Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7686
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I already wrote for it | Çoktan reçeteye yazdım bile. | Black Box-1 | 2014 |  |
| you should get some rest, take some pain medication. | Biraz dinlenmeli ve ağrı kesici almalısınız. | Black Box-1 | 2014 | |
| Good work. | İyi işti. | Black Box-1 | 2014 | |
| Hey, babe. | Merhaba bebeğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Where are you? At work. | Neredesin? İşteyim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Don't you remember we were supposed to have dinner at Keith's tonight | Restoranın birinci yılı şerefine Keiths'de akşam yemeği yiyecektik, unuttun mu? | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah, I can't possibly make it. I'm sorry. | Evet, gelmem mümkün değil. Üzgünüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| You're kidding. | Şaka yapıyorsun. Haberleri daha izlemedin mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| No. W what happened? | Hayır. Ne oldu? Burada bir saldırgan vardı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Three people are dead. My God. | Üç kişi öldü. Aman Tanrım. | Black Box-1 | 2014 | |
| One of the doctors was shot. | Doktorlardan biri vuruldu. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm coming down there right now. No. | Hemen oraya geliyorum. Hayır. | Black Box-1 | 2014 | |
| No, you don't need to. I'm... | Hayır. Gelmen gerekmiyor. Ben iyiyim zaten. | Black Box-1 | 2014 | |
| I don't want you to miss your, uh... | Kutlamayı kaçırmanı istemiyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Really? Y you don't want me to come? | Gerçekten mi? Gelmemi istemiyor musun? | Black Box-1 | 2014 | |
| No, I'm exhausted. | Evet, çok yorgunum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay, I'll see you back here later. | Tamam. Daha sonra burada görüşürüz. | Black Box-1 | 2014 | |
| Actually, I'm gonna spend the night here. | Aslında geceyi burada geçireceğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| One of the patients is critical, | Hastalardan birinin durumu kritik ve başarabileceğini sanmıyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| At least I know where you are this time. | En azından bu sefer nerede olduğunu biliyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| You did great. | Harikaydın. Biliyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| I stepped up my game. | Kendimi geliştirdim ve ait olduğum yerin burası olduğunu fark ettim. | Black Box-1 | 2014 | |
| This is where I'm gonna spend my life. | Hayatımı geçireceğim yer burası. | Black Box-1 | 2014 | |
| Are you still gonna do the rotation with Lina? | Hala Lina ile staj yapacak mısın? Evet. | Black Box-1 | 2014 | |
| But it's not a commitment. | Ama bu bir teslim olma değil. | Black Box-1 | 2014 | |
| It doesn't mean I'm giving up on being a neurosurgeon. | Bu, sinir cerrahı olmaktan vazgeçtiğim anlamına gelmiyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know what makes life beautiful? | Hayatı ne güzelleştirir biliyor musun? Bir amaç. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm glad you're not giving up on your dream, Leo. | Hayallerinden vazgeçmediğin için çok sevindim Leo. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm sorry to bother you. | Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| Uh, Dr. Morely's on his way. | Dr. Morely yolda. | Black Box-1 | 2014 | |
| He's returning early from the conference. | Konferanstan erken dönüyor. Bir an önce onu aramanızı istiyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| Our shooter is awake and stable. | Saldırgan kendine geldi ve durumu sabit. Tamam. Harika. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Lark? | Dr. Lark? | Black Box-1 | 2014 | |
| Is that a bed in there? | Orada yatak mı var? | Black Box-1 | 2014 | |
| It's against the rules. | Kurallara aykırı bu. Kimseye söylemezsin. | Black Box-1 | 2014 | |
| You live here? | Burada mı yaşıyorsunuz? | Black Box-1 | 2014 | |
| Do you ever leave? | Buradan hiç ayrıldınız mı? Hayır. | Black Box-1 | 2014 | |
| You're agoraphobic? | Dışarı çıkma korkunuz mu var? | Black Box-1 | 2014 | |
| And you can't tell anyone | Kimseye söyleyemezsin... | Black Box-1 | 2014 | |
| or I'll give you a "satisfactory," too, | ...aksi takdirde Bickman gibi bende sana "yeterli" notu veririm. | Black Box-1 | 2014 | |
| Deal? | Anlaştık mı? Anlaştık. | Black Box-1 | 2014 | |
| I can get used to this. | Buna alışabilirim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Now when I go to shake my father in law's hand at the wedding, | Artık düğünde kayınbabamın elini sıkmaya gittiğimde... | Black Box-1 | 2014 | |
| maybe my other hand won't be goosing his behind. | ...diğer elim onun arkasından yaramazlık yapmayacak. | Black Box-1 | 2014 | |
| Good. Keep up with the Botox injections. | Güzel. Botoks iğnelerine devam edin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Make an appointment with the nurse, | Hemşireden randevu alın. Ayrıca düğün için tebrik ederim. | Black Box-1 | 2014 | |
| You should've stayed at home. | Evde kalmalıydın. | Black Box-1 | 2014 | |
| Better. | Daha iyiyim. Bir kaç Percocet sayesinde turp gibiyim. | Black Box-1 | 2014 | |
| You had brain surgery. | Beyin ameliyatı oldun. | Black Box-1 | 2014 | |
| We took out a tumor. | Tümörü çıkardık. İyi toparladın. | Black Box-1 | 2014 | |
| A a tumor? | Tümör mü? | Black Box-1 | 2014 | |
| What was the last thing you remember, Danny? | Hatırladığın son şey ne, Danny? | Black Box-1 | 2014 | |
| I was, uh, shopping for my mom's Christmas present. | Anneme yılbaşı hediyesi alıyordum. | Black Box-1 | 2014 | |
| No, wait. That was a while ago. | Hayır, bir dakika. Bu epey önceydi. | Black Box-1 | 2014 | |
| What day is it? | Hangi gündeyiz? | Black Box-1 | 2014 | |
| It's the 4th. | Ayın 4'ü. Aralığın mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| February. | Şubatın. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm way off. | Çok geride kalmışım. | Black Box-1 | 2014 | |
| What happened to those two months? | Geçen iki ayda ne oldu? | Black Box-1 | 2014 | |
| Your memory will start coming back. | Hafızan geri gelmeye başlayacaktır. Kendini zormala. | Black Box-1 | 2014 | |
| No, wait, I was... | Hayır, durun. Ben hastaydım. | Black Box-1 | 2014 | |
| I was sick, wasn't I? | Hastaydım, değil mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| What did I do? | Ne yaptım? | Black Box-1 | 2014 | |
| You just need to rest right now. | Şu an sadece dinlenmen gerek. Gücünü geri toplamaya çalış. | Black Box-1 | 2014 | |
| W w why am I in... in handcuffs? | Neden kelepçeliyim? | Black Box-1 | 2014 | |
| Because you were a danger to yourself and to others. | Çünkü kendine ve başkalarına karşı tehlike teşkil ediyordun. | Black Box-1 | 2014 | |
| Danny, you need to be transferred to the hospital prison ward. | Danny, hapishanenin hastane koğuşuna nakledilmen gerek. | Black Box-1 | 2014 | |
| P prison? | Hapishane mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| I mean, there's got... There's got to be some mistake. | Bir yanlışlık olmalı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Got to get this figured out. | Bu işi çözmem gerek. | Black Box-1 | 2014 | |
| Uh, could you... | Acaba bana... | Black Box-1 | 2014 | |
| Can you do me a favor, please. Of course. | Bana bir iyilik yapar mısınız lütfen. Elbette. | Black Box-1 | 2014 | |
| Can you just call my mom, let her know I'm okay? | Annemi arayıp ona iyi olduğumu söyleyebilir misin? | Black Box-1 | 2014 | |
| I just... I know she'll be really worried about me. | Benim için çok endişelenmiştir. | Black Box-1 | 2014 | |
| Just do me that favor, please? | Bana bu iyiliği yap lütfen? | Black Box-1 | 2014 | |
| I think you're the one that should go home | Bence eve gidip dinlenmesi gereken sensin. | Black Box-1 | 2014 | |
| You spent the night here, didn't you? | Geceyi burada geçirdin, değil mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| Well, Owen should be in in about an hour, | Owen bir saate kadar burada olur. Senin yerini doldurabilir. | Black Box-1 | 2014 | |
| There's nowhere else in the world I'd rather be than here. | Dünya üzerinde buradan başka olmak istediğim bir yer yok. | Black Box-1 | 2014 | |
| Life's fragile, huh? | Hayat çok kırlgan, değil mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah, believe me. I got the message. | Evet, inan bana. Mesajı aldım. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm glad I didn't lose you. | Seni kaybetmediğime çok sevindim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Previously on Black Box... | Black Box'ta daha önce... | Black Box-1 | 2014 | |
| Gunshots. | Silah sesi. | Black Box-1 | 2014 | |
| 37 year old male with gun shot wound to the neck. | 37 yaşında erkek, boyundan silah yaralanması. | Black Box-1 | 2014 | |
| Bickman? | Bickman? | Black Box-1 | 2014 | |
| You cannot operate on someone who shot you. | Seni vuran birini ameliyat edemezsin. | Black Box-1 | 2014 | |
| You don't even have an assistant. | Bir asistanın bile yok. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm available. | Ben uygunum. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm glad I didn't lose you. 1 | Seni kaybetmediğime çok sevindim. 1 | Black Box-1 | 2014 | |
| Don't you remember we were supposed to have dinner at Keith's tonight? | Restoranın birinci yılı şerefine Keiths'de akşam yemeği yiyecektik, unuttun mu? | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah, I can't possibly make it. | Muhtemelen gelemeyeceğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay, I'll see you back here later. | Tamam, daha sonra burada görüşürüz. | Black Box-1 | 2014 | |
| Actually, I'm gonna spend the night here. Okay. | Aslında geceyi burada geçireceğim. Tamam. | Black Box-1 | 2014 | |
| One of the patients is critical, and I don't think he's gonna make it, so... | Hastalardan birinin durumu kritik ve başarabileceğini sanmıyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| <font color="FFFF00"> Şimdi size heyecanla... <font color="FFFF00"> | Black Box-1 | 2014 | |
|
| <font color="FFFF00">...yarışmamızın genç finalistini sunuyorum. <font color="FFFF00"> | Black Box-1 | 2014 | |
|
| <font color="FFFF00">Meksika'nın yıldızı olarak bizleri mest edecek. <font color="FFFF00"> | Black Box-1 | 2014 | |
|
| <font color="FFFF00"> Meleğimiz ile coşmaya hazır olun. <font color="FFFF00"> | Black Box-1 | 2014 | |
|
| Sofia Ortega! | Sofia Ortega! | Black Box-1 | 2014 | |
