Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2822
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
As while standing on your head, you cannot see the world properly. | "Kafanın üzerinde durduğun zaman, dünyayı düzgün göremezsin." | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Like Director Hwang Ji An, who herself stated publicly as a single mom. | Yönetici Hwang Ji An gibi. Kendini bekar bir anne olarak topluma tanıtan biri... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
But if it was me, even if came back from death, I wouldn't be able to do it at all! | Ama ben olsaydım, ölümden dönmüş olsaydım bile, bunların hiçbirini yapamazdım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I, through this occasion, | Bu vesile ile... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Furthermore, to carry out Madame Jang You Ee;s wish, | Ayrıca, Bayan Jang You Ee'nin isteğini gerçekleştirerek... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I'm not stupid, Mother. | Aptal değilim, anne. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You should have at least kind of given me a hint about it... | En azından bu konu ile ilgili bir ip ucu vermiş olmalıydın. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I'm taking Park Tae Kang's position. | Park Tae Kang'ın yerini alacağım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Does the Chairman know also? | Başkan da biliyor mu? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Mom... I... | Anne... Ben... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
So I can proudly say I'm your daughter. | Böylece gururla senin kızın olduğumu söyleyebileceğim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
It's a shabby but... Please sit down. | Eski püskü ama... Lütfen oturun. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
As you can see... Our circustance is like this... | Sizin de gördüğünüz gibi... durumumuz bu. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I was scammed a while ago. | Bir süre önce bir oyuna getirildim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I broke up with the child's mother as soon as she gave birth. | Oğlumun annesinden doğum yapar yapmaz ayrıldım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You must have suffered a alot alone. | Tek başına çok acı çekmiş olmalısın. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
And he was born with great skills! | Muhteşem yeteneklerle doğdu! | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
These were taken when Tae Kang was young. | Bunlar Tae Kang'ın küçükken çekildiler. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Oh my, he was great looking even as a child. | Bir çocuk olarak bile muhteşem görünüyormuş. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Jake said he'll invest! | Jake, yatırımcı olacağını söyledi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Isn't this great, right? | Bu harika, değil mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
But, that... | Ama, bu... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I'm reassuring, right? | Güven veren biriyim, değil mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I was offered the President's position. | Bana, Başkanlık pozisyonu teklif edildi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
The news article will be coming out soon so I'm telling you ahead. | Haber yayınlanmadan önce sana söylemek istedim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Wow! That's great. It's really great. | Bu harika. Gerçekten muhteşem bir şey! | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Our Ankle must be happy. | Ayak Bileği'miz mutlu olmalı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I did not accept it yet. | Henüz kabul etmedim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I want to think about it 1 2 more days, and then make a decision. | Karar vermeden önce, 1 2 gün kadar düşünmek istiyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
There...! Now... | İşte! Şimdi... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
That's right... | Doğru. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
What kind of company is having all employees as upper managements? | Ne çeşit bir şirketin bütün çalışanları üst düzey yönetici olabilir? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Hey, you are the CEO and you do all the cooking and make the alcohol, | Sen de CEO'sun ve tüm yemek ve içki işlerinden sen sorumlusun. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You do it all! | Sizi endişelendirdiğim için... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
That's right! | Tamam! | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Now that I think about it, you have some ability. | Şimdi düşündüm de, senin de bazı yeteneklerin var. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You! Where is Director Hwang? | Yönetici Hwang nerede? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
She was offered the president position of the company. | Şirketin, Başkanlık pozisyonu için teklif almış. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Our company... I mean our previous company? | Bizim şirket mi, yani önce ki şirket mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Here, drink one shot. | Buyurun, birer tek atın. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Let's do that. Let's do that. | Yapalım hadi. Başaralım! | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Wow, the success is coming! Touch it, hyung! | Başarı geliyor işte! Yakala, abi! | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I am recommending, Director Hwang Ji An. over there, for the next President position. | Yönetici Hwang Ji An'ı Başkanlık pozisyonu için öneriyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Hwang Ji An, how would you like to be my business partner? | Hwang Ji An, iş ortağım olmaya ne dersin? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
First reasons to accept the position as President. | Başkanlık pozisyonunu kabul etmek için öncelikli sebepler... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
1. Because it's what I have wanted so much. | 1. Çünkü en çok istediğim şey. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
2. I won't have to quit the company. | 2. Şirketten istifa etmek zorunda kalmayacağım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
3. I can do collaborations. | 3. İş ortaklıkları kararlarını alabileceğim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
That seems like all of them. | Hepsi bu kadar gibi görünüyor. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Then, reasons to start our own business. | Şimdi de, kendi işimize başlamak için sebepler... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Reasons to start our own business..... | Kendi işimize başlamak için sebepler... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
There has to be at least one reason. | En azından bir sebep olmalı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
It's deja vu... | Dejavu... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Ah, it's a bit ominous... | Bu biraz kaygı verici... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Ominous.... | Kaygı verici... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
It has been just a few days since you had the examination last time.. | Son muayeneye gelmenin üstünden sadece birkaç gün geçti. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Ji An, you too... | Ji An yalnızca... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Something has come up that I can't decide on my own. | Kendi başıma karar veremeyeceğim bazı işler çıktı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
So what is Ankle saying? | O halde, Ayak Bileği ne söylüyor? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Gu du, gu du, gu du, gu du. (Sounds like shoes.) | Pa buç, pa buç, pa buç, pa buç. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
That consistent stubbornness. | ...bu tutarlı inatçılığı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Change your clothes and come out. | Üzerini değiştirip gel. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I saw the news that you've been offered the presidency. | Başkanlık pozisyonuna önerilmenle ilgili haberleri gördüm. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
How can a friend be like this? | Bir arkadaş nasıl böyle olabilir? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Does this mean I'm now the President's friend? | Bunun anlamı, şimdi Başkan'ın arkadaşı olduğum mu? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Why has my life turned out this way? | Neden hayatım böyle oldu? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Since I got pregnant, nothing is done as I anticipated. | Hamileliğimin başından beri, beklediğim hiçbir şey olmadı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
As you can't figure out where it would go, you would live and concentrate on your life. | Nereye gideceğini hesaplayamamana rağmen, hayatına odaklanmalı ve yaşamalısın. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Do you know why you're having a hard time deciding? | Neden karar vermekte zorlandığını biliyor musun? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I'm telling you this now, | Bunu sana yeni söylüyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I was going to leave after 30 minutes. | 30 dakika sonra ayrılmayı planlıyordum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You should have done that instead. | Randevu yerine onu yapmalıydın. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
If I did, what would have changed? | Eğer yapsaydım, ne değişirdi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You never know if I would fall in love with another single mom at the fishing site. | Balık avına gittiğim yerde bir başka bekar anneye aşık olup olmayacağımı bilemezsin. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Don't make a synopsis in advance. | Önceden plan yapma. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Instead... | Onun yerine... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
let's trust only this. (heart) | ...yalnızca buna güven. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I got to meet Ankle. | Ayak Bileği'yle tanıştım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Why did you come all the way here? I would have gone home to see you. | Neden buraya kadar geldin? Ben, seni görmeye gelebilirdim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I think I know why you came. | Neden geldiğini bildiğimi düşünüyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You don't have to be sorry. Of course, I would have gone there, too. It's okay. | Üzgün olmak zorunda değilsin. Ben de orayı tercih ederdim. Sorun değil. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I missed you, that's why I came. | Seni özlediğim için buraya geldim. Ne yapmalıyım? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
We grew up in different environments, we have different personalities, | Biz, farklı ortamlarda büyüdük, farklı kişiliklerimiz var. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
But, | Yine de... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
do what your heart wants to do. | ...kalbin ne istiyorsa onu yap. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You said where your heart goes is the best path to take. | "Kalbin gittiği yol en iyi yoldur" demiştin. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
That's right, right now I'm not going to choose as a Mother Hwang Ji An | Bu doğru, şu anda anne Hwang Ji An olmayı seçmiyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Nor the Director Hwang Ji An, but as what Human Hwang Ji An wants. | Başkan Hwang Ji An olmayı da seçmiyorum. Yalnızca insan Hwang Ji An olmak istiyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Because a life is not going as I anticipate anyway. | Çünkü hayat asla beklediğim yönde gitmiyor. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I will live diligently, Ankle. | ...bir şekilde yaşamalıyım, Ayak Bileği. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
5 months later | 5 Ay Sonra | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Please, sit down. | Lütfen, oturun. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Please start, Manager Ma. | Yönetici Ma, başlayın lütfen. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Since we make shoes with comfortable heels which are specially manufactured for pregnant women so it's good to prevent swollen legs, | Ayakkabılarımız özellikle hamile kadınlar için üretildiğinden ayak şişmelerini önler. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
The idea's good, but it's not fitting with our categories. | Fikir çok iyi, fakat kategorilerimize pek uygun değil. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
I decided in that way. | Bu şekilde karar verdim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Also, I still have things I want to do for the company. | Ayrıca, halâ şirket için yapmam gereken şeyler var. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
More importantly, as the collaboration was my idea, I'd like to be there until the end. | En önemlisi de, iş ortaklığı benim fikrim. Başından sonuna kadar orada olmalıyım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
You can understand, right? | Anlayabiliyorsun, değil mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |
Of course. | Elbette... | Aidu Aidu-1 | 2012 | ![]() |