Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7641

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
With medical treatment we can maintain your quality of life	Tıbbi müdahalelerle, yaşamınızı...	Biutiful-1	2010
for a few months.	...bir kaç ay daha sürdürebilirsiniz.	Biutiful-1	2010
Months?	Ay mı?	Biutiful-1	2010
Dad, I learned a trick.	Baba, bir numara öğrendim.	Biutiful-1	2010
Think of a country that starts with D.	Aklından D ile başlayan bir ülke tut.	Biutiful-1	2010
Dad, look at me.	Baba, bana bak.	Biutiful-1	2010
Ready? Yes.	Tuttun mu? Evet.	Biutiful-1	2010
Now think of an animal that starts with I.	Şimdi de İ ile başlayan bir hayvan tut.	Biutiful-1	2010
Hippopotamus doesn't start with I.	Hipopotam İ ile başlamaz.	Biutiful-1	2010
You're guaranteed to be thinking of iguana and Denmark.	İguana ve Danimarka'yı tuttun değil mi?	Biutiful-1	2010
How'd you know?	Nasıl bildin?	Biutiful-1	2010
Dad, how do you spell "beautiful"?	Baba, "beautiful" nasıl yazılır?	Biutiful-1	2010
Just the way it sounds. As in?	Söylendiği gibi. Yani?	Biutiful-1	2010
Biu ti ful.	Biu ti ful.	Biutiful-1	2010
No, it's nothing, don't worry.	Bir şeyim yok merak etme.	Biutiful-1	2010
Just get the kids, and take them home to your place.	Sadece çocukları al ve sana götür.	Biutiful-1	2010
Until I'm released. In a couple of days, probably.	Serbest bırakılana kadar işte. Belki birkaç gün.	Biutiful-1	2010
Times are hard.	Bunlar zor zamanlar.	Biutiful-1	2010
We'll stop making bags and copying movies.	Çanta ve korsan filmden vazgeçmeliyiz.	Biutiful-1	2010
Construction is good business.	İnşaat işi iyi bir iş.	Biutiful-1	2010
The laborers will keep working for Mendoza.	İşçiler Mendoza için çalışmaya devam edecekler.	Biutiful-1	2010
Pay them what we agreed.	Onlara anlaştığımız parayı öde.	Biutiful-1	2010
and it's safer for us, too. Do you understand? There's lots of money to be made.	...bizim için de daha güvenli.	Biutiful-1	2010
Uxbal asked me for money for heaters in the warehouse.	Uxbal depoya ısıtıcı almak için para istiyor.	Biutiful-1	2010
People shouldn't freeze in the basement.	İnsanlar o depoda donup gitmesinler.	Biutiful-1	2010
Okay, I'll see what I can do. Where are you going?	Tamam, ne yapabiliriz bir bakayım. Nereye?	Biutiful-1	2010
I gotta go home.	Eve gidiyorum.	Biutiful-1	2010
You came to blows over to a negro?	Bir zenci için kavga mı ettin?	Biutiful-1	2010
How much was bail?	Kefalet ne kadardı?	Biutiful-1	2010
I'll pay it back, as fast as I can.	En kısa sürede ödeyeceğim.	Biutiful-1	2010
We just sign the papers from the cemetery, and we get the money.	Sadece bir kaç kağıt imzalayacağız ve para bizimdir.	Biutiful-1	2010
But first we have to cremate him. Then we do what we want.	Ama önce onu yakmalıyız. Sonra ne istersek yaparız.	Biutiful-1	2010
We can bury him in the urn with Mom's ashes, and save money.	Annemin külleriyle beraber gömeriz, para da bize kalır.	Biutiful-1	2010
Have a look at these.	Şunlara bir göz at.	Biutiful-1	2010
Careful, it's Dad's papers.	Dikkatli ol, babamın kağıtları.	Biutiful-1	2010
How are the Chinese at the site?	İnşaattaki Çinliler nasıl?	Biutiful-1	2010
Mendoza's freaking out.	Mendoza'yı delirtiyorlar.	Biutiful-1	2010
Most of them don't know a damn thing about construction.	Çoğu inşaat işi hakkında bir halt bilmiyor.	Biutiful-1	2010
None of them speaks Spanish, and they all look like alike.	Hiçbiri İspanyolca konuşmuyor ve hepsi birbirine benziyor.	Biutiful-1	2010
Did you tell Marambra about the cemetery?	Marambra'ya mezar işinden söz ettin mi?	Biutiful-1	2010
Well...	Hayır.	Biutiful-1	2010
She called me a while ago. She called trying to get a hold of you, or something...	Geçenlerde beni aradı.	Biutiful-1	2010
but I didn't tell her anything. I haven't seen her in a long time.	...ama bir şey söylemedim. Epeydir görmedim de zaten.	Biutiful-1	2010
Uxbal.	Uxbal.	Biutiful-1	2010
Take it.	Lütfen bunu al.	Biutiful-1	2010
It's not necessary. I need to know what my son said.	Gerek yok.	Biutiful-1	2010
It's the last thing I...	Onu son görüşüm olduğunu bilseydim...	Biutiful-1	2010
Your son died in peace. He was scared so I helped him.	Oğlun huzur içinde gitti.	Biutiful-1	2010
He told me where he had hidden your watch.	Saatini nereye sakladığını söyledi.	Biutiful-1	2010
Behind a leg, under his bed.	Yatağın ayağının arkasına.	Biutiful-1	2010
Yes.	Bu kadar.	Biutiful-1	2010
I'm terribly sorry. Really.	Çok üzgünüm. Gerçekten.	Biutiful-1	2010
I thought you were coming by tomorrow. I was nearby, so...	Yarın geleceğini sanıyordum. Buradan geçiyordum ve...	Biutiful-1	2010
Thanks for helping with the kids. I can take them now...	Yardım ettiğin için sağol. Çocukları alabilirim artık...	Biutiful-1	2010
The kids are sleeping. What did you tell them?	Çocuklar uyuyor. Onlara ne söyledin?	Biutiful-1	2010
That you were with your brother. That it was something to do with work.	Tito ile birlikte olduğunu. İşle ilgiliymiş dedim.	Biutiful-1	2010
I'll get them tomorrow before they leave for school, okay?	Yarın okuldan önce onları alırım, olur mu?	Biutiful-1	2010
You're welcome to stay here.	Burada kalabilirsin.	Biutiful-1	2010
I can make coffee or tea.	Kahve veya çay yapabilirim.	Biutiful-1	2010
There's also wine.	Şarap da var.	Biutiful-1	2010
Don't look at me like that. I swear, I haven't started drinking.	Bana öyle bakma. İçmeye başlamadım, yemin ederim.	Biutiful-1	2010
I opened the bottle for a friend. You remember Laura?	Bir arkadaşım için açmıştım. Laura'yı hatırlıyor musun?	Biutiful-1	2010
Did they hurt you? No, I'm okay.	Sana bir şey yaptılar mı? Hayır, ben iyiyim.	Biutiful-1	2010
Ana told me about something she'd dreamed.	Ana, gördüğü bir rüyadan söz etti.	Biutiful-1	2010
You came home to the apartment, and the bedroom was filled with sand.	Eve geldiğinizde,yatak odasını kumla dolu buluyormuşsunuz.	Biutiful-1	2010
Like a dune, which piled up almost to the ceiling.	Neredeyse tavana kadar bir kum tepesi.	Biutiful-1	2010
You climbed on top and began to dig... I'm leaving.	Tepeye çıkıp kazmaya başlıyormuşsun. Ben gidiyorum.	Biutiful-1	2010
I asked her where Mateo was.	Mateo neredeydi diye sordum.	Biutiful-1	2010
She didn't know...	Bilmiyormuş...	Biutiful-1	2010
but she thought he lay buried under the sand.	...ama kumun altında gömülü olduğunu düşünüyormuş.	Biutiful-1	2010
I think you will look at me differently.	Bana eskisi gibi bakmıyorsun.	Biutiful-1	2010
It's probably not a good idea.	İyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.	Biutiful-1	2010
We both know what will happen. There is room for all of us here.	Neler olacağını ikimiz de biliyoruz. Burada hepimiz için yer var.	Biutiful-1	2010
You can see the ocean from the kitchen.	Mutfaktan denizi görebilirsin.	Biutiful-1	2010
Then we'll have breakfast together, like in the old days.	Birlikte kahvaltı ederiz, eski günlerdeki gibi.	Biutiful-1	2010
Be quiet for a moment. The children need me.	Bir saniye sessiz ol.	Biutiful-1	2010
They can't wake up to a different father every weekend.	Her haftaya yeni bir babayla başlayamazlar.	Biutiful-1	2010
Always dredging up that crap.	Hep aynı sözlerden bıktım.	Biutiful-1	2010
It's not just about the kids. I need you.	Bu, çocuklarla ilgili değil. Sana ihtiyacım var.	Biutiful-1	2010
I haven't relapsed once in five months.	Beş aydır sapasağlamım.	Biutiful-1	2010
Give me a chance, my love.	Bana bir şans ver sevgilim.	Biutiful-1	2010
You've said the same thing so many times.	Bunu defalarca duydum.	Biutiful-1	2010
I haven't been manic for a long time. I'm different now, I promise.	Uzun zamandır iyiyim. Artık farklıyım, yemin ederim.	Biutiful-1	2010
Are you taking your pills?	İlaçlarını alıyor musun?	Biutiful-1	2010
You told me to stop taking them, when I was breastfeeding Mateo.	Mateo'yu emzirdiğim zaman, bırakmamı söylemiştin.	Biutiful-1	2010
You're obsessed with those damn pills!	O aptal ilaçlara kafayı takmışsın.	Biutiful-1	2010
The doctor said that you should...	Doktor dedi ki ilaçlarını almazsan...	Biutiful-1	2010
The doctor would say anything to get rid of me.	O doktor benden kurtulmak için her şeyi söyler.	Biutiful-1	2010
None of that shit can cure my manic depression.	Hiç biri depresyonuma fayda etmedi.	Biutiful-1	2010
Now I'm trying with a light box. With what?	Şimdi bir ışık kutusu deniyorum. Ne?	Biutiful-1	2010
Phototherapy. It's fantastic.	Fototerapi. İnanılmaz.	Biutiful-1	2010
And much cheaper than medicine. Want to see it?	Ayrıca ilaçlardan çok daha ucuz. Görmek ister misin?	Biutiful-1	2010
Isn't it amazing?	Müthiş değil mi?	Biutiful-1	2010
I started a couple of months ago.	Bir kaç ay önce başladım.	Biutiful-1	2010
I feel wonderful. But not like before.	Harika hissediyorum. Bu öncekiler gibi değil.	Biutiful-1	2010
It's different now. I feel normal,	Daha farklı. Normal hissediyorum...	Biutiful-1	2010
like everyone else.	...herkes gibi.	Biutiful-1	2010
No, stop...	Hayır, dur...	Biutiful-1	2010
Stop Marambra...	Marambra dur...	Biutiful-1	2010
You're very tired.	Çok yorgunsun.	Biutiful-1	2010