Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3676
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
And that I'm a liar. Lied about what? | Bir yalancı olduğumu. Ne yalanı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oh, God, they're coming. They're here. | Oh, Tanrım, geliyorlar. Buradalar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've not got much time. | Çok zamanım yok. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Listen, I'm gonna be home soon. I promise. | Dinle, yakında evde olacağım. Söz veriyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I promise. I promise. | Söz veriyorum. Söz veriyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Go. Go! | Git. Git! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Okay, I have to go, honey. I promise I'll be... | Tamam, gitmem gerek, tatlım. Geleceğim, söz veriyorum... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, please, don't. I'll be home soon. | Yo, Lütfen, yapma. Yakında evde olacağım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She's gotta go, Suzanne. She's gotta go! | Gitmesi gerek, Suzanne. Gitmeli! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No! No! She's gotta go! | Yo! Yo! Gitmesi gerek! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I love you so much. I'm so sorry. | Seni çok seviyorum. Çok üzgünüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Where is she going, Ron? I need to protect her. | Nereye gidiyor, Ron? Onu korumak istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We trusted you and you lied to us. | Biz sana güvendik ve sense bize yalan söyledin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You son of a bitch! You don't understand. | Seni orospu çocuğu! Anlamıyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You stay the hell away from us! | Cehenneme git, bizden uzak dur! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, got it. Okay, thank you. | Evet, anladım. Tamam, teşekkür ederim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There has been a change. | Bir değişiklik olmadı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Um... What? | Um... Ne? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What has happened? Is she okay? | Ne oldu? İyi misin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, yeah, she's fine, but, um... | Evet, evet, iyiyim, ama, um... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
she wants me to take you back to Sassel Beach | O senin Sassel Sahiline geri dönüp Luc ile kalmanı istiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll call him. But... but no. | Onu arayacağım. Ama... ama ne. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm... I'm going to America with Odelle. | Ben... Odelle ile Amerika'ya gideceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Let me talk to her. No, you cannot. | Onunla konuşmama izin ver. Hayır, olamaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You cannot. You cannot! | Yapamazsın. Yapamazsın! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That was the reporter of the New York Times | Bu NYT'daki gazeteciye ondan gelen bir mesaj. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're not going to America. | Amerika'ya gitmeyeceksin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Not right now. But why? | Şimdi olmaz. Ama neden? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did she change her mind? | Fikrini mi değiştirdi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Come on, Luc! | Hadi, Luc! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Was it her family? They don't want me to come? | Ailesi mi? Benim gelmemi istemiyorlar mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No. No, that's not it. | Hayır. Hayır, öyle değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She just said we must go now. | O sadece gitmemiz gerektiğini söyledi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Okay? Aslam... | Tamam mı? Aslam... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Aslam, where are you going? | Aslam, nereye gidiyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Aslam. Please, come back. No. | Aslam. Lütfen, geri dön. Yo. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Something is not right. I have to find her. | Bir şeyler doğru değil. Onu bulmak zorundayım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Where are you going? Come back! | Nereye gidiyorsun? Geri dön! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Harrison. | Hey, Harrison. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing here, Bob? | Burda ne yapıyorsun, Bob? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm here because you're here. | Burdayım çünkü burdasın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your mom said you spoke to the cops. | Annen polislerle konuştuğunu söyledi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Self defense. | Kendini savunma. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The Odelle thing is really blowing up. | Odelle'in şeyi gerçekten çok sıkıcı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
About Odelle Ballard | Odelle Ballard, İspanya Barcelona'da yakalanmamak için o kaçıyor gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Military sources tell us she is a deserter... | Askeri kaynaklar, bize asker kaçağı olduğunu söylüyor... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Harrison, you see what they're doing here? | Harrison, ne yaptıklarını görüyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And subject to court martial as a traitor... | Bir hain gibi mahkemeye çıkaracaklar tabi...... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I mean, do you hear this? | Yani, bunu duyuyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Harrison, we need to do something, don't we? | Harrison, bir şeyler yapmalıyız, öyle değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hi, Anna. Hi, Bob. | Selam, Anna. Selam, Bob. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What do you want, Anna? What do you... | Ne istiyorsun, Anna? Ne istiyorsun... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We're worried about you. | Senin için endişeleniyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Go... away. | Git... uzaklara. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just go away. | Yalnızca uzaklara git. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Sarah. | Hey, Sarah. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Um, this is message number... | Um, bu mesaj numarası... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't even know anymore. | Artık bilmiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I guess you heard the news. | Haberleri duydun sanırım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I just... wanna talk. | Ben sadece... konuşmak istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now that it's over. | Bitti artık. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Look, I know I can't undo what I did, but... | Bak, yaptığım şeyi geri alamam biliyorum ama... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Maybe we can start over. | Belki yeniden başlayabiliriz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Call me back when you can. | Uygun zamanında beni ara. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've been dreading this good bye all day, | Her gün böyle bir veda olacağından endişeliydim, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
so I thought I'd get it over with now. | buna şimdi bir son vermeliyim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
At the beginning of our evening. | Bizim gecemizin başlangıcında. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thank you... | Teşekkürler... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
For everything you have done for Greece... | Şahsım ve Yunanistan için yaptığın her şey için... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I know I enticed you into all of this. | Seni bu işte yer almaya ben ikna ettim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I did what I wanted to do. Oh, it's been an ordeal. | İstediğim şeyi yaptım. Oh, büyük bir sıkıntı oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm glad we went through it. | Bunu yaşadığımız için mutluyum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
In a way... | Bir bakıma... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
it has brought us closer again. | yeniden biraraya geldik. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The last time we parted in shame, | En sonunda utanç içinde ayrılmıştık, ama bu gece yeniden sevgili dostlar olduk. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You will always be in my heart, Peter. | Her zaman kalbimde olacaksın, Peter. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Isabel Rainey. | Isabel Rainey. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What is the purpose of your visit? | Ziyaretinizin amacı nedir? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm here to see an old friend. | Eski bir dostumu görmeye geldim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We got a lot of catching up to do. | Konuşacak çok şeyimiz var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Welcome to the United States. | Birleşik Devletlere hoş geldiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
MAN 1 ON COMPUTER Mistress, spank my bottom Spank it really hard! | Müdire Hanım, Popoma şaplak atın, daha sert vurun! | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
Please, spank my bottom! | Lütfen, popoma şaplak atın! | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
That is unpleasant. Spank it really hard | Hiç hoş değil. Daha sert vurun! | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
WOMAN ON COMPUTER Lick my nipples | Göğüslerimi yala. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
No, thank you, pregnant lady. | Ben almayayım, hamile bayan. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
MAN 2 ON COMPUTER Strip, soldier! | Soyun asker! | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
You're gonna find out why they call me the drill sergeant | Bana neden Matkap Çavuş dediklerini anlayacaksın 1 | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
That's... That's nice, baby. | İşte... Bu güzel, bebeğim. 1 | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
No, Frizzy! No! | Hayır, Frizzy! Hayır! 1 | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
No, no, no, Frizzy! No! | Hayır, hayır, Frizzy! Hayır! | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
Frizzy. | Frizzy. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
No, no, no, wait! Cody! No. | Hayır, hayır, bekle! Cody! Hayır. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
ROB ON PHONE No, no, no, Frizzy! No! | Hayır, hayır, Frizzy! Hayır! | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
Don't worry about it, man. Everyone's got a sex tape. | Boşver, adamım. Herkesin seks kaseti vardır. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, except they're having sex with people. | Evet, elbette onlar insanlarla sevişiyor. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
(GRO ANING) Frizzy Right. | Frizzy Doğru. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
lt's not technically incest if your family member's a different species. | Farklı türde aile üyelerin yoksa bu ensest ilişki sayılmaz. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
So, are you getting close with Dana yet? | Peki, Dana'yla hala yakınlaşamadın mı? | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |
The rumours are true. She's taken the pledge. | Söylentiler doğru. Bekaret yemini etmiş. | American Pie Presents The Book of Love-1 | 2009 | ![]() |