Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 430
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah, l thought it was funny. | Evet, komik olduğunu sanıyordum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's hot in here. | Burası sıcak. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
ReaIIy? lt's crazy hot. | Gerçekten mi? Bu çok fazla. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lf you want steam. | Eğer buhar istiyorsan. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
( sizzles ) lan: Ooh. | Oohh. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Hey, l lasted longer than you guys. | Hey, ben sizlerden daha uzun kaldım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l was here first. 20 seconds. | Sizden önce geldim. 20 saniye. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Ooh, it's coId. lt's cold. lt's cold. | Oohh, dışarısı soğuk. Soğuk, soğuk. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's cold! | Soğuk! | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lan: Yeah, it's the best way to warm up. | Evet, ısınmak için en iyi yol. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Jenna: l thought you just meant come inside. | Ben, içeri girmekten bahsettin sanmıştım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lan: l'm telling you, it'll warm you up. | Sana, seni ısıtacağımı söylüyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Renee: Yeah, come on, let's go back in. l'm freezing. | Evet, hadi ama, içeri girelim. Donuyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lan: Drinks? | İçki isteyen? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Renee: Yeah, get me a beer. Jenna: A water, pIease. | Evet, bir bira getir. Su, lütfen. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
"Why don't you grab his dick?" ReaIIy? | "Neden penisine sarılmıyorsun?" Gerçekten mi? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
She didn't seem to mind when l said it, man. | Bunu söylediğimde pek de takmış gibi görünmedi, adamım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Okay, that's not a small one. ( Iaughs ) | Tamam, bu az olmadı. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l don't know. There's something about her I Iike. | Bilmem. Onunla ilgili hoşlandığım bir şeyler var. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l think the thing you like about her is that she was half naked. | Sanırım onunla ilgili hoşlandığın şey, yarı çıplak olması. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm on another world, man. | Başka bir dünyadayım, adamım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Ever. ...the drunker l get. | Asla. ...iyice sarhoş oldukça. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm on another world. ( coughing ) | Başka bir dünyadayım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Yeah. Yeah. l'm warning you. | Evet. Evet. Seni uyarıyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Oh, this is the herbal aromas l was telling you about. | Oh, bunlar daha önce bahsettiğim bitkisel aromalar. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm freezing. l know it's cold, baby. | Donuyorum. Biliyorum soğuk, bebeğim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's the last time. lt's the last time. Come on. Warm up. | Son kez. Son kez. Hadi. Isınalım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No. Ow. l'm sorry. l'm sorry. | Hayır. Ahhh! Üzgünüm. Üzgünüm. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No. You're drunk. Stop it. l'm not drunk. | Hayır. Sarhoşsun. Kes Şunu. Sarhoş değilim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Let's go upstairs. No, l don't want to. | Hadi yukarı gidelim. Hayır, istemiyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l am tired of taking care of you. Stop. | Seninle ilgilenmekten yoruldum. Kes artık. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Whatever. You gotta go take care of Jenna. l understand. | Her neyse. Jenna ile ilgilenmek zorundasın. Anlıyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm not. | İşemem. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Like, l'm so sick of taking care of him aII the time. | Sürekli onunla ilgilenmekten bıktım artık. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
What do you mean? lt's the same old Michael. | Ne demek istiyorsun? O, aynı eski Michael. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No, it is not the same oId MichaeI. And how would you know anyway? | Hayır, aynı eski Michael değil. Her neyse, bunu nereden bilebilirdin ki? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
You haven't been around the Iast two years. | Son iki yıldır ortalarda yoktun. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l don't know. l don't know if people change. | Bilemem. İnsanların değiştiğini bilemem. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l mean, not on the core level, on a souI IeveI. | Yani, beyin seviyesinde değil, ruh seviyesinde. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l think we're all born with an inherent wholeness. | Bence hepimiz bir içsel bütünlük ile doğmuşuz. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l think because of our circumstances and situations, | Bence varlığımız ve durumumuz yüzünden, | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Yikes. ( objects crashing ) | Aman tanrım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
I am going to that party and l'm having a really good time. | O partiye gidiyorum ve çok iyi vakit geçireceğim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Michael, l don't think you want to upset her anymore. | Michael, onu daha fazla üzmek istediğini sanmıyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm gonna go get him. | Gidip onu getireceğim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
and l'm sick of him ruining everything again. | yine her şeyi berbat etmesi beni hasta ediyor. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No, it is. lt is. It's just Iike | Hayır öyle. Öyle. Bu sanki... | 247F-2 | 2011 | ![]() |
it used to be fun, but lately l | eğlenceli oluyordu, ama daha sonra | 247F-2 | 2011 | ![]() |
just everything l can't. | tüm bu olanlar Yapamam. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Hey, let's just let's go. We'II go upstairs. | Hey, hadi gidelim. Yukarıya çıkalım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No, l want to go. It's hot. | Hayır, gitmek istiyorum. Burası sıcak. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l want to get out of here. Jenna: Okay. | Buradan çıkmak istiyorum. Tamam. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
What's the matter? l don't know. | Sorun ne? Bilmiyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt looks like it wants to open. | Açılmak istermiş gibi görünüyor. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No. l mean, this is made for that, right? | Hayır, yani, sıcağa dayankılı yapılmış, değil mi? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Just reIax. Don't tell me to relax. Open it. | Sadece sakinleş. Bana sakinleş deme. Aç şunu. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's gonna be all right. Open it! | Sorun olmayacak. Aç şunu! | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No, l am not going to be stuck in here. | Hayır, burada kapana kısılmayacağım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Okay, Jenna, stop it. l am not going to be stuck in here. | Tamam, Jenna, kes şunu. Burada kapana kısılmayacağım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Maybe l am not claustrophobic, but this bothers me. | Belki de klostrofobik değilimdir, ama bu beni rahatsız ediyor. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l cannot be stuck in here. Okay. | Burada sıkışıp kalamam. Tamam. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
You don't know what it was like being trapped for so Iong. | Çok uzun süre sıkışıp kalmanın nasıl olduğunu bilmiyorsunuz. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Fine. Look, did you take your piII today? | Güzel. Bak, bugün ilacını aldın mı? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm trying not to rely on them. | İlaçlara güvenmemeye çalışıyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm sorry. How was l supposed to know | Üzgünüm. Burada kapana | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'll get us out of here. Just clear some space. | Bizi buradan çıkaracağım. Sadece biraz yer açın. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
What are you doing? lt's Michael. He locked us in here. | Ne yapıyorsun? Bu Michael. Bizi buraya kilitledi. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's all jokes. MichaeI! | Hepsi şaka. MichaeI! | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lan: lt's not funny anymore! | Artık komik değil! | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's hilarious. We're all laughing. | Gülünç. Hepimiz gülüyoruz. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
If he Iocked us in here, l'm certain he'll let us out. | Eğer bizi buraya kilitlediyse, eminim ki bizi çıkaracaktır. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Besides, he's got the attention span of a three year oId. | Ayrıca, üç yaşındaki bir çocuğun dikkat süresine sahip. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lf it's a joke, he'll let us out. | Eğer bir şakaysa, bizi çıkaracak. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm not saying it's a good one. | Güzel bir şaka olduğunu söylemiyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No, l don't want to relax. l want to get the hell out of here. | Hayır, sakinleşmek istemiyorum! Buradan çıkıp gitmek istiyorum! | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Michael! l'm hot. Renee. | Michael! Yanıyorum. Renee. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
And l have a headache. Michael! Renee. | Başım ağrıyor. Michael! Renee. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm hot and l have a headache. Let us out! | Yanıyorum ve başım ağrıyor. Çıkar bizi! | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l mean, just a joint, but | Yani, sadece bir sarım, ama | 247F-2 | 2011 | ![]() |
And meanwhiIe, you know very well | Ve bu arada, küçük bir şakanın | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l mean l mean, somebody will come back. | Yani demek istediğim, birileri geri gelecek. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l mean, Wade Wade will come back. | Yani, Wade Wade geri gelecek. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l mean, at least not for a while. | Yani, en azından bir süreliğine. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Look, let's just burn off some extra caIories. | Bakın, hadi biraz ekstra kalori yakalım. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lf we can figure out why the door won't open, | Eğer kapının neden açılmadığını çözebilirsek, | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l can't tell. Looks like something's blocking the door. | Bilemiyorum. Bir şeyler kapıyı engelliyor gibi görünüyor. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
You want to deal with this now or Iater? | Bununla şimdi mi uğraşmak istersin, sonra mı? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l'm not sure. | Emin değilim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l don't know, but we'll figure it out. | Bilmiyorum, ama bir çözüm bulacağız. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
No, Iet's not start breaking things just yet. | Hayır, henüz bir şeyler kırmaya başlayamayız. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
It's too hot. l can't breathe. | Çok sıcak. Nefes alamıyorum. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
We're not gonna suffocate. We have pIenty of air. | Havasızlıktan boğulmayacağız. İçeride bol havamız var. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's the heat that we have to worry about. | Asıl endişelenmemiz gereken şey ısı. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
We'II be out of here before that even happens. | Bu olmadan önce buradan çıkmış olacağız. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's when your body stops trying to cool itself off. | Bu, vücudun kendini soğutmaya çalışmayı bıraktığı zaman olur. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
Okay, well, for God's sake, l mean, I'm not gonna die in here. | Tamam, peki, tanrı aşkına, burada ölmeyeceğim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
If that were a possibiIity, don't you think l would have done that by now? | Eğer böyle bir ihtimal olsaydı, hemen şu an yapmazmıydım sanıyorsun? | 247F-2 | 2011 | ![]() |
l don't know. So they don't corrode. That's stupid. It's not safe. | Bilmiyorum. Böylece aşınmıyorlar. Çok aptalca. Güvenli değil. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
There's gotta be something in here. I've never seen anything eIse. | İçeride bir şeyler olmalı. Ben başka bir şey görmedim. | 247F-2 | 2011 | ![]() |
lt's not idiot proof. | Salak geçirmez değil. | 247F-2 | 2011 | ![]() |