezalandırmak istiyor. İstediğini verelim. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| What are you talking about? | Ne demek istiyorsun? Yem olacağım. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| The SSR just needs to set the trap. | SSR tuzağı hazırlasa yeter. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Yeah. Something public. | Evet. Halka açık bir yerde. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Real showy. | Afili bir şey. Tam benim usulüm. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Hey, this is private property. | Burası özel bir mülktür. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| We interrupt this program | Bir son dakika haberiyle yayınımızı bölüyoruz. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Howard Stark returns a hero. | Howard Stark kahraman olarak dönüyor. Keyfine düşkün milyarder... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| and erstwhile absconder from justice... | ...ve eski adalet kaçağı bugün New York'ta... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Mr. Stark will hold a press conference this afternoon... | Bay Stark, bugün akşama doğru Belediye Binası basamaklarında basın toplantısı düzenleyecek. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| What are you waiting for? Let's get in there. | Ne bekliyorsun? Hadi gidelim. Yeni bir fırsat kapısı açıldı. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Our plans have changed. | Plânlarımız değişti. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| How's that look? | Nasıl görünüyor? Çok kısa bacaklı bir örümceğin ağına benziyor. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| That's good enough. | Yeter o kadarı da. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Hey, Peg, you got any powder? I want to cut down the shine. | Peg, pudran var mı? Parlaklığı azaltmak istiyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| don't waste your breath, Miss Carter. | Nefesinizi harcamayın Bayan Carter, ben giden nefesime yanıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| What is that? | Ne bu? Güvenliğin için kalkan. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| It's junk. | Kalitesizlik abidesi. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Where's my stuff? | Benim icatlarım nerede? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| What are you people doing? | Siz ne yapıyorsunuz böyle? Bunlar çok hassas maddeler. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| This... This should be kept cool. | Bu da soğukta saklanmalı. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| And this. | Ve bu. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| There are other ways to get Fennhoff into the open. | Fennhoff'u deliğinden çıkaracak başka yollar da var. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Name one. No, name three. | Bir örnek ver. Yok, üç örnek ver. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| There it is. | İşte. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Stops a .50 cal round from 100 feet. | 3 metrelik mesafeden .50 kalibre mermi durdurur. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Unless you're planning to put it on your head, it won't be enough. | Kafana takmayı düşünmüyorsan yeterli olmayacaktır. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I trust you to keep me safe. | Sen beni güvende tutarsın. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| You're punishing yourself. I'm redeeming myself. | Kendini cezalandırıyorsun. Günahlarımdan arınıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| And after everything you said to me last time, I thought... | Son görüşmemizde söylediklerinden sonra | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Howard, I was angry. That doesn't mean I want you to die. | Howard, kızgındım. Ölmeni istediğim anlamı çıkamaz oradan. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Well, that makes two of us. | Al benden de o kadar. Ama ikimiz de biliyoruz ki bu benim hatam. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| General McGinnis stole midnight oil | General McGinnis Gece Yakıtı'nı çalıp hiç düşünmeden kullandı. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| He is at fault. Can you not see that? | Suçlu olan o. Görmüyor musun bunu? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I need to fix this. | Bu durumu düzeltmeliyim. Yoksa vicdanım, yaşamama elvermez. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| You're mad. | Delisin sen. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| After a thorough investigation, we have concluded | Detaylı bir soruşturmadan sonra, Howard Stark'ın... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| of the theft and sale of weapons to foreign enemies. | ...silah hırsızlığı ve ticareti konusunda masum olduğunu öğrendik. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| All charges against Mr. Stark have been dropped. | Bay Stark'a karşı yapılan bütün suçlamalar düşürülmüştür. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| We owe Mr. Stark | Bay Stark'a şükranlarımızı borçluyuz, kendisinin şu an devam eden... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| in our current investigation is invaluable. | ...soruşturmamızda büyük yardımı dokundu. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| "Hero." | Kahraman. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| "He is a hero." | O bir kahraman. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| He is... | O, bütün Amerika'lılar için bir kahraman. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Are the rooftops covered, Agent Comden? | Çatılar güvence altına alındı mı Ajan Comden? | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Mr. Stark will be working in concert with the SSR... All clear. | Bay Stark SSR'la beraber çalışacak. Her yer temiz. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| They're here somewhere. To bring those responsible for this crime... | Buralarda bir yerdeler. Bu suçun sorumlularını adalete... | Agent Carter-1 | 2015 | |
| I know it. To justice. | Hissediyorum. ...teslim edebilmek için. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| "Humbled by his genius." | Zekâsından onur duyuyoruz. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Today is a day of reckoning for anyone who doubts... | Bugün benden şüphe duyanlarla hesaplaşma | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Who's got eyes on the shooter? | Nişancıyı gören var mı? Yukarıdan sıkıyor. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Get him out of here. Police car in the back alley. | Götür onu buradan. Arka sokakta polis arabası var. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| This way. Go! | Bu taraftan. Koş! | Agent Carter-1 | 2015 | |
| They're shooting from the hotel. | Otelden ateş ediyorlar. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Your genius knows no bounds, sir. | Zekânız sınır tanımıyor efendim. Bizi SSR'a götürün memur bey. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Listen, buddy, stop the car. | Dinle dostum, arabayı durdur. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| Dr. Fennhoff would like to see you. | Doktor Fennhoff seni görmek istiyor. | Agent Carter-1 | 2015 | |
| This rifle was rigged to fire itself. | Bu tüfek otomatik olarak ateş etmesi için ayarlanmış. | Agent Carter-1 | 2015 |