Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2762
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No! | Hayır! Tamam o zaman sen bilirsin. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Should we call the police? | Polisi mi aramalıyız? İş işten geçtikten sonra bana söylüyorsun. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Step, touch... | Bir adım, yere dokun... | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Okay | Unutma elini arkana geçirmiyorsun. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You need to remember to support your weight on your foot | Ayaklarının ağırlığını desteklediğini de unutmamalısın. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Okay. So we try that again | Tamam, tekrar deniyoruz. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Nice and easy | Kibar ve nazikçe yapıyoruz. Daha iyi oldu bu. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You'll be my private coach from now on | Bundan sonra beni özel eğiteceksin. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I'll pay for all your time | Tüm zamanının ücretini ödeyeceğim. Yapamam. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Let's see! | Bakarız. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| At last, veterinary uniform, digestants for dogs... | En azından veteriner üniforması, köpeğin sindirimini... | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You are not going to do surgery, I suppose? | Ameliyat etmeyeceksin, değil mi? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Go get the printouts | Çıktıyı al getir. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I also need the information about that rich woman | Ayrıca zengin kadınlar hakkında bilgiye ihtiyacım var. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| To be insightful | Anlayışlı ol. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| When is your appointment? | Ne zaman buluşuyorsun? Çarşamba. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| That's still manageable | Hâlâ idare edilebilir. Gelecek sefer, daha fazla ek süre iste. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Baby | Bebeğim. Birkaç günden beridir uyuyor. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| The doctor is coming to see you | Doktor seni görmeye geliyor. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Be good, baby | Uslu dur, bebeğim. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Be good | Uslu dur, bebeğim. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Let me handle it | İzin verin bakalım. Teşekkürler, doktor. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| There is filming today, I can't stay | Bugün film çekimi var, kalamam. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Hey, handsome | Yakışıklı. Bana yardım edebilir misin? Zamanını fazla almayacağım. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Baby | Bebeğim, bebeğim. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What did you feed her? | Ona ne yedirdiniz? Ona ne yaptınız? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Why don't we take her to a vet? | Neden veteriner getirmediniz? Sen veteriner değil misin? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Baby | Bebeğim. Köpek büyük, belki aşırı dozda ilaç verdim. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Let's go | Gidelim. Ona ihtiyacınız var, sizi dava ediyorum! | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| She doesn't have my address, and lawyer Kwok is just someone I made up... | Adresimi bilmiyor ve avukat Kwok ise düzemece... | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What are you here for? | Burada ne yapıyorsun? Kesmeye mi geldin? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| If you promise not to come again, I will withdraw the charge | Bir daha gelmeyeceğine söz verirsen, talebimi geri çekerim. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| If you were jailed, you couldn't see me anyway | Hapishanede olsaydın, hiçbir şekilde beni göremezdin. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Moon, I forgive you | Moon, seni affediyorum. Gitme! | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Sister Kwan, long time no see | Bayan Kwan, uzun zamandır görünmüyorsun. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I don't think he can | Duyduğunu düşünmüyorum. Kraliçe 11'e kadar onu ayırtmış. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| The Queen? | Kraliçe mi? Zorba bir müşteri işte. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| She said only private teaching | Sadece özel hoca istiyormuş. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Your girl? | Sevgilin mi? Evet. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| A dominant woman | Yeğin olan mı? Nasıl anladın? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| She looks like me at her age | Benimle aynı yaşta görünüyor. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| In fact her name means King and yours is Queen | Onun adının anlamı Kral seninki ise Kraliçe. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Does she dance? | Dans etmiyor mu? Pek sayılmaz. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| She dances better with dogs | Köpeği ile daha iyi dans ediyor. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Moon, look! | Moon, bak! | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Gone | Kayboldu. Ne oldu? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| That day he looked so... Did I go a bit too far? | Bugün sana çok... Çok uzağa mı gittim? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| He is the one who went too far | Çok uzağa gitmiş biridir. Hadi uyuyalım. Vardiya yapacağım. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Shall we drop the case? | Davayı düşürelim mi? Aklını mı kaçırdın sen? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| It is a perfect case to lock him up for years | Onu yıllarca hapsedecek mükemmel bir dava. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I have a feeling that he will come to us | İçimde bize yeniden gelecek hissi var. Aman Tanrım! | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| So what? | Ne oldu? Ne yaptığımı hatırlamıyor musun? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I can protect you | Seni koruyabilirim. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| It's even harder than going to work | İşe gitmekten bile sıkıcı. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| But you seem so easy, like the master of the house | Zorlanmıyorsun sanki, evin direği gibisin. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What do you mean? | Ne demek istiyorsun? Sanırım rolünden zevk alıyorsun. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Being an old lady's man | Yaşlı hanımın beyi olmak. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What the hell are you talking about? | Neden bahsediyorsun sen? İngilizce konuşmak zorunda mısın? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Long time no see, so you feel strange? | Uzun zamandır görmüyor musun? Tuhaf mı hissettin? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I am your boy friend! Don't you even recognize my dick? | Erkek arkadaşınım. Penisimi bile fark etmiyor musun? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Sorry, Rice Noodle. It's alright | Üzgünüm, Rice Noodle. Sorun yok. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Did he scare you? | Seni ürküttü mü? Bunu fark ettim mi? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Pervert | Sapık. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| There was a director at the swing party that night | Bu geceki çılgın partide yönetmen vardı. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What's on your mind now? | Şu anda ne düşünüyorsun? Artist olmayı. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Haven't you been acting all along? | Hiç artistlik yapmadın mı? İkisi farklı. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Please check for me where the director dines | Yönetmeni nerede ağırlayacağımı kontrol et. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Whether he is gay | Eğer bir eşcinsel ise, hangi büyüklükte göğüs tercih eder. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Check out the gossip magazines | Dedikodu dergilerini kontrol et. Elimde büyük bir dava var. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Okay, that's a good one | İyi bir atıştı. Aynen. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Yeah, the back spin | Evet, geri dönüş. Şunu dene. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Thanks for being my playmate today | Partnerim olduğun için teşekkür ederim. Memnuniyetle. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You play well as a lady | Bir bayana göre iyi oynuyorsun. Uzun zamandır oynamıyordum. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You seem to fancy things not very common here | Buraya ait olmayan zevklere sahipsin. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You also mean Blues, right? | Cazı kastediyorsun, değil mi? Evet. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| It's like the most important thing in your life | Sanki hayatındaki en önemli bir şey. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| My ex man, my husband | Sevgilim, kocam caz dansçıları ile kaçıp gitti. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| So you want to win him back? | Onu tekrar mı kazanmak istiyorsun? Şu anda cennette. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Oh, I'm sorry. But then, why? | Kusura bakma. O zaman, neden? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Someday, I will be there too | Bir gün orada ben de olacağım. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I can see you still love him | Hâlâ onu sevdiğini görüyorum. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| That's so untrue, young man | Bu doğru değil, genç adam. Kaybetmekten nefret ediyorum. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Love actually sucks | Aşk aslında berbat bir şeydir. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| A Mainlander and a Taiwanese... | Kıtanın yerlisi ve Tayvanlılar... | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| In Hong Kong, queer | Hong Kong'da, acayip... Peki, peki. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I am a life drawing model | Çizimimi hayattan alıyorum. Çıplak poz sana hiçbir şey ifade etmez. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What I would like to say is... | Sana söylemek... Benim gibi olmayacağını söyleyeceksin. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| We... | Biz... İmkansız. Yaşına göre fit görünüyorsun. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| To date a young boy, try your luck in Punky | Gençlerin Punky gününde şanslı olmayı dene. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| They charge half for those under twenty five | 20 yaşının altındakiler için yarı fiyat ödüyorlar. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I'll go then | Ben gidiyorum o zaman. Beni tekrar görmez istemez isen... | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| NO! No! | Hayır, olmaz. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| The steam room is occasionally patrolled. Be careful | Buhar odasında ara sıra devriye geziyor. Dikkatli ol. Peki. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| For my age? | Yaşım için mi? Siktir et yaşı! | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| What? | Ne? Sikimi emeceğinden korkuyorum. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| So, sucker, how is your affair, the rich one? | İlişkin nasıldı, zengin biri mi? | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I am in trouble | Başım belada. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| I've got twenty million in my account all of a sudden | Aniden banka hesabımda 20 milyon oldu. | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| Twenty million? | 20 milyon mu? Yok artık! | Ai Hen Lan-1 | 2011 | |
| You lucky bastard | Seni şanslı piç. Ve o dedi ki... | Ai Hen Lan-1 | 2011 |