Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7737
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Anything wrong? No, no. Nothing wrong. | Bir sorun mu var? Yok, her şey yolunda. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Mr. Lane, I'm so glad you've come! Gail, how are you? | Geldiğinize çok sevindim, Bay Lane. Nasılsın, Gail? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Excuse me for not meeting the boat, but I've been looking for Nancy. | Sizi karşılamaya gelemedim kusura bakmayın ama Nancy'yi bulamadım bir türlü. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
She's not with her mother or Anna? No. I can't find Anna! | Anna'yla ya da annesiyle değil mi? Hayır, Anna'yı da bulamıyorum. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I've seen Nancy a few hours ago. | Birkaç saat önce görmüştüm Nancy'yi. Buralarda bir yerdedir. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
There she is now! | İşte orada! | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Daddy, Daddy! My darling little girl! Where you been? | Baba, baba! Ah biricik kızım benim, neredeydin bakayım? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I haven't seen you in 100 years! | 100 yıldır görmedim sanki. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Yes, you have! It's only been 2 weeks and 3 days! | Bal gibi de gördün. 2 hafta 3 gün oldu hepi topu. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
It seemed like 100 years! | 100 yıl gibi geldi bana ama! | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
How's Gus? Where is Gus? | Gus nasıl? Nerede o? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
In the house! I'll go get him! | Evde. Gidip getireyim. Hadi bakalım. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
since you were so foolish to endanger our lives by sending that radiogram. | Telgraf çekme gafletine düştüğünüz için hayatlarımızı tehlikeye attınız zaten. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I must insist Mr. Lane. Here's Gus! | Hemen konuşmalıyız, Bay Lane. Gus'ı getirdim. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Gus hasn't changed a bit, has he? | Hiç değişmemiş, öyle değil mi? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Excuse us, Gail? | Müsaade eder misin, Gail? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Please tell Anna not to let the child go out to the garden! | Anna'ya da söyleyin çocuğu bahçeden dışarı çıkarmasın lütfen. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What did you mean the radiogram endangered our lives? | Telgrafın hayatlarımızı tehlikeye atmasıyla neyi kastettiniz? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
It had to be sent through my native operator. | Yerli telsizcim aracılığıyla çekildi o telgraf. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
All the blacks on the island know that we're trying to send my niece back. | Adadaki bütün siyahiler yeğenimi geri göndermeye çalıştığımızı biliyor artık. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What difference is it to the natives whether my wife goes or stays? | Karımın gitmesi ya da kalması yerliler için fark ediyor mu ki? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Listen... | Dinleyin. Güneş batmak üzere. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What is it? Drums. Rada drums. | Ne bu? Tamtamlar. Rada tamtamları. Rada tamtamları mı? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Blood worship. Sacrifice to the black gods. | Kanlı ibadet. Siyahi tanrılara kurban sunma ritüeli. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
You call it "voodoo". What does it mean? | Vudu da denebilir. Ne demek ki o? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Who knows? But this I do know... | Kim bilir? Ama bildiğim bir şey varsa o da... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Never have the drums beat so on San Christopher without trouble. | ...San Christopher'da tamtamların çalmasının daima belaya yol açtığıdır. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
With the natives? | Yerliler mi sebep? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Nobody can listen. Please... | Dinlememek daha iyi. Buyurun. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Something is happening. You ask me what and I can only say I do not know. | Bir şeyler vuku buluyor. Lakin soracağınız sorulara hiçbir cevabım yok. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Consider this: we are 5 whites... | Şöyle düşünsenize. 5 beyazız adada... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
2 of them are women and one is a helpless child. | ...üstelik ikisi kadın, biri de ufacık çocuk. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Around us are 2,000 blacks! | Çevremizdeyse iki bin civarı zenci. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Fully 3/4 of these are hill bandits. Fugitives from Haiti! | Neredeyse dörtte üçü eşkıya bildiğiniz. Haiti'li kaçaklar. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
If you knew this danger existed, why did you allow Juanita to stay here? | Böyle bir tehlikeden haberdarsanız Juanita'nın kalmasına niye izin verdiniz? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Juanita would not leave. Why not? | Juanita gitmek istemiyor. Neden? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I don't know. But if you love her, persuade her! | Bilemiyorum. Ama onu seviyorsanız ikna edin n'olur! | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Somehow take her away from here! | Buradan bir şekilde götürün. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Stephen! | Stephen! | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Hello, darling! | Merhaba hayatım. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What are you doing here when you promised not to come? | Gelmeyeceğine söz verdiğin hâlde ne işin var burada? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I'm here to take you home. Home? I don't understand. | Seni eve götürmeye geldim. Eve mi? Anlayamadım. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
You Uncle says it's dangerous. The natives are restless. | Amcan buranın tehlikeli olduğunu söylüyor. Yerlilerin ne yapacağı belli olmazmış. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Of natives he's whipped and killed! | Yerlileri ise kırbaçlatıp öldürtür genelde. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
There's no danger. | Tehlike falan yok. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I know the natives. Nothing's going to happen. | Yerlileri bilirim. Bir şey olmayacak. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
This place is part of me, Steve. | Burası bir parçam gibi, Stephen. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Every path of the jungle. | Ormandaki her emare. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Every shadow! | Tüm gölgeler... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
There's music you've never heard! | Hiçbir yerde duyulamayacak bir müzik hep kulaklarımda. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
For the first time in years... | Yıllardan sonra ilk kez... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I'm at peace. | ...huzur içindeyim. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Pardon me. Where's Dr. Perez? | Affedersiniz. Dr. Perez nerede? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
He went out that door a moment ago. I've got to find him! | Birkaç dakika önce çıktı buradan. Onu bulmalıyım. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What's the trouble? I found Anna. | Ne oldu? Anna'yı aramaya çıktım ve buldum da. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Something horrible has happened! What? | Başına korkunç bir şey gelmiş. Ne? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
We've got to find Dr. Perez! | Derhâl doktor Perez'i bulmalıyız. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
How could it happen? She may have been walking and fallen in. But... | Nasıl olmuş bu? Yürürken düşmüş olabilir ama | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Where's Anna, Mother? | Anna nerede, anne? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
She's gone, darling. Ruva's your nurse now. | Gitti tatlım. Bakıcın artık Ruva. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Get in bed. | Yat haydi. Anna'yı istiyorum ben. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Why can't you be my nurse? | Bakıcım sen olsan ya? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Until Anna comes back. | Anna dönene kadar yani. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Where's she go? | Nereye gitti ki? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
On a long trip. To New York? | Uzun bir yolculuğa çıktı. New York'a mı? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Longer than that, darling. | Daha da uzun tatlım. Şu kadından hoşlanmıyorum. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Why can't you be my nurse? | Neden bakıcım olmuyorsun? Çok isterim tatlım ama... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I'm afraid I might not be much good! You see... | ...pek iyi iş çıkarabileceğimi sanmıyorum. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What's that? | O ne ki? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Someone who takes care of things, writes letters...answers the phone. | Öteberiyle uğraşan, mektuplar yazan, telefonlara bakan kişi. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
You're sort of a nurse. | Bir nevi bakıcısın işte. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Yes, sort of. | Evet, bir nevi. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Is the schooner set to leave? Yes, sir. | Yelkenli ayrılmaya hazır mı? Evet, efendim. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I ain't been on her this morning... | Bu sabah gidip bakmadım ama... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
but when I put her to bed, she was in perfect health! | ...dün akşam yerine bıraktığımda bir şeyciği yoktu hiç. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Mr. Lane and his family are sailing in an hour. | Bay Lane ve ailesi bir saate kadar yola çıkacak. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Yes. Go take Miss Hamilton's place and tell her I want to see her. | Evet, öyle. Bayan Hamilton'ın yanına gidip onunla görüşmek istediğimi söyleyiver. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
And keep your eye on the child. Yes, sir. | Kızımdan da gözünü ayırma. Tamam efendim. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
'Course, I ain't no nursemaid. We'll make an exception this time. | Daha önce bakıcılık yapmadığımı belirteyim yine de. İstisnai bir durum bu. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I'll tell my wife we're leaving. Good! | Karıma gideceğimizi söyleyeyim. Güzel. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
More black magic... | Yine kara büyü... | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Gail... Yes? | Gail. Evet. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
May I see you a moment? | Bir dakika konuşabilir miyiz? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
What's happened? Can you be ready to leave in an hour? | Ne oldu? Bir saat içinde gitmeye hazır olabilir misin? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I was ready to leave the minute I got here! | Geldiğim andan beri gitmeye hazırım. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I'd have gone crazy in another week. If you hadn't come... | Siz gelmeseydiniz burada bir hafta daha kalmaya katlanamazdım. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Still thinking about quiting when you get back to New York? | New York'a döndüğünde işi bırakmayı düşünüyor musun hâlâ? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
I'm afraid so. You can't be serious. | Maalesef düşünüyorum. Ciddi olamazsın yahu. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Who will balance Mrs. Lane's checkbook? | Bayan Lane'in çek defterini kim düzen içinde tutacak? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Doesn't my broken heart mean anything to you? | Kırık kalbimin hiçbir önemi yok mu? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Those things always blow over. | Aşk mevzuları bir yerden sonra unutulur hep. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Yes, and checkbooks always get balanced. | Evet, çek defterleri de bir yerden sonra düzene girer elbet. Doğru. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Look! | Baksanıza! Yelkenli. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Is there no other boat? No. That's the only one. | Başka yok mu ki? Hayır, tek o vardı. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Looks bad, doesn't it? | Durum kötü, değil mi? | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Where can she be? | Nerede olabilir ki? Birisi bulur mutlaka. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Mrs. Lane is not in the house. I've looked everywhere! | Her yere baktım ama Bayan Lane evde değil. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
That's funny. I don't understand it. | Çok tuhaf. Hiç anlam veremedim. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
She probably went out for a walk. | Yürüyüşe çıkmıştır muhtemelen. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |
Alone? This time of night? She was brought up on this island. | Bir başına gecenin bu saatinde mi? Bu adada yetiştirildiğini unutmayın. | Black Moon-1 | 1934 | ![]() |