Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 841
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Wow. I Olivia, these are all beautiful, but... | Vay canına. Olivia bunların hepsi çok güzel ama... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I get the feeling that I can't afford a ring box in this place. | Buradan yüzük kutusu almaya bile param yetmez gibi geliyor bana. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| What kind of budget are we dealing with, Henry? | Bunun için ne kadar bütçen var Henry? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Little over $3,000. | Üç bin dolardan biraz daha fazla. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Well, how how how much is this one? | Bu ne kadar? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| $3,000. | Üç bin dolar. Öyle mi? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| How much is this one? | Peki bu ne kadar? Üç bin dolar civarında. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Olivia, what are you doing? | Olivia, ne yapıyorsun? Nişanlanmana yardım ediyorum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| And she said no? | Kabul etmedi mi? Kendiliğinden gelişmişti. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| There's a right way and wrong way to do it, Henry. | Bunu yapmanın doğru ve yanlış yolları vardır Henry. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Dr. Evans, what can I do for you? | Dr. Evans, sizin için ne yapabilirim? Beni neye bulaştırdın böyle? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That was not... | Anlaşmamızda... Anlaşmamızda bu yoktu. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I paid my debt. I am done. | Borcumu ödedim. Ben yokum artık. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| You of all people should know by now | İtiraf etmeliyim; keşke tüm hemşirelerim senin kadar güzel olsa. Hepinizin şimdiye kadar öğrenmiş olması gerekirdi; para asla bedava değildir. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That wound looks pretty nasty. | O yara oldukça kötü görünüyor. Ben iyiyim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Tell me what you need. | Neye ihtiyacın olduğunu söyle bana. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Victor Shaw B.A. from Harvard, | Victor Shaw. Harvard işletme mezunu. Wharton'da yüksek lisans yapmış. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| made his fortune in shipping. | Servetini nakliyecilikten kazanmış. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| If he weren't out to destroy me, I might actually admire him. | Beni mahvetmeye çalışıyor olmasaydı ona hayran olabilirdim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| You want me to kill this Victor Shaw? | Victor Shaw'ı öldürmemi mi istiyorsun? Bir noktada, evet. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| But he stole something from me, of great value. | Ama benden çok değerli bir şey çaldı. Onu geri istiyorum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I'll bring him to you alive. | Onu canlı getiririm sana. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That would be a great help. | Bunun çok yardımı olur. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| What do you want, Mr. Shaw? | Ne istiyorsunuz Bay Shaw? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| To buy you a gift. | Sana bir hediye almak istiyorum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Gavin lets you step out of the gilded cage now and then? | Gavin arada sırada altın kafesinden çıkmana izin veriyor mu? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Hasn't the gold started to lose its luster? | Altın parlaklığını kaybetmeye başlamadı mı? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I prefer platinum. | Ben platini tercih ediyorum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| You don't strike me as the type of woman | Bence sen sadece bununla tatmin olacak kadınlardan değilsin. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Ever think about cutting the lifeline? | Hiç cankurtaran halatını kesmeyi düşündün mü? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Being free of him? | Ondan bağımsız olmayı? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I can help you do that. | Sana bu konuda yardımcı olabilirim. Bunu düşündüğüne eminim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| You're suggesting I betray my husband. | Bana kocama ihanet etmemi öneriyorsun. Peki bunu neden yapayım? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| What would I have to do for you? | Senin için ne yapmam gerekecek? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| A simple show of allegiance. | Basit bir bağlılık gösterisi. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Jane? | Jane? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Even though it doesn't feel like we're moving, | Hareket ettiğimizi hissetmesek de... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| we actually are. | ...hareket ediyoruz. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That little girl... | O küçük kız... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| who is she? | Kim o? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| She's like me | O da benim gibi. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| a child of the Drake. | Drake çocuğu. Büyükannem bize öyle diyor. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| We're connected to this building in a special way. | Bu apartmana özel bir bağla bağlıyız. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I gotta tell you, Henry. This marriage thing? | Sana söylemeliyim Henry, bu evlilik olayı... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Brother, it is complicated. | Dostum, bu karışık bir şey. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Yeah, me too, | Evet, ben de öyle sanıyordum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| You know, she thinks I'm not the same guy I was | Benim evlendiği adam olmadığımı düşünüyor ve bunda haklı da. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Yeah, but how do you think she feels? | Evet ama onun ne hissettiğini düşünüyorsun? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| She probably saw this Dr. Evans guy as a way out. | Muhtemelen Dr. Evans'ı bir çıkış yolu olarak gördü. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| All I know is, | Tek diyeceğim, tavsiyemi dinle. Asla evlenme. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| It changes everything. | Evlilik her şeyi değiştiriyor. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I I'm proposing to Jane tonight. | Bu akşam Jane'e evlenme teklif edeceğim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| So... | Hadi ya. Tebrikler. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Hey. So... | Selam. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Last night... | Dün gece... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I told you, Jane. | Dedim ya Jane. Sen özelsin. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That's not possible. | Bu imkânsız. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Come in. There's someone I want you to meet. | İçeri gel. Tanışmanı istediğim biri var. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Hello, Mrs. Clark. | Merhaba Bayan Clark. Sizinle tanıştığıma sevindim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| How long has she been like this? | Ne zamandır bu durumda? Birkaç yıldır. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| And you've been taking care of yourself this whole time? | Onca zamandır onunla kendin mi ilgileniyorsun? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Nona, you should've told somebody. | Nona, bunu birilerine söylemeliydin. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I I should call social services, have somebody come in here. | Sosyal hizmetleri arayabilirim. Birini gönderirler. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| They'll put her in a home. They'll put me in foster care. | Onu bir eve koyarlar. Beni de bir koruyucu aileye verirler. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| She was looking for answers, too, | O da cevapları arıyordu. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| just like you. | Tıpkı senin gibi. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| They die or just... | Öldüler mi yoksa... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| disappear. | ...ortadan mı kayboldular? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Looking for something? | Bir şey mi arıyordun? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| If you were leaving for a while, | Madem bir süre buralarda olmayacaksın sana bir kez daha hoşça kal demek istedim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Take care of yourself. | Kendine iyi bak. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Um, I I'm sorry. | Özür dilerim. Ne düşünüyordum bilmiyorum. Sadece... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I wanna show you something. | Sana bir şey göstermek istiyorum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| My grandma found most of this. | Bunların çoğunu büyükannem buldu. Yapabildiğim kadar ekleme yaptım. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| This is incredible. | İnanılmaz bu. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| You were the person that | Birkaç hafta önce kapımın altından 1950'lerde öldürülen adam hakkındaki... | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| about the guy from the 1950s who was murdered. | ...gazete makalesini atan sendin. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I found something else I think you might be interested in. | İlgilenebileceğin başka bir şey daha buldum. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Right there. The photo of the little girl. | Orada. Küçük kızın fotoğrafı. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Take a look. | Baksana. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Look on the back. | Arkasına bak. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| How did somebody take this picture? | Nasıl olur da biri burada fotoğrafımı çeker? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I mean, I didn't think I'd ever been to New York | Henry'le gelinceye kadar New York'a geleceğimi bile düşünmemiştim. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| until I came here with Henry. | Anahtar o cümle. Şifreli bir metin. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| This makes no sense. | Bu hiç mantıklı değil. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| M maybe you were too young to remember. | Belki de hatırlayamayacak kadar küçüktün. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| In 1992, I I was 8 years old. | 1992'de 8 yaşındaydım. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| I think I'd remember coming to New York. | New York'a geldiğimi hatırlardım. Saçmalık bu. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| What do you think it means? | Sence bu ne anlama geliyor? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That's why you have to stay, Jane. | İşte bu yüzden kalmalısın Jane. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Jane, I'm home! In here! | Jane, ben geldim. Buradayım. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Hi, Nona. Hey. | Merhaba Nona. Selam. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| What's going on? | Ne yapıyorsunuz? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Just hanging out. That's fun. | Oturuyoruz öyle. Ne güzel. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Hey, Nona. | Nona. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Let's talk later. Okay? Definitely. | Sonra konuşuruz, tamam mı? Kesinlikle. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Scott! Get out of my way. | Scott! Çekil önümden. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Dude, I have much bigger problems | Dostum, sen ve senin acınası aşk hayatından çok daha büyük sorunlarım var. | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| That's how you're gonna play it? | Bu şekilde mi oynamak istiyorsun? | 666 Park Avenue-5 | 2012 | |
| Listen, you don't deserve this, | Bak, bunu hak etmiyorsun ama seni aşk acısı çekmekten kurtarayım. | 666 Park Avenue-5 | 2012 |