Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3439
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Whoo! That felt great. | Vay canına! Bu harikaydı. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
You've had a shower? | Duş aldın mı? Evet. Su çok güzeldi, basınçta harikaydı. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I gotta hand it to you, Meg. | Doğruya doğru Meg. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Alec, I turned the boiler off. | Alec, su kazanını kapatmıştım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, very funny. | Evet çok komik. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I thought I saw a woman wandering around the garden. | Bahçede dolaşan bir kadın gördüm sanırım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Probably just some nosy neighbor curious about | Muhtemelen, Londra'dan gelen komşularını merak eden... | Altar-1 | 2014 | ![]() |
the newly arrived aliens from London. | ...meraklı komşulardan biridir o. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Maybe I'm just tired. | Belki de yorgunluktandır. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
You know what I think? | Ne düşünüyorum biliyor musun? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I think you're more beautiful now than when we first met. | İIk tanıştığımız günden daha da güzelsin. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I think you're wishing I'd never cut my hair. | Bence saçımı kestirmemi istemezdin. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I'm obviously not the woman you fell in love with, Alec. | O sevdiğin kadın olmadığım ortada Alec. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I don't know what's happened to her. | Ona ne olduğunu bilmiyorum. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
This... is your moment. | Bu sensin. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
You're perfect as you are now. | Her zamanki gibi harikasın. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
But that's not me. | Ama bu ben değilim. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
It's not. | Değilim işte. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
What are you fucking doing to me? | Ne yapıyorsun Ian sen? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Alec, stop it! | Alec, kes şunu? Fotoğrafımı çekme! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
No! Stop! | Hayır yapma! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Stop it, Alec! | Kes şunu Alec! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Please. Please. | Lütfen! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Penny? | Penny? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Penny, the door's locked. | Penny kapı kilitli. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
The key must have dropped out somewhere. | Anahtar yere düşmüş olmalı. Yere bakabilir misin? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Penny! | Penny! Astım ilacını aldın mı? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Coming! | Geldim.! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Penny, stand clear! | Penny geri çekil! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Where's your inhaler? | Astım ilacın nerede? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Here we go. | İşte burada! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Exhale... and in, big one! | Nefes al ve derince içine çek! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Good girl, and again. | Aferin kızıma, bir daha. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
And in. | İçine çek. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
There we go. | İşte bu kadar! İlaç etkisini göstersin. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
OK. Deep breath. | Pekâlâ derin nefes al. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Shhh, you're OK. You're OK. | Bir şeyin yok. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
There was a woman! | Orada bir kadın vardı! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
No, it was just a bad dream. | Hayır, sadece kötü bir rüya gördün. Hayır, o kadını gördüm. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
It was just a dream. | Sadece rüya gördün. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
What's happening?! | Neler oluyor? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Don't worry, Harper. She's just had an asthma attack. | Bir şey yok Harper. Astım krizi tuttu. Yatağına dön tatlım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
No way. I'm sleeping in your bed now. | Hayır olmaz! Senin yanında yatacağım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
You OK? | İyi misin? Evet. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
OK, so, who wants to go to the beach today? | Bugün sahile gitmek isteyen var mı? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
There's a town on the coast called Whitby not far from here. | Whitby adında buraya yakın bir sahil kasabası var. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
That's where Dracula landed. | Orası Drakula'nın toprakları. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
They put him in in a coffin | Güneş ışığı cildini yaktığından, onu tabuta koymuşlar. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Shut up, Harper. | Kes sesini Harper! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I'm telling you, we're at the center of the creepy universe. | Size tuhaflıklar aleminin merkezindeyiz diyorum. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Since when do you work all night? | Ne zamandan beri geceleri çalışıyorsun? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I'm on the brink of something. Where's the tea? | Bitti sayıIır. Çay nerede? Çay yapmadık. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Don't tell me you forgot the tea. | Çay yapmayı unuttuğunu söyleme. Unutmadım çay içmiyoruz biz. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
There's coffee on the stove. | Ocakta kahve var. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Penny saw a ghost. What? | Penny hayalet görmüş. Ne? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
She had a nightmare. | Kabus görmüş. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
She got wound up and had an asthma attack. | Heyecanlandı ve astım krizi geçirdi. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
It was a real fucking ghost! | Lanet olası bir hayaletti o! Penny! Vay canına! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
What kind of language is that, young lady? | Ne biçim konuşuyorsun genç bayan? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
It's the language of a girl who's being neglected | Babası tarafından ihmâI edilmiş bir kız o. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Today's no good. | Bugün olmaz. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Alec! | Alec! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Alec, we agreed, you were going to look after the kids | Alec anlaşmıştık. Okullar açıIıncaya kadar onlara sen bakacaktın. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
And I will, most days, just not today. | Evet öyle ama bugün olmaz. Çok önemli bir çalışmanın ortasındayım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I'm very pleased for you. | Senin adına sevindim. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
And you can pick it up | Haftaya okullar açıIdığı zaman kaldığın yerden devam edebilirisin. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
This isn't something that you can pick up and drop off. | Bu işi yarıda bırakamazsın. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
It's very important that you position it exactly | Çeşmenin, çalışma odasıyla... | Altar-1 | 2014 | ![]() |
in line with the study window, 10 yards from the house. | ...aynı çizgide olması çok önemli. Evle arası yaklaşık 10 metre. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
It's this distance here. | Burada göründüğü gibi. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
There were these cuts and scars all the way up her arms. | Kadının kolunda baştan aşağı kesikler vardı. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I know I didn't dream it, Mum. I really didn't. | Rüya olmadığını biliyor Anne. Rüya değildi. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
No, I know it must seem like that but sometimes we just | Hayır öyle görünmüş olabilir, bazen bunu anlayamayız. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
OK, then why was the door locked? | O halde kapı neden kilitliydi? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
The door wasn't locked. | Kapı kilitli değildi Penny. Kapıda kilit yoktu. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
The door was jammed. Jammed? | Kapı sıkışmıştı. Sıkışmış mıydı? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Old houses move over time. | Eski yapılar zamanla yerinden kayar. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Things stick. | Kapılar sıkışır. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
OK, well, you know Emily? | Peki Emily'i tanıyor musun? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Well, her uncle bought this place near Manchester which | Amcası Manchester yakınlarında perili bir ev almış. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Mum, we've got to do something! | Anne, bir şeyler yapmamız gerekiyor! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
He's not like... he's not like a priest or anything. | Rahip gibi biri değil. Doğuştan yeteneği olduğunu söylüyor. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God, you've contacted him. | Tanrım! Onunla konuştun mu? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
No, Mum, not yet. Emily just sent me the link | Hayır anne henüz değil. Emily göz atmamız için web adresini yolladı. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Let me see that. | Bir bakayım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
You've got to be kidding. | Kesin dalga geçiyorsun. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
What? He's super discreet! | Ne? Adam sağduyulu biri. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Promise me that you're not going to talk | Bu konudan kimseye bahsetmeyeceğine söz ver! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
My God, Mum! | Tanrım, anne! İşimle dalga geçiyorsun Penny! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
I'm gonna get a reputation. | İtibarımı kazanacağım. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Fix yourselves some lunch. I'm going to check on the guys. | Kendinize yemek hazırlayın. Ben adamları kontrol edeyim. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Donnelly? | Donnelly? | Altar-1 | 2014 | ![]() |
"Sorry we missed you." | " Üzgünüm, seni göremedik. " | Altar-1 | 2014 | ![]() |
What happened? | Ne oldu? Küçük bir sorunumuz var. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Ah! Wow! | Vay canına! | Altar-1 | 2014 | ![]() |
My lad's not normally superstitious, | Kalfamın genelde batıI inançları yoktur. Benim de öyle. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
But we thought with the history of the place and all, | Ama buranın tüm geçmişiyle beraber... | Altar-1 | 2014 | ![]() |
you'd wanna keep it covered. | ...kapalı kalmasını istersiniz diye düşündük. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
Thought you understood. | Doğru düşünmüşsünüz. | Altar-1 | 2014 | ![]() |
The history of the place | Burada ki asıI amacımız evi eski hâline dönüştürmek. | Altar-1 | 2014 | ![]() |