Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3674
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You see, unlike you, Peter, | Görüyor musun, senin aksine, Peter, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Odelle understands the value of her family. | Odelle ailesinin değerini biliyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She'll play nice. | O güzel oynayacak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Goodbye, Peter. | Hoşçakal, Peter. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You might as well join him, Joe. | Ona katılabilirsin, Joe. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You sure that's the right account? | Emin misin doğru hesabın bu mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well... You ready? | Peki... Hazır mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There's nothing there. There wouldn't be. | Orada hiçbir şey yok. Orada olmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Everything's in the drafts folder. | Her şey taslaklar klasöründe. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Bam! | Bam! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They never send anything over the internet. | Onlar internet üzerinden bir şey göndermiyorlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It kept them from getting hacked. | Bu hacklenmeyi de engelliyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Until now. | Şu ana kadar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
"Operation Beautiful Mind." | "Operasyon Akıl Oyunları." | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's what they called me? | Bana bu adı mı takmışlar? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Offer showed strong, but non... | Öneri güçlü görünüyor ama olumsuz... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
drugged... | uyuşturucu... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's what happened that night? | O gece ne oldu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why you deleted that email? | Neden bu e postayı sildin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She tortured you? | O sana işkence mi etti? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why didn't you tell me? | Neden bunu bana söylemedin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
'Cause she threatened my mother. | Çünkü beni annemle tehdit etti. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm, uh... | Ben, uh... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Search, uh... | Araştır, uh... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Search for Randall Walters. Yeah. | Randall Walters'ı araştır. Evet. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
"Run, rabbit, run." | "Kaç tavşan, kaç." | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Click the second one. | İkinciyi tıkla. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The hotel plans. | Otel planları. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's where your father was murdered. | Babanın öldürüldüğü yerin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Finally. The proof she killed him. | Sonunda. Onu öldürdüğünün kanıtı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
"Celebrate"? "Celebrate"? | "Kutlama"? "Kutlama"? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know, I don't need to see anymore. | Daha fazlasına bakmaya gerek yok. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just send it to the cops. Oh, no, not the cops. The FBI. | Sadece polislere gönder yeter. Oh, hayır, polislere değil, FBI'ya. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They get all googly eyed over doc dumps. | Onların araştırmacı gözleri hepsinin üstünde olsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There's this guy over there who checks his email | Onların her 30 saniyede bir e postaları kontrol eden bir adamları var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Done. Now what? Hmm? | Bitti. Şimdi ne olacak? Hmm? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now we wait. | Şimdi bekleyeceğiz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've got a better idea. | Daha iyi bir fikrim var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sgt. Ballard made contact with US forces at approximately | Çavuş Ballard, ABD kuvvetleri ile Kuzeydoğu İspanya'da yerel saat ile yaklaşık 10:30'da temas kurdu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We are as stunned as everyone to learn | Çavuş Ballard'ın yaşadığını öğrenen herkes gibi biz de şaşırdık. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We are curious about how she spent these last few weeks. | Bu son birkaç haftayı nasıl geçirdi merak ediyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We have heard... Just give me a second. | Çavuş Ballard'ın... Bana bir saniye verin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Unsubstantiated rumors that Sgt. Ballard has been colluding | düşman ile işbirliği içinde olduğuna dair asılsız söylentiler duyduk, ama hiçbiri doğrulanmadı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No charges have been filed against her at this point. | Kuzey Afrika'da, Nijer'de İHA uçuruyor. Ona karşı hiç bir suçlama yapılmamıştır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We're not sure what to believe about Sgt. Ballard. | Çavuş Ballard hakkında neye inanacağımızdan emin değiliz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I must say, you look good | Cehennemden gelen biri için iyi göründüğünü söylemeliyim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Would you like something to eat? | Yiyecek bir şeyler ister misin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A coffee maybe? | Bir kahve alır mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I think I would have missed coffee the most had I been... | Ben olsaydım, ben de en çok kahveyi özlerdim sanırım... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, I'm fine. Thank you. | Yo, böyle iyi. Sağol. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is this uncomfortable for you? | Bu senin için rahatsız edici mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We could skip the lunch part and go right to my office. | Yemek kısmını atlayıp, ofisime doğru gidebiliriz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's literally across the square. | Kelimenin tam anlamıyla bu meydanın karşısında. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We could dive right in, you talk, I type. | Konumuza dalabiliriz, sen konuşursun, ben yazarım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We could even get a preliminary piece out | Biz bugün bile çevrimiçi bir başlangıç yapabiliriz. Ne zaman, um ... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
do Ron and Suzanne get in? | Ron ve Suzanne'ı görebilirim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Uh, American Airlines 1138. | Uh, American Havayolları 1138. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Arriving at 4:42. | 4:42'de geliyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So, your story... | Bu yüzden, senin hikayen... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What the hell do you want? | Ne istiyorsun, lan? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I know about Operation Rabbit Run. | Tavşan Kaç Operasyonunu biliyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I found your emails. | E postalarını buldum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That account you shared with Ruby. | Ruby ile olan ortak hesabınızı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You don't get to talk about her! | Onun hakkında konuşmaya hakkın yok! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You were nothing. A distraction. | Sen bir hiçtin. Bir eğlence. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You told her what to do. | Ona ne yapmasını söyledin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How to kill my father. | Babamı nasıl öldürmesini. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You thought she loved you? | Seni sevdiğini mi sandın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She pitied you. Then you told her to kill me. | O sana acıdı. O zaman beni öldürmesini söyleseydin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I found her when she was nothing. | O bir hiçken onu buldum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I trained her. | Onu ben eğittim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What did you ever do besides give her a bullet? | Ona bir kurşun vermek dışında sen ne yaptın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A bullet? | Bir kurşun mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Wait, wh... Michael Banks? | Bekle, ki... Michael Banks? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We have a warrant here for your arrest | Burada Randall Walters'ı öldürmekten hakkında yakalama emri var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You have the right to remain silent. | Sessiz kalma hakkın var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Anything you say... What do you mean, "a bullet"? | Bir şey söylersen... "Bir kurşun" demekle neyi kastediyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can be used against you in a court of law. | Mahkemede aleyhinize kullanılabilir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You have a right to an attorney. | Bir avukat tutma hakkın var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hey, I didn't kill Ruby. The police did. | Değil mi? Hey, Ruby ben öldürmedim. Polis yaptı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They shot her! You killed her in cold blood. | Onu vurdular! Onu soğukkanlılıkla sen öldürdün. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I didn't kill her. Keep telling yourself that. | Onu ben öldürmedim. Kendini kandırmaya devam et. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I didn't. I didn't. Ruby had so many chances | Ben vurmadım. Ben yapmadım. Ruby seni öldürmek için çok şansı vardı ama yapmadı, şimdi nedenini biliyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're a child. She felt sorry for you. | Sen bir çocuksun. O sana üzülmüştü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There was no way you got the drop on Ruby Simms | O izin vermedikçe Ruby Simms'i yenmenin yolu yoktu. Efendim, arabaya binin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You murdered her. Get in the car her! | Onu öldürdün. Onu arabaya bindirin! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're lying! It was the police! | Yalan söylüyorsun! Polis yaptı! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The future is jail or death. | Geleceğim kodes ya da ölüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, not like this. | Hayır, böyle değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You, get in the car. You murdered her! | Sen, arabaya bin. Onu öldürdün! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Aah! Police! | Aah! Polis! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Exit the house with your hands in the air! | Ellerini havada evden çık! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You murdered her! | Onu sen öldürdün! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hello? Peter Decker? | Merhaba? Peter Decker? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. I just wanted to let you know | Evet. Size Odelle Ballard ile iletişime geçtiğimizi bildirmek istedim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She just interviewed with my colleague in Barcelona. | Şeriat hukukunu? O Barcelona'da meslektaşım ile röportaj yaptı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It is with great pride | Büyük bir gururla, IMF bu borcun yeniden yapılandırılmasını onaylıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thank you for the support of the IMF, Monsieur Giroux. | IMF'nin desteği için teşekkür ederim, Mösyö Giroux. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sophia... | Sophia... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I think we're ready. | Sanırım hazırız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |