Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4613
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| "but you're kind of important to me, | ama benim için önemlisin ve... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| so I don't want you passing out at 5,000 feet." | ...5000 feet'de bayılmanı istemem. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| And you said, "hey, gee, pumpkin, I promise." | Sende dedin "Bal kabağım söz veriyorum. ". | Arctic Air-1 | 2012 | |
| "Pumpkin"? Judas Priest. | "Bal kabağım"? Yapma bunu. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You scared the crap out of me. | Beni çok korkuttun. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Yeah? Well, then, we're even. | O zaman ödeştik. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You scared me, too. | Sende beni korkuttun. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| So, we got 500 left of these, right? Ugh. | Bunlardan 500 tane kaldı değil mi? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Uncle Bobby! You made it! | Bobby amca! Gelmişsin! | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Of course! How often does my niece get married, huh? | Tabi ki! Ne zaman yeğenimin düğününe gelmedim ki? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Just this once, so far. | Şimdiye kadar bir buna geldin. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Hey! Hi, sis. | Merhaba kardeşim. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Well, you are staying with us. | Bizimle kalıyorsun değil mi? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| We're a bit crowded, but we'll find you a bed. | Biraz kalabalığız ama, sana bir yatak buluruz. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Nah. No, it's okay. | Hayır, önemli değil. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Where's your bags? | Bavulların nerede? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I already booked myself at the frontier hotel, | Sınırdaki otelde rezervasyonumu yaptırdım. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I figured that you had enough to deal with here. | Zaten bir sürü şeylerle uğraşıyorsunuz. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Plus, I've got some business stuff to deal with | Ayrıca burada bir anlaşmayla ilgili... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| while I'm here. | ...bazı işlerim var. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Uh, yeah. He says he's gonna call you back. | Evet. Sizi sonra arayacağını söylüyor. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| "Business stuff"? | "İş mi"? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I promise, it won't get in the way. | Söz veriyorum, "işlerim engel olmayacak!". | Arctic Air-1 | 2012 | |
| My daughter's getting married, Bobby! | Kızım evleniyor, Bobby! | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I know, and I wouldn't miss it for the world. | Biliyorum, bunu hayatta kaçırmam. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Tell Jeremy | Jeremy' söyle | Arctic Air-1 | 2012 | |
| the geologist's report came in strong. | jeoloji raporu çok istikrarlı. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Yeah. I'm running some numbers, | Evet. Bazı rakamlar üstünde çalışıyorum ve... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| and we're gonna fly to the exploration site | sabah keşif gezisine gidiyoruz. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Yep. Hey, somebody's knocking at the door. | Tamam. Biri kapıyı çalıyor. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Maybe Jeremy could give me a call? | Belki Jeremy sonra beni arayabilir? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Krista. Hi. | Krista. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You got a minute? | Bir dakikan var mı? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You've been working out. | Dışarıda çalıyordun. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Well, this this is not the greatest time. | Aslında iyi bir zaman değil. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Change of plans. Mel's staying home. | Planlar değişti. Mel evde kalıyor. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I'm gonna be flying you guys today. | Sizinle uçuşa ben geliyorum. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| And you came all the way here to tell me that? | Bunca yolu bunu söylemek için mi geldin? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Uh... no. There's some other things. | Hayır. Bir şey daha var. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| About my dad, kind of... | Babam hakkında, bir çeşit... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Okay, well, | Tamam, o zaman... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| let's go downstairs, and we could grab some coffee. | ...aşağı inelim ve kahve içerken konuşalım. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Am I interrupting? | Bir şeyi mi böldüm? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Hey, Krista! | Merhaba, Krista! | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Candi! Hi! | Candi! Merhaba! | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Toss me my bag? | Çantamı atar mısın? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Mm hmm! Bag... | Çanta... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Thanks. Yeah. | Sağol. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Candi Lussier? | Candi Lussier? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Yeah, we bumped into each other. | Evet, biraz zaman geçirdik. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Everyone "bumps" into Candi... Player. | Herkes Candi ile zaman geçirir. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Well, why would you care, anyway? | Niye bu kadar umrunda ki? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Pfft. I couldn't give a rat's ass. | Ben sana bunları veremem. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Hey. This thing about your dad? | Baban hakkında bir şey söyleyecektin? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Uh, never mind. I'll see you later. | Boş ver. Sonra görüşürüz. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Oh, Deanna? Hey. What's going on? | Deanna? Nasıl gidiyor? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Apparently he's "lost sight" of who he is. | Görünüşe göre Kirby'nin kafası karışmış. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| He needs to "get away" and clear his head. | Burdan gitmesi ve kafasını temizlemesi gerekiyormuş. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Kirby actually said this? | Kirby gerçekten bunu söyledi mi? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| He sent a text. | Mesaj attı. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Hey. Don't worry. We'll find him. | Endişelenme. Onu buluruz. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Don't even bother. | Hiç uğraşma bile. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Hey, sometimes, guys get freaked out about this. | Bazen erkekler bu gibi konulardan korkarlar. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| What does this have to do with you, anyway? | Bunun seninle ne ilgisi var? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Every couple of years, you turn up. | Bir kaç yılda bir çıkıp geliyorsun. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I mean, fine, great, | Yani, seni görmek... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| it's always nice to see you, | ...güzel, harika ama, | Arctic Air-1 | 2012 | |
| but don't act like you're part of this. | bunun bir parçasıymış gibi rol yapma. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| He's disappeared. | Ortadan kayboldu. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Probably in a bar somewhere. | Herhalde bir yerlerde bir bardadır. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You need to go find him. | Gidip onu bulman lazım. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| The hell I do. | Niye ben? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You're the one who did this. | Bu durumu sen yarattın. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Kirby did this. | Hayır, Kirby yaptı. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I'm asking for Hailey's sake. | Bunu Hailey'in iyiliği için istiyorum. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| If he can't manage to grow a pair, | Bir ilişkiyi bile beceremiyorsa, | Arctic Air-1 | 2012 | |
| she's better off without him. | yeğenin onsuz daha iyi olur. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| You know, you can truly be a son of a bitch. | Biliyor musun, bazen tam bir şerefsiz olabiliyorsun. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| It's not always easy being right. | Her zaman iyi biri olmak kolay değil. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Hey. Good to go? | İyi gitti mi? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Before we do that... | Önce şunu belirlememiz lazım... | Arctic Air-1 | 2012 | |
| If I decide to make an offer, | Bu anlaşmayı yapmaya karak verirsem, | Arctic Air-1 | 2012 | |
| then we both know McAllister's not gonna like the terms, | işin şartları McAllister'ın hoşuna gitmeyecek. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| so I'll need you to bring him around. | Onu bizim tarafımıza çekmen lazım. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Jim's an old friend of mine. | Jim eski arkadaşım. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| He's a small timer. | O bir geçiş süreci. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| And he trusts you. | Sana da güveniyor. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| I didn't know we were choosing sides. | Bir taraf seçmemiz gerektiğini bilmiyordum. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Sure you did. | Tabi ki bilmiyordun. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| It's just business, Bob. | Bu sadece iş, Bob. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| So, buddy here's moving to Brazil, right? | Yani dostum Brazilya'ya gidiyorsunuz öyle mi? | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Brazil or Mexico, I don't know. Whichever's warmer. | Brazilya veya Meksika... Hangisi daha sıcaksa. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| But first... He's gonna | Ama önce... Onun, | Arctic Air-1 | 2012 | |
| kick the crap out of some asshole who fired him. | onu kim işten kovduysa kıçını tekmelemesi gerekiyor. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| That'd be me. | Beni kastetdin. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Buddy? | Dostum! | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Your asshole's here! | Senin şerefsiz burada! | Arctic Air-1 | 2012 | |
| When we were kids, | Biz çocukken, | Arctic Air-1 | 2012 | |
| there was nothing but snow, this time of year. | yılın bu zamanı burada kardan başka bir şey olmazdı. | Arctic Air-1 | 2012 | |
| Climate change. | İklim değişikliği. | Arctic Air-1 | 2012 |