Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 742
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
strips it, and swaps the parts with his hunk of junk. | ...onu söker ve içini kendi hurdasıyla değiştirirdi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Then he returns the rentaI, complains it's a lemon, | Daha sonra kiralık arabayı geri götürür, eskimiş olduğunu söyler... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
and gets his $69 back. | ...ve 69 dolarını geri alırdı. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
But guess what. | Ama ne oldu tahmin et. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Thls tlme, | Bu sefer onu mıhladılar. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
And guess what else. | Tahmin et başka ne oldu? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
My name was on the lease. | Kira sözleşmesinde benim ismim vardı. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Okay? | Duydun mu? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You can guess the rest. | Gerisini tahmin edebilirsin. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm going to call you back. | Seni tekrar arayacağım. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm thinking about those lobster dinners | Bar Limanı'ndan yürüttüğümüz ıstakoz yemeklerini düşünüyorum. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Could you forget the taste, | O tadı, o lezzeti, o tazeliği unutabilir misin? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
It was like the ocean. | Okyanus gibiydi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Eat something. | Bir şeyler ye. Sadece kahveyle ayakta duramazsın. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm tired. | Yorgunum. Depresyondasın. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Anybody in your situation's got to feeI like junk. | Senin durumundaki herkes kendini kötü hissederdi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
The trick is to take your mind off getting dumped. | Tek yapman gereken terk edilmeyi kafana takmamak. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Every obstacle is an opportunity. | Her engel bir fırsattır. Olaya bu yönden bak. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You have a clean slate. | Kuş kadar özgürsün. İşin yok. Sevgilin yok. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
No nothing to hold you back. | Seni geride tutacak hiçbir şey yok. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
How did you know about my job? | İşten atıldığımı nasıl öğrendin? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You sent that letter to the health department? | O mektubu Sağlık Bölümüne sen mi gönderdin? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
The whole thing was beneath you. | Her şey senin içindi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You got me fired. | Benim kovulmama neden oldun. Sana iyilik yaptım. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You want to spend the next 30 years punching a clock? | 30 yılını her gün işe giderek mi geçirmek istiyorsun? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Things are out there. | Her şey bekliyor. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Life is out there. | Hayat bekliyor. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
One day, you're going to say thank you. | Bir gün bana teşekkür edeceksin. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Thank you, Dad. | Teşekkür ederim, baba. Önemli değil. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
What's wrong? | Sorun ne? Yapma, Flynn. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Don't be so serious, huh? | Bu kadar büyütme. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
What are you dolng? | Ne yapıyorsun? Ne mi yapıyorum? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm spending the night | Geceyi parasını senin ödediğin odada geçireceğim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
And then tomorrow, | Ve yarın da, buradan giden ilk tren, otobüs ya da kamyona atlayıp gideceğim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Your mother and I got married in a HoJo's. | Annenle ben HoJo's'da evlendik. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
They wanted $800 for the banquet room. | Şölen odası için benden 800 dolar istediler. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Back then, | O zaman, aferin bana... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I was able to swing a deaI with the night manager. | ...gece yöneticisiyle işi bağlayabildim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
We had a tastefuI, low key ceremony in the lobby | Lobide harika sade bir tören yaptık. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
for $50. | 50 dolara. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Who knew the difference? | Farkı kim bilebilirdi ki? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Who could tell the difference? | Kim farkı söyleyebilirdi? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Flynn? | Flynn? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm going to go have a drink... | Ben dışarı bir şeyler içmeye gidiyorum... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Meet some people, | ...insanlarla tanışıp eğlenmeye. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Hi. Bill and Betty Richmond. | Merhaba. Bill ve Betty Richmond. Merhaba. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Sounds like a shindig. | Şatafatlı bir partiye benziyor. Bilmiyorum, efendim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Good blazer. | Güzel ceket. Bir zamanlar bende de vardı. Düğmeleri farklıydı. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Brooks Brothers. | Brooks Brothers. Sears. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Solid store. | Sağlam mağaza. İade prosedürleri çok iyi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Is there something I can help you with? | Yardımcı olabileceğim bir konu var mı? Öylesine konuşuyordum. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I must say, that's some serious hair you got there. | Söylemeliyim, saçınız çok ilgi çekici. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
When's the last time you cut it? | En son ne zaman kestirdin? 9 yıl önce. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
That's really something. | Gerçekten olağanüstü. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Actually, another 13 inches, and I beat the county record. | Aslında, 33 cm daha uzatınca bölge rekorunu kıracağım. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Good for you. | Aferin. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Of course, Dory Jensen's got the state sewn up at 5'2". | Ne yazık ki Dory Jensen ülke rekorunu 4,6 metreyle sağlama almış. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Oh, hair is important. | Saç önemlidir. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm a fan. | Ben hayranıyım. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I've always had good hair. | Saçlarım her zaman güzeldi. Bunu paylaşabilmek çok güzel. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
From back east? | Doğu tarafından mısın? Brooklyn. Queens. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Do you mind if I go inside and have a cocktaiI? | İçeri gidip bir kokteyl alsam sorun olur mu? Çok susadım. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Sales of teeth bleaching kits brighten... | Diş beyazlatıcı ve parlatıcı ürünlerin satışı... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Up 2.8% in the last quarter, | ...geçen çeyrekte %2,8 artış göstermiş. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
while psoriasis ointment dried up substantially... | Bu süre zarfında sedef hastalığı merhemi... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
And finally, in our laxative department, | Ve son olarak da müshil departmanımız... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I'm pleased to announce that back orders have loosened up. | ...memnuniyetle söyleyebilirim ki ekstra siparişlerimiz hızlanmıştır. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Who is that? | Bu adam kim? Şaka yapıyorsun, değil mi? Hayır. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
That's the new CEO. | O yeni CEO'muz. Çok sıkıcı biri. Tanrım. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I don't think we've met. | Sanırım henüz tanışmadık. Rick Carlson. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Sales rep of the year. | Yılın satış temsilcisi. Elbette. Gururumuzsun, Rick. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You put us all to shame. | Bütün utancımızı sen yok ediyorsun. Çok teşekkürler. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I didn't catch your name. | İsmini söylememiştin. Richie Flynn. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
What office are you in, Flynn? | Hangi ofiste çalışıyorsun Flynn? Topeka. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Oh, you work with Tim Webber then? | O halde Tim Webber'la birlikte mi çalışıyorsun? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
T Bird? | T Bird mü? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
I like to think he works with me. | Onun benim için çalıştığını düşünmek isterim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
You know, that bastard hasn't even shown up yet. | Biliyor musun, o şerefsiz hala görünmedi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Too cheap to buy a suit. | Bir oda alamayacak kadar cimri. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
With the bonus he got last year, | Geçen yıl aldığı bonuslarla bütün odaları satın alabilir... | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
and maybe a little bit of plastic surgery | ...hatta belki karısına biraz plastik ameliyatı bile yaptırabilir. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, but she's a nice person. | Evet, ama karısı çok iyi bir kişi. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Nice ain't got nothing to do with it. | İyiliğin bununla bir alakası yok. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Woof. | Hav hav. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
This is the good stuff. | Bu çok güzelmiş. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Thank the little woman for that. | Şuradaki bayan sağolsun. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
She put this whole thing together. | Her şeyi o planladı. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
But between you and me, | Ama aramızda kalsın, son üç haftada planladığı tek şey bu. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Honey? | Hayatım? İzninizle. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Say hello to Rlchle Flynn. | Richie Flynn'e merhaba de. Webber'ın ofisinden. Karım, Claire. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
WonderfuI. Thank you. | Harika. Teşekkürler. Tebrikler. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Are these hybrid tea roses in the centerpieces? | Şu masanın ortasındakiler melez çay gülleri mi? | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Brilliant. | Harika. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Thank you for noticing. | Fark ettiğiniz için teşekkürler. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Thank you for making a beautifuI thing tonight. | Bu mükemmel geceyi hazırladığınız için teşekkürler. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Thank you so much. | Çok teşekkürler. Her şey çok güzel olmuş. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
It's my pleasure. | Rica ederim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Do you garden? | Bahçe işleriyle uğraşır mısınız? Evet. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Me too. Oh, that's nice. | Ben de. Bu çok güzel. Yetiştirmeyi severim. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |
Oh, do you cook? | Aşçılık yapar mısın? Evet. | 5 A Day-1 | 2008 | ![]() |