Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8175

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
What kind of world?	Nasıl bir dünya?	Blue Bloods-1	2010
We're looking for a blonde housewife driving around	Arabada çocuk ve bombayla etrafta dolanan sarışın bir ev kadınını arıyoruz.	Blue Bloods-1	2010
The cop who let her through has got to be kicking himself.	Onun gitmesine müsaade eden polis, kendi kıçını tekmelemeli.	Blue Bloods-1	2010
I wouldn't want that hanging over me.	Bunun bana olmasını istemezdim.	Blue Bloods-1	2010
Though I can't say I wouldn't have done the same.	Gerçi aynı şeyi yapmazdım, diyemem.	Blue Bloods-1	2010
Probably saw the soccer balls back there,	Muhtemelen arkada futbol topu görürdüm...	Blue Bloods-1	2010
whatever she had the devices covered up with.	...makineyi her ne ile gizlediyse.	Blue Bloods-1	2010
They must know where she is now,	Şu anda nerede olduğunu ya da en azından planlanan hedefini...	Blue Bloods-1	2010
Otherwise, they wouldn't be sending us down here, right?	...biliyor olmalılar yoksa bizi buraya göndermezlerdi, öyle değil mi?	Blue Bloods-1	2010
All we know is we got a 10 85 to help set up a perimeter.	Tek bildiğimiz, güvenlik çemberine yardım için 10 85 durumumuz var.	Blue Bloods-1	2010
But a perimeter, must be to keep people away from an explosion.	Ama bölge, insanları bir patlamadan uzakta tutuyor olmalı.	Blue Bloods-1	2010
We don't know that. All we know is we were told	Bunu bilmiyoruz. Tüm bildiğimiz...	Blue Bloods-1	2010
to report to the supervisor at the scene.	...olay mahallinden şefe rapor vermemiz söylendi.	Blue Bloods-1	2010
I'd like to know what we're getting into. Wouldn't you?	Neye bulaştığımızı bilmek isterdim. Ya sen?	Blue Bloods-1	2010
When you pass the captain's test, Reagan, you'll know.	Reagan, şefin testini geçtiğinde, öğreneceksin.	Blue Bloods-1	2010
For now, get used to not knowing and following orders.	Şimdilik öğrenmeye değil, emirleri uygulamaya alış.	Blue Bloods-1	2010
Street cops get the worm's eye view.	Sokak polisleri, alttan görüşe sahiptir.	Blue Bloods-1	2010
You know what I mean, kid?	Ne dediğimi anlıyor musun, evlat?	Blue Bloods-1	2010
Am I sleeping at Daddy's house tonight?	Bu gece babamda mı kalıyorum?	Blue Bloods-1	2010
We'll all be together tonight.	Bu gece hepimiz hep birlikte olacağız.	Blue Bloods-1	2010
Where?	Nerede? Güzel bir yerde.	Blue Bloods-1	2010
Where?	Nerede? Bu bir sürpriz.	Blue Bloods-1	2010
Is that her SUV?	Bu onun arabası mı?	Blue Bloods-1	2010
Oh, my God.	Aman Tanrım! Oradalar. Hey! Hey!	Blue Bloods-1	2010
No, no, no, no, no, no. What are you doing?	Sorun telefon sinyalinin artık gelmemesi. Hayır, hayır, hayır, hayır. Ne yapıyorsun?	Blue Bloods-1	2010
You over there is what she wants.	İstediği şey zaten oraya gitmen.	Blue Bloods-1	2010
Okay? If she sees you,	Tamam mı? Eğer seni görürse...	Blue Bloods-1	2010
she's probably going to set off the bomb.	...muhtemelen bombayı patlatacaktır.	Blue Bloods-1	2010
Okay, okay. You stay put.	Tamam, tamam. Olduğun yerde kal.	Blue Bloods-1	2010
You stay out of sight.	Görüş dışında kal. Kıpırdama.	Blue Bloods-1	2010
Yeah. This is Detective Reagan, Shield number 8714.	Evet. Ben Dedektif Reagan, rozet numarası, 8714.	Blue Bloods-1	2010
I have a visual on the car bomb suspect	Beşinci Cadde ve Washington Square Kuzey köşesinde, şüpheliyi görüyorum.	Blue Bloods-1	2010
Requesting 10 85 forthwith to clear the park.	Parkı boşaltmak için derhal 10 85 talep ediyorum.	Blue Bloods-1	2010
Yeah, no radios.	Evet. Telsiz yok.	Blue Bloods-1	2010
No cell phones. Any electronics could set this thing off.	Cep telefonu yok. Herhangi elektronik bir şey bombayı patlatabilir	Blue Bloods-1	2010
Where is he? Where's Daddy?	Nerede O? Babam nerede?	Blue Bloods-1	2010
It's a 4:00 press conference,	Basın toplantısı saat 4:00'te...	Blue Bloods-1	2010
so media's waiting downstairs.	...basın aşağıda bekliyor.	Blue Bloods-1	2010
Let's talk about what we're going to say.	Ne söyleyeceğimiz konusunda konuşalım.	Blue Bloods-1	2010
We give them a description of the woman and the vehicle.	Onlara kadının ve aracın bir tarifini verelim.	Blue Bloods-1	2010
Uh huh? And tell them there's a bomb in the back seat?	Ve onlara arka koltukta bir bombanın olduğunu mu söyleyelim?	Blue Bloods-1	2010
We do.	Söyleyelim.	Blue Bloods-1	2010
Just saying it out loud, it's...	Bunu sadece sesli söyle, bu...	Blue Bloods-1	2010
This is the right thing to do.	Bu yapılacak doğru şey.	Blue Bloods-1	2010
I think it is.	Bence öyle.	Blue Bloods-1	2010
We've located the suspect.	Şüphelinin yerini tespit ettik.	Blue Bloods-1	2010
Well, that changes everything.	Bu her şeyi değiştirir.	Blue Bloods-1	2010
I need you to go back to the office, okay?	Ofisine geri dönmeni istiyorum, olur mu?	Blue Bloods-1	2010
My boy... No, no, don't you understand?	Oğlum... Hayır, hayır, anlamıyor musun?	Blue Bloods-1	2010
Listen, she wants to blow you up, okay?	Dinle, sizi havaya uçurmak istiyor, tamam mı?	Blue Bloods-1	2010
If I let you go over there, they're gonna be	Oraya gitmene izin verirsem, parçalarımızı ağaçlardan toplarlar.	Blue Bloods-1	2010
She... wants us to stay together.	O...bizim birlikte olmamızı istiyor.	Blue Bloods-1	2010
She wants you to stay together in Heaven, okay?	Sizinle Cennet'te birlikte olmayı istiyor, tamam mı?	Blue Bloods-1	2010
She sees you, it's over.	Seni görürse, her şey biter.	Blue Bloods-1	2010
Go back to your office.	Ofisine geri dön.	Blue Bloods-1	2010
Would you leave your son?	Sen oğlunu bırakır mıydın?	Blue Bloods-1	2010
I'm... I'm trying to save your son.	Ben oğlunu kurtarmaya çalışıyorum.	Blue Bloods-1	2010
Okay? Your son. The bomb squad is on the way.	Tamam mı? Oğlun. Bomba ekibi yolda.	Blue Bloods-1	2010
They're gonna get your son out of there. No, no, no.	Oğlunu oradan kurtaracaklar. Hayır, hayır...	Blue Bloods-1	2010
If she sees the police, she'll set it off.	Eğer polisi görürse, bombayı patlatır.	Blue Bloods-1	2010
She'll never let him go.	Asla gitmesine müsaade etmez.	Blue Bloods-1	2010
I've tired to reason with her for two years.	İki yıldır onunla evliliğimizi kurtarmaya çalıştım.	Blue Bloods-1	2010
We have to go get him. I can't help you. I can't help you.	Gidip oğlumu almalıyız. Yardım edemem. Yardımcı olamam.	Blue Bloods-1	2010
We're waiting for the bomb squad.	Bomba ekibini bekliyoruz.	Blue Bloods-1	2010
No, no, no, please, he's innocent. I...	Hayır, hayır, hayır lütfen oğlum masum...	Blue Bloods-1	2010
He's nine years old.	Daha dokuz yaşında. Lütfen bana bak.	Blue Bloods-1	2010
He's my son. I can't go over there.	O benim oğlum. Oraya gidemem.	Blue Bloods-1	2010
Don't move. Okay.	Kıpırdama. Tamam.	Blue Bloods-1	2010
I'm Danny.	Adım Danny.	Blue Bloods-1	2010
Um, I work with Alex.	Alex'le birlikte çalışıyorum.	Blue Bloods-1	2010
He wanted me to come over and and get you guys	Buraya gelip, sizi bulmamı ve bir süre geç kalacağını size söylememi istedi.	Blue Bloods-1	2010
He wanted me to bring you over...	Sizi oraya götürmemi istedi...	Blue Bloods-1	2010
We'll wait here. Uh, tell him... tell him to come down.	Biz burada bekleyeceğiz. Ona buraya gelmesini söyleyin.	Blue Bloods-1	2010
Uh, uh, I know you probably want to wait, but he's really...	Muhtemelen beklemek istersiniz ama o gerçekten...	Blue Bloods-1	2010
He's tied up with a student, and they're working really late,	Bir öğrenciyle ilgileniyor ve gerçekten geç saate kadar çalışıyorlar...	Blue Bloods-1	2010
and it's gonna be a while, so he really wants you	...ve bu biraz zaman alacak bu yüzden Alex benimle gelmenizi istiyor.	Blue Bloods-1	2010
I don't want to leave my car here.	Arabamı burada bırakmak istemiyorum.	Blue Bloods-1	2010
Okay, okay, well, I'll tell you what, I'll wait with you.	Tamam, tamam bakın ne diyeceğim, ben de sizinle bekleyeceğim.	Blue Bloods-1	2010
Okay? We'll stay here, we'll wait for Alex,	Olur mu? Burada kalıp, Alex'i bekleyeceğiz...	Blue Bloods-1	2010
We'll just wait, okay?	Sadece bekleriz, olur mu?	Blue Bloods-1	2010
Uh, I can't believe,	İnanamıyorum, daha önce sizinle tanışmamıştım.	Blue Bloods-1	2010
I do economics with Alex.	Alex'le beraber iktisat dersi veriyoruz.	Blue Bloods-1	2010
He speaks a lot about you.	Sizden çok bahseder. İsmin nedir, küçük adam?	Blue Bloods-1	2010
Jacob. Jacob! Nice to meet you!	Jacob. Jacob! Tanıştığımıza memnun oldum.	Blue Bloods-1	2010
What are they doing over there?	Orada ne yapıyorlar?	Blue Bloods-1	2010
I don't know who those people are, okay?	O insanların kim olduğunu bilmiyorum, tamam mı?	Blue Bloods-1	2010
I'll tell you what.	Ne diyeceğim.	Blue Bloods-1	2010
I'll go get Alex, I'll bring him down,	Gidip Alex'e haber verip, onu buraya getireceğim...	Blue Bloods-1	2010
and you guys talk amongst yourselves, okay?	...ve siz de kendi aranızda konuşursunuz, olur mu?	Blue Bloods-1	2010
I' bring him to you, all right? Hey?	Onu sana getireceğim, tamam? Sakinleş.	Blue Bloods-1	2010
Jacob!	Jacob!	Blue Bloods-1	2010
Step aside! Come over here!	Kenara çekilin! Buraya gel!	Blue Bloods-1	2010
Hey! You stay back!	Hey! Geri dur.	Blue Bloods-1	2010
What does your son think he's doing?	Oğlun ne yaptığını sanıyor?	Blue Bloods-1	2010
Shut up! Shut up!	Kes sesini. Kes sesini!	Blue Bloods-1	2010
Get back behind the monument! Now!	Anıtın arkasına geç! Hemen!	Blue Bloods-1	2010
You cannot separate us! It's okay.	Bizi ayıramazsın!	Blue Bloods-1	2010
Get him out of there! Now!	Onu hemen oradan götürün! Derhal!	Blue Bloods-1	2010
Alex! Come back! I will blow this up!	Alex! Geri dön! Bombayı patlatırım.	Blue Bloods-1	2010
No! No! I will kill your son!	Hayır! Hayır! Oğlunu öldüreceğim.	Blue Bloods-1	2010