Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 958
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Is he hot,or is he hot? | Ateşli mi yoksa yanıyor mu? | 90210-1 | 2008 | |
| Ade? Teddy! | Ade? Teddy! | 90210-1 | 2008 | |
| Ade had sex with that guy? | Ade, bu çocukla yattı mı? | 90210-1 | 2008 | |
| He was her first. | O Adriana'nın ilkiydi. | 90210-1 | 2008 | |
| You and me we're done. What? | İlişkimiz bitti. Ne? | 90210-1 | 2008 | |
| Naomi is your sister? | Naomi senin kardeşin mi? | 90210-1 | 2008 | |
| She's gonna ha you. 1 | Senden nefret edecek. 1 | 90210-1 | 2008 | |
| No,she'll never know it's me. | Hayır, benim olduğumu asla bilmeyecek. | 90210-1 | 2008 | |
| All I can think of is liam. | Tek düşünebildiğim Liam. | 90210-1 | 2008 | |
| Naomi? | Naomi? | 90210-1 | 2008 | |
| Got to talk to you. | Seninle konuşmalıyım. | 90210-1 | 2008 | |
| You decided to call the cops on the party. | Partiye polisleri çağırmaya karar verdin. | 90210-1 | 2008 | |
| Your friends are mad at you. | Arkadaşların sana çok kızgın. | 90210-1 | 2008 | |
| Deal with it. | Kabul et bunu. | 90210-1 | 2008 | |
| I spent the whole summer in summer school because of you, | Senin yüzünden, bütün yazımı yaz okulunda heba ettim. | 90210-1 | 2008 | |
| and you never apologized once? | Ve sen bir kere bile özür dilemedin? | 90210-1 | 2008 | |
| You know what?Screw you,dixon! | Canın cehenneme, Dixon! | 90210-1 | 2008 | |
| Screw you,too,annie. | Senin de canın cehenneme, Annie. | 90210-1 | 2008 | |
| I really don't feel like talking,okay? | Şu an hiç konuşma havamda değilim, tamam mı? | 90210-1 | 2008 | |
| How about drinking? | İçmeye ne dersin? | 90210-1 | 2008 | |
| Oh,my god. | Aman tanrım. | 90210-1 | 2008 | |
| Is that naked girl annie? | Çıplak olan kız Annie mi? | 90210-1 | 2008 | |
| You just caught my eye,danny. | Beni benden aldın, Danny. | 90210-1 | 2008 | |
| donny. | Donny. | 90210-1 | 2008 | |
| donny.Right. | Donny, doğru. | 90210-1 | 2008 | |
| I just didn't realize the tech club had such cuties. | Teknoloji klubünde bu kadar tatlı çocuklar olacağı aklıma gelmezdi. | 90210-1 | 2008 | |
| Well,thank you. | Teşekkür ederim. | 90210-1 | 2008 | |
| So random question. | Öylesine soruyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Um,my friend and i have this bet going. | Arkadaşım ve ben bir iddia girdik. | 90210-1 | 2008 | |
| She says I can't send out a text anonymously. | O, isimsiz mesaj gönderemeyeceğimizi söyledi. | 90210-1 | 2008 | |
| And I was,like,"you totally can. | Bende tabii ki göndeririz dedim. | 90210-1 | 2008 | |
| " You totally can,right? | Gönderebiliriz değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Did konrad zuse invent the first binary programmable computer? | İlk dijital programlanabilir bilgisayarı Konrad Zuse mu icat etti? | 90210-1 | 2008 | |
| Well,the answer's yeah. | Yani, evet gönderebiliriz. | 90210-1 | 2008 | |
| Perfect.That's great. | Harika. | 90210-1 | 2008 | |
| So,would you mind just showing me so I can settle this bet once and for all? | Nasıl yapılacağını gösterirsen ben de bu iddia işini halletmiş olurum. | 90210-1 | 2008 | |
| There you are! | İşte burdasın! | 90210-1 | 2008 | |
| Hey,what you doing? | Naber, ne yapıyorsun? | 90210-1 | 2008 | |
| The geeks are trying to recruit me for the tech club. | Bu inekler beni teknoloji klubüne sokmaya çalışıyorlar. | 90210-1 | 2008 | |
| dirtbag,two o'clock.Don't look. | Çöp torbası, saat iki yönünde. Sakın bakma. | 90210-1 | 2008 | |
| that's subtle,you guys.Nice. | Zekice, çocuklar. Güzel. | 90210-1 | 2008 | |
| He better not try to talk to me again. | Benimle bir daha konuşmaya çalışmasa iyi olur. | 90210-1 | 2008 | |
| Hey,don't worry. | Endişelenme. | 90210-1 | 2008 | |
| He won't get by us. | Bizi geçemez. | 90210-1 | 2008 | |
| Right,silver? | Değil mi, Silver? | 90210-1 | 2008 | |
| Silver?Hello. | Silver? Burda mısın? | 90210-1 | 2008 | |
| I have to try to talk to him again. | Onunla tekrar konuşmalıyım. | 90210-1 | 2008 | |
| Me and dixon we have something really special. | Ben ve Dixon, aramızda çok özel bir bağ var. | 90210-1 | 2008 | |
| And just because I made a mistake,it doesn't mean that it's over. | ve bir hata yaptım demek, bunun biteceği anlamına gelmez. | 90210-1 | 2008 | |
| I just have to apologize. | Gidip ondan özür dilemeliyim. | 90210-1 | 2008 | |
| But you did,right? | Ama yaptın, değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Last night. | Dün gece. | 90210-1 | 2008 | |
| Last night he was furious. | Dün gece çok sinirliydi. | 90210-1 | 2008 | |
| You know what?Give it a week. | Ona bir hafta ver. | 90210-1 | 2008 | |
| Why? Why? | Neden? Neden? | 90210-1 | 2008 | |
| Because it's only been 24 hours. | Çünkü daha 24 saat geçti. | 90210-1 | 2008 | |
| If he was mad last night,you're not gonna get through to him now. | Dün kızdıysa, hala kızgındır. | 90210-1 | 2008 | |
| If you wait a week,he'll have cooled down, | Bir hafta beklersen sakinleşmiş olur. | 90210-1 | 2008 | |
| and he'll be a lot more receptive to your explanation. | ve açıklamalarına daha olumlu karşılık verir. | 90210-1 | 2008 | |
| I guess it can't hurt. | Sanırım bu onu incitmez. | 90210-1 | 2008 | |
| Still have a few spots left on the blaze! | Alev için hala yerimiz var! | 90210-1 | 2008 | |
| Don't miss out on your opportunity to participate | Katılma şansını sakın kaçırmayın. | 90210-1 | 2008 | |
| in west bev's only serious journalistic enterprise. | West Bevs'in tek ciddi gazetecilik yatırımı. | 90210-1 | 2008 | |
| And when I say serious,I mean fun. | Ciddi derken, eğlenceli anlamında. | 90210-1 | 2008 | |
| Hey. What's up,boy? | Merhaba. Naber, adamım? | 90210-1 | 2008 | |
| Silver still staring at me? | Silver hala bana bakıyor mu? | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah.Affirmative. | Evet. | 90210-1 | 2008 | |
| Ade says she's,uh,still pretty broken up about it. | Liam, zaten çok kötü bir yıl geçirdim. Ade bu olaydan dolayı onun da kırgın olduğunu söyledi. | 90210-1 | 2008 | |
| Whatever,man.She's been lying to me all summer. | Umrumda değil. Bütün yaz bana yalan söyledi. | 90210-1 | 2008 | |
| And besides,now that it's over... | ve bunun yanında artık bittiğine göre... | 90210-1 | 2008 | |
| I kind of feel relieved. | Kendimi rahatlamış hissediyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| You know,I'm free. | Artık özgürüm. | 90210-1 | 2008 | |
| New year,new dixon. | Yeni yıl, yeni Dixon. | 90210-1 | 2008 | |
| Douche bag alert. | Aptal alarmı. | 90210-1 | 2008 | |
| Dude,seriously,what's your problem? | Dostum, cidden senin derdin nedir? | 90210-1 | 2008 | |
| Just look at him. | Şuna bir baksana. | 90210-1 | 2008 | |
| He's been here for exactly three hours,and he's already mr.Popularity. | Sadece 3 saattir burada ve şimdiden bay popüler oldu. | 90210-1 | 2008 | |
| why is it so funny? | Komik olan nedir? | 90210-1 | 2008 | |
| I can't believe ade lost her virginity to that guy. | Ade'in bekaretini bu adama verdiğine inanamıyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Look,who cares? | Kimin umrunda? | 90210-1 | 2008 | |
| I mean,it's not like she's into him or anything. | Yani, ondan hoşlanıyor değil ya. | 90210-1 | 2008 | |
| Of course she's not into him. | Tabii ki ondan hoşlanmıyor. | 90210-1 | 2008 | |
| Why would you even say that? | Neden böyle bir şey söyledin ki? | 90210-1 | 2008 | |
| Okay. Join the blaze! | Tamam. Aleve katılın! | 90210-1 | 2008 | |
| We may not be popular,we may not be popular,but we've got heart! | Popüler olmayabiliriz, popüler olmayabiliriz, ama yürekli çocuklarız! | 90210-1 | 2008 | |
| Well,lookie here.It's the skank. | Bakın, yosmamız da burdaymış. | 90210-1 | 2008 | |
| you have no idea how hellish I'm about to make your life. | Hayatını cehenneme çevireceğim hakkında en ufak bir fikrin bile yok. | 90210-1 | 2008 | |
| Naomi,wait. | Naomi, bekle. | 90210-1 | 2008 | |
| I gotta talk to you. Don'T.Don'T. | Seninle konuşmalıyım. Sakın. | 90210-1 | 2008 | |
| Three months,not a word,and now you gotta talk. | Üç ay, tek kelime etmedin. Şimdi mi konuşacaksın. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't gotta talk now. | Ben konuşmayacağım. | 90210-1 | 2008 | |
| Look,my stepdad sent me away that night to this... 1 | Bak, üvey babam o gece beni çöl gibi bir yere... 1 | 90210-1 | 2008 | |
| this wilderness thing. | yolladı. | 90210-1 | 2008 | |
| I had no phones,no computers... | Ne telefonum vardı, ne bilgisayarım... | 90210-1 | 2008 | |
| poor you. | Yazık sana. | 90210-1 | 2008 | |
| That's not what I mean.I just... | Öyle demek istemedim. Ben sadece... | 90210-1 | 2008 | |
| I'm really sorry. | Nesin peki? Yeni türeyen ahlaklı bir pezevenk misin? Gerçekten üzgünüm. | 90210-1 | 2008 | |
| you're sorry? | Üzgün müsün? | 90210-1 | 2008 | |
| You had sex with annie,and you're sorry. | Annie ile yattın, ve özür mü diliyorsun? | 90210-1 | 2008 | |
| Annie? | Annie? | 90210-1 | 2008 |