Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7797
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You became the captain of a pirate crew in four months? | 4 ay gibi bir sürede korsan tayfana kaptan mı oldun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I became the captain of a pirate crew faster than that. | 4 aydan daha kısa bir sürede kaptan oldum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It took us four months to secure our first significant prize. | Kayda değer ilk ganimetimizi ele geçirmek 4 ayımızı aldı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How did you manage that so quickly? | Nasıl bu kadar hızlı oldu iş? Meyhânede biriyle tanıştım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Quartermaster of a well respected crew. | Saygıdeğer bir tayfanın serdümeniydi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I persuaded him | Beni dinlemesi gerektiğine ikna ettim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A crew followed shortly thereafter. | Sonra tayfası da kısa bir sürede geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And how long after that was it | Bu olaydan ne kadar sonra Alfred Hamilton'u öldürmeye karar kıldın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I received a letter from a former servant. | Eski bir hizmetçiden bir mektup geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She mentioned innocently | Masumane bir şekilde Alfred'in gizli gizli seyahat ettiği yazıyordu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And she mentioned the name of the ship. | Geminin adından da bahsetmişti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And to kill him. | ...ve öldürmesi için gayretlendirdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you're going to blame anyone for it, | Eğer ki birisi bu olaydan suçlanacaksa, lütfen beni suçlayın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The governor may know who you are. | Vali sizin kim olduğunu bilebilir ama ben sizin ne olduğunuzu biliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Let us agree that if either one of you | Şunda bir anlaşalım, az önce yaptığın gibi herhangi biriniz Vali'ye yaklaşırsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I will be forced to consider that a threat to his person | ...bu hareketi ona karşı bir tehditmiş gibi algılar ve olduğunuz yerde gebertirim sizi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I cannot stand before you | Karşınızda duramam ve asla günahsız olduğumu da iddia edemem. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When we received that letter from you | Bizi Thomas'ın ölümüyle ilgili o mektupla bilgilendirdiğinizde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the damage wrought by Alfred Hamilton | ...Alfred Hamilton tarafından bize verilen zarar ziyan... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
was too much for us to bear. | ...katlanılması çok güç bir hâldeydi. 1 | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We were angry. | Öfkeliydik. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We allowed that anger to drive us to a dark deed. | Bu öfkenin bizi bu muğlak harekete götürmesine müsaade ettik. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But I ask you not to judge me by that one deed. | Lakin sizden beni tek bir muğlak hareketle yargılamamanızı istiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Judge me by the ends that I have come here in service of. | Beni sonuna kadar geldiğim bu iş ile yargılayın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The redemption of Nassau | Nassau'nun kefareti, prensipler gereğince, siz, ben... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and she and Thomas Hamilton | ...o ve Thomas Hamilton, tüm o yıllar boyunca... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
committed ourselves to all those years ago. | ...kendimizi bu işe adamıştık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I ask nothing from you but your ear. | Sizden bir şey istemiyorum sadece dinleyin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Footrope. Bitch of a spot. | Marsipet. Tam da yeri. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Fucking death trap if it isn't fixed before we set sail. | Eğer açılmadan halletmezsek, hepimizin amına koyar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Let's try this again. | Şimdi tekrar bir deneyelim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You idiots are the fucking riggers of this ship. | Siz amına koyduğumun salakları bu geminin armadorlarısınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So which of you would like to volunteer | Bu yüzden içinizden birileri yelkeni düzeltmek için gönüllü olmayı istemeli... İyi misin? Değilim. İyi misin? Değilim. Evet. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
so that when Captain Flint returns, he returns to a ship | ...sonra Kaptan Flint gelip gemiye çıktığında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that can hoist its fucking sails without fatalities? | ...herhangi bir ölümcül olay olmadan bayrak çekebilir mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's a bad omen. | Bu kötü bir alamettir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A man died on them ropes. | O halatların üzerinde biri ölmüştü. Düzeltilene kadar elimizi süremeyiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Can't touch it till it's fixed. | Tamam, konuş bakalım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're all good people. | Hepiniz iyi insanlarsınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell me something. | Söylesene. Yukarıda herhangi bir şey bulacak mı? Ne bulsun ki? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
An indication that the rope didn't just fray on its own. | Halat kendi kendine aşınmadı ya. Hayır, tabii ki aşınmadı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It'd be almost impossible. | İmkânsız böyle bir şey. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What is it? | N'oldu? Sanki suda bir şey gördüm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell the watch on the main so they can keep an eye on it. | Gözcülere söyle, gözlerini dört açsınlar. Eminim bir şey yoktur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell them anyway. | Söyle yine de. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The Lord is my shepherd. I lack nothing. | Tanrı, çobanımdır. Hiçbir şeyin yoksun olmam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He makes me lie down in green pastures. | Beni yeşil otlaklara yatırır. Beni dingin suların yamacına bırakır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Refreshes my soul. | Ruhumu arındırır. Kendi hatırına bana doğru yolda öncülük eder. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Even though I walk through the darkest valley, | Kara kara vadilere yöneltsem de yolumu... Şeytandan korkmam, benimleysen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Your rod and Your staff, they comfort me. | Sopan, eşyaların, bana huzur verir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You prepare a table before me in the presence of my enemies. | Benden önce düşmanlarımın huzurunda bana bir masa hazırlarsın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You anoint my head with oil. | Başıma kutsal yağı sürersin. Kâsem taşar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Surely Your goodness and love will follow me all the days of my life | Cömertliğin ve sevgin tüm hayatım boyunca ardımdan gelecektir... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and I will dwell in the house of the Lord evermore. | ...ebediyete kadar Tanrı'nın evinde yaşayacağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Underhill. | Bay Underhill. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
All his wealth, all his ambitions, | Tüm varlığı, bütün ihtirası... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
yet here he rests. | ...hâlâ burada, istirahat ediyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
One might see a lesson in that. | Buradan çıkarılacak bir ders olabilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Before you return home, | Evinize dönmeden evvel, sizinle bir iki şey konuşmayı umut ediyordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Privately. | Özel olarak. Neymiş o konuşmak istediğiniz şey? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Ambition, sir. | İhtiras, efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yours and mine. | Sizin ihtirasınız ve benimki. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Total reconciliation? | Tamamen uzlaşma mı? Bu mu bana öneriniz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A return to colonial rule | Adadaki mevcut güç düzeniyle koloni yasalarına geçiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I am to believe that 500 hardened pirate raiders | 500 tane korsan akıncısının gönüllü olarak çekileceğinin... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
fall in line with this plan of yours and volunteer their labor? | ...senin planına uyup gönüllü olarak emek harcayacağına mı inanayım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not all of them. A lot of them. Most of them. | Hepsi değil. Çoğu. Pek çoğu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Enough to resist those that won't. | Uymayanlara direnmek yetecektir. Onlara şans vermeye değecektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I made an appeal to my crew of 100 men. | Tayfamdaki 100 adamdan bunu yapmasını isteyebilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And better than 70 of them are sitting right now | Ve 70'inden fazlası tam destekle limanında demirli hâlde. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It is exactly as Thomas proposed | Tam da Thomas'ın yıllar önce Londra'da önerdiği gibi. Evet. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But then we were talking about less than half | Ama o zamanlar adadaki şimdikinin yarısı kadar suçludan bahsediyorduk. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We were talking about a failing colony, not a failed one. | Yıkılmakta olan bir koloniden bahsediyorduk şimdiki gibi tamamen yıkılmış değildi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We also didn't have the most respected captain | O zamanlar adanın en çok saygı duyulan kaptanı planımız için çalışmıyordu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now we do. | Şimdi öyle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We didn't have the trade boss of the island | O zamanlar adadaki ıslah için çalışan ticaret patronu da elimizde değildi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The first thing that they will ask for is a name. | Bana soracakları ilk şey bir isim olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A name? It is as true now as it was then. | İsim mi? Geçmişte olduğu kadar uygun biri olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
New Providence will only ever succeed | New Providence yalnızca valisinin başarılı olduğu kadar başarılı olabilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Were I to make this case to the men I know in Whitehall... | Bu durumu Whitehall'daki tanıdığım adamlarla münazara edeceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the first question that they will ask | Soracakları ilk soru tüm bunları kimin denetleyeceği olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Who will be responsible for its success or failure? | Başarısı yahut başarısızlığından kim sorumlu olacak? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There are things that I can do to help protect the fledgling colony. | Çiçeği burnunda kolonimizi korumak için yapabileceğim şeyler var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can help establish the militia. | Ordu kurulmasına yardımcı olabilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can organize the navy. | Donanmayı ayarlayabilirim. Ama bunların dışında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't think that there's a part for Captain Flint in Nassau's future. | ...Nassau'nun geleceğinde Kaptan Flint'e yer olacağını sanmıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not with the blood on his hands. | Ellerinde kan varken olmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He will have to go away | Barış içinde emekli olup... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Father, Mrs. Tyler says it's time | Baba, Bayan Tyler odayı yemek için hazırlamanın vakti geldiğini söyledi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Please ask Mrs. Tyler to arrange a room | Bayan Tyler'dan misafirlerin geçici olarak dinlenebileceği bir oda ayarlamasını iste. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Something wrong? | Sorun mu var? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Nerves. | Sinirlerim gerildi. İyiyim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If we're so worried he's gonna find something up there... | Eğer orada bir şey bulacağından bu kadar endişeliysek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
what are we still doing here? | ...burada ne yapıyoruz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Where exactly do you think we'd go? | Nereye gidebileceğimizi sanıyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Charles Town is sleeping with one eye open | Charles Town'dakiler bu gece tek gözü açıp ve yastığının altında bıçakla uyuyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Any one of us sets foot on that sand | Eğer herhangi birimiz o kıyıya ayak basarsa validen gelen yazılı davet... silahların ve mermilerin alınmasını sağlayacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is likely to greet the sunrise swinging. | ...sabahın köründe sallandırılmaya dönüşür. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We arrived on this ship. | Bu gemiyle geldik. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Until and unless Captain Flint is successful in his endeavor, | Kaptan Flint çabasında başarılı olana dek ve bu sürece... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |