Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4560
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Muslims believe it was built by Abraham, patriarch of the three religions, | Müslümanlar, Kabe'nin, üç dinin, Müslümanlığın, Hristiyanlığın ve Museviliğin | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Muslim, Christian and Jewish. | din büyüğü İbrahim tarafından inşa edildiğine inanır. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Nimah has written something that I really love, | Nimah çok hoşuma giden bir şey yazmış. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
it says that we're all sons and daughters of Adam, | Hepimizin Adem'in oğulları ve kızları olduğumuzu, | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
and we become one with all the human beings around us. | ve etrafımızdaki insanlarla tek vücut oluyoruz. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
We touch the Ka'ba because it's the house of God | Kabe'ye dokunuyoruz çünkü o Allah'ın evi | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
It's our touchstone. | O bizim mihenk taşımız. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
We feel the flow of the Earth's celestial turning around the sun. | Güneşin etrafında dönen Dünya'nın semavi akışını hissedebiliyoruz. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Performing the Hajjj helps us feel that we are part of one community, | Hacca gitmek, bize kendimizi tek bir topluluğun, insanlığın parçası gibi | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
have had to adapt to survive. | ortama uyum sağlamak zorundaydılar. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Just like the people of Arabia. | Tıpkı Arap halkı gibi. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
After one month of filming, | Bir ay çekim yaptıktan sonra, | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Nimah taught me that words matter, | Nimah bana kelimelerin önemli olduğunu, | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
that ideas can change the culture. | fikirlerin kültürü değiştirebileceğini öğretti. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Many women agree with Nimah, including my mom. | Annem de dahil birçok kadın Nimah'la hemfikir. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
I set out on this journey to discover who we are and how we got here. | Kim olduğumuzu ve buraya nasıl geldiğimizi keşfetmek için bu yolculuğa çıkmıştım. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
I came away inspired by the Nabataeans. | Nabatiler'den ilham alarak döndüm. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
They were able to build great things out of nothing. | Hiç yoktan müthiş şeyler yapmayı başarmışlar. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
To survive in the desert, families had to be really close with each other. | Çölde hayatta kalmak için, ailelerin birbiriyle çok yakın olması gerekiyormuş. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
And we're still that way today. | Bugün de hala öyleyiz. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
I asked my dad for advice on my film | Filmim için babamdan tavsiye istedim | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
because that's how we do things. All decisions are family decisions. | çünkü biz böyle yaparız. Tüm kararlar ailece verilir. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
if a third Golden Age could be happening here. | gerçekleşebileceğini söylemek için çok erken. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
The recent opening of the new university of science and technology | Yeni bilim ve teknoloji üniversitesinin açılışı | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
is just a first step. | daha ilk adım. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
But four more majjor research centers are soon coming online, | Ama dört büyük araştırma merkezi de yakında hizmete giriyor; | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
whole communities devoted entirely to learning | tamamen öğrenmeye ve fikir üretmeye kendini adamış | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
and the exploration of ideas. | insan toplulukları. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
The Prophet Mohammed encouraged people to learn, | Muhammed Peygamber insanları öğrenmeye, | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
gather knowledge and explore the world. | bilgi toplamaya ve dünyayı keşfetmeye teşvik etmişti. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
And that, more than anything else, gives me hope. | Ve bu, bana her şeyden çok umut veriyor. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
Twice, our ancestors built Golden Ages, and we can, too. | Atalarımız iki Altın Çağ yaşattı, biz de yaşatabiliriz. | Arabia 3d-1 | 2011 | ![]() |
But you took a huge bet on the housing crisis | Fakat konut piyasasında daha önce şahit olunmamış bir yükselişin... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
in the middle of the biggest boom in housing | ...tam ortasında patlak veren krizde... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
anybody has ever seen. Why? | ...oldukça büyük bir risk aldınız. Neden? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I'm a child of the '50s. | Ben 50'li yıllarda dünyaya geldim. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
My father welded steel for the Navy and my mother worked at the V.A. | Babam Donanma'nın gemilerinde kaynakçılık yapar, annem V.A.'da çalışırdı. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
They lived through the Depression, Pearl Harbor, and the Bomb. | Büyük Buhran'ı, Pearl Harbor'u ve atılan nükleer bombaları bizzat yaşamışlar. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
They didn't think that bad things might happen. | Kötü şeylerin olabileceğini düşünmezler... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
They knew that bad things would happen. | ...kötü şeylerin yaşanacağını bilirlerdi. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Is that what's happening now? When I was a kid, 1 | Şu an olan da bu mu? Ben küçükken... 1 | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
my favorite teacher was Mr. James. | ...en sevdiğim öğretmenim Bay James'ti. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Mr. James said, "World events all revolve around five things. | O, "Dünyadaki tüm olaylar 4 şeyin etrafında döner." derdi. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
M O N E Y." | P A R A. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
This is freshman econ? | Bunu Ekonomi 1. sınıfta mı öğretiyorlar? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
It was fifth grade econ, but this is something we've seen over and over again. | 5. sınıfta öğretiyorlar ama bu durum sürekli karşımıza çıkan bir durumdur. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Time and time again, the competition | Piyasadaki kısıtlı para üzerinde yapılan daimi rekabet... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
for this limited amount of dollars out there | ...içimizdeki en akıllıları bile... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
can make the best of us manic. | ...çıldırtabilecek bir yapıya sahiptir. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
So it's not surprising that we have these asset bubbles, | Bu yüzden ekonomide varlık balonlarının olması oldukça doğal olsa da... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
but when reality sets in, of course they burst. | ...iş ciddiyete binince, doğal olarak patlarlar. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
...economic growth here at home and geopolitical turmoil | ...ülkedeki ekonomik büyüme ve jeopolitik gerginlikler... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
weighed on the broad averages. Commodities continue | ...hisse fiyatlarına yansımış durumda. Emtia fiyatlarının da... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
the historic run up in price. Here you go. | ...tarihi yükselişi devam ediyor. Buyur. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Take a look at the dramatic move in copper prices, for example, | Örneğin, bakır fiyatlarındaki dramatik hareketlenmeye baktığımızda... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
as that once quiet market has become a hotbed of activity. | ...sessiz sedasız ilerleyen piyasanın tam bir cadı kazanına dönüştüğünü görüyoruz. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
You're disappointed. | Hayal kırıklığına uğramış gibisin. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Quants? | Onca rakam... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Derivative structures? I mean, what was that about? | ...yan sanayi kuruluşları? Harbiden, onlar da nereden çıktı? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
It makes no sense. | Herhangi bir anlamı olduğundan değil. Geçen sefer de öyle demiştin. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Why'd we go down there? | Oraya ne için gitmiştik? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
To sign. To sign. | İmzalamaya. İmzalamaya. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Did we sign? No. | İmzaladık mı peki? Hayır. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
No. We did not. | Hayır, imzalamadık. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Instead, I flew 2,000 miles for a marketing meeting. | İmza atmak yerine, piyasa toplantısına katılmak için 3.000 km yol yapmış oldum. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Where was Mayfield? | Mayfield neredeymiş? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
What was this emergency? What was that about? | Acil olan işi neymiş? Neden gelmemiş? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
You speak to the auditors? | Müfettişlerle görüştün mü? Neden? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
What if we don't sign this week? | Ya bu hafta imzalayamazsak? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
See you. Bye. | Görüşürüz, hoşça kalın. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Look who's here. | Bakın kim geldi! | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
What a minute. | Bir dakika ama! | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
How'd you know I had something there? | Orada bir şey olduğunu nereden biliyorsunuz? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
No fighting, no fighting. Easy, easy, easy. | Kavga etmeyin, kavga etmeyin. Yavaş, yavaş, yavaş. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
We had to start. The kids were starving. No, no. That's okay. | Sensiz başlamak zorunda kaldık. Çocuklar çok acıkmıştı. Tabii, tabii. Sorun değil. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Dad, it's your birthday. You are spoiling them rotten... | Baba, bugün senin doğum günün ama onları şımartan sensin. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
It's my job. God. You guys turned out fine. Debatable. | Benim işim bu. Siz hiç şımarmadınız ama. Orası tartışılır. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
How are you doing, son? How'd it go? | Nasılsın, oğlum? Nasıl geçti? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Where's my drink? This is mine? Here? | Benim içkim nerede? Bu benim mi? Bu mu? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Hey, kids. Come on, come on. I need some help. | Hey, çocuklar. Haydi, gelin de bana yardım edin. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I can't do these by myself. | Hepsini tek başıma söndüremem. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
First of all, you have to make a wish. Make a really good wish. | Önce birer dilek tutacaksınız. Güzel bir şey dileyin ama. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I need you to help me out. Wish and then we go on three. | Haydi yardım et bakalım. Dileğini tut ve 3 diyince... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Got a wish? What are you going to wish for? | Tuttunuz mu? Ne diledin? | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Awesome. | Harika! | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Excellent. Speech. | Süper oldu! Konuşma istiyoruz. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
That was really... thank you, thank you. | Gerçekten çok... teşekkür ederim, sağ olun. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
Thank you all very much. It's such a surprise. | Hepinize çok teşekkür ederim. Çok güzel bir sürpriz oldu. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I didn't even know it was my birthday. | Bugünün doğum günüm olduğunu bile unutmuşum. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
What did Mark Twain say about... he said, | Mark Twain bu konuda ne demişti? Hatırladım; | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
"Old age is clearly a case of mind over matter. | "Yaşlılık sorunları zihinle yenebilecek güce ulaşmaktır." | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
If you don't mind, it doesn't matter." | "O güç ise, hiçbir sorunu kafaya takmamaktır." | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I've done a lot of things in my life. | Bugüne kadar çok işler becerdim. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I've worked very hard, but being here, | Gece gündüz durmadan çalıştım ama şimdi burada... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
looking around... | ...etrafıma bakıp... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
at all these shining, radiant faces, | ...neşeli, ışıl ışıl yüzlü insanları görünce... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I know that my best work is right here | ...yaptığım en iyi işin burada, şu an... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
in this room, right now. | ...karşımda durduğunu düşünüyorum. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
I'm deeply proud of all of you, and that's the best gift | Hepinizle çok ama çok gurur duyuyorum ve sizlerin, annenizle... | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |
your mom and I could ever hope for. So thank you. | ...sahip olabileceğimiz en iyi hediyeler olduğunuzu düşünüyorum. Sağ olun, var olun. | Arbitrage-1 | 2012 | ![]() |