Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8992
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Thankyou | Teşekkürler. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Thankyou for saving me so many times | Beni birçok kez kurtardığın için teşekkür ederim. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
You are only just going to say it by mouth? Then... | Yalnızca kuru laf ile mi teşekkür edeceksin? Öyleyse... | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
It was my first kiss, Oppa | Bu benim ilk öpücüğümdü, oppa. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
"The North pole" | Kuzey Kutbu | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Where did we receive this mission from? | Bu görevi nereden aldık biz ya? | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Animal protection group | Hayvanları koruma derneğinden. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Why did we need to come to such a cold place? | Ne diye böyle soğuk bir yere gelmek zorundaydık ki? | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
They said the prize money was 2 million american dollars | 2 milyon dolarlık para ödülü olduğunu söylediler. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Did I not pay you your salary? You're still short of money? | Ben sana maaş vermiyor muyum? Hâlâ mı paraya sıkışıksın? | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
2 million dollars, the tickets alone were already 1.5 million dollars | 2 milyon dolarmış. Sadece uçak biletlerimiz 1,5 milyon dolar tuttu zaten. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
My gun is almost out of battery | Silahımın bataryası tükenmek üzere. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Sister, the weather report says that the blizzard will last for two weeks | Kardeşim, hava raporuna göre bu kar fırtınası iki hafta sürecekmiş. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
What does that person do? He is hunting penguins illegally | Bu adamın suçu neymiş? Kaçak yoldan penguen avlıyormuş. | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Oh my god What's wrong? | Aman Tanrım! Ne oldu? | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Aren't penguins only in the South Pole? | Penguenler sadece Güney Kutbu'nda yaşamıyor muydu? | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
Bao Bao, you... | Bao Bao, sen... | Bounty Hunters-1 | 2016 | ![]() |
It's been a while. You look good. | Uzun zaman oldu. İyi görünüyorsun. Uzun zaman oldu. İyi görünüyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
How'd you track these guys, anyway? | Bu adamların izini nasıl buldun? Bu adamları nasıl izledin? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I have my ways. | kendi yollarım var. Kendi yöntemlerimle. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You gonna tell me who your snitch is? | Bana Muhbirini söyleyecek misin? Muhbirinin kim olduğunu söyleyecek misin? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Nice try. | İyi denemeydi. İyi denemeydi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Look, I only want Trevor. | Bak, Ben sadece Trevor'ı istiyorum. Bak, ben Trevor'ı istiyorum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You can have the rest. | Gerisini sen alabilirsin. Kalanı senin olsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MARY DEATH: Where's your gun caddy? | Silah taşıyıcın nerede? Silah taşıyıcın nerede? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
DRIFTER: Killed by gypsies in the Thrice Burned Lands. 1 | Üç kez yanmış topraklarda çingeneler öldürdü. 1 Üç kere yanlış yerde, çingeneleri öldürdü. 1 | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
By gypsies. | Çingeneler mi? Çingeneler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You do look good. | iyi görünüyorsun. İyi görünüyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You look like shit, old man. | sen bok gibi görünüyorsun, ihtiyar. Sen berbat görünüyorsun, yaşlı herif. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Stewie, baby, listen. | Stewie, bebeğim, dinle. Stewie, bebeğim, dinle. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We just gotta stick it out a while longer. | Bir müddet daha devam etmeliyiz. Bir süre daha saklanmamız gerekiyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
The people will start missing what only we can give 'em. | Bu insanlar sadece bizim onlara verebileceklerimizi isteyecekler. Insanlar sadece bizim onlara verdiklerimizi özleyeceklerdir. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yo, give me a Blue Label on the rocks, glass of water. | Hey, Bana buzlu bir Blue Label ver biraz su ilave et. Bana Blue Label ve bir bardak su ver. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Do you think they're gonna choose the wasteland | Eski dünyanın konforu yerine? Sence onlar eski dünyanın konforu yerine çorak yerleri mi tercih edecekler? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
over the comforts of the old world? | Çorak bölgeyimi seçeceklerini sanıyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ woman screams ] Come out from behind the bar, bounty killer! | Çık barın arkasından, Ödül avcısı! Barın arkasından çık, ödül avcısı! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
ANNOUNCER: Another bounty warrant approved by the Council of Nine. | Dokuzlar konseyi yeni bir yakalama iznini onayladı. Dokuzlar konseyi tarafından bir ödül daha koyuldu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
This death warrant is issued for Herbert Trevor Jones, | Bu yakalama izni Herbert Trevor Jones için. Bu ölüm emri, eski suçlu Trevor Jones için çıkarıldı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
wanted for tax evasion, insider trading, | Vergi kaçakçılığı, bilgi sızdırma, Vergi kaçırmaktan, dolandırıcılıktan,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
employee slavery and war crimes. | köle çalıştırma ve savaş suçlarından aranıyor. ...çalışan köleliğinden ve savaş suçlarından dolayı aranıyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
What's the matter, Trevor? | Sorun ne, Trevor? Sorun nedir, Trevor? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You get a dirty mug? | Bardağın kirli mi çıktı? Bardağın mı kirliydi? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ gun clicks ] Shit. | Kahretsin. Kahretsin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
DRIFTER: Mary, wait. | Mary, bekle. Mary, bekle. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Ah, come on. | Ah, hadi ama. Haydi ama. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ muttering ] Son of a... | Orospu ço... Seni oros... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Are you trying to steal my kill? | Benim avımı çalmayamı çalışıyorsun? Ödülümü çalmaya mı çalışıyorsun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MARY: Just trying to help a guy out. | Sadece adama yardım etmeye çalışıyorum. Yardım etmeye çalışıyordum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
DRIFTER: You're a real pain in the ass. | Sen gerçek bir baş belasısın. Tam bir baş belasısın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You know that? [ laughs ] | Biliyormusun? Biliyor musun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, well, at least I don't have gun problems. | Evet, ama en azından benim silahım var. En azından silah sorunum yok. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
DRIFTER: Give me that. Yeah. | Ver onu bana. Evet. Ver şunu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I should probably get myself a gun caddy. | Sanırım kendime bir silah taşıyıcı bulmalıyım. Kendime bir silah taşıyıcısı bulmalıyım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You gonna pull me up? No. | Beni yukarıya çekecek misin? Hayır. Beni yukarı çıkarıcak mısın? Hayır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
NARRATOR: In the not too distant future, | Yakın gelecekte, Çokta uzak olmayan bir gelecekte,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
the world powers were brought to their knees by big business. | Dünya güçleri, büyük şirketlere boyun eğdiler. ...dünya güçleri büyük şirketler tarafından dize getirilecek. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Fueled by power and greed, | Güç ve açgözlülükle doluydular, Güce ve hırsa doymayan bu endüstri güçleri silaha sarılıp... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
the great titans of industry took up arms | Endüstüri devleri Birbirlerini yok etmeye, | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and set out to destroy one another, | ve şavaşmaya hazırlandılar. ...birbirlerini yok etmeye çalıştılar böylece şirket savaşları çıktı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
giving rise to the corporate wars. | Böylece şirketler savaşı başladı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
As the nation spiraled into oblivion, | Halk bilinçsizliğe batarken, Uluslar, yokoluşa doğru ilerlerken... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
the top executives abandoned their armies | Büyük patronlar ordularını bıraktı ...baş yöneticiler, ordularını terk ettiler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and escaped with the remainder of the world's wealth. | ve dünyanın geri kalan zenginliklerini alıp kaçtılar. Ve dünyanın zenginliklerinden geri kalanlarla kaçtılar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
The great cities of the world burned for many years. | Dünyanın büyük şehirleri senelerce yandılar. Dünyanın büyük şehirleri uzun yıllar yandı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Born from the ash was the Council of Nine, | Küllerden, Dokuzlar Konseyi doğdu. Küllerden Dokuzlar Konseyi doğdu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
who vowed to rebuild and give hope | Çorak topraklarda sağ kalanlara Yeniden inşaa etmeye ve çorak arazide... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
to the survivors of the wasteland. | Yeniden başlamak ve umut vermek için yemin ettiler. ...sağ kalanlara umut vermeye yemin ettiler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
To avenge the corporations' reckless destruction, | Konsey şirketlerin umarsızca yok ettiklerinin intikamını, Şirketlerin umursamaz yıkımının intikamını almak için,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
the Council issues death warrants for all white collar criminals. | tüm Beyaz yakalılar için ölüm emri vererek aldı. ...Konsey, tüm beyaz yakalılar için ölüm emirleri çıkardı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
In turn, a new breed of mercenary hunters spawn, | Bununla beraber, paralı avcılar türedi, Bunun karşılığında yeni nesil ödül avcıları ortaya çıktı, Kelle Avcıları. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
the bounty killer. | Ödül Avcıları. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
From savage gypsy to graceful assassin, | Vahşi çingeneden Kibar suikastçiye, Vahşi çingenelerden, zarif katillere dek,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
the bounty killers compete for body count, | Ödül avcıları Kelle sayıları için yarışıyorlardı, ...Kelle Avcıları ceset konusu sayısında yarışmaya başladılar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
fame and a fat stack of cash. | ayrıca para ve şöhret için. Ün ve para balyaları için. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
They're ending the plague of corporate greed | Açgözlü endüstüri devleri devrini bitirirken Şirket açgözlülüğüne son veriyorlar... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and providing the survivors of the apocalypse with retribution. | kıyametten sağ çıkanları en ağır biçimde cezalandırıyorlardı. ...ve kıyametten sağ kalanlara intikam hissi veriyorlar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
These are the new heroes. [ ding ] | Onlar yeni kahramanlar. Bunlar yeni kahramanlar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
This is the age of the bounty killer. | Bu çağ Ödül avcılarının çağı. Bu da ödül avcılarının çağı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We love you! Yes! | Seni seviyoruz! Evet! Seni seviyoruz! Merhaba! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You don't know what you're talking about, Henry. | Sen neden bahsettiğini bilmiyorsun, Henry. Sen neden bahsettiğini bilmiyorsun, Henry. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Does this look like the savior of mankind? | Mary Death'i insanlığı kurtaracak birimi sanıyorsun? Insanlığın kurtarıcısına benziyor mu? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Mary Death? No, it looks like misogyny. | Hayır, bu kadın düşmanlığı. Mary Death'e? Hayır, kadın düşmanlığına benziyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Do you know what misogyny is? | Sen kadın düşmanlığının ne olduğunu biliyor musun? Kadın düşmanlığı ne biliyor musun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No, you don't, because Drifter looks like the hero of the world. | Hayır, Bilmiyorsun, Çünkü Drifter dünyanın kahramanı gibi görünüyor. Hayır, bilmiyorsun, çünkü dünyanın asıl kahramanı Drifter'dır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I should gun caddy for him. | Onun silah taşıyıcısı olmalıyım. Onun silah taşıyıcısı olmalıyım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm gonna go gun caddy for him. | Gidip onun silah taşıyıcısı olacağım. Gidip silahını taşıyacağım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
So long, suckers. | Hoşcakalın, enayiler. Görüşürüz, ezikler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
See you in another life. | Başka bir hayatta görüşürüz. Başka bir hayatta görüşürüz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: Excuse me, Mr. Drifter, sir, | Afedersiniz, Bay Drifter, efendim, Affedersiniz Bay Drifter, efendim,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I hear you're in need of a gun caddy. | Bir silah taşıyıcısına ihtiyacınız olduğunu duydum. ...silah taşıyıcısına ihtiyacınız olduğunu duydum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I am the fastest gun tosser | Üç kez yanmış toprakların bu tarafında Üç kere yanmış toprakların bu tarafında en hızlısı benim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
this side of the Thrice Burned Lands, 1 | en hızlı silah verebilen kişiyim, | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and I | ve ben Ve ben... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Right, bounty killers only. | Evet, sadece ödül avcıları. Sadece Kelle Avcıları. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: Look, I can do anything you need me to do. | Bakın, ben istediğiniz her şeyi yapabilirim. Ne isterseniz yaparım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I I can flute a barrel. I can globe a sight, | Namluya yiv açabilirim. nişangahı ayarlarım, Mermi doldururum, dürbün takarım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
trigger a blade for single action, | sustalı kullanabilirim, Birli, ikili, üçlü atışa ayarlayabilirim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
double action, triple action, round action. | ikili, üçlü, toplu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I can do anything! | Herşeyi yapabilirim! Her şeyi yapabilirim! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I know Morse code. | Morse codu da bilirim. Mors alfabesi biliyorum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |