Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 844
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I felt blessed and thanked the Lord... | böylesine kelepir bir daire bulduğum için... | 678-1 | 2010 | ![]() |
for having found such an inexpensive flat. | kendimi çok kutlu hissettim ve Allah'a şükrettim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
People with only 1.5 or 1.25 million. How can they possibly manage? | 1 1.5 milyonla insanlar nasıl idare edebiliyorlar? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Is anyone here engaged? You ain't getting married, buddy. | Aranızda nişanlı olan var mı? Evlenmemelisin, ahbap. | 678-1 | 2010 | ![]() |
May God help you. | Allah yardımcın olsun. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Thank you. I now leave you with Nelly... | Sağ olun. Simdi sizi Nelly ile baş başa bırakıyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
the first female stand up comedian in Egypt. | Kendisi, Mısır'ın ilk kadın stand up komedyeni. | 678-1 | 2010 | ![]() |
She's my fiancée, she's not interesting, cool nor funny. | O benim nişanlım. İlgi çekici, havalı ya da eğlenceli değil. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Try to be kind to her. Try to laugh at her jokes the poor soul. | Ona iyi davranın. Kötü de olsa esprilerine gülmeye çalışın. | 678-1 | 2010 | ![]() |
A folded twenty pound note will make her happy. Appreciate it. | Kıvrılmış 20 poundluk bir banknot onu mutlu edecektir. Takdir etmeyi unutmayın. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Good evening. My name is Nelly... | İyi akşamlar. Benim adım Nelly... | 678-1 | 2010 | ![]() |
and everyone have to crack Nelly, the television star cliché. | ve herkes Nelly kırmalıdır, televizyon yıldızları gibi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I'm 22 years old and I admit it. | 22 yaşındayım, bunu itiraf ediyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Most girls guard their age, as a Military Secret. | Çoğu kadın, yaşlarını askeri bir sırmış gibi saklar. | 678-1 | 2010 | ![]() |
When I tell my colleagues I'm doing stand up comedy, they make fun of me. | Meslektaşlarıma stand up yapacağımı söylediğimde, benimle dalga geçtiler. | 678-1 | 2010 | ![]() |
"The jokes' girl is here. Jokes' girl is gone." And the accompanying music... | "Komik kız geldi, komik kız gitti". Eşlik eden müzikle beraber... | 678-1 | 2010 | ![]() |
Of course not. The problem is with the material. | Elbette değil. Sorun kullandığın malzeme. | 678-1 | 2010 | ![]() |
The audience only laughs at things they relate to. | Seyirci, kendisiyle bağ kurabileceği şeylere güler. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You have the advantage of being a girl. You're awesome, man! | Kadın olmanın avantajına sahipsin. Harikasın, adamım! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Thanks. You really rock. | Sağ ol. Kırdın geçirdin. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You're a girl and can talk about girls' stuff. | Sen kadınsın ve kadınlarla ilgili konularda konuşabilirsin. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I talked about the age thing. Girls keep that a secret. | Yaş meselesinden bahsettim. Kadınlar sır gibi saklar bunu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Dig deeper, Nelly. | Daha derine in, Nelly. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Maybe I'm just not funny. No! | Belki de komik değilimdir. Hayır! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Or I wouldn't have fallen for you. You're real and crazy. | Öyle olsaydın, sana aşık olmazdım. Sen içten ve çılgınsın. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Your only problem is you have to talk about girls' stuff. | Yapman gereken tek şey, kadınlarla ilgili konuşmak. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Like what do girls like about guys. | Kızlar, erkeklerin nesinden hoşlanır gibi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
What's there to like? I'm just being kind to you. | Nesinden hoşlanacaklar? Sadece sana iyi davranmaya çalışıyorum! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Get in the car. If you're so smart, why are you like a sitting duck on stage? | Arabaya bin. Madem bu kadar zekisin, niye sahnede ördek gibi duruyordun? | 678-1 | 2010 | ![]() |
I'm too big for this car. | Bu araba için çok kocamanım. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Good afternoon. I'm Nelly Roushdy, from Circle Discount Solutions. | İyi günler. Ben "Circle Discount Solutions" firmasından Nelly Roushdy. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Allow me 5 minutes to tell you the benefits of our discount card. | İndirim kartımızın avantajlarını anlatmak için beş dakikanızı rica ediyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Are you a friend of Sarah Sami? I don't know her. | Sarah Sami'nin arkadaşı mısın? Kendisini tanımıyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
But your voice is familiar. Where do you live? | Halbuki sesin çok tanıdık. Nerede oturuyorsun? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Believe me, sir, I don't know you. | Bana inanın bayım, sizi tanımıyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Just tell me where do you live. Nasr City. | Sadece nerede oturduğunu söyle. Nasr City. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I have a Mini Cooper and I can pick you up from... | Mini Cooper'ım var ve gelip seni alabilir... | 678-1 | 2010 | ![]() |
This is the last time you hang up on a customer. | Bu müşterinin yüzüne kapattığın son telefondu! | 678-1 | 2010 | ![]() |
He was hitting on me. Don't play along. | Bana asılıyordu. Ona göre davran. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Be diplomatic. Can't you be more diplomatic? | Diplomatik ol. Daha incelikli iletişim kuramaz mısın? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Make him hang up. It doesn't work! | Telefonu onun kapatmasını sağla. İşe yaramıyor! | 678-1 | 2010 | ![]() |
It works. It works for all the other girls? | Yarıyor. Diğer kızlar da işe yarıyor. | 678-1 | 2010 | ![]() |
OK. Fine. | Tamam. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Hello. Hey, mum. | Alo. Merhaba anne. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Hey, dear. Where are you now? I'm there. | Merhaba canım. Neredesin? Karşındayım. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I see you now. Tell Omarto come up. | Şimdi görüyorum. Omarto'ya söyle, yukarı gelsin. | 678-1 | 2010 | ![]() |
She says come up. I'd love to but I'm too tired. | Yukarı gelsin, diyor. Çok isterdim ama fena yorgunum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
He's not coming. Tomorrow then. | Gelmiyor. Yarın, o halde. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You don't sound well, dear. Nothing much. Just tired from work. | Sesin iyi gelmiyor, tatlım. Bir şey yok. İş yorucuydu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Cross the street carefully. Waiting for you, dear. | Karşıya dikkatli geç. Bekliyorum canım. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Nelly! | Nelly! | 678-1 | 2010 | ![]() |
You animal! You animal! Stop! | Hayvan herif! Hayvan herif! Dur! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Get out! Stop, you animal! | Çık dışarı! Dur, seni hayvan! | 678-1 | 2010 | ![]() |
You son of a bitch! You shit! | Orospu çocuğu! Seni pislik! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Please sir, stop. Stop! | Lütfen bayım, durun! | 678-1 | 2010 | ![]() |
You are in a police station, not on the street. | Karakoldasınız, sokakta değil. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Who are you? I'm her fiancé. | Siz kimsiniz? Nişanlısı. | 678-1 | 2010 | ![]() |
We want to file a report right now. | Derhal şikayetçi olmak istiyoruz. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I'm filing a report, aren't I? So why are they waiting? | Yazıyorum, değil mi? Öyleyse, neyi bekliyorlar? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Calm down. I'm doing it now. Patience | Sakin olun. Şu anda yapıyorum. Sabır. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You see this? An injury that needs over 21 days treatment. | Görüyor musunuz? Yaranın iyileşmesi için 21 gün gerekiyor. | 678-1 | 2010 | ![]() |
The doctor understands me. I'm a professor, not a Medical Doctor. | Doktor beni anlıyor. Ben profesörüm, tıp doktoru değil. | 678-1 | 2010 | ![]() |
OK, madam. I'm writing a solid assault report. | Peki, bayan. Şiddetli saldırı raporu yazıyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I'm trying to get you justice. | Adaleti sağlamaya çalışıyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Addition and sexual harassment. Harassment? I'm going to destroy him. | İlaveten cinsel taciz. Taciz mi? Onun canına okuyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I want to file a report for what I've been telling you for the past hour! | Size bir saattir bahsettiğim şekilde rapor yazmanızı istiyorum! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Why? The penalty for assault is more severe. | Neden? Saldırının cezası çok daha ağır. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Or do we want a scandal, Dr? | Yoksa bir skandal mı istiyoruz, doktor? | 678-1 | 2010 | ![]() |
It's not my scandal! | Bu benim skandalım değil! | 678-1 | 2010 | ![]() |
It's non of your damn business. Just do what she's asking! | Bu sizi ilgilendirmez. İstediği gibi yapın! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Calm down, Omar. None of my business. | Sakin ol, Omar. Beni ilgilendirmiyor mu? | 678-1 | 2010 | ![]() |
No more reports. You are gonna do it, like it or not! | Rapor falan yok. Yazacaksın, hoşuna gitsin veya gitmesin! | 678-1 | 2010 | ![]() |
This is not a main police station. | Burası ana karakol değil. | 678-1 | 2010 | ![]() |
To file a complaint, an officer has to be present. | Şikayette bulunmanız için bir yetkilinin olması gerekir. | 678-1 | 2010 | ![]() |
And there's no officer here. Didn't you say you're filing a report? | Ve burada yetkili yok. Yazdığınızı söylemediniz mi, az önce? | 678-1 | 2010 | ![]() |
I too have a daughter. | Benim de bir kızım var. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I want to save your future wife's reputation. | Müstakbel eşinizin itibarını korumaya çalışıyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Is that so? Yes. | Öyle mi? Evet. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Because you are like my daughter. And for your sensible mother's sake... | Çünkü sen de benim kızım gibisin. Ve annen de makul birisi... | 678-1 | 2010 | ![]() |
If you want an assault report, I'll do it for you. | Eğer saldırı tutanağı istiyorsanız, yazarım. | 678-1 | 2010 | ![]() |
But if you want that other report, then take... What's your name? | Ama istediğiniz başka bir şeyse, o halde... Adın ne? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Ramadan. | Ramadan. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Ramadan to the main police precinct. | ...Ramadan'ı merkez karakola götürün. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Today's topic is highly controversial. | Bugünkü konumuz bir hayli tartışmalı. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Nelly Roushdy is the first girl to file a sexual harassment lawsuit in Egypt. | Nelly Roushdy, Mısır'da cinsel taciz davası açan ilk kadın. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Nelly, did you know you were the first woman to report sexual harassment? | Nelly, cinsel taciz şikayetinde bulunan ilk kadın olduğunu biliyor muydun? | 678-1 | 2010 | ![]() |
No, I thought that many Egyptian women had done so. | Hayır, birçok Mısırlı kadının bunu yaptığını sanıyordum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You are the first one to sue for sexual harassment in Egypt. | Mısır'da cinsel taciz davası açan ilk kişisin. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Our first caller is Bossaina. Go ahead, Bossaina. | Telefonda ilk konuğumuz Bossaina. Seni dinliyoruz, Bossaina. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I really admire you and wish we were all as courageous as you are. | Seni gerçekten takdir ediyorum. Keşke hepimiz senin kadar cesur olsaydık. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I didn't do anything extraordinary. This is what should be done. | Ben sıra dışı bir şey yapmadım. Olması gereken bu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
It's difficult. Bossaina, it's not difficult but... | Çok zor. Bossaina, zor değil fakat... | 678-1 | 2010 | ![]() |
My name is not Bossaina. | Adım Bossaina değil. | 678-1 | 2010 | ![]() |
She's ashamed to say her name. We have another caller. | İsminin bilinmesini istemiyor. Başka bir konuğumuz var. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Ahmed, from Giza, go ahead. | Ahmed, Giza'dan, buyurun. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I feel like we are in another country. | Kendimi başka bir ülkede gibi hissediyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Everybody's talking harassment? | İnsanlar tacizden mi bahsediyor? | 678-1 | 2010 | ![]() |
We have sisters and women all around. It doesn't happen to them. | Her yerde bacılarımız, kadınlarımız var. Onların başına bir şey gelmiyor. | 678-1 | 2010 | ![]() |
This young lady was probably wearing something provocative. | Bu genç bayan büyük ihtimalle tahrik edici kıyafetler giyiyordu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Sr. Ahmed, I was wearing this very same outfit. | Ahmed Bey, aynı kıyafetleri giyiyordum. | 678-1 | 2010 | ![]() |