Search

English Turkish Sentence Translations Page 160146

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
I'm pregnant. I can't hear you, darling.	Ben hamileyim. Seni duyamıyorum, canım.	The Back-up Plan-1	2010
Oh, Jesus, Judy! She's pregnant. Turn up your hearing aid.	Tanrım, Judy! Hamileymiş. İşitme cihazını aç.	The Back-up Plan-1	2010
I'm confused. You said this is what you wanted.	Kafam karıştı. Bunu istediğini söyledin.	The Back-up Plan-1	2010
But this guy, he's special. And now the whole thing's gonna fall apart.	Fakat bu adam, o çok özel biri. Ve şimdi her şey arap saçına dönecek.	The Back-up Plan-1	2010
What makes him so special?	Onu çok özel yapan ne?	The Back-up Plan-1	2010
I don't know. He's very real. And funny.	Bilmiyorum. O çok... gerçek. Ve eğlenceli.	The Back-up Plan-1	2010
And different.	Farklı biri.	The Back-up Plan-1	2010
I like him, Nana.	Ondan hoşlanıyorum, nine.	The Back-up Plan-1	2010
You always get ahead of yourself. You barely know him.	Sen her zaman kendini aşıyorsun. Onu çok az tanıyorsun.	The Back-up Plan-1	2010
Spend some time with him. See what he's really like.	Onunla biraz zaman geçir. Onun nasıl biri olduğunu öğren.	The Back-up Plan-1	2010
He could be a total douche bag and then the whole thing is moot.	Alçağın biri çıkabilir ve her şey boşa gidebilir.	The Back-up Plan-1	2010
Maybe he is a douche bag. Oh, come on.	Belki de alçağın biridir. Yapma.	The Back-up Plan-1	2010
You think he'd ask you away for the weekend if he had a girlfriend?	Eğer kız arkadaşı olsaydı seni çiftliğe davet eder miydi sanıyorsun?	The Back-up Plan-1	2010
There's no way he's dating that muffin bitch, Zoe. Trust me.	O çörekçi kızla çıkması imkansız, Zoe. Güven bana.	The Back-up Plan-1	2010
Who can say? Maybe he's looking to get laid.	Kim bilebilir ki? Belki de sadece benimle yatmaya çalışıyordur.	The Back-up Plan-1	2010
Oh, well, don't have sex with him, okay?	Onunla sakın yatma, tamam mı?	The Back-up Plan-1	2010
That will really complicate things.	Çünkü bu her şeyi karman çorman yapar.	The Back-up Plan-1	2010
I know. It'll be hard...	Biliyorum. Bu çok zor yine de.	The Back-up Plan-1	2010
...with three times the amount of blood coursing through your body.	...kanın vücudunda bu kadar hızlı dolaşırken.	The Back-up Plan-1	2010
Excuse me? Oh, yeah.	Ne dedin? Evet.	The Back-up Plan-1	2010
That's why pregnant women are so horny all the time.	Bu yüzden hamile kadınlar devamlı azgın olurlar.	The Back-up Plan-1	2010
Is that what it is? I thought it was me.	O yüzden mi? Ben de benden sanıyordum.	The Back-up Plan-1	2010
Oh, no. When I was pregnant, my whole body was so sensitive...	Ben hamileyken bütün vücudum o kadar duyarlıydı ki...	The Back-up Plan-1	2010
...I could have an orgasm sitting on a bus.	...otobüste otururken bile orgazm olurdum.	The Back-up Plan-1	2010
I think I'm gonna be sick. Me too.	Sanırım kusacağım. Ben de.	The Back-up Plan-1	2010
Why? It's a happy story.	Ne? Mutlu son.	The Back-up Plan-1	2010
All right, I'm just gonna go up there... Disgusting.	Pekala, onunla buluşacağım...	The Back-up Plan-1	2010
...and tell him that I'm pregnant. Just lay all my cards on the table.	...ve ona hamile olduğumu söyleyeceğim. Bütün kartlarımı masaya koyacağım.	The Back-up Plan-1	2010
Okay, good. Just don't lay on the table.	İyi. Sadece masaya yatma da.	The Back-up Plan-1	2010
Okay? Because you cannot have sex.	Tamam mı? Çünkü seks yapamazsın.	The Back-up Plan-1	2010
I know. This is a big mess we're in.	Biliyorum. Çok karışık durum bu.	The Back-up Plan-1	2010
Shit. Here it is.	İşte orada.	The Back-up Plan-1	2010
Watch out for that tree.	Ağaca dikkat etmeliydin.	The Back-up Plan-1	2010
The tree should not be there. All I'm gonna say.	Ağaç orada olmamalıydı. Tek diyeceğim bu.	The Back-up Plan-1	2010
Whatever, Mrs. Magoo.	Her neyse, Bayan Magoo.	The Back-up Plan-1	2010
Come on. I'm glad you're here. Okay.	Yapma. Geldiğine sevindim. Tamam.	The Back-up Plan-1	2010
Yes, pregnant.	Evet, hamileyim.	The Back-up Plan-1	2010
Okay, maybe like:	Pekala...	The Back-up Plan-1	2010
I'm with child.	Çocuğum olacak.	The Back-up Plan-1	2010
Stan.	Beğendiğine sevindim. Stan.	The Back-up Plan-1	2010
Stan. Stan.	Stan. Stan.	The Back-up Plan-1	2010
I've been inseminated.	Ben döllendim.	The Back-up Plan-1	2010
Yes, inseminated.	Evet, döllendim.	The Back-up Plan-1	2010
Spoon, spoon.	Kaşık, kaşık.	The Back-up Plan-1	2010
Would you like a plate?	Tabak ister miydin?	The Back-up Plan-1	2010
A napkin? Trough?	Peçete? Selpak?	The Back-up Plan-1	2010
These are for you. That's so sweet. Thank you.	Bunlar senin için. Çok naziksin. Teşekkürler.	The Back-up Plan-1	2010
It's just that stew was so delicious.	Reddedemeyecek kadar lezzetliydi.	The Back-up Plan-1	2010
So, what's the next step for a cheese farmer?	Peki bir peynirci olarak bir dahaki adımın ne olacak?	The Back-up Plan-1	2010
Very funny.	Komik.	The Back-up Plan-1	2010
I want to start a sustainable gourmet shop, okay?	Burada elit bir dükkan açmak istiyorum.	The Back-up Plan-1	2010
Cheese, wine, bread, prepared foods, but everything local.	Peynir, şarap, ekmek, el emeği yemekler. Her şey yerel olacak.	The Back-up Plan-1	2010
Nothing from farther than 30 miles. All based on the farmers' markets.	50 kilometreden fazla uzaklıktan bir şey olmayacak. Çiftçi pazarı için olacak.	The Back-up Plan-1	2010
That's a good idea. Thank you very much.	Bu iyi bir fikir. Teşekkür ederim.	The Back-up Plan-1	2010
I'm good at ideas. I'm just not good with follow through.	Fikir üretmede iyiyim. Ama yapım aşamasında iyi değilim.	The Back-up Plan-1	2010
I wasn't good at marriage.	Evlilikte iyi değildim.	The Back-up Plan-1	2010
I wasn't good at running a bed and breakfast.	Yatak & Kahvaltı işinde iyi değildim.	The Back-up Plan-1	2010
Thank God we didn't have kids.	Çok şükür çocuğumuz yok.	The Back-up Plan-1	2010
You don't want kids? I don't think so.	Çocuk istemiyor musun? Pek sanmıyorum.	The Back-up Plan-1	2010
For years, I never thought about the future. I just lived in the moment.	Yıllardır geleceği düşünmüyorum. Daha çok anı yaşayanlardandım.	The Back-up Plan-1	2010
But maybe I'm different now.	Ama, belki de şimdi farklı biriyimdir.	The Back-up Plan-1	2010
I really want to take the next step. I really want to move on with my life.	Bir sonraki adıma geçmeyi çok istiyorum. Hayatımda ilerlemek istiyorum.	The Back-up Plan-1	2010
About the future.	Gelecekten bahsetmişken...	The Back-up Plan-1	2010
Let's talk about that. Okay.	...bu konuda konuşalım. Tamam.	The Back-up Plan-1	2010
Because the future is now.	Çünkü gelecek... şu an,	The Back-up Plan-1	2010
There's something that I need to tell you.	Sana söylemem gereken bir şey var.	The Back-up Plan-1	2010
Hold that thought.	Aklında tut.	The Back-up Plan-1	2010
I want to show you something. What is it?	Sana bir şey göstermek istiyorum. Ne?	The Back-up Plan-1	2010
It's cheese. I can see that.	Peynir. Belli oluyor.	The Back-up Plan-1	2010
No, no, no, it's new.	Hayır, bu yeni bir şey.	The Back-up Plan-1	2010
I had this idea to use these two different types of goat's milk...	Aklıma iki farklı keçi sütünü karıştırarak...	The Back-up Plan-1	2010
...to come up with something really unique.	...eşsiz, farklı bir şey yapmak geldi.	The Back-up Plan-1	2010
It's sweet...	Tatlı,...	The Back-up Plan-1	2010
...and sassy and complex.	...lezzetli ve karmaşık.	The Back-up Plan-1	2010
I was inspired.	Esinlendim de.	The Back-up Plan-1	2010
So, what are you saying, I'm your cheese muse?	Yani dediğin, ben senin ilham perin miyim?	The Back-up Plan-1	2010
You're kind of hard to read right now.	Şu an anlaşılması zor birisin.	The Back-up Plan-1	2010
Well, I really want to kiss you...	Seni gerçekten öpmek istiyorum...	The Back-up Plan-1	2010
...but it smells like cheese in here.	...ama burası tamamen peynir kokuyor.	The Back-up Plan-1	2010
We have to take it slow, okay?	Yavaştan almalıyız, tamam mı?	The Back-up Plan-1	2010
We can't have sex.	Seks yapamayız.	The Back-up Plan-1	2010
Fine. Okay. Okay.	Olur.	The Back-up Plan-1	2010
Did you just...?	Sen şimdi...?	The Back-up Plan-1	2010
Is my nose bleeding? You punched me.	Burnum kanıyor mu? Bana yumruk attın.	The Back-up Plan-1	2010
I'm sorry. No. It's okay.	Üzgünüm. Önemli değil.	The Back-up Plan-1	2010
It was amazing.	Bu müthişti.	The Back-up Plan-1	2010
It was like over the top amazing.	Belki de yaşadıklarımın en müthişiydi.	The Back-up Plan-1	2010
What was that, like three or four for you?	Senin kaç, üçüncü mü dördüncü müydü?	The Back-up Plan-1	2010
Stan. Stan.	Stan...	The Back-up Plan-1	2010
There's something I have to tell you.	Sana söylem gereken bir şey var.	The Back-up Plan-1	2010
I'm pretty sure it doesn't happen that fast.	Bu kadar hızlı olmayacağına eminim.	The Back-up Plan-1	2010
No, I know. It's hard to explain.	Biliyorum. Açıklaması zor.	The Back-up Plan-1	2010
I mean, I know who it is. I just don't know his name, exactly.	Yani kim olduğunu bilmiyorum.	The Back-up Plan-1	2010
It's a donor from a sperm bank.	Sperm bankasından bir donör.	The Back-up Plan-1	2010
Seriously, what the hell are you talking about?	Cidden. Sen neden bahsediyorsun?	The Back-up Plan-1	2010
When did all this happen? Actually, it was the day we met.	Ne zaman oldu? Aslında, tam da tanıştığımız gün oldu.	The Back-up Plan-1	2010
Yeah, I didn't think to tell you...	Sana söylemek istemedim,...	The Back-up Plan-1	2010
...because I didn't think there was any way that I could be pregnant so fast.	...çünkü bu kadar hızlı hamile olacağımı düşünmemiştim.	The Back-up Plan-1	2010
Because I wanted a baby.	Çünkü bebeğim olmasını istiyordum.	The Back-up Plan-1	2010
I never met the right guy and I thought that if I waited any longer...	Doğru erkekle hiç tanışmamıştım, ve düşündüm ki daha fazla beklersem...	The Back-up Plan-1	2010