Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4039
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
human messenger is not always a pleasant one. | her zaman mutlu bir son olmuyor. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
After her capture by the English army, Joan of Arc | İngiliz ordusunca ele geçirildikten sonra, Jean D'Arc | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
burned at the stake as a heretic. | inançsız biriymişçesine kazığa bağlanarak yakıldı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Saint Paul, who converted to Christianity after a divine | ilahi bir hayal görmesi sonrasında Hıristiyanlığı seçen Aziz Paul, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
apparition, was later executed by the Romans. | daha sonra Romalılarca katledildi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And Moses led his people through the desert for 40 | Ve Musa, halkına 40 yıl boyunca çöllerde liderlik ettikten sonra | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
years, but could not enter the Promised Land himself. | Vaat edilen topraklara kendisi giremedi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Anytime God choose a particular person to do a | Tanrının belirli bir işi yapmak için belirli bir kişiyi seçtiği | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
particular job, you're always gonna have opposition. | tüm zamanlarda her zaman bir muhalefet olacaktır. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Moses had opposition, you know, with Pharaoh. | Musa'nın da muhalefeti vardı, malum olduğu üzere, Firavunla. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And Paul, of course, was stoned. | ve Paul, tabi ki, taşlaştırılmıştı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Those outside entities, those forces that came against them, | Bu dış kaynaklı varlıklar, onlara kaşı gelen kuvvetler, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
that was the burden, so to speak. | söylemek gerekirse bu da işin can sıkıcı tarafıydı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Some people who might have received conceivable | Dünya dışı varlıklardan olası mesaj alan bazıları | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
messages by extraterrestrials are at first fearful that they | ilk başta, hayatlarını alt üst edecek olmalarından | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
might have to upend their lives, or even worse, be called crazy. | korkmuş olabilirler, hatta daha da kötüsü deli muamelesi göreceklerinden. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
But could the fear of ridicule or death on the | Peki ama insan mesajcılardaki gülünçlük ve ölüm korkusu faktörü | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
part of human messengers explain why there are not more | neden daha çok yabancı mesajının | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
alien messages that get transmitted? | yayınlanmamış olabileceğine açıklık getirebilir mi? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Or might many of those who have experienced extraterrestrial | Yoksa acaba dünya dışı temas deneyimi yaşayan birçoğu | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
contacts have closed their eyes or shut their ears, simply | karşılaşacakları gerçeklerin, kaldırabileceklerinin ötesinde olması nedeniyle | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
because the truth may be too incredible to bear? | gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamışlar mıdır? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Billions of people around the world consider holy | Dünya çevresinde milyarlarca insan, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
books like the Bible and the Koran to be the word of God. | İncil ve Kuran gibi kutsal kitapların Tanrı'nın sözleri olduğuna inanmaktadırlar. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Hundreds of millions of Hindus view the Mahabharata as a guide | Yüz milyonlarca Hintli Mahabharata'yı ruhsal | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
to spiritual enlightenment handed down by the god, Lord Krishna himself. | aydınlanmanın rehberi olarak görmektedirler, bizzat Tanrı, Lord Krishna'nın kendisi tarafından yollanmış. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Each of these holy books contains religious principles | Bu kutsal kitapların her biri, dini prensipler vaaz ederler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
in the form of philosophies, parables and moral codes. | felsefe, ders çıkarılacak hikaye veya ahlak kuralları tarzında. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Messages from beyond our ordinary knowledge seem to | Normal bilgimi sınırımızın ötesinden gelen mesajlar | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
come in a variety of forms: a visitation, a dream, sometimes | değişik formasyonlarda gelirler: bir ziyaret, bir rüya, ve bazen | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
an object, a tablet, a golden plate, a book. | bir obje, bir tablet, bir altın tabak, bir kitap. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And so it helps. | Ve de yardım ederler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
A book is an ordinary object we are familiar with. | Kitap aşina olduğumuz normal bir objedir. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And yet, if it's seen as divinely inspired, we can take | Ve eğer ilahi içeriğe sahipse | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
it as more than an ordinary book. | sıradan bir kitaptan daha ötedir. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
The great majority of mankind today | Bugün insanlığın büyük bir kesimi, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
regards the Bible, the Torah and the Koran as the word of God. | İncil'i, Torah'ı ve Kuran'ı Tanrının sözleri olarak kabul etmektedirler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
But is it possible that these books were nothing else but | Ancak acaba mümkün müdür ki, bunlar sadece rehber kitaplardı | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
guiding books of how we should conduct our lives and that these | hayatımızı nasıl sürdürmemiz gerektiğine, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
moral codes were, in fact, given to us by extraterrestrials whom | ve ahlak kurallarına dair bilgiler içeren ve aslında da, bizlere dünya dışı varlıklar tarafından verilmişlerdi, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
our ancestors thought were gods? | atalarımız tarafından tanrılar olarak değerlendirilen dünya dışı varlıklarca. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
I don't think the Mahabharata is a work of fiction. | Mahabharata'nın sanal bir çalışma olduğunu düşünmüyorum. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
It's an actual history. | O gerçek bir tarih. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And the history given in the Mahabharata includes not only | Ve de Mahabharata'da verilen tarih sadece | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
actions of human beings on Earth, it also includes actions | yeryüzündeki insan soyunun davranışlarını değil aynı zamanda diğer gezegenlerdeki ve dünyadaki | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
of extraterrestrials on other planets and on this Earth, in | dünya dışı varlıklarında davranışlarını içeriyor | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
interaction with human beings here. | ve buradaki insanlarla ilişkilerini. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Cultures all over the world believe deities and | Dünyanın her tarafından kültürler, tanrıların ve diğer insan olmayan | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
other nonhuman entities frequently communicated through | varlıkların zaman zaman peygamber denilen aracılar vasıtasıyla | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
intermediaries known as prophets. | iletişim kurduklarına inanmaktadırlar. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
In the Koran, it's written that God has sent over 100,000 | Kuran'da, Tanrı'nın tarih boyunca 100,000 in üzerinde | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
prophets throughout history. | peygamber gönderdiği yazılıdır. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Many Native American cultures believed gods spoke to them | Birçok Amerika yerli kültürü, Tanrı'nın kendileriyle Şaman aracılığıyla | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
through shamans, much like the oracles of ancient Greece. | konuştuklarına inanırlar. Tıpkı Antik Yunandaki kahinler gibi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
An oracle is a person, but a person in some | Kahin bir şahıstır, ancak bir tür ilahi | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
divine state, an altered state of some kind, who is able to | durumda bir şahıs, bir tür değişmiş durumdadır | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
hear the voices of the gods and then translate it into | tanrıların seslerini duyar ve onları tercüme ederek | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
accessible human language. | erişilebilir insan lisanına çevirir. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
But could the same phenomenon apply to | Peki ama aynı olgu | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Judeo Christian religious texts? | Yahudi Hıristiyan dini yazıtlarında da var mıdır? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Might biblical stories of angels and miracles actually be | meleklere ve mucizelere ait İncil hikayeleri aslında | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
misinterpretations of ancient alien contact or inspiration? | antik uzaylı temaslarının yanlış yorumları veya ilham kaynakları olabilirler mi? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
The visitations or apparitions come to give some | Ziyaretler ya da görünmeler bir hediye vermek için gelişlerdi | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
gift... to open the mind, to lead to a new perception, to lead to | ... zihni açmak, yeni sezgilere yöneltmek, yeni olasılıklara yönlendirmek, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
a new possibility... either a new artistic take on something | ... ya bir şey konusunda yeni bir artistik gelişim ya da | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
or a new plan for humanity. | insanlık adına yeni bir plan. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Often, we're trapped in some kind of thinking that needs to | Genelde, bilinen limitlerinin kırılması gereken bir düşünce çemberi içinde hapsolur kalırız. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
We are unable to see, to get a transcendent perspective. | Görmekten ve daha yüce bir bakış açısıyla algılamaktan aciz kalırız. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And that is what the visitation makes possible. | Ve ziyaretlerin mümkün kıldığı da işte budur. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
If that is true, there might be additional | Eğer bu doğruysa ilave bazı | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
evidence of alien contact by examining breakthroughs in the | uzaylı teması kanıtlarına, astronomi, arkeoloji ve fizikteki gelişmeleri | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
fields of astronomy, archaeology and physics. | inceleyerek ulaşabiliriz. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Or perhaps what is arguably the most universal of all languages: mathematics. | Veya belki de tartışılmaksızın lisanların en evrensel olanıyla: matematik. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Cambridge University, England. | Cambridge Üniversitesi, İngiltere. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
February 1913. | Şubat 1913. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Mathematics professor Godfrey H. | Matematik profesörü Godfrey H. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Hardy receives a letter containing complex mathematical | Hardy karmaşık matematik teoremleri | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
theorems and formulas from 26 year old Srinivasa Ramanujan of India. | ve formülleriyle dolu bir mektup alır; Hindistan’dan, 26 yaşındaki Srinivasa Ramanujan'dan. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
The distinguished scholar is stunned by what he reads. | Saygın akademisyen okuduğu karşısında dona kalır. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Hardy looks at these theorems and says, "My | Hardy bu teoremlere bakar ve der ki, "Aman Tanrım, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
God, we've never seen anything like this. | buna benzeyen bir şeyi asla görmedik. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
This is mathematics of the highest order. | Bu en üst seviyede bir matematik. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
It's so convoluted and complex that nobody could've come up | O kadar karmaşık ve bükümlü ki hiç kimse böyle bir şeyi kendi | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
with this by their imagination; | hayal gücü ile oluşturamaz; | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
there has to be something here." | bunun içinde başka bir şey olmalı." | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
An acknowledged genius and mathematical prodigy | Çocukluğundan beri zeki bir matematik dehası olarak tanınan | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
since childhood, Ramanujan was devoutly religious, and often | Ramanujan içtenlikle dindar biriydi ve genelde çıkışlarının | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
claimed his breakthroughs were communicated to him in his | kendisine rüyasında Hint tanrıçası Namagiri | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
dreams by the Hindu goddess Namagiri. | tarafından iletildiği zamanlarda olduğunu iddia ediyordu. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
In the decades since, his theorems have proved to be | Bu yana geçen onlarca yıl içinde | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
invaluable to those working in cutting edge fields like string theory. | teorilerinin, sınırları zorlayan bilim alanlarında örneğin sicim teorisinde ne kadar değerli oldukları görüldü. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
All of the science that we need to eventually be | Sonunda taşıyıcılar, yıldız geçitlerinden seyahatler | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
able to create portals, star gate travel, hyperdimensional | geçitler, hiper boyutsal geçiş mekanizmaları, havada yüzme, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
access mechanisms, levitation, teleportation... it all needs a | teleportation'ı yaratmak için gereken bilimin tek ihtiyacı... | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
mathematical foundation. | matematiksel bir denklemdir. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And the closest that we have right now is the Ramaianen | Ve şu anda elimizde bulunan en yakını da Ramaianen | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
equations that we've been able to decipher so far, which came | denklemleridir ki bugüne kadar anlamını çözmeyi nihayet başarabildiğimiz ve kendisine | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
to him directly from this goddess, who appeared to him in dreams. | doğrudan rüyasında görünen tanrıça aracılığı ile gelmiş olan denklemler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Could Ramanujan have been telepathically | Ramanujan telepatik olarak; | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
receiving important information that might enable humans to | insanların, başka bir boyuta ya da yabancı bir dünyaya gitmelerini sağlayacak bir geçit kapısı | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |