Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8499
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
...that they're not communicating electronically anymore. | ...nasıl fark edemediğinizi anlayamıyorum. ...neden hâlâ çözemediğiniz. ...nasıl fark edemediğinizi anlayamıyorum. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
The house is owned by a family named Alousi. | Bu ev, Alousi diye bir ailenin... Evin sahibi Alousi adlı biri. Bu ev, Alousi diye bir ailenin... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
And in my opinion, it just seems like a normal Jordanian family... | ...ve bence, bir sürü akrabanın gelip gittiği... Ve benim düşünceme göre, sadece fazlaca akrabası olan... ...ve bence, bir sürü akrabanın gelip gittiği... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...with a lot of country relatives. | ...normal bir Ürdünlü Aile. ...Ürdünlü normal bir aile gibi görünüyor. ...normal bir Ürdünlü Aile. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Normal Jordanian family. | Normal Ürdün Ailesi... Ürdünlü normal bir aile. Normal Ürdün Ailesi... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
But all of them are unmarried males between the ages of 18 and 35, correct? | ...ama hepsi 18 35 yaşları arasında bekâr erkekler, doğru mu? Ama hepsi 18 ve 35 yaşlarında evlenmemiş erkekler, değil mi? ...ama hepsi 18 35 yaşları arasında bekâr erkekler, doğru mu? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Listen, kid, whatever information you got in Iraq... | Dinle, evlat, Irak'ta nasıl bir istihbarat aldın bilmiyorum ama... Dinle, delikanlı, Irak'ta ne bilgi aldın bilmiyorum... Dinle, evlat, Irak'ta nasıl bir istihbarat aldın bilmiyorum ama... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...I just don't think this house is what you think it is. | ...bence bu ev, olduğunu düşündüğün şey değil. ...ama bunun, senin düşündüğün şey olduğunu sanmıyorum. ...bence bu ev, olduğunu düşündüğün şey değil. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
These boys drink alcohol, they chase girls, they smoke hash, and... | Bu çocuklar, içki içiyor, kız kovalıyor, esrar içiyor ve Bu çocuklar içki içer, kız peşinde koşar, ot içer ve... Bu çocuklar, içki içiyor, kız kovalıyor, esrar içiyor ve | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
So did Mohamed Atta, right? | Mohamed Atta da öyle yapıyordu, değil mi? Mohamed Atta'da öyleydi, değil mi? Mohamed Atta da öyle yapıyordu, değil mi? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
It's Takfir methodology. Takfir methodology. | Bu Takfir metodolojisi. Takfir metodolojisi. Bu Takfir yöntemi. Takfir yöntemi. Bu Takfir metodolojisi. Takfir metodolojisi. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Correct. It's permitted in order to deceive the infidel. | Doğru. Kafirleri aldatmak amaçlı mübah sayılıyor. Doğru. İmansızları kandırmak için buna izin var. Doğru. Kafirleri aldatmak amaçlı mübah sayılıyor. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You've had guys watching them go in and out of this safe house here... | Güvenli eve girip çıkanı gözleyen adamlarınız var... Örgüt evinin içini ve dışını gözetleyen adamlarınız var... Güvenli eve girip çıkanı gözleyen adamlarınız var... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...but what I don't get... | ...ama anlayamadığım şey... ...ama anlamadığım... ...ama anlayamadığım şey... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...is why you haven't had anyone monitoring them after. | ...sonrasında onları izlemek için adamınızın olmaması. ...neden hiçbirini evden çıktıktan sonra takip etmediğiniz. ...sonrasında onları izlemek için adamınızın olmaması. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Well, there's so much activity at this location... | Burası o kadar hareketli bir yer ki... O bölgede çok fazla faaliyet var... Burası o kadar hareketli bir yer ki... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...that we have exhausted the station's indigenous appearing manpower. | ...onların insan gücünü tükettik. ...bu yüzden de karargâh olarak böyle bir durum için yeterince güvenilir adamımız yok. ...onların insan gücünü tükettik. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
So you don't have enough good Arab guys to follow the bad Arab guys... | Yani, söylediğin şey, kötü Arapları izlemek için... Yani söylemeye çalıştığın kötü Arapları takip etmek için yeterince... Yani, söylediğin şey, kötü Arapları izlemek için... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...is what you're saying. That's right. | ...yeterince iyi Arapın olmaması. Doğru. ... iyi Arap'a sahip olmadığın. Bu doğru. ...yeterince iyi Arapın olmaması. Doğru. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Well, you're gonna need some more human surveillance... | Takip için daha fazla insana ihtiyacın olacak... Pekâlâ, o zaman Ürdün istihbaratından... Takip için daha fazla insana ihtiyacın olacak... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...loaners from Jordanian Intelligence. | ...Ürdün istihbaratından desteğe. ...gözetleme için biraz adama ihtiyacın olacak. ...Ürdün istihbaratından desteğe. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
All right. Skip, get out. | Tamam. Skip, dışarı çık. Pekâlâ. Skip, dışarı çık. Tamam. Skip, dışarı çık. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Now, I am in receipt of a directive... | Elime, ihtiyacın olan veya istediğin... Şimdi, yönetimden aldığım talimata göre... Elime, ihtiyacın olan veya istediğin... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...which tells me that I am to make myself useful to you... | ...her şeyi yapmak zorunda olduğumu açıklayan... ...sen ne istersen veya ihtiyaç duyarsan... ...her şeyi yapmak zorunda olduğumu açıklayan... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...in whichever way that you request or require. | ...bir talimat geçti... ...bu konularda sana faydalı olmam gerekiyor. ...bir talimat geçti... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
But it is my feeling that to involve the Jordanian secret service... | ...ama bence bu işe Ürdün Gizli Servisini dahil etmemiz... Ama bana göre Ürdün istihbaratını bu işe karıştırmak... ...ama bence bu işe Ürdün Gizli Servisini dahil etmemiz... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...is a breach of operational integrity. | ...operasyon bütünlüğümüzü bozacaktır. ...operasyonun bütünlüğü açısından tehlikeli olabilir. ...operasyon bütünlüğümüzü bozacaktır. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You don't need to tell me about Jordanian Intelligence, all right? | Ürdün İstihbaratı hakkında bana bir şey anlatmana gerek yok, tamam mı? Bana Ürdün istihbaratını anlatmana gerek yok, tamam mı? Ürdün İstihbaratı hakkında bana bir şey anlatmana gerek yok, tamam mı? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
They are doing a far superior job than you are, my friend. | Sizin yaptığınızdan çok daha iyi bir iş çıkarıyorlar, dostum. Senin yaptığından çok daha üstün iş çıkarıyorlar, dostum. Sizin yaptığınızdan çok daha iyi bir iş çıkarıyorlar, dostum. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You've read that directive there... | Bu operasyonda benim yetkili olduğumu... O okuduğun talimatta da belirttiği gibi... Bu operasyonda benim yetkili olduğumu... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...which clearly states that I am in charge of this operation. | ...açıkça ifade eden o talimatı okudun. ...bu operasyonun başındaki kişi benim. ...açıkça ifade eden o talimatı okudun. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
So, what I need you to do is leave this office immediately... | O yüzden, ihtiyacım olan, bu ofisi hemen terk edip... O yüzden, benim için yapmanı istediğim bu ofisi derhal terk etmen... O yüzden, ihtiyacım olan, bu ofisi hemen terk edip... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...and hand your entire staff over to me. | ...bütün ekibini benim emrime vermendir. ...ve tüm personelini bana devretmendir. ...bütün ekibini benim emrime vermendir. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You know, we've all watched your rise in the Near East Division. | Hepimiz, Yakın Doğu Bölümündeki yükselişini izledik. Biliyorsun, hepimiz senin Orta Doğu'daki yükselişini izledik. Hepimiz, Yakın Doğu Bölümündeki yükselişini izledik. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
I'll see you on the way down. | Düşüşe geçerken de seni izliyor olacağım. Ben senin çöküşünü de göreceğim. Düşüşe geçerken de seni izliyor olacağım. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You and Hoffman both. | Hoffman'la ikinizi. Senin ve Hoffman'ın. Hoffman'la ikinizi. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
I need you to help me out and get me a fresh pot of coffee, please... | Bana yardımcı olup, bir fincan kahve getirmeni istiyorum, lütfen... Bana yardım etmen gerek ve Iütfen bir fincan taze kahve getir... Bana yardımcı olup, bir fincan kahve getirmeni istiyorum, lütfen... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...and a full staff meeting within the next 15 minutes, all right? | ...ve 15 dakika içinde bir ekip toplantısı yapılmasını, tamam mı? ...ve tüm personelle on beş dakika sonra toplantı, tamam mı? ...ve 15 dakika içinde bir ekip toplantısı yapılmasını, tamam mı? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
To be fair to Mr. Holiday, Mr. Ferris... | Bay Holiday konusuna açıklık getirmek için Bay Ferris. Bay Holiday'e karşı dürüst olmak gerekirse, bay Ferris... Bay Holiday konusuna açıklık getirmek için Bay Ferris. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...Mr. Hoffman never told us this would be such a big deal. | Bay Hoffman bunun o kadar önemli olduğunu kesinlikle söylememişti. ...bay Hoffman bunun bu kadar büyük bir iş olduğundan hiç bahsetmemişti. Bay Hoffman bunun o kadar önemli olduğunu kesinlikle söylememişti. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Ed Hoffman is the head of the Near East Division. | Ed Hoffman Yakın Doğu Bölümünün müdürü... Ed Hoffman, Orta Doğu bölümünün başkanı. Ed Hoffman Yakın Doğu Bölümünün müdürü... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
But he does not know shit until he steals it from the guy on the ground, and that's me. | ...ama bütün bilgileri, iş üstündeki adamdan çalışıyor, bu da ben oluyorum. Ama o, sahadaki birisinden bilgi çalana kadar hiçbir şey bilemez ki o kişi de benim. ...ama bütün bilgileri, iş üstündeki adamdan çalışıyor, bu da ben oluyorum. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Now, please stop acting like such a fucking ingénue... | Şimdi, bu masum kız ayaklarını bırakıp... Şimdi Iütfen masum bir kız oynamayı bırak... Şimdi, bu masum kız ayaklarını bırakıp... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...and try to get me a meeting with Hani Salaam. Thanks. | ...Hani Salaam ile bana bir görüşme ayarlama çalış. Sağol. ...ve bana Hani Salaam'la bir toplantı ayarlamaya çalış. Teşekkürler. ...Hani Salaam ile bana bir görüşme ayarlama çalış. Sağol. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Mr. Ferris. | Bay Ferris. Bay Ferris. Bay Ferris. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Hani Pasha. | Hani Paşa. Hani Paşa. Hani Paşa. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Pasha? That is an Ottoman term. | Paşa mı? Bu bir Osmanlı terimidir. Paşa? Bu Osmanlı terimi. Paşa mı? Bu bir Osmanlı terimidir. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Well, I hear you like it, sir. Pleasure to meet you. | Sevdiğinizi duymuştum, efendim. Tanıştığıma memnun oldum. Sevdiğinizi duydum, efendim. Tanıştığımıza memnun oldum. Sevdiğinizi duymuştum, efendim. Tanıştığıma memnun oldum. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Mr. Ferris, please take a seat. Thank you, sir. | Bay Ferris, lütfen oturun. Sağ olun, efendim. Bay Ferris, Iütfen oturun. Teşekkürler, efendim. Bay Ferris, lütfen oturun. Sağ olun, efendim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Welcome to our promising country. Thank you so much. | Gelecek vaat eden ülkemize hoş geldiniz. Çok teşekkür ederim. Ümit verici ülkemize hoş geldiniz. Çok teşekkür ederim. Gelecek vaat eden ülkemize hoş geldiniz. Çok teşekkür ederim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
As reliable as your Ed Hoffman would call a "towelhead monarchy" can be. | Ed Hoffman'ın "Havlukafalılar Monarşisi" diye tabir edebileceği şekilde. Ed Hoffman'ın deyişiyle "Sarıklı monarşi" kadar güvenli. Ed Hoffman'ın "Havlukafalılar Monarşisi" diye tabir edebileceği şekilde. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Well, we'll leave that to Ed Hoffman, sir. | Bunu Ed Hoffman'a bırakalım bence, efendim. O konuyu Ed Hoffman'a bırakalım, efendim. Bunu Ed Hoffman'a bırakalım bence, efendim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
What have you heard about this building? | Bu bina hakkında ne duydunuz? Bu bina hakkında neler duydunuz? Bu bina hakkında ne duydunuz? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Well, to be quite honest, I hear they call it the fingernail factory. | Dürüst olmak gerekirse, buraya tırnak fabrikası dendiğini duydum.. Dürüst olmak gerekirse, buraya tırnak çekme fabrikası dediklerini duydum. Dürüst olmak gerekirse, buraya tırnak fabrikası dendiğini duydum.. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
But no one close to you would say that, of course. | ...ama size yakın olanlar böyle bir şey demedi elbette. Fakat tabi ki kimse size bunu söyleyecek kadar yakın olamaz. ...ama size yakın olanlar böyle bir şey demedi elbette. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
But people are stupid. | Ancak insanlar aptaldır. Ama insanlar salaktır. Ancak insanlar aptaldır. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Torture doesn't work. | İşkence işe yaramaz. İşkence işe yaramaz. İşkence işe yaramaz. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Under torture, a man will say almost anything to make the pain stop. | İşkence altında, insanlar, söylemesi gereken her şeyi söyler. Bir adam, işkence altında acının durması için her şeyi söyleyebilir. İşkence altında, insanlar, söylemesi gereken her şeyi söyler. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You have experience with this, I am sure. | Eminim, bu konuda tecrübelisinizdir. Eminim bunun hakkında deneyiminiz vardır. Eminim, bu konuda tecrübelisinizdir. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Mr. Ferris, here in Jordan... | Bay Ferris, Ürdün'de... Bay Ferris, burada Ürdün'de... Bay Ferris, Ürdün'de... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...to the fundamentalists, you see, I am, myself, the enemy. | ...radikal dincilere göre, düşmanları olan, bizzat benim. ...ben, anlayacağınız gibi, köktendincilere karşı düşmanım. ...radikal dincilere göre, düşmanları olan, bizzat benim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Perhaps the worst kind. | Belki de en kötüsü. Belki de en kötü türünden. Belki de en kötüsü. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Take not the Jews and Christians as allies. Do you know it, Mr. Ferris? | Yahudi ve Hıristiyanları müttefik olarak almayın. Bunu biliyor musunuz, Bay Ferris? Hıristiyanları ve Yahudileri müttefikin yapma. Bunu biliyor musunuz, bay Ferris? Yahudi ve Hıristiyanları müttefik olarak almayın. Bunu biliyor musunuz, Bay Ferris? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
The dar al Harb. Very good. | Dar ül Harp. Çok iyi. Dar Al Harb. Çok iyi. Dar ül Harp. Çok iyi. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
We are together, Hani Pasha, in this House of War, yes. | Bu savaş ortamında, sizinle birlikteyiz, Hani Paşa, evet. Evet, Hani Paşa, bu savaşta birlikteyiz. Bu savaş ortamında, sizinle birlikteyiz, Hani Paşa, evet. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You are smarter than the Americans who are usually sent to Amman. | Genelde Amman'a yollanılan Amerikalılardan daha zekisiniz. Normalde Amman'a gönderilen Amerikalılardan çok daha zekisin. Genelde Amman'a yollanılan Amerikalılardan daha zekisiniz. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Thank you, sir. I knew this, of course, before you came. | Sağ olun, efendim. Elbette, bunu siz gelmeden önce biliyordum. Teşekkürler, efendim. Bunu sen buraya gelmeden önce biliyordum tabi ki. Sağ olun, efendim. Elbette, bunu siz gelmeden önce biliyordum. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You are young, but you respect your elders. | Gençsiniz ama büyüklerinize saygı gösteriyorsunuz. Gençsin ama senden büyüklere saygı gösteriyorsun. Gençsiniz ama büyüklerinize saygı gösteriyorsunuz. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You speak Arabic... Mm. | Arapça konuşuyorsunuz Hı hı. Arapça konuşuyorsun... Arapça konuşuyorsunuz Hı hı. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...so you are a secret Arab. Mm. | Öyleyse gizli bir Arapsınız. ...demek ki gizli Arapsın. Öyleyse gizli bir Arapsınız. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Now, ahem... | Şimdi... Şimdi... Şimdi... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
We've recently discovered a large Al Saleem safe house... | ...kısa bir süre önce, Al Saleem'in Amman'daki büyük bir güvenli evini... Son günlerde, Amman'da Al Saleem'in geniş bir örgüt evini... ...kısa bir süre önce, Al Saleem'in Amman'daki büyük bir güvenli evini... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...and training cell here in Amman. | ...ve eğitim hücresini keşfettik. ...ve eğitim hücresini keşfettik. ...ve eğitim hücresini keşfettik. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
I would need your help with surveillance, sir. | İzleme konusunda yardımınıza ihtiyacım olacak, efendim. Gözetleme için size ihtiyacım olacak, efendim. İzleme konusunda yardımınıza ihtiyacım olacak, efendim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Now, this is what we know so far. | Şu ana kadar bildiklerimiz bunlar. Bunlar, şu ana kadar bildiklerimiz. Şu ana kadar bildiklerimiz bunlar. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
This is unusual. | Bu biraz olağandışı oldu. AlışıImadık bir durum. Bu biraz olağandışı oldu. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Your Ed Hoffman would rather have less information than share with me. | Ed Hoffman, benimle paylaşmaktansa, daha az bilgiye sahip olmayı tercih ederdi. Ed Hoffman benimle paylaşmaktansa, daha az şey bilmeyi tercih ederdi. Ed Hoffman, benimle paylaşmaktansa, daha az bilgiye sahip olmayı tercih ederdi. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Well, this is not Ed Hoffman. This is not my predecessor. | Ben Ed Hoffman değilim ama. Bu benim yöntemim. Bu Ed Hoffman değil. Bu benden önceki kişi değil. Ben Ed Hoffman değilim ama. Bu benim yöntemim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
This is me, sir. Please, have a look. | Bu benim, efendim. Lütfen, bir göz atın. Bu benim, efendim. Lütfen, bir bakın. Bu benim, efendim. Lütfen, bir göz atın. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
I have one rule... | Birlikte çalışacaksak... Eğer işbirliği yapacaksak... Birlikte çalışacaksak... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
...if we are to cooperate, my dear. | ...tek bir kuralım var, canım. ...tek bir kuralım var, canım. ...tek bir kuralım var, canım. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Never lie to me. | Bana asla yalan söyleme. Bana asla yalan söyleme. Bana asla yalan söyleme. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Understand? | Anladın mı? Anladın mı? Anladın mı? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Never lie to me. | Asla bana yalan söyleme. Bana asla yalan söyleme. Asla bana yalan söyleme. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You shall have your agents. | İstediğin ajanları vereceğim. Ajanlarını alacaksın. İstediğin ajanları vereceğim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Thank you, sir. | Sağ olun, efendim. Teşekkürler efendim. Sağ olun, efendim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Agent Ferris is arriving at the site now. | Ajan Ferris binaya yaklaşıyor. Ajan Ferris, şu anda bölgeye vardı. Ajan Ferris binaya yaklaşıyor. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. Teşekkürler. Teşekkürler. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Tracking now. Roger that, I'll reposition the aircraft. | Şu anda izlemedeyiz. Takip ediyoruz. AnlaşıIdı, uçağı tekrar konumlandırıyorum. Şu anda izlemedeyiz. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Slewing to 2.5. | 2.5'e çeviriyorum. 2.5'e çevriliyor. 2.5'e çeviriyorum. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
There it is. That's it. That's the safe house. | İşte bu. Burası. Güvenli Ev burası. İşte orada. Bu kadar. Örgüt evi burası. İşte bu. Burası. Güvenli Ev burası. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
What do you wanna do with this guy? Just watch. | Bu adamla ne yapmak istiyorsun? Sadece izle. Bu adamla ne yapmak istiyorsun? Sadece izle. Bu adamla ne yapmak istiyorsun? Sadece izle. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Watch him and what else? Nothing else. | İzleyip ne yapacağız? Hiç bir şey. Onu izleyeceğim, başka? O kadar. İzleyip ne yapacağız? Hiç bir şey. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
I'm not sure about this GID surveillance. | Bu merkezi istihbarat takibinden hiç emin değilim. Ürdün istihbaratından o kadar emin değilim. Bu merkezi istihbarat takibinden hiç emin değilim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
I can't see any of Hani's guys. Well, I've spotted a few so far. | Hani'nin hiç bir adamını göremiyorum. Ben bir kaç tanesini belirledim. Etrafta Hani'nin adamlarından göremiyorum. Ben şimdiye kadar beş tane saydım. Hani'nin hiç bir adamını göremiyorum. Ben bir kaç tanesini belirledim. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
You see the two by the doorway there in front of the safe house? | Güvenli evin önündeki iki kişiyi görüyor musun? Örgüt evinin girişindeki iki adamı görüyor musun? Güvenli evin önündeki iki kişiyi görüyor musun? | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
There's one more selling radios. | Bir tane radyo satan var... Bir tane radyo satan var. Bir tane radyo satan var... | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
And there's one behind me with a striped shirt. | ...ve bir tane de arkamda var, çizgili gömlekli olan. Ve bir tane de benim arkamda çizgili tişörtlü var. ...ve bir tane de arkamda var, çizgili gömlekli olan. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
That's what I've clocked so far. | Şu ana kadar fark ettiklerim bunlar. Şimdiye kadar bulduklarım bunlar. Şu ana kadar fark ettiklerim bunlar. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |
Who's this? Who just sat down? | Bu da kim? Az önce oturan. O kim? Az önce oturan da kim? Bu da kim? Az önce oturan. | Body of Lies-3 | 2008 | ![]() |