Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8402
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
♪ hurried and worried until we're buried ♪ | Mezara kadar sürekli bir hengâme | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and there's no curtain call ♪ | Tekrarı da yok bunun | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ life's a very funny proposition ♪ | Hayat tuhaf bir mesele | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ after all ♪ | Neticede | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ when all things are coming easy ♪ | Her şey basit geldiğinde birine | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and when luck is with a man ♪ | Ve şans yanında olduğunda | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ why, then life to him ♪ | Öyleyse hayat | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ is sunshine everywhere ♪ | Ona her yerde güzel | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ then the fates blow rather breezy ♪ | Sonra kader ağlarını ördüğünde | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and quite upset a plan ♪ | Ve bozduğunda planını | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ then he'll y that life's a burden ♪ | Hayatın zorluğundan | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ hard to bear ♪ | Çekilmezliğinden yakınır kişi | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ though today may be a day of smiles ♪ | Bugün mutlu bir gün olsa da yarın ne olacağı belli değil | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and what bringsill me joy ♪ | Beni neşelendiren | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ may bring you care and woe ♪ | Sana getirebilir elem | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ we're born to die but don't know why ♪ | Ölmek için doğduk, nedendir bilmeyiz | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ or what it's all about ♪ | Tüm bunların ne için olduğunu da | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and the more we try to learn ♪ | Öğrenmeye çalıştıkça | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ the less we know ♪ | Biliyoruz daha az şey | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ you can bet ♪ | Emin ol | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and no one's ever solved the problem ♪ | Kimse düzgünce çözemedi bir sorunu | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ properly as yet ♪ | Şimdiye dek | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ young for a day ♪ | Bugün gençsin | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ then old and grey ♪ | Yarın yaşlı | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ like the rose that buds and blooms ♪ | Filizlenip çiçek açıp solup giden | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and fades and falls away ♪ | Güller gibi tıpkı | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ losing health to gain our wealth ♪ | Dünya malına sağlığını tercih edersin | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ as through this dream we tour ♪ | İçinde yaşadığımız bu hayalde | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ everything's a guess ♪ | Her şey bir varsayım | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ and nothing's absolutely sure ♪ | Yok kesin olan bir şey | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ battles exciting and fates we're fighting ♪ | Heyecanlı savaşlar ve verdiğimi kader mücadelesi | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ until the curtains fall ♪ | Perdeler kapanana dek | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
♪ after all. ♪ | Neticede. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Thank you, Babette. Thank you, Nucky. | Sağ ol, Babette. Sağ ol, Nucky. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Thank you, Nucky. | Sağ ol, Nucky. | Boardwalk Empire-1 | 2009 | ![]() |
Busan, KOREA | Busan, KORE | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Answer your phone! | Telefonuna cevap versene! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You're here to help, and I'm carrying everything! | Yardım için buradasın ama her şeyi ben taşıyorum! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Load that stuff, damn it! | Şunları yükle, kahrolası! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
This is bags. | Bu çantalar. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
That's diet pills. | Şu diyet hapları. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
These are watches. | Bunlar da saatler. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You check, too! | Sen de kontrol et! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Boss Bo gyoung's pissed at me. 1 | Patron Bo gyoung bana kızacak. 1 | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Everything's in order? | Hepsi yerinde mi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
...whatever happens... | ...ne olursa olsun... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Boss Bo gyoung hit it big in Japan. | Patron Bo gyoung Japonya'da büyük başarı sağladı. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I take stuff over for him every week or so. | Haftada en az bir kez onun için teslimat yaparım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
It's way under the table, | Bunu el altından yaparım... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
but he pays me well for it. | ...ama bu iş için iyi ödeme yapar. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He took me in when I was 6, when my mother abandoned me. | Annem beni 6 yaşımdayken terk ettiğinde yanına aldı. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I've never lived with him, but I owe him everything. | Hiç birlikte yaşamadık ama her şeyimi ona borçluyum. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Yamaguchi, JAPAN | Yamaguchi, JAPONYA | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Yo bo se yo'. | Yo bo se yo. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
That's the wrong Korean word. | Bu, Korece'de yanlış bir kelime. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
That's only 'hello' on the phone. You pick up the phone | Bunu telefonda "Alo" için kullanırsın. Telefonu açarsın... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
and say 'yo bo se yo'. | ...ve "yo bo se yo" dersin. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
When you meet someone, it's 'An nyong ha se yo'. | Birisiyle karşılaştığında, "An nyong ha se yo" dersin. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Hello.' | Meraba. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Hello.' | Merhaba. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
This is good! | Bu harika! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
With kimchi like this, | Böyle bir kimçiyle... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I lose all sense of proportion. | ...oran duygumu yitiriyorum. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I hate myself for it. | Bu yüzden kendimden nefret ediyorum. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
My sister makes it just the way my mother did. | Kız kardeşim annemin tarifiyle bunu iyi yapıyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I can't stand the sight of her... | ...onu görmeye dayanamıyorum... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
...but her kimchi... | ...ama kimçisi... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
It's the one thing I love. | ...sevdiğim tek şey. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I'll do anything to make sure you keep getting it. | Mu mutluluğunuzu devam ettirmek için her şeyi yaparım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You don't think I will? | Yapmayacağımı mı düşünüyorsunuz? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
If I don't, I'll piss off | Yapamazsam, buradan... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
abroad somewhere or maybe... | ...defolup gideceğim ya da belki... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Like in the fairy tale. I'll throw myself in the sea! | Peri masallarındaki gibi kendimi denize atacağım! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I'm your dog, Boss. Your dog! | Senin köpeğinim, patron. Köpeğin! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He's funny! | Çok komik bu adam! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You mean I treat you like a dog? | Sana köpek gibi davrandığımı mı ima ediyorsun? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
No! I was just kidding, Boss. | Hayır! Sadece şaka yapıyordum, patron. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
A son... | Oğul... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Yes, Boss. | Elbette, Patron. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Takashi, you're younger? | Takashi, ondan küçük müsün? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He's my younger son, and you're my older one. | O küçük oğlum sen de büyük oğlumsun. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
OK, Hyeong gu? | Anladın mı, Hyeong gu? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Takashi! Come sing | Takashi! Gel şarkı söyle. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Go sing with him! | Onunla şarkı söyle! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Very good! Where did you learn to sing in Japanese? | Çok iyi! Japonca şarkı söylemeyi nereden öğrendin? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You were perfect! | Harikaydın! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Your wife? | Karın mı? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I haven't seen her in six months. | Sekiz aydır onu görmedim. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Don't you go home? You've got kids, don't you? | Evine gitmez misin? Çocukların var, değil mi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
That Japanese guy who met me, is he her brother? | Benimle tanıştırdığın şu Japon çocuk, onun kardeşi mi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He says 'yo bo se yo' when he sees me. | Beni görünce "yo bo se yo" diyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Teach him proper Korean! | Korece'yi düzgün öğret! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He's an idiot. | O bir dangalak. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Over here! | Buraya gel! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
A friend? | Arkadaşınız mı? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
No! What are you doing? | Hayır! Ne yapıyorsun? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Hey! Wait a minute! Let's take a picture. | Bir dakika bekle! Bir fotoğraf çekeyim. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Say 'peace'! | Barış, de! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Peace'. | Barış. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Now I'll save it. | Onu kaydedeyim. | Boat-1 | 2009 | ![]() |